01 Ocak 2016 tarihinden itibaren hazırlıklarına başlanılan ve İstanbul Barosunun Hukuk Televizyonu olan “Baro Vizyon TV”, 15.04.2016 tarihinde yayın hayatına başlamıştır.
İlk etapta Baromuzun düzenlediği panel, toplantı, seminer gibi etkinlikler ile hukuk sohbetlerine ilişkin programların yer aldığı “BaroVizyon TV”, ilerleyen zamanlarda çeşitli ve farklı programlarla birlikte canlı yayınlara da başlayacaktır.
İnternetten üzerinden tüm bilgisayarlar ve cep telefonlarından izlenebilen “BaroVizyon TV”, yüksek kalitede yayın formatı ve kaliteli ses sistemi ile kesintisiz olarak hizmet verecektir.
18:30 a gidin. AYM derece mahkemelerinin kararlarına karışmam deyip başvuruyu reddediyormuş… Boşuna adalet aramayın bu ülkede. Hakimler dilekçeleri okumadan karar veriyorlar yazık bize yazık
Sitede bir çete var.Onlar istediğini yapıyor. Villa siteleri çok problemli. Herkes hakı olan m2 kulanamıyor. kimi 500m2 kullanırken,kimi de 30 m2 de. Adelet olmayan bir ülkede çaresizsiniz.
HER NE OLURSA OLSUN NOTERSİZ SENET KIYMETSİZ EVRAKDIR devlet güvencesi ile yapılmayan senet bono devlet güçü ile haciz edilmesi mantıksızlık dır. Müçeretlik ilkesi de dolandırıcılık için büyük bir rahatlık dır. Banka hesap hareketi giriş çıkışı olmadan Nakten gecersizdir e irsaliye e fatura olmadan malen gecersiz olmalıdır senetler barkotlu sistemli olmalıdır imza denilen olay çok kolay suistimal edilir aksi taktirde bu bir Milli Güvenlik Açığıdır. NOT: Hukukçu değilim.
Sivas oturuyorum hocambaba amcamdan muhtar sendiyle satış yaptı ama kadastura geçişinde amcaminustune yazılmış bu durumda ne yapmam gerekir amcamın cocuklari başkalarına satmayı dusunuyorlar
"...Onların aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Onların arzu ve heveslerine uyarak, sana gelen haktan sapma. Biz, herbiriniz için bir şeriat ve yol belirledik..." (Mâide 48) "Hüküm ancak Allah’ındır" (En'am, 6/57; Yusuf, 12/40, 67) "...O, hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez.” (Kehf 26) "...Kim Allah’ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar kâfirlerin ta kendileridir." (Mâide 44) "Müminler, müminleri bırakıp da kâfirleri dost edinmesin ve onu her kim yaparsa Allah'dan ilişiği kesilmiş olur..." (Âl-i İmrân 28) İmam-ı Âzam Ebû Hanife (rh.a) (Fıkh-ı Ekber'de) Şeriat hakkında şöyle der: Bir kimse: "Gel beraber gidip Şeriat'a danışalım" derse öteki kişi de "Gitmem," derse kafir olur. Çünkü Şeriat'ı reddetmiş oluyor. Yine bir kimse: "Şeriat ve benzeri müesseselerin bana bir faydası yoktur, bana șeriatın hükmü geçmez," derse kâfir olur. "Artık o gün, Allah’ın edeceği azâbı kimse edemez. O'nun vuracağı bağı kimse vuramaz." (Fecr 25-26) Kâfirlere şöyle denilir: “Şimdi tadın. Artık bundan sonra yalnızca azabınızı artıracağız.” (Nebe 30)
@@batuhankarakoc1570 "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun. Allah'a ve ahiret gününe inanan (insan) lar iseniz Allah'ın dini (ni uygulama hususu)nda sizi, onlara karşı acıma duygusu tut (up engelle) mesin. Mü'minlerden bir grup da onlara yapılan, uygulanan cezaya şahid olsun." (Nûr. 24/2). "Hırsızlık eden erkek ve kadının, yaptıklarına karşılık Allah'tan bir ceza olarak ellerini kesin! Allah daima üstündür, hikmet sahibidir." (Mâide, 5/38). "Namuslu kadınlara (zina suçu) atıp da sonra (bu suçlamalarını ispat için) dört şahid getirmeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların şahitliğini asla kabul etmeyin. Onlar yoldan çıkmış kimselerdir." (Nûr, 24/4). "Allah ve Rasûlüne karşı savaşan ve yeryüzünde fesat çıkarmaya çalışanların cezası, ancak öldürülmeleri veya asılmaları, yahut ayak ve ellerinin çaprazlama kesilmesi ya da yeryüzünde başka bir yere sürgün edilmeleridir. Bu dünyada onlar için bir zillettir. Âhirette ise, onlar için büyük bir azap vardır. Ancak kendilerini yakalamanızdan önce tövbe edenler olursa, bilin ki, Allah, Gafûr'dur, Rahîmdir, çok bağışlayan ve çok merhamet edendir." (Mâide, 5/33, 34).
