İlkokulda çok aşık olduğum biri vardı bana bir not verdi kesin seni seviyorum yaziyodur diye çok mutlu oldum.içini açtım bir not daha çıktı sonra açtım falan baya en sonunda yazı geldi icini açtım senden nefret ediyorum yaziyodu belli etmemeye çalıştım güldüm falan ama eve gelince resmen oyun bile keyifli gelmedi
Normalde insanlarla özelimi paylaşmayı sevmem. Belki ders genç kardeşlerime ders olur diye yazıyorum. Ortaokul yıllarıydı. LGS'ye girecektim. Denemelerde çok başarılı bir öğrenciydim. Notlarım da yüksek geliyordu. Bir anda bu notlarda bir yalpalama olmaya başladı. İnişli çıkışlı bir grafik oldu. Tabii sebebi 6. sınıftan beri sırılsıklam aşık olduğum kızdı. Baktım kafamı çok kurcalıyor, denemelerde bile aklımdan çıkmıyor; hislerimi ona açıklamaya karar verdim. Şanslıydım ki bana karşı anlayışlı yaklaştı. Bu duyguların normal olduğunu, utanılacak yanının olmadığını, kendisinin de bana karşı olumlu duygular beslediğini söyledi. Sağ olsun var olsun. Hakaret de edebilirdi, aşağılayabilirdi. Geceleri yazışmaya başladık. Sevgili olmamıştık. Sürekli bir flört havası vardı aramızda. Tabii okul bitti. Bir daha görüşme imkanımız olmadı. Ama yazışıyorduk. Çok sürmedi. Kafamız uyuşmamıştı bir kere. O gündelik konulardan konuşmayı seven, bir heykel gibi yaşamaktan ve yaşayamadığı maceraların acısını aksiyon filmlerinden çıkarmaktan hoşlanan bir insandı. Evet sıradandı ama aynı zamanda karakterli birisiydi. Ben ise sürekli sorgulamayı, araştırmayı, öğrenmeyi, okumayı seven bir gençtim. Anlayacağınız sıkıldı benden. Sevgili olmadığımız için ayrılmadık ama bağlarımızın koptuğunu söyleyebilirim. Düzeltmeyi çok isterdim. Aramızın daha iyi olmasını, birbirimizi tamamlamayı da. Ama zorla güzellik olmuyor. Üzgün değilim. Elinizden bir şey gelmeyen durumlar hakkında kafa yormayın, hüzünlenmeyin. Sağlıcakla kalın.
Olmayan bir şey için üzülmek saçma olurdu sen doğrusunu yaptın aranızda çok fark varmış sen kendini geliştiren birisin o ise kendi etrafında dolanıyor sana yüksek değer kadın yakışır