Тёмный
Dua Kabul
Dua Kabul
Dua Kabul
Подписаться
Dua Kabul olması için tefsirleri sureleri ayetleri dinleyip okuyabileceğiniz yeni bir Kanal
Bakara Suresi 102. Ayet Tefsiri
1:40
8 месяцев назад
Bakara Suresi 83-84 Ayet
1:16
Год назад
Bakara Suresi 80-81-82 Ayet
1:10
Год назад
Bakara Suresi 77-78-79 Ayet
1:06
Год назад
Bakara Suresi 74-75-76 Ayet
1:47
Год назад
Bakara Suresi 71-72-73 Ayet
1:05
Год назад
Bakara Suresi 68-69-70 Ayet
1:16
Год назад
Bakara Suresi 68-69 Ayet
1:32
Год назад
Bakara Suresi 64-65-66-67 Ayet
1:20
Год назад
Bakara Suresi 62-63 Ayet
1:03
Год назад
Bakara Suresi 85. Ayet Tefsiri
1:26
Год назад
Bakara Suresi 59-60 Ayet
1:07
Год назад
Bakara Suresi 56-57-58 Ayet
1:19
Год назад
Bakara Suresi 54-55 Ayet
1:13
Год назад
Bakara Suresi 50-51-52-53 Ayet
1:07
Год назад
Bakara Suresi 47-48-49 Ayet
1:29
Год назад
Bakara Suresi 43-44-45-46 Ayet
1:03
Год назад
Bakara Suresi 40-41-42 Ayet
1:07
Год назад
Bakara Suresi 37-38-39 Ayet
1:08
Год назад
Bakara Suresi 34-35-36 Ayet
1:23
Год назад
Bakara Suresi 31-32-33 Ayet
1:41
Год назад
Bakara Suresi 28-29-30 Ayet
1:40
Год назад
Bakara Suresi 26-27 Ayet
1:36
Год назад
Bakara Suresi 23-24-25 Ayet
1:48
Год назад
Bakara Suresi 21-22 Ayet
1:02
Год назад
Комментарии
@user-qg8qz3fe7g
@user-qg8qz3fe7g День назад
Amin
@haticetoker9385
@haticetoker9385 Месяц назад
❤❤
@DuaKabul
@DuaKabul Месяц назад
@@haticetoker9385 Allah kabul etsin 🤲🤲🤲 Amîn
@user-qw4ef1sm7k
@user-qw4ef1sm7k Месяц назад
SALAM. BÜYÜ SİHR BOZAM DUSAYAZAN DA SUYA OXDUM İKM YOX OLUSN XAŞİ EDREM QISDA OLUSA YAZAN DA😢😢😢
@DuaKabul
@DuaKabul Месяц назад
Amîn 🤲🤲🤲 inşaAllah büyü ve sihirler bozulur
@nejlacandr1268
@nejlacandr1268 2 месяца назад
Amin🙏
@DuaKabul
@DuaKabul 2 месяца назад
@@nejlacandr1268 Allah kabul etsin inşaAllah Amîn 🤲
@ardakesgin7057
@ardakesgin7057 2 месяца назад
hocam 1 aydır etmediğim dua ismi azamlar hacet namazları hepsini yaptım sevdiğimi geri getirmek için bugün de aradım onu artık beni sevmedğini başkasını sevdiğini söyledi imanım çok zedelendi en büyük ismi azamları bile yaptım asla red olunmayanları tüm kalbimle yaptım ne yapıcam bilmiyorum kalbim daralıyor
@DuaKabul
@DuaKabul 2 месяца назад
Mesajınızı yeni gördüm İstihare Namazı kılmanız gerekiyor İstihare namazı, iki rekattan oluşur. Bunların ilk rekatında ilk olarak Fatiha suresi okunur. Fatiha okunduktan sonra ise Kafirun Suresi okunur. Namazın ikinci rekatında ise ilk olarak Fatiha sonrasında ise İhlas Sureleri okunur. Namaz bitirilir bitirilmez hemen 'istihare duası' okunur ve uyumaya geçilir. Namaz kılındıktan sonra konuşmamak gerektiği ifade edilir.
@DuaKabul
@DuaKabul 2 месяца назад
İstihare duası, namaz esnasında edilen bir dua değildir. Dua, namaz bittikten sonra eller semaya açılarak edilir. ''Allâhumme innî estehîruke bi-ilmike ve estakdiruke bikudratike ve es'eluke min fadlike'l-azîm. Feinneke takdiru velâ ekdiru ve ta'lemu vela â'lemu ve ente allâmu'l-ğuyûb.
@DuaKabul
@DuaKabul 2 месяца назад
Rüyada beyaz, yeşil gibi renkler görülürse olumlu; siyah, gri gibi renkler görülürse olumsuza yorulması gerektiği belirtilir.
@DuaKabul
@DuaKabul 2 месяца назад
Her şeyin hayırlısı için okunacak dua Allâhumme innî es eluke hayral-mes eleti ve hayrad-du‘âi ve hayran-necâhi ve hayral-‘ameli ve hayras-sevâbi ve hayral-hayâti ve hayral-memâti ve sebbitnî ve seggil-mevâzînî ve hakkik îmânî verfe’ deracâtî ve tekabbel-salâtî, veğ-fir hatîetî ve es eluked-deracâtil-‘ulâ minel-cenneti. Allâhumme innî es eluke fevâtihal-hayri ve havâtimehû ve cevâmi‘ahû ve evvelehû ve zâhirahû ve bâtinehû, ved-deracâtil-‘ulâ minel-cenneti Âmîn. Allâhumme innî es eluke hayra mâ êtî ve hayra mâ ef‘alu ve hayra mâ e‘melu ve hayra mâ betane ve hayra mâ zahera, ved-deracâtil-‘ulâ minel-cenneti Âmîn. Allâhumme innî es eluke en terfe‘a zikrî ve teda‘a vizrî ve tusliha emrî ve tutahhira kalbî ve tuhassine fercî ve tunevvira kalbî ve teğfira lî zenbî ve es eluked-deracâtil-‘ulâ minel-cenneti Âmîn. Allâhumme innî es eluke en tubârike lî nefsî ve fî sem‘î ve fî besarî ve fî rûhî ve fî halkî ve fî ehlî ve fî mehyâye ve fî memâtî ve fî ‘ameli, fetekabbel hasenâtî ve es eluked-deracâtil-‘ulâ minel-cenneti Âmîn.” Meali: Allah'ım! Gerçekleşen olayın en hayırlısını, duanın en hayırlısını, başarının en hayırlısını, amelin en hayırlısını, sevabın en hayırlısını, hayatın en hayırlısını, ölümün en hayırlısını dilerim. Ayaklarımı sabit kıl. Tartılarımı mizanda ağır eyle. İmanımı doğrula, derecelerimi yükselt, namazımı kabul et, hatamı bağışla. Senden cennetin en yüce derecelerini isterim. Allah'ım! Senden hayrın girişini, sonunu, genelini, evvelini, zahirini, batınını ve cennetten en yüce derecelerini isterim. Amin. Allah'ım! Senden getirdiğimin en hayırlısını, yaptığımın en hayırlısını, amelimin en hayırlısını, gizlediğimin en hayırlısını, açığa vurduğumun en hayırlısını ve cennetin en yüce derecelerini isterim. Amin. Allah'ım! Senden benim zikrimi yüceltmeni, günahımı bırakmayı, işimi ıslah etmeni, kalbimi temizlemeni, namusumu korumanı, kalbimi nurlandırmanı, günahımı bağışlamanı dilerim. Senden en yüce dereceleri isterim. Amin. Allah'ım! Benim nefsimi, kulağımı, gözümü, ruhumu, yaratılışımı, ahlakımı, ailemi, yaşantımı, ölümümü, amelimi mübarek kıl. İyiliklerimi kabul et. Cennetten yüce dereceleri isterim. Amin.
