""GECEYE SELAM" MÜZİKALİNİN KONUSU: Zengin Demir tüccarı Abdürrahim sevgilisi Gülistan'ın isteği Üzerine Geceye Selam adlı bir müzikale milyonlar yatırmıştır. Oynanacak olan oyun bir çok sorunla karşı karşıyadır. Gülistan rolün altından kalkamamaktadır. Üstelik oyunun yönetmeni işi beceremeyip gitmiştir. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Gülistan'ın annesi PX Sabriye her işe karışmaktadır. Tiyatroya her an yeni bir genç sevgiliyle gelip kızını güç durumlarda bırakmaktadır. Geçim derdine düşen kadro elemanları her an kavga çıkartıp ortalığı büsbütün karıştırmaktadırlar. Oyunun genç sahne amiri Yusuf iki yıldır içkisi nedeniyle iş bulamayan usta yönetmen Kemal Sezer'in işealınmasını önerir. Oysa bir kazadan sonra topal kalan sezer zengin bir Mısırlı Prensesin yanına sığınmış tekrar tiyatroya dönme gücünü kendinde bulamamaktadır. Oyunun yazarı, bestecisi, ve şarkı sözü yazarı ve tiyatronun müdürü bu işin içinden nasıl Çıkılacağını merakla beklemektedirler. Gazinolardan gelen ünlü şarkıcı Atmaca Gürses bu işe girdiğine bin pişmandır. İşler tam arap saçına dönmüşken Kemal Sezer tiyatroda belirir ve tüm kadronun Bizi Bırakamazsın adlı şarkıyla yakarması üzerine yönetmenliği kabul eder. Birinci perde herkesin neşe içinde söylediği Oyun Başlıyor şarkısıyla biter. İkinci perdenin başında işler yoluna girmiş Kemal Sezer oyunda birçok şeyi düzeltmiştir. Tek sorun Gülistan'ın yeteneksizliğidir. Üstelik genç kadın bilinçlenmeğe başlamış, bunu farkeder hale gelmiştir. Ayrıca Kemal Sezer'e de tutulmuştur. İşler tekrar karışınca Sezer çareyi yeniden içkide bulur ve oyunu bırakıp gider. Oysa Gülistan kendine göre bir çözüm yolu bulmuş, küçük bir rol oynayan ve kendisine çok benzeyen Zeynep'le kimsenin bilmediği bir plan kurmuştur. Yusuf'un yönetmeni bulup tiyatroya tekrar geri getirmesi ve Gülistan'ın gizli planı olayların mutlu bir biçimde sonuçlanmasını sağlar. Geceye Selam büyük bir başarıyla perdesini açar." (Alıntı)
Bu, esaretin bedeli(shawshank redemption)Morgan Freman hapisten cıkar,dostu başrol isteği üzre filanca yerdeki dev meşe altına gelir ,bıraktığı emanet parayı alır..O andaki ve başka yerdeki sahnelerde kullanılan müzik seyrine benziyor.(başlangıç bölümü)
Milstein's left-hand fingerings on a fretless board of a violin is an astonishingly eye-opener hallucinatory that makes you zone-out for a split second.
Allah gani gani rahmet eylesin ne kadar güzel bir sesmiş Heidelberg’ de sahne sonrası vefat etmesi gerçekten çok enteresan. Işıklar içinde uyusun. Maalesef ki televