Mehmet Bağdaş Aşık Fedai hakkında teis.yesevi.edu.tr/%20madde-detay/fedai-mehmet-bagdas pirha.org/asik-fedai-baba-avustralyadaki-mezari-basinda-anildi-video-356179.html/04/01/2023/ ru-vid.com?search_query=Mehmet+Ba%C4%9Fda%C5%9F+A%C5%9F%C4%B1k+Fedai+ SEVGİLİM Siyah saçlarından bir yağlı kendir Örde şu boynuma dola sevgilim Madem ki çilesi bitmez bedendir Ten toprakta yerin bula sevgilim Dünyaya yük gibi ben dura dura Ömür çoktan geçmiş yarım asıra Ben tabut içinden sen yanısıra Kabristana giden yola sevgilim Her doğanın bir gün biter dermanı Yaş haddın bulunca göçme zamanı Şayet hatırlarsan töre erkanı Bazen mezarımı sula sevgilim Benim mezarımı yurduma kazın Taşıma işleyin benim ile sazım Benim bu türkümü altına yazın İster sarın beni çula sevgilim Şu Fedai nasıl ise bilinsin Beni seven başucumda bulunsun Ben tören istemem sazım çalınsın Benzetmeyin başka kula sevgilim Mehmet Bağdaş Aşık Fedai
Bu türkü yaşanmış bir öyküdür. 'Kırmızı bir gül müydü elinde solan' türkü öyküsü, Mustafa Yeşilyurt tan alınmıştır. Büyük dedemin vefasızlığına vurgu yaptım bu türküde. Büyük dedem yemende askerlik yapmış. Sonra, İngilizler orayı işgal edince esir düşüyor ve babamın dediğine göre, 14 yil dedemin dediğine göre de 9 yil orada esir kalıyor, ve İngilizlerin atlarına bakıyor yani seyislik yapıyor. Bu arada, evleniyor çocuğu oluyor..ve bir gün hepsini yüzüstü bırakıp kaçıp geliyor köyüne. Sıvasın onamanlar ki adi Ümraniye olan nahiyenin ortaklar mezrasina..ne gariptir ki gazeteci Fikret oyamın (ışıklar içinde olsun) dedesi de ayni durumu yasamış, oda sonra çoluk çocuğunu birikip gelmiş. Fikret otyam, bu durumu dedesi ölmeden önce ondan öğreniyor ve bir gazeteci titizliği ile araştırıp yemendeki akrabalarını buluyor. Bir halası varmış hayatta. Yani yemende ..halayı ziyarete gidecek mektuplaşıyorlar ve meşakkatli bir yolculuktan sonra 60li yılların ortası galiba, Fikret otyam yemene varıyor...Halasının evini buluyor, halası maalesef birkaç gün önce vefat etmiş, ama ölene kadar da elinde kırmızı bir gül tutmuş babasına olan özleminin yeğeninde giderecek ya onu gül ile karşılamak için... Ama o gül öldüğü gün elinde soluyor, ve firkete kırmızı gülün elinde solduğunu anlatırlar...O da bir kitap yazar adi yemendir diye ,o kitapta detaylıca yemeni ve tarihçesini ve bu macerasını anlatır. Benim oradaki akrabalarımı bulmam artık mümkün değil. Büyük dedemin vefasızlığını böyle düşünürken, hep bu dizeler aklımda gidip geldi yıllarca, ve bir gün bende yasadım vefasızlığı ..dizeler kendiliğinden pes pese sıralandı, geldi ve türkü oldu. Mustafa Yeşilyurt
Canım annem arkadaşım seni çok ama çok arıyorum ve özlüyorum ki seni bizim ki anne kız arkadaş ve aşk vardı seninle of neden erken oldu keşke şu günlerimde yanımda olsaydın benim
Bu türkü yaşanmış bir öyküdür. 'Kırmızı bir gül müydü elinde solan' türkü öyküsü, Mustafa Yeşilyurt tan alınmıştır. Büyük dedemin vefasızlığına vurgu yaptım bu türküde. Büyük dedem yemende askerlik yapmış. Sonra, İngilizler orayı işgal edince esir düşüyor ve babamın dediğine göre, 14 yil dedemin dediğine göre de 9 yil orada esir kalıyor, ve İngilizlerin atlarına bakıyor yani seyislik yapıyor. Bu arada, evleniyor çocuğu oluyor..ve bir gün hepsini yüzüstü bırakıp kaçıp geliyor köyüne. Sıvasın onamanlar ki adi Ümraniye olan nahiyenin ortaklar mezrasina..ne gariptir ki gazeteci Fikret oyamın (ışıklar içinde olsun) dedesi de ayni durumu yasamış, oda sonra çoluk çocuğunu birikip gelmiş. Fikret otyam, bu durumu dedesi ölmeden önce ondan öğreniyor ve bir gazeteci titizliği ile araştırıp yemendeki akrabalarını buluyor. Bir halası varmış hayatta. Yani yemende ..halayı ziyarete gidecek mektuplaşıyorlar ve meşakkatli bir yolculuktan sonra 60li yılların ortası galiba, Fikret otyam yemene varıyor...Halasının evini buluyor, halası maalesef birkaç gün önce vefat etmiş, ama ölene kadar da elinde kırmızı bir gül tutmuş babasına olan özleminin yeğeninde giderecek ya onu gül ile karşılamak için... Ama o gül öldüğü gün elinde soluyor, ve firkete kırmızı gülün elinde solduğunu anlatırlar...O da bir kitap yazar adi yemendir diye ,o kitapta detaylıca yemeni ve tarihçesini ve bu macerasını anlatır. Benim oradaki akrabalarımı bulmam artık mümkün değil. Büyük dedemin vefasızlığını böyle düşünürken, hep bu dizeler aklımda gidip geldi yıllarca, ve bir gün bende yasadım vefasızlığı ..dizeler kendiliğinden pes pese sıralandı, geldi ve türkü oldu. Mustafa Yeşilyurt
Canımın yarısı mekânın cennet olsun nurlar içinde yat. Sensiz yaşamak çok sormuş dert ortağım hep dualarimdasin Allahima seni emanet ediyorum inşallah gerçek dünyada görürüz canım arkadaşım.
Çok güzel bir şiir değerli sanatçı şair ve yazarlarımızdan Ozan Şiar ustadan. Değerli Mehmet Korkmaz güzel seslendirmiş. Her iki ustaya sevgi saygılarımla...
çalışanlarıda işletmecisi özcan gibi kaba küstah. sürekli sipariş vermek zorundasınız yoksa sürekli garsonlar gelip rahatsız ediyor.tavsiye etmem.berbat bir yer.
Türküler söyledim dağlara baktım Geçmişe döndüm de yürek kanattım Gözyaşım çoğaldı,daraldı sinem Düşledim ben seni ağladım Annem Bulamam arasam geçmiş zamanı Günlerim şimdi de gözümde anı Özledim Munzur'u, köyü yabanı Düşledim ben seni ağladım Annem Aklımda kınalı sırma saçların İçimde özlemin dinmiyor Annem Kırıldı ellerim kolum kanadım Düşledim ben seni ağladım Annem Murat Yanç