@DuaKabul
@DuaKabul 2 месяца назад
Eğer rüyanız olumlu sonuçlanırsa 1000 defa Ya Latîf 100 defa Allahümme Salli ala Seyyidinâ MUHAMMED El Fatihı Limâ Üğlika Vel hatimi Lima Sebeka nâsıril hakkı bil hakkı Vel Hâdi ilâ sıratike El Müstekım Ve alâ âlihi hakka kadrihi ve mikdârihi El Azîm okuyup ailesiyle görüşüp istemeye gitmeniz gerekiyor.eğer bu söylediklerimi evlilik için değilde başka şekilde yaparsanız Helak olursunuz
@ardakesgin7057
@ardakesgin7057 2 месяца назад
hocam bunu dinleyip yapsak olurmu
@DuaKabul
@DuaKabul 2 месяца назад
Evet dinleyip yapsanızda olur 5:15 saniyeye geldiğinizde dua etmeniz için ayırdığımız boşlukta Allahtan dilediğiniz ne varsa isteyebilirsiniz Allah yapmış olduğunuz duaları kabul ve makbul eylesin inşaAllah sevgiler selamlar Amîn 🤲
@Hicret66
@Hicret66 2 месяца назад
❤❤
@DuaKabul
@DuaKabul 2 месяца назад
Allah kabul etsin Amîn 🤲
@NamazAlyev-su9dm
@NamazAlyev-su9dm 3 месяца назад
Allah sənə razı olsun
@DuaKabul
@DuaKabul 3 месяца назад
Allah dualarınızı kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲
@nurcangunes5230
@nurcangunes5230 3 месяца назад
Rabbim arkamdan is ceviren yalan yanlış konuşanlari tokezleyip dusmemi isyenlerjn gözyaşlarımı görüpte yüzüme sen iyisin arkamdan agiza alinmayacak hakaretleri edenlerin kendi belalarını bulmalarını nasip eyle el acele el acele el acele yarabbim kendi pisliklerinde bogulsunlar milletin açığını arayıp dedi kodu ederken kendi açıklarında debelip dursunlar ve bende buna ettiydim buldum desinler . Amiinn 🤲 Allah'm göster yarabbim gözyaşlarımın hakkı için
@DuaKabul
@DuaKabul 3 месяца назад
Amîn Allah kabul ve makbul eylesin dualarınızı 🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 3 месяца назад
Önce abdest alıp 700 defa Estağfirullah el-azîm zikrini çekeceksiniz daha sonra 100 defa Allahümme Salli Ala Seyyidina Muhammedin Ve Ala Ali Seyyidina Muhammed Sonra 100 defa La havle vela kuvvete illa billahil aliyyil azim. Daha sonra 1000 defa Ya Lâtîf zikrini çekeceksiniz sonra 100 defa Allahümme Salli ala Seyyidinâ MUHAMMED El Fatihı Limâ Üğlika Vel hatimi Lima Sebeka nâsıril hakkı bil hakkı Vel Hâdi ilâ sıratike El Müstekım Ve alâ âlihi hakka kadrihi ve mikdârihi El Azîm okuduktan sonra bu videodaki Hadid ve Haşr suresini okuyup duanızı edeceksiniz çok uzun fakat duanız çok hızlı kabul olur eğer o kadar okuyamam diyorsanız size söylediğim rakamları 7 ye düşürüp kısa sürede duanızı bitirebilirsiniz Allah kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲
@MustafaDarbuka-nf5jx
@MustafaDarbuka-nf5jx 4 месяца назад
Allahim Sen bizim isteklerimizi dileklerimizi dualarımızi kabul öyle Rabbim amin
@suzanturkceacklamalolsaeyv6458
@suzanturkceacklamalolsaeyv6458 4 месяца назад
Âmin
@DuaKabul
@DuaKabul 3 месяца назад
Allah kabul eylesin Amîn 🤲
@omerfarukdokuyucu4643
@omerfarukdokuyucu4643 4 месяца назад
❤❤❤
@zamaneee
@zamaneee 4 месяца назад
zikir çekmeyi sevenler için bir hazine
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah zikirlerinizi artırsın dualarınızı kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@gulbeyazgul439
@gulbeyazgul439 4 месяца назад
Eşimde bende işsizim 😥rızık kapilarimiz kapalı ne okuduysam birtürlü olmadı artik umudum kalmadi
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allahu Hu Melikün SemiUn Gadirun Kerim Haliimun Latifun Alimun Muinun Saadıg Allahım @gulbeyazgul439 isimli abonemizin en yakın zamanda eşinin ve kendisinin rızık kapılarını acilen açmayı nasip ve müyesser eyle Yarabbim Amîn 🤲
@gulbeyazgul439
@gulbeyazgul439 4 месяца назад
​@@DuaKabulAmin Allah kabul etsin çok sağolun 🤲🏻🤲🏻
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
@@gulbeyazgul439 Amîn 🤲🤲🤲
@intikamfifamobile2975
@intikamfifamobile2975 4 месяца назад
**Bismillahirrahmanirrahim** **Allahumme salli ala seyyidina Muhammedin ve ala ali seyyidina Muhammedin bi adedi kulli da'in ve da'wain ve barik wa sallim aleyhi ve aleyhim kaseeran kaseera.** **Inna fatahna laka fathan mubeena. Wa yansurukallahu nasran azeezan.** **Ya Ghaniyyu, Ya Mughniyyu. Wa tarzuku men teshau bi gayri hisab.** **Ya Seen. Salaamun qawlan min Rabbir Raheem. Innallahu Huwar Razzaaqu, Dhul Quwwatil Mateen.** **Wa yarzuquhu min haysu la yahtasib, wa man yatawakkal alallahi fa Huwa Hasbuhu.** **Allahu Lateefun bi ibadihi yarzuku men yashaa'. Wa Huwal Qawiyyul Aziz.** **Ya Malikul Mulk Dzul Jalali wal Ikraam. Walillahil Khazaa'inus samaawaati wal ard.** **Yahtassu bi rahmetihî man yashaa', Wallahu Dhul Fadlil Azeem.** **Ya Aliyyu, Ya Aziz. Wa rafa'naahu makanan 'aliyya.** **Rabbi inni limaa anzalta ilayya min khayrin faqeer.** **Wa lahu suwfa yu'teeka Rabbuka fatarda. Wa wajadaka daallan fahada. Wa wajadaka 'aa'ilan fa aghna.** **Wa idhaa saelaaka 'ibadi 'anni fa inni Qariyb. Ujibu da'watad daa'i idhaa da'aani, falyastajiboo li wa lyu'minu biy la'allahum yarshudun.** **Qalallahu inni Munazziluhaa alaykum Qun Fayakoon.** **Innamaa amruhu idhaa araada shay'an an yaqula lahu Kun Fayakoon.**
@intikamfifamobile2975
@intikamfifamobile2975 4 месяца назад