@@Nova_bruh Bitmiyorlar bitmiyorlar her yerden sıçan gibi çıkıyorlar, huzurda bırakmıyorlar, laikliğin ne demek olduğunu kavrayamadan hemen insanları kafir diye nitelendiriyorlar. Üstüne zorba bir şekilde : siz şeriat' ı benimsemezseniz siz azabınızı artıracağız vs. (Harbi den insanları her şey den soğutuyorlar.)
Laiklik Avrupa'dan ithal edilen Hristiyanların kiliseye açtıkları isyan şeklidir...gavurdan ithal hiçbir inanç alınmaz çünkü ben Müslümanım benim kitabım Kur'an bunlarla mücadele için gönderildi..
ben apartmanın düpleks dairede oturuyorum çatı katından aşagıda ki mutfaga yagmur suları aktıgı icin kova koymak zorunda kaldım yöneticiye söylediyimde parasını ver yaptırayım dedi bir iki ay sonra hiç bir toplantı yapmadan garaja kapı yaptırdı herkezden 1.5 milyon lira para istiyor ne yapmam gerekir .bilgisi olanlar paylaşabilir mi teşekkürler
Hocam bızler 696 KHK ile zorla emekli edilen temizlik personeli şimdi de zorunlu emekli lık kaldırıldı bızler perişan olduk ne yapalım bize yardımcı olun lütfen işimize dönüş yapalım perişan olduk 696 KHK ile zorla emekli edilen binlerce temizlik personeli var ne yapmalı yız
Laiklik prensibinin, Müslüman bir ülkede uygulanmasının mümkün olmadığını düşünüyorum. Atatürk döneminde dahi Öpüşen sevgililerin tutuklandığı biliniyor, o dönemin gazetelerine bakınca bu görülür. Türk Milleti Müslüman bir Millettir ve de İslâmiyet de Laiklik ile uyumsuzdur , olmaz. Laiklik Yahudiliğe de aykırıdır. Laiklik sadece Hristiyanlık için olabilir ve de Hristiyan ülkelerde oluyor. Müslüman ülkelerde yürümez, zira hem Doğu toplumuyuz, hem de Rabbimiz bize Devleti de Hayatı da her alanıyla Kur'an'ı Kerim'e göre tanzim etmemizi buyurmuştur. Toplumumuz maalesef Tanzimat'tan beri dejenere edildiği ve Batılılaştığı için bugün Milletimiz Şeriata iyi gözle bakmasa da Bayram günü Camiiye gitmesi de Şeriattır, tuttuğu Oruç da Şeriattır, Cuma günleri dinlediği Hutbe de Şeriattır. Şeriat denilen şey aslında İtikad ve İbadet esaslarının hepsini kapsar. Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti istese de istemese eninde sonunda İslâm Cumhuriyeti olarak kurulduğunu hatırlıyarak İslâm Cumhuriyetine dönüşecektir diye düşünüyorum, Gayrı Müslimler müsterih olmalıdır.
Türkiye CUMHURİYETİ için müslüman ülke diyemezsiniz. Ülkenin değil bireyin dini olur. Ayrıca kuranda şeriat yönetimiyle ilgili bilgi yoktur. Eğer hadislere göre yönetilirse de kadınları eve kapatmamız, kocalarının malı haline getirmemiz gerekmektedir.
Kefillik için eşe sorulması her anlamda doğru karar meclis doğru yapmış bunlar gibi bazı hukukçular benim kayınpedere yaptıkları gibi çok kişiyi birşey olmaz sen imzala diye yanıltarak tüm mal varlığına çöktüler harami bunlar… babana bile kefil olma
Avukatlık mesleğini öldürmeyeceği kesin ancak Hukuk mezunu sayısını öldüreceği kesin. Yapay zekanın kararlarına karşı hukukçu, filozof gibi bir takımdan oluşan ekip savunma ve yargı makamı oalcaktır. Sadece hukukçu yeterli olmayacaktır artık.