​@@DuaKabul**Bismillahir Rahmanir Raheem** * **ٱللَّهُمَّ صَلِّ عَلَىٰ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلَىٰ آلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ بِعَدَدِ كُلِّ دَاعٍ وَدَوَاءٍ وَبَارِكْ وَسَلِّمْ عَلَيْهِ وَعَلَيْهِمْ كَثِيرًا كَثِيرًا** * **إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُّبِينًا ۝ لِيَغْفِرَ لَكَ ٱللَّهُ مَا تَقَدَّمَ مِن ذَنبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ وَيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ وَيَهْدِيَكَ صِرَاطًا مُّسْتَقِيمًا ۝ وَيَنصُرَكَ ٱللَّهُ نَصْرًا عَزِيزًا** * **يَا غَنِيُّ يَا مُغْنِيُّ وَتَرْزُقُ مَن تَشَاءُ بِغَيْرِ حِسَابٍ** * **يَٰسِينَ ۝ سَلَامٌ قَوْلًا مِّن رَّبٍّ رَّحِيمٍ ۝ إِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلرَّزَّاقُ ذُو ٱلْقُوَّةِ ٱلْمَتِينُ** * * **وَيَرْزُقُهُ مِنْ حَيْثُ لَا يَحْتَسِبُ وَمَن يَتَوَكَّلْ عَلَى ٱللَّهِ فَهُوَ حَسْبُهُ ۚ** * * **ٱللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ يَرْزُقُ مَن يَشَاءُ ۖ وَهُوَ ٱلْقَوِيُّ ٱلْعَزِيزُ** * **يَا مَالِكَ ٱلْمُلْكِ ذَا ٱلْجَلَالِ وَٱلْإِكْرَامِ وَلِلَّهِ خَزَائِنُ ٱلسَّمَاوَاتِ وَٱلْأَرْضِ** * **يَحْتَسُّ بِرَحْمَتِهِ مَن يَشَاءُ وَٱللَّهُ ذُو ٱلْفَضْلِ ٱلْعَظِيمِ** * **يَا عَلِيُّ يَا عَزِيزُ وَرَفَعْنَاهُ مَكَانًا عَلِيًّا** * **رَّبِّ إِنِّي لِمَا أَنزَلْتَ إِلَيَّ مِنْ خَيْرٍ فَقِيرٌ** * **وَلَهُۥ سَوْفَ يُعْطِيكَ رَبُّكَ فَتَرْضَىٰ ۝ وَوَجَدَكَ ضَالًّا فَهَدَىٰ ۝ وَوَجَدَكَ عَائِلًا فَأَغْنَىٰ** * **وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ ۖ أُجِيبُ دَعْوَةَ ٱلدَّاعِ إِذَا دَعَانِ ۖ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ** * **قَالَ ٱللَّهُ إِنِّي مُنَزِّلُهَا عَلَيْكُمْ قُلْ فَيَكُونُ** * **إِنَّمَا أَمْرُهُ إِذَا أَرَادَ شَيْئًا أَن يَقُولَ لَهُ كُن فَيَكُونُ** *ٱللَّهُمَّ صَلِّ عَلَىٰ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ ٱلْفَاتِحِ لِمَا أُغْلِقَ وَٱلْخَاتِمِ لِمَا سَبَقَ نَاصِرِ ٱلْحَقِّ بِٱلْحَقِّ وَٱلْهَادِي إِلَىٰ صِرَاطِكَ ٱلْمُسْتَقِيمِ وَعَلَىٰ آلِهِ حَقَّ قَدْرِهِ وَمِقْدَارِهِ ٱلْعَظِيمِ*
@yorick-fe5vp
@yorick-fe5vp 4 месяца назад
oh allahı siktim boşaldım ohhhhhhh
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Bir müminin diğer din kardeşi hakkında gıyabında yani arkasından yaptığı duayı Allahü teâlâ kabul ediyor. Buna gıyabda dua deniyor. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Bir Müslümanın din kardeşinin arkasından ettiği hayır dua kabul olur. O dua edince, bir melek, “Âmin, kardeşin için istediğinin aynısı sana da verilsin” der.) Peygamber Efendimiz, 'Kulun rabbine en yakın olduğu an secdeye vardığı andır. Secdede duayı çokça yapın' buyurmuştur. Secde sadece namaza has bir eylem değildir. Allah'tan bağışlanma dileğiyle de secdeye kapanılır. ellerini kaldırarak 'Allahu ekber' diyerek bir kere secdeye gidip üç defa “Sübhane Rabbiye'l-alâ” dedikten sonra istediğiniz kadar secdede Türkçe dua edilir isterseniz 2 dakika isterseniz saatlerce dua edebilirsiniz yine 'Allahu ekber' diyerek secdeden kalkabilirsiniz her duanın sonunda Amîn demeyi unutmayınız.🤲🤲🤲
@erayeray3381
@erayeray3381 4 месяца назад
amin
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲
@HakanCoskun-rm6ki
@HakanCoskun-rm6ki 4 месяца назад
ALLAH❤🫶😢ÂMİN İNŞALLAH ALLAHIM ALLAHIM KABUL ETSİN İNŞALLAH🤲🕌🕋😢TÖVBE ESTAĞFURULLAH ALLAHIM😢AFFET CANIM ALLAHIM İNŞALLAH😢
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı kabul eylesin inşaAllah Amîn 🤲
@Tulaytemizz
@Tulaytemizz 4 месяца назад
ALLAHIM az önce etmiş olduğum dua mı acilen hemen kabul et Rabbim ve acilen hemen isteğimi bana ver yerine getir Rabbim Amin 🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@Tulaytemizz
@Tulaytemizz 4 месяца назад
Amin amin amin
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@Tulaytemizz
@Tulaytemizz 4 месяца назад
Amin
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@Tulaytemizz
@Tulaytemizz 4 месяца назад
@@DuaKabul Amin çok sağolun ALLAH razı olsun
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
@@Tulaytemizz Amîn 🤲
@user-fi7lg1pc4h
@user-fi7lg1pc4h 4 месяца назад
"ELHAMDÜLİLLAH RÂBBİL ÂLEMİNE KÜN FE YEKÜN YÂ ERHÂMERRÂHİMİN ALLÂHUMME SÂLLİ ALÂ SEYYİDİNA MUHAMMEDİN YÂ ERHÂMERRÂHİMİN ÂMİİİİİN ECMÂİN"
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
“Göklerin ve yerin hükümranlığı”ndan maksat, evrendeki canlı ve cansız bütün varlıklarla olayların yaratılıp yönetilmesidir. Kur’an öğretisine göre Allah kadir-i mutlaktır; evrende olup biten her şey O’nun ilim, irade ve kudret sıfatlarının eserleridir. O, bütün sebeplerin sebebi, hâkimler hâkimidir. Evrenin yasalarını koyan, sebep ve illetleri belirleyen ve her şeyin bu yasalara ve sebeplere göre işleyişini sağlayan O’dur. Aynı şekilde bir öğretinin veya hükmün konulmasını veya yürürlükten kaldırılmasını sağlayan da O’dur. Bu çerçevede farklı zamanlarda ihtiyaç ve şartlara göre yeni peygamberler ve kitaplar göndererek ve böylece eski bazı hükümleri yürürlükten kaldırarak (nesih) yeni hükümler koyan da O’dur. Evrenin genel düzeni ve yasaları yanında çeşitli devirlerdeki insanlık yasalarının gelişimi de genel planda Allah’ın belirtilen hükümranlığı çerçevesinde gelişmektedir. Böyle olunca, bütün varlıklar gibi bireylerin hayatı da O’nun bu sınırsız hâkimiyetine bağlı olup bu durumda insanların O’ndan başka hiçbir dostu, sahibi ve yardımcısı yoktur. Kelime-i tevhidin, “Lâ ilâhe illallah” şeklindeki ilk cümlesi, Kur’an’ın her vesileyle vurgulayarak gönüllere işlemek istediği böyle bir tanrı inancını dile getirmekte olup İslâm’da bu inanç, dinin temeli ve müslüman olmanın da birinci şartıdır. Allah’ın yer ve gökler üzerindeki hükümranlığının âyette soru şeklinde ortaya konması, bunun kesinliğine işaret eden Kur’an üslûbunun bir örneğidir. Buna göre “bilmez misin” sorusu, “Bunu açık seçik biliyorsun. Şu halde yer ve göklerin hükümranlığı kendisine ait olan Allah’ın bir hükmü neshedip veya unutturup, onun yerine daha hayırlısını veya benzerini getirmesinin de O’nun yetkisinde olduğunu bilmen gerekir” anlamına işaret eder. Hz. Peygamber’in bunda hiçbir kuşkusu yoktu. Şu halde âyetin lafzına göre Resûlullah’a sorulan bu soru onun şahsında, başta müslümanlar olmak üzere bütün insanlığa yöneltilmiştir. Nitekim âyetin sonunda çoğul ifadenin yer alması da bunu gösteriyor.
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Sözlükte “iptal etmek, gidermek, yok etmek, nakletmek” gibi anlamlara gelen nesh (nesih), İslâmî bir terim olarak “dinî bir hükmün yürürlükten kaldırılması veya daha sonra gelen bir hükümle değiştirilmesi” anlamında kullanılır. Sadece buyruk ve yasaklarda nesih söz konusu olabilir. Ortadan kaldırılan hükme mensuh, onu ortadan kaldırana da nâsih denir. Prensip olarak neshin aklen mümkün olduğu, ayrıca diğer dinlerde de fiilen meydana geldiği hususunda görüşbirliği vardır. Nitekim Tevrat’ın bazı hükümleri İncil ile yürürlükten kaldırılmıştır. Aynı şekilde Tevrat ve İncil’deki hükümlerin bir kısmı da Kur’an-ı Kerîm tarafından değiştirilmiş veya kaldırılmıştır. Ayrıca Hz. Peygamber’in kabir ziyaretiyle ilgili hadislerinde olduğu gibi İslâm’ın gelişme sürecine bağlı olarak önceki bazı hükümler sonradan değiştirilmiştir. Ancak Kur’an-ı Kerîm’de neshedilmiş âyetler bulunup bulunmadığı konusu tartışmalıdır. İslâm bilginlerinin çoğunluğu bâzı âyetlerin sonradan gelen başka âyetler veya hadislerle neshedildiğini savunurken bazı âlimler de bu görüşü reddetmişlerdir. Bu arada Kur’an’da neshi mümkün görenler de mensuh âyetlerin sayısıyla ilgili olarak 5 ile 200 arasında değişen farklı rakamlar ileri sürmüşlerdir. Daha çok son dönem İslâm bilginlerinin tercih ettiği ve bizce de isabetli olan anlayışa göre bir konuda iki farklı hüküm içeren iki âyetten, sonra gelenin -nihaî bir düzenleme getirme amacının açıkça anlaşıldığı durumlar dışında- öncekinin hükmünü tamamen ortadan kaldırdığını kabul etmek yerine, her iki âyetin de kendi şartlarında geçerli ve yürürlükte olduğunu, hangisinin indiği şartlar mevcutsa onun hükmünün uygulanması gerektiğini, böylece duruma göre birinin veya ötekinin uygulanabileceğini, eğer birinin şartları artık sonsuz olarak tekrar doğmazsa pratikte o hükmü uygulamaya da imkân bulunmayacağını düşünmek daha isabetli görülmektedir (nesih hakkında ek bilgi için ayrıca bk. “Tefsire Giriş” bölümü, “I. Kur’an-ı Kerîm F Nesih” başlığı). “Unutturursak” diye çevirdiğimiz “nünsi(hâ)” fiiliyle ne kastedildiği konusunda farklı yorumlar yapılmıştır. Şevkânî’nin özetlediği bilgilere göre söz konusu fiili “nense (hâ)” şeklinde okuyanlara göre âyette bu fiil, “(neshedilmesini) ertelersek” anlamında kullanılmıştır. Bizim de tercih ettiğimiz “nünsi(hâ)” şeklindeki okunuşa göre bu ifade, “... o âyeti (değiştirmeden, neshetmeden) olduğu gibi bırakırsak” veya “o âyetin yürürlükten kaldırılmasına izin verirsek” şeklinde açıklanmıştır. Şevkânî, son yorumun, “lugat ve nazar ehlinin çoğunluğunun üzerinde birleştiği yorum” olduğunu söyler (Başka yorumlar için bk. Şevkânî, I, 138-139). Buradaki “unutturma” ifadesiyle, geçmiş dinlere ait kitaplarda bulunan ilâhî mesajların unutturulması, yani sonraki kitaplara ve rivayetlere hiç intikal etmemesi de kastedilmiş olabilir.
@user-om5go3vp6i
@user-om5go3vp6i 5 месяцев назад
Çox sağolun
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 4 месяца назад
Allah dualarınızı ibadetlerinizi kabul ve makbul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@Mustinezir12
@Mustinezir12 5 месяцев назад
AMİN❤
@DuaKabul
@DuaKabul 5 месяцев назад
Allah kabul etsin Amîn 🤲
@nergis8788
@nergis8788 6 месяцев назад
RABBİM Razı Olsun Kardeşim
@DuaKabul
@DuaKabul 6 месяцев назад
Amîn inşaAllah 🤲🤲🤲
@nuranalevcatallar4502
@nuranalevcatallar4502 6 месяцев назад
ALLAH RAZI OLSUN
@DuaKabul
@DuaKabul 6 месяцев назад
Amîn 🤲🤲🤲
@user-cd8dp9cb5t
@user-cd8dp9cb5t 6 месяцев назад
Tovuz rayonunda və Ucar rayonunda bir
@muhamedbilir04
@muhamedbilir04 6 месяцев назад
Allahım filistindeki müslümanları arakandaki müslümanları doğu türkistandaki müslümanları ve nerde zülüm altında olan müslümanlar varsa onlara yardım et onları zalimin zülmüne kar kuru zalimleri de hem bu dünyada hemde übür dünyada cayır cayır yak Allahım Amin amin amin 🇹🇷🇵🇸🇾🇪
@zubeydeyldrm2659
@zubeydeyldrm2659 6 месяцев назад
Amin Rabbım yar ve yardımcıları olsun duyduğuma göre allahin belalari İsrail Filistine saldırı düzenlenecektir ne olur dua edelim belki birinin duası kabul olur
@user-vo7dj8vw1h
@user-vo7dj8vw1h 6 месяцев назад
Amin amin
@fatihelyasa..5150
@fatihelyasa..5150 6 месяцев назад
Tüm zulüm altında olan Müslüman kardeşlerimiz için okuyalım başta filistin için.