İnsan yada Hakimler karar verirken her daim doğru karar verir mi? Hayır. O halde otonom bir araç karşısına çıkan kaçınılmaz bir kazada en az can kaybı için alacağı iki seçenekli yanlış bir karar da sorumluluk sahibi olabilir mi ? Bu duurm da bir insan en doğru kararı verebilir miydi ki ?
DİKKAT !!! ŞERİAT KUR'ÂN-I KERİMDİR; Allah'ın (c.c.) hükümleri demektir ! Câsiye Sûresinin 18. Âyetinde geçer. Her kim Müslüman'ım ama Şeriat'e karşıyım, Şeriat'i istemiyorum yada kahrolsun Şeriat deyip bunun üzerine ölse, o kişi tıpkı Ebu Cehil gibi kafir olarak ölmüştür ve Cehennemde ebedi kalacaktır !!! Bir çok Müslüman Şeriat'in Türkçe anlamını bilmeden Şeriat'e laf söylüyor Allah korusun dinden çıkıyor bir kere paylaşalım bilgilendirelim lütfen ! (((ÇOK ÖNEMLİ)))
Gördüğümüz üzere, şeriatın ahlaki eğilimi Müslüman dünyasında sömürgeciliğin yanında bir diken gibiydi; çıkarılması gereken bir diken. XIX. yüzyılda şeriatın imha edilmesi her şeyi özetliyor: Modernite ve onun devleti şeriatı kendi şartları ile kabul edemedi ve edemez, çünkü bu şartlar derin bir şekilde ahlaki ve eşitlikçiyken, devlet ve onu üreten dünya ise ahlakı ikincil bir alana sürgün etmiştir. Durumu kısaca ifade etmek gerekirse, sömürgeciliğin merkezi alanı ekonomik ve politikti, ahlaki değildi. Böylece ekonomik ve politik olan, modernitenin ve onun yükselen küreselleşmesinin merkezi alanı olmayı sürdürdü. Wael B. Hallaq İmkansız Devlet
Paradigmatik modern hukuk pozitif hukuktur, egemen irade kurmacasının buyruğudur. İslami hukuk pozitif hukuk değildir, fakat doğası gereği çoğulcu ve nihai olarak kozmik ahlaki zorunluluklara içkin maddi, ilke temelli atomik kurallardan oluşur. Müslümanlar için bugün devletin ve onun egemeninin pozitif hukukunu benimsemek, hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın, politik iradeden çıkan bir yasayı, modern durumların gerektirdiği biçimde etik ve ahlaki standartlarını değiştiren insanlar tarafından yapılmış yasayı kabul etmek anlamına gelir. Ayrıca ne istersek onu yapabileceğimiz, bize ait soğuk bir evrende yaşadığımızı ikrar etmektir. Kur'an'ın etik ilkeleri ve asırlar boyu ahlaki olarak temellendirilmiş şeriatı bir kenara bırakarak insan yapısı yasaları, hiç yoktan Tanrı'nın insanlara ahlaki hesap verebilirlik içinde faydalanması için verdiği doğanın yok edilmesini ve tahakkümünü onaylayan yasaları kabullenmektir. Kabul etmek ya da etmemek sadece Müslümanların kendi başlarına cevap verebilecekleri bir sorudur. Gelgelelim, bizim görüşümüze göre uzaktan gözlemleyerek Müslümanların, kapsayıcı bir ahlaki kaynak tarafından on iki yüzyıldan fazla bir süre paradigmatik olarak yapılandırılan ve somutlaştırılan bir hukuk kültürünü yaşamışken, modern devletin hukukunu tercih etmek için çok az sebebi var. Wael B. Hallaq İmkansız Devlet
Artik mahkemeler apartman dairesinden müstakil bahçeli ev çıkartıyor. Onaylı Proje, kmk, yönetim plani, imar mevzuatıni takan mi var. Bilirkişiler tamamsa tamamdır bu iş. İstersen sen kendini parçala. Durum bu işte. Memleketimden manzaralar. 😮😮
Merhaba. Sade vatandaş olarak teklifim size şudur; Mahkemede teknik bilirkisilerin ortak alanlarla ilgili onaylı mimari proje ve imar mevzuatına ve apartman yönetim plani ve kat mülkiyetine alenen aykırı rapor düzenlemeleri ve sulh hukuk hakimlerince bu aykiri teknik raporların aynen kabulü konusunu da dikkate aliniz. Maalesef bilirkisilerin yaptiklari pratikte şikayete rağmen yanlarına kâr kalıyor. Ben dedim oldu ile mahkemeleri yanlış yönlendiriyorlar.