@DuaKabul
@DuaKabul 6 месяцев назад
Amîn 🤲🤲🤲
@halimezoro4615
@halimezoro4615 4 месяца назад
Allahım 🇵🇸 🇵🇸 Gazzeye özgürlük Hamasa zafer nasip et Allahım amin 🇹🇷 🇹🇷 🇹🇷
@sanane4069
@sanane4069 6 месяцев назад
Bismillah olmamış ama çalışılmalı
@DuaKabul
@DuaKabul 6 месяцев назад
Allah kabul etsin 🤲🤲🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Ehl-i kitap (ehlü'l-kitâb) tamlaması, “ilâhî bir kitaba inananlar” anlamına gelmekle birlikte, terim olarak Müslümanlar dışındaki kutsal kitap sahipleri için kullanılır. Kur'an-ı Kerîm'de Hz. Muhammed'in politik peygamberlere indirilmiş bazı kitaplardan, zebur ve sahîfelerden bahsedilmekle birlikte (genişbilgi için bk. Remzi Kaya, “Ehl-i Kitap”, DİA, X, 516-519) , Allah'ın izlediğin indirilmiş Kur'an'ın dışında iki kitap (Tevrat ve İncil) bulunmaktadır. Kur'an'da otuz bir defa tekrarlanan “ehl-i kitap” tabiriyle de özellikle bu iki kitabı muhatabı olan yahudilerle hıristiyanların kastedildiği anlaşılmaktadır (bk. Taberî, VIII, 69) . Kur'an ve hadislerle diğer İslâmî kaynaklarda ehl-i kitap tabiri yanında, Yehûd ve Benî İsrâil tabirleriyle Yahudilerden, nasârâ kayıtlıyle de hıristiyanlardan geniş olarak sözlenmiştir. Kur'an-ı Kerîm'de diğer bazı dinlere de işaretler birlikte verilmekle, özellikle bu iki din üzerinde geniş olarak durulmasının çeşitli sebepleri vardır. Öncelikle Kur'an'ın o dönemdeki muhatapları bu iki dini biliyorlardı; bu dinlerin mensupları Hicaz bölgesinde önemli bir etkinliğe sahip olup Müslümanlarla iç içe yaşıyorlardı; bunun sonucunda ilk temaslar da yönlendiriliyordu. Ayrıca, bu iki dinin mensuplarının, bazı eksikliklerinin ve yanlışlıklarının yanında Allah, Peygamber, âhiret ve kutsal kitap inançlarının yanında, bu suretle ilahî kaynağa dayanmaları da Kur'an-ı Kerîm'in bu iki din ve mensuplarına daha çok yer vermesine yol açmıştır. Özellikle bu son durumla ilgili İslami dini Ehl-i kitap hakkında müşrikler, ateistler ve diğer batıl din mensuplarına göre daha ayrıcalıklı hükümler çalınıyor. Meselâ Ehl-i kitap kadınlarla evlenebilir, kestikleri hayvanları etleri yenilebilir. İslâm toplumunda onlarda tam bir din ve ibadet hürriyetine sahiptirler; İslâm hukukunun yasal olarak, temel insan haklarının yanında, vatandaşlık (zimmîlik) haklarından da yararlanırlar (genişbilgi için bk. Ahmet Özel, İslâm Hukukunda Ülke Kavramı, s. 311-319) . Sözlükte müşrik değiştirmek, “ortak kabul etmek, ortak saymak” anlamına gelen, gelen şirk kökünden türetilmiş olup akaid terim olarak “Allah'ın dışında herhangi bir varlığa Allah'a özgü fiil ve sıfatlar isnat etmek sağlamak o varlığı veya varlıkları Allah'a ortak koşan” gelir. Müşrik ile Allah'a inanan arasında en önemli fark, kabulün ikincisi Tanrı'nın tanımaz (ateist) olmasına karşılık müşrikin, bir yaratıcının varlıkları var, ama başka varlıklar veya varlıklara da tanrısal nitelikler yükleyerek onları gerçek Tanrı'ya ortak koşmasıdır. Ancak sonuçta ortaya çıkan sonuç, Allah'ın gücünün birliğini ve benzersizliğini inkâr anlamı taşıdığı için küfrün bir çeşidi olarak belirtildi. Meselâ iki tanrı inancına sahip olan Mecûsîler İslâm'a göre hem müşrik hem de kâfirdirler. Kur'an'da ise müşriklerle bol miktarda Hz. Peygamber'in ilk muhatapları olan putperest Araplar kast edilmiş ve eleştiriler onlara yöneltilmiştir. Ancak öteki peygamberlerin mücadele ettiği inkârcı kavimlerden müşrikler diye söz eden veya onların inançlarını şirk olarak niteleyen âyetler de bulunmaktadır (meselâ bk. En'âm 6/81) . Konumuz olan âyette müslümanlar hakkında düşmanlık dillerini besleyen Ehl-i kitap ve özellikle Yahudilerle müşriklerin ortak bir özelliği işaretlenmektedir. Buna göre onun iki kesimi de Allah tarafından Müslümanlara iyilik yapmayı, onların maddî ve mânevî nimetlere mazhar olmalarını istemiyor; bilhassa Müslümanların İslâm ve Kur'an'la müşerref olup itibar kazanmaları onların ayrılıklarını kabartıyor ve huzurlarını kaçırıyordu. Çünkü yahudiler kutsal kitaba sahip olmayı ve peygamberler özelliklerini kendi kavimlerinin tekelinde gördükleri için son peygamberlerin Araplar içinden seçilmesini hazmedemiyor; Müşrik Araplar ise İslâm'ın hızla gelişmeleri ve Müslümanların çoğalıp güçlenmelerini kendi gelecekleri için tehlikeli görüyorlardı. Bakara sûresinin, Müslümanların açık bir şekilde güç kazanıp bağımsız bir dinî ve siyasî toplum haline geldikleri Medine döneminde indiği dikkate alınırsa, Müslümanların evrensel düşmanları olan Yahudilerle müşriklerin, hem dinî hem de siyasî açıdan kendi gelecekleri için tehlikeli görülen bu gelişmelerin önlenmesi ve telâşa kapılmalarının, bu Müslümanlara kıskançlık sebebi besleyip onların ilahî hayır ve lutuflara mazhar olmalarından rahatsızlık duymalarının daha iyi anlaşılması. Âyetette “Halbuki Allah'ın rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah büyük lutuf sahibidir” buyurularak onların kıskançlıkları, kötü niyetlileri ve Müslümanların aleyhindeki temennilerinin sonuçsuz kalacağına işaret edilmiştir. Ehl-i kitap ve müşrikler, Müslümanların iyiliğini istemezken, bu tutumlarıyla iyiliklerin sahibi olan Allah'ın takdirinden saklanmayı ortaya koyuyorlardı.
@user-qg8qz3fe7g
@user-qg8qz3fe7g День назад
Amin allahim madi ve manevi yardim cok sikitidayim azina saglik amin
@user-qg8qz3fe7g
@user-qg8qz3fe7g День назад
Amin
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
“Râinâ” kelimesi için tefsirlerde değişik mânalar verilmiş ve açıklamalar getirilmiştir (bk. Taberî, I, 469-471; Râzî, III, 224; Şevkânî, I, 136). Bir yoruma göre “râi” (emir kipi) şeklindeki türetilmiş fiil kalıbı (müfâale babı) genellikle iki kişi veya iki zümre arasındaki karşılıklı ilişkileri, tutum ve davranışları ifade ettiğinden, “râinâ” sözü “Bizi kolla, gözet; sen bizi gözetmezsen biz de seni gözetmeyiz” veya “Bizi can kulağıyla dinle; sen bizi dinlemezsen biz de seni dinlemeyiz!” şeklinde bir anlam içerir. Bu ise Peygamber’e karşı bir saygısızlığı çağrıştırmaktadır. Oysa Kur’an-ı Kerîm müslümanları Peygamber hakkında her zaman edepli ve nazik olmaya davet etmekteydi. Bu âyette de Resûl-i Ekrem’le konuşurken ona, belirtilen anlama gelebilecek bir kelimeyle ve kaba bir tavırla hitap etmelerini yakışıksız bulmuş; bunun yerine “unzurnâ”, yani “Bize bak, bize ilgi göster” veya “Bize tebliğde bulunurken mühlet ver, durumumuzu gözet ki sözünü daha iyi kavrayıp anlattıklarını öğrenebilelim” demelerini; ayrıca Resûlullah’ı dikkatle dinleyip söylediklerini zihinlerine yerleştirmelerini emretmiştir. Başka bir yoruma göre “râinâ” kelimesi Arapça’da hakaret anlamı taşımamakla birlikte, İbrânî dilinde “râinâ” gibi telaffuz edilen bir hakaret kelimesi bulunmaktaydı. Medine yahudileri hakaret maksadıyla bu kelimeyi kullandıkları, hatta Hz. Peygamber’le tartışırken aynı kelimeyi telaffuz ettikleri (Nisâ 4/46) için âyette müslümanlara, bunun yerine aynı anlama gelen “unzurnâ” kelimesini kullanmaları öğütlenmiştir.
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Bütün bunlara rağmen, Ehl-i kitap, Allah’a îman edip günahlardan sakınsalardı, kendileri için daha hayırlı olurdu. Zira rahmeti bol olan Rabbimizin vereceği küçücük bir ecir bile, onların çeşitli entrikalarla insanlardan sağladığı menfaatlerden daha büyük ve daha hayırlıdır. Bu âyet-i kerîme, Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinin genişliğini ve tevbe kapısının dâimâ açık olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, Allah’a îman etmekle birlikte, günahlardan sakınmanın da ne kadar mühim olduğu gözler önüne serilmektedir. Görüldüğü gibi yahudiler, Allah Resûlü’nün peygamberliğine îman etmemek için bitmez tükenmez bahaneler uydurmuş ve çeşitli yalanlara başvurmuşlardır. Bununla birlikte sihrin her çeşidini tatbik ederek insanları aldatmış, Peygamber Efendimiz’e hürmetle hitap ediyormuş gibi davranıp kendilerince ona hakaret etmeye çalışmışlardır. Binaenaleyh mü’minler, o hasetçilere uymayıp Peygamber Efendimiz (s.a.s.)’e sahip çıkmalı ve kıymetini bilmelidirler.
@reyhanmirasevik7084
@reyhanmirasevik7084 8 месяцев назад
Amîn 🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Allah kabul eylesin inşaAllah Amîn 🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Kitap ehlinin büyük bir kısmı, Allah’ın kitabını ihmâl ve terk ettikleri için bâtıl inançlara sahip olur, şeytanların ve şeytanlaşmış insanların uydurduğu yalan yanlış sözlerin peşinden giderler. Tahrif edilen Tevrat’a bakarak Süleyman (a.s.)’ın sadece bir kral olduğu, hükümranlığını büyü ile sağladığı, kadınlara düşkünlüğü sebebiyle âhir ömründe putlara taptığı gibi iftirâlara inanırlar. (Kitab-ı Mukaddes, 1. Krallar, 11; Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 35-36) Halbuki Hz. Süleyman bir peygamberdi ve büyü ile alâkası yoktu. Onun ismi, Kur’ân-ı Kerîm’de on altı defa zikredilir. Keskin zekâsı, engin ilim ve hikmetinden bahsedilir. Bu meziyetleri sayesinde, girift hukûkî ve içtimâî meseleleri hallettiği, kendisine kuşların ve diğer hayvanların dilinin öğretildiği; bitkilere, rüzgâra, hayvanlara ve cinlere hükmettiği; erimiş bakırı kullanarak muhtelif âlet ve edevât yaptığı bildirilir. (bk. Enbiyâ 21/82; Neml 27/15-44; Sebe’ 34/12-21; Sād 38/30-40) Onun hakkında: “Biz, Dâvûd’a Süleyman’ı lütfettik. O ne güzel bir kuldu. Gerçekten o, tam bir teslimiyet ve samimiyetle sürekli Allah’a yönelir dururdu” buyrulur. (Sād 38/30) Allah Resûlü (s.a.s.), Hz. Süleyman’ı peygamberler arasında zikredince bazı yahudi hahamları: “-Muhammed, Dâvud’un oğlunu peygamber sanıyor. Halbuki o sadece bir sihirbazdı” dediler. Bunun üzerine Allah Teâlâ bu âyet-i kerîmeyi indirdi. (Kurtubî, el-Câmi‘, II, 41-42) Âyet-i kerîmede; “Süleyman sihir yapmadı” mânası kastedilerek “Süleyman kâfir olmadı” (Bakara 2/102) buyrulması, sihrin ne kadar tehlikeli ve büyük bir günah olduğunu göstermektedir. Sihir ve büyü, âdeta küfürle denk tutulmuş, sihri öğreten şeytanların kâfir olduğu ifade edilmiştir. Sihir, ne olursa olsun, sebebi gizli olan ince şey demektir. Sebebi gizli olduğu için hakikatin zıddına tahayyül olunan yaldızcılık, şarlatanlık, göz boyama ve aldatma şeklinde cereyan eden herhangi bir şeye sihir/büyü denir. Sihri iki kısma ayırmak mümkündür: 1. Sırf yalan ve aldatmadan ibaret olan söz ve fiillerle bir tesir icra etmek, 2. Az çok bir hakikati kötüye kullanarak bir tesirde bulunmak ve bir şey yapmaktır. Bu durumda, sebebi herkes tarafından bilinmeyen herhangi bir hakikat, insanları kandırıp aldatmak için kullanıldığında sihir olur. İslâm’a göre ilim değerlidir ve öğrenilmesi yasaklanan hiçbir bilgi yoktur. Hatta şerrinden korunmak için sihir bile öğrenilebilir. Ancak hiçbir zaman ilmi kötüye kullanmamak gerekir. Bu sebeple sihir yapmak haram, hatta küfürdür. Maalesef günümüzde çok yaygın olan bir günah olarak dikkat çekmektedir. Nebî (s.a.s.) birgün: “-İnsanı helâke sürükleyen yedi şeyden sakınınız!” buyurmuştu. Sahâbîler: “-Ey Allah’ın Rasûlü, onlar nelerdir?” diye sordular. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) şöyle cevap verdi: “-Allah’a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, -dînî bir ceza ile usûlünce öldürülen müstesna- Allah’ın öldürülmesini haram kıldığı bir insanı katletmek, faiz yemek, yetim malı yemek, düşmana hücum sırasında harpten kaçmak, hiçbir şeyden haberi olmayan iffetli müslüman kadınlara zina iftirasında bulunmak.” (Buhârî, Vasâyâ 23; Tıb 48; Hudûd 44; Müslim, İman 145) Yine Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur: “Kim bir düğüm atar ve ona üfürürse sihir yapmış olur. Kim de sihir yaparsa şirke düşer. Kim fayda umarak hayvan tırnağı, nazarlık gibi câhiliye âdetlerinden bir şeyi herhangi bir yere asarsa, o astığı şeye havâle edilir. Yani Allah’ın yardımından mahrûm bırakılır.”[1] (Nesâî, Tahrîmü’d-Dem 19/4076) Cenâb-ı Hak, Hârût ve Mârût isminde iki meleği Bâbil’e indirmiş ve onlara bazı ince ilmî hakikatleri vermişti. Bu iki melek, hayırda kullanarak istifade etmeleri için ve bir de imtihan maksadıyla bu bilgileri İsrâiloğulları’na öğretmişlerdi. Hayır için öğrettikleri hakikatler, fesat ehli tarafından kötüye kullanılabilecek vasıfta olduğundan, melekler herkese kesin bir dille: “-Biz imtihan için gönderildik, öğrettiğimiz şeyler fitneye müsaittir ve kötüye kullanıldığında insanı küfre götürür. Sakın bunlarla sihir yaparak küfre girme!” diye tavsiyede bulunurlardı. İnsanlardan ve cinlerden olan şeytanlar ise, böyle hayır telkin edip nasihatte bulunmak bir tarafa, meleklerin öğrettiği hakikatlerle insanlara sihir yapmasını öğretiyorlardı. İşte yahudiler, gerek sihirbazlardan gerekse meleklerin öğrettiği hakîkatlerden, kişiyle hanımının arasını ayıracak şeyler öğrendiler. Görüldüğü gibi sihir o kadar büyük bir tehlikedir ki, âile gibi birbirine sıkıca bağlı en sağlam yapıyı bile bozabilmektedir. Dünyanın en yakın insanlarını birbirinden ayıran sihir, komşuları, akrabaları, toplumu ve milletleri ne hâle getirir?! Zira sihir her şeyden evvel ruhlar üzerinde tesir icrâ eder, fikirleri târumâr eder, kalpleri çeler, ahlâkı bozar ve cemiyetleri perişan eder. Âilede koca ile eşinin arası iyi olursa, toplum da sağlam ve kuvvetli olur. Fakat ikisi arasındaki münâsebetler kötü olursa, bütün toplum bozulur. Bu sebeple yahudiler, en büyük kötülüğü yapıyor, kişiyle hanımının arasını ayırıyorlardı. Allah Resûlü (s.a.s.), bu husûsun ehemmiyetini anlatmak için şöyle buyurur: “İblîs tahtını suyun üzerine kurar, orayı merkez edinir. Sonra askerlerini dünyanın her tarafına salar. Ona en yakın ve en sevimli asker, en büyük fitneyi koparandır. Askerlerinden biri gelip: «-Bugün ben şöyle şöyle yaptım!» der. İblîs: «-Hiç bir şey yapmamışsın!» karşılığını verir. Bir diğeri gelir: «-Ben birinin yakasına yapıştım ve hanımıyla arasını açıncaya kadar peşini bırakmadım» der. Bunun üzerine İblîs onu kendine yaklaştırır, kucaklayıp boynuna sarılır ve: «-Sen ne iyisin, ne güzelsin!» der.” (Müslim, Münafıkîn 67) Ancak, söylenenlere bakarak sihri gözde büyütüp, sihirbazların her şeye kâdir olduğu zannına kapılmamalıdır. Hakiki tesir ne sihirde, ne sihirbazda, ne tabiatta, ne ruhta, ne şeytanda, ne de melektedir. Her şey Allah’ın kudret elindedir. Allah Teâlâ, imtihan îcâbı korumasını kaldırırsa sihirbazlar zarar verebilir, yoksa kendiliklerinden hiçbir şey yapamazlar. Bu sebeple, her şeyden evvel Allah’tan korkmalı, O’na sığınmalı ve O’nun kitabı Kur’ân-ı Kerîm’e sarılmalıdır. Sihir insanlara hep zarar verir, onlara hiçbir faydası olmaz. Bu sebeple, Allah’ın kitabını ve hayırlı işleri bırakıp da sihir gibi zararı büyük bir günahla meşgul olan insanların, âhirette hiçbir nasibi olmayacağı âşikârdır. Böyle insanlar, şeytana ve nefislerine uyup sihirle meşgul olarak aslında kendilerini helâke sürüklemektedirler. Uğruna, ebedî hayatın fedâ edildiği bir anlık dünya zevki, ne kötü bir kazançtır! İnsanlar yaptıkları yanlışın büyüklüğünü ah bir bilseler: [1] Hadis-i şerifte, fayda temin etmesi veya zararları defetmesi umularak boyna veya herhangi bir yere, câhiliye devrine âit muska, nazarlık, hayvan tırnağı ve kemiği gibi şeylerin asılması yasaklanmaktadır. Böyle şeyler yapanları Allah, o güvendikleri şeylere havâle eder, yardım ve rahmetinden mahrum bırakır. Kur’ân’dan ve ilâhî isimlerden yazıp teberrüken asmak ise, bu hükmün hâricinde tutulmuş ve câiz görülmüştür. Nitekim Abdullah bin Amr (r.a.) küçük çocuklara böyle şeyler takardı. Bunların bir fayda celbedip zararı defedeceğine inanmak ise yine doğru görülmemiştir. Zira şifayı veren ve kötülükleri defeden ancak Allah Teâlâ’dır.
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Kendi dinlerine ve peygamberlerine karşı bu sadakatsizliği gösterenlerin, Allah Resûlü’nün peygamberliğini reddetmesinde şaşılacak bir durum yoktur. Resûlullah (s.a.s.), onların eski kitaplarını tasdik ettiği ve bu kitapları da Son Peygamber’e inanmalarını emrettiği hâlde, Medine yahudileri bunu bilmezlikten gelip, bir bakıma kendi kitapla­rını da hiçe sayarak Allah Resûlü’nün peygamberliğini kabul etmediler. Zaten onların âdeti; isyan, inkâr ve iftirâdır. Durmadan şeytana uyar ve onun peşinden giderler
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Allah’a yemin olsun ki kitabımızda bizden ne Muhammed’e iman edeceğimize dâir bir ahid alınmıştır ne de başka bir söz!” demişti. Bunun üzerine bu âyet-i kerîme nâzil oldu. (Suyûtî, Lübâbu’n-nukûl, s. 18) Resûlullah (s.a.s.)’in nübüvvetini inkâr eden bütün yahudiler, bu âyetin hükmüne dâhildir. Zaten onların çoğu îman etmezler. (bk. Âl-i İmrân 3/110) İsrâiloğulları, gerek daha önceki hayatlarında, gerekse Resûlullah (s.a.s.) zamanında (bk. Enfâl 8/55-56; Mâide 5/13) verdikleri sözleri devamlı bozmuş, bu zulmü ve hâinliği âdet hâline getirmişlerdi. Âyet-i kerîme, soru ile başlayarak onların bu hâlini yadırgamış ve yaptıklarının ne büyük bir yanlış olduğunu göstermiştir. Zira bu tür bir ifade, bahsedilen şeyin çirkinliğini ortaya koyma ve bunu yapanları azarlama hususunda daha daha tesirlidir. Yahudilerin peygamber ve kitaba olan düşmanlıkları ise pek sinsi ve derindir.
@-Hacksfotballs-
@-Hacksfotballs- 8 месяцев назад
Hangi dua ve hangi sayfa? Nolur hızlı cevap ver
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Allâhümme ente’l-ebediyyü’l-kadimu’l-hayyü’l-kayyümü’l-kerimü’l-hannânü’l-mennânü.Ve hâzihi sennetün cedidetün.Es’elüke fihe’l-ısmete mine’s-şeytan’r-racimi ve evliyâihi: Ve’l-avne âlâ hâzihi’n-nefsi’l-emmâreti bi’s-sût.Ve”l-istiğale bi mâ yukarribuni ileyke yâ ze’-celali ve’l-ikram.” Anlamı: ” Allah’ım! Sen Ebedi ve Kadim’sin:başlangıcı ve sonu olmayan Hayy ve Kayyum’sun.hayat sahibi ve herşeyi kıvamında tutansın.Kerim ve Hannan’sın.sonsuz ikramların ve şefkatin sahibisin.Bu gün yeni seneye giriyoruz.Bu yeni senede,lanetlenmiş şeytanın ve yardımcılarından beni korumanı Senden istiyorum.Ve yine Senden devamlı kötülüğe teşvik eden nefsimden beni korumanı istiyorum.Ve yine senden beni sana yaklaştıracak işlerle meşgul olmam konusunda bana yardımcı olmanı istiyorum.Ey celal ve ikram sahibi Allah’ım
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Seher vaktine kadar dua edebilirsiniz acele etmenize gerek yok yılbaşı duası sabaha kadar geçerlidir inşaAllah bütün dualarınız kabul olur 🤲 Allah dualarınızı makbul ve kabul eylesin Amîn 🤲🤲🤲
@Hjhjhjfrs
@Hjhjhjfrs 8 месяцев назад
Amin❤❤❤
@huseyinseyhantuncer1509
@huseyinseyhantuncer1509 8 месяцев назад
Rabbım tüm ümmeti Muhammed in yar ve yardımcısı olsun inşallah amin
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Amîn 🤲🤲🤲
@Hjhjhjfrs
@Hjhjhjfrs 8 месяцев назад
Amin❤
@Hjhjhjfrs
@Hjhjhjfrs 8 месяцев назад
Amin❤
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Allah’ım! Sen Ebedi ve Kadim’sin:başlangıcı ve sonu olmayan Hayy ve Kayyum’sun.hayat sahibi ve herşeyi kıvamında tutansın.Kerim ve Hannan’sın.sonsuz ikramların ve şefkatin sahibisin.Bu gün yeni seneye giriyoruz.Bu yeni senede,lanetlenmiş şeytanın ve yardımcılarından beni korumanı Senden istiyorum.Ve yine Senden devamlı kötülüğe teşvik eden nefsimden beni korumanı istiyorum.Ve yine senden beni sana yaklaştıracak işlerle meşgul olmam konusunda bana yardımcı olmanı istiyorum.Ey celal ve ikram sahibi Allah’ım!..
@Hjhjhjfrs
@Hjhjhjfrs 8 месяцев назад
Aminn❤❤❤
@DuaKabul
@DuaKabul 8 месяцев назад
Yüce Allah'ın Hz. Peygamber'e açık seçik âyetler indirdiği kesin bir dille ifade ile fâsıklardan başkasının bu âyetleri inkâr etmelerinin mümkün olmadığı belirtilmekte ve bu suretle yahudiler fâsıklıkla suçlanmaktadır. Fâsık “dinin emir ve yasaklarına aykırı davranmak” anlamında gelen “fısk” kelimesinden türetilmiş bir isim olup “Allah'ın buyruklarına itaat etmek âsi olan mümin, münafık veya kâfir” mânalarında kullanılan bir terimdir. olayları büyük günahlar işleyen kimselere fâsık denmiştir. Bu günahlar içinde dinin itikad politikalarından biri veya birkaçı bulunursa fâsıkın aynı zamanda kâfir olduğu görüşbirliği vardır; fakat haksız yere ve kasten adam öldürmek, zina etmek, yazdırmak gibi dinin büyük günah söylendiği fiilleri işlemenin de insanın dinden çıkarılmayacak mezhepler arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır. Ehl-i sünnet dışı bazı mezhepler bu tür günahlar işleyen fâsıkların mümin olması şartıyla kaybettiklerini ve ebedî olarak cehennemde kalacaklarını ileri sürerken bu hedefe çok sert ve aşırı bulan Ehl-i sünnet bilgileri müminlerin de büyük günahların işleyebilecekleri, bu nedenle iman esaslarını kabul eden fâsıkı kâfir saymanın yanlış olduğunu, bunların -eğer affedilmezlerse- günahlarının büyüklüğüne göre bir süre cehennemde azap çektikten sonra cennete kabul buyurulacaklarını hem Kur'an ve hadislerden getirdikleri delillerle hem de aklî gerekçelerle kanıtlamaya çalışmışlardır (genişbilgi için bk. Yusuf Şevki Yavuz, “Fâsık”, DİA, XII) , 202-205; Ali Şafak, “Fisk”, DİA, XIII, 37-38) . Konumuz olan âyette “fâsıklar”, İslâm'ı, Kur'an'ı ve Hz. Muhammed'in peygamberliğini inkâr eden yahudileri veya Allah'ın âyetlerini inkâr eden parçalarını kapsadığı için “kâfirler” anlamında kullanılmıştır.
@Cigdem-lh3jl
@Cigdem-lh3jl 9 месяцев назад
Bana şifa ver Allahım
@DuaKabul
@DuaKabul 9 месяцев назад
Amîn Allah kabul etsin inşaAllah 🤲🤲🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 9 месяцев назад
Allah’ın lutfettiği elçilik vazifesini yapan bir meleğe düşmanlık beslemek, hakikatte onun getirdiği vahye, vahyi gönderen Allah’a, peygamberlere, meleklere ve hatta yahudilerin çok sevdiklerini söyledikleri Mîkâil (a.s.)’a düşman olmak demektir. Kim böyle bir düşmanlıkta bulunursa, Allah da o kâfirlere düşman olur. Onlara bir müddet mühlet verse de sonunda şiddetle yakalar ve cezalandırır. Âyetteki ifadeden anlaşıldığına göre Allah Teâlâ, îman etmeyen insanların şahsına değil, küfürlerine düşmandır. Küfrü bıraktıklarında onlara derhal dost oluverir. (Zemahşerî, el-Keşşâf, I, 83) Yahudilerin bahaneleri ve mantıksız tavırları bitip tükenmez. Onlardan biri de Resûlullah (s.a.s.)’in hiçbir mûcize getirmediğini iddia etmeleridir. Nitekim âlimlerinden İbn Sûriyâ, Allah Resûlü (s.a.s.)’e: “-Bize bildiğimiz bir şey getirmedin ve sana apaçık bir mûcize verilmedi ki sana tâbî olalım” demişti.
@reyhanmirasevik7084
@reyhanmirasevik7084 9 месяцев назад
Amin
@DuaKabul
@DuaKabul 9 месяцев назад
Amîn 🤲🤲🤲
@DuaKabul
@DuaKabul 9 месяцев назад
Bu âyetler, yahudiler ve onlar gibi çeşitli bahanelerle Âhirzaman Peygamberi’ne iman etmemekte direnenler hakkında nâzil olmuştur. Yahudiler Resûlullah (s.a.s.) Efendimiz’e gelerek bir takım sualler sordular. Peygamberden başka hiç kimsenin bilemeyeceği doğru cevapları alınca, bu sefer de vahyi getiren Cebrâil (a.s.)’a düşman olduklarını ileri sürdüler. “Vahyi Mikâil (a.s.) getirseydi sana iman ederdik” dediler. Kendilerince, Cebrâil (a.s.)’ın şiddeti, harbi, zorluğu, ağır mes’ûliyetleri, kıtlığı, azâbı ve kan dökmeyi getirdiğini; Mikâil (a.s.)’ın da rahmet, yumuşaklık, yağmur, bolluk ve kolaylaştırma meleği olduğunu söylediler. Hatta düşmanlıklarının asıl sebebini biraz daha itiraf ederek: “Cibrîl bizim düşmanımızdır. Çünkü peygamberliği bizden birine getirmekle emrolunmuşken, başkasına götürdü” dediler. (Vâhidî, Esbâbu’n-nüzûl, s. 34) Onlar aslında Peygamber Efendimiz’in risâletine hased ediyor, onu kabul etmek istemiyorlardı. Halbuki Cebrâil (a.s.) sadece bir memur idi. Allah onu kime gönderirse ona giderdi. Kur’an’ı da Allah’ın emriyle Peygamber Efendimiz’in kalbine indirmişti. Böylece insanlığa en büyük hayrı getirmişti. Kur’ân-ı Kerîm, kendinden önceki kitapları doğrulamaktadır. Yahudiler bunu bildikleri hâlde inatla direnmişlerdir. Diğer taraftan Kur’an, kendisine îman eden insanları, en doğru yola sevkeder ve onlara ebedî bir saadet bahşeder. Yahudilerin Allah Resûlü’ne ve Kur’an’a iman etmeleri için, bu sebeplerden biri bile kâfî gelir. Vahiy hâdisesinde normalde Cebrâil (a.s.), vahyi Allah Resûlü’ne okuyor, işittiği âyetler mânalarıyla birlikte Efendimiz’in kalbine iyice yerleşiyordu. (bk. Kıyâme 75/16-19; Tâ-hâ 2/114) Burada ise Kur’an’ın Peygamber Efendimiz’in “kalbine” indirildiği ifade edilerek, vahyin tesirine ve kuvvetine dikkat çekilmektedir. Vahiy, kalbin üzerine yani şuur ve şuuraltının bütün bölümlerine inerek oraya sağlam bir şekilde yerleşir. Böylece, kalbi her yönden tamamen kaplayıp istîlâ ederek büyük bir kesinlik ve karşı konulamaz bir hüküm ifade eder. Vahiy, diğer bütün his ve idrakleri devre dışı bırakarak kalbe yerleşince onunla amel etmek ve onu diğer insanlara ulaştırmak bir zarûret hâline gelir. (bk. Şuarâ 26/193-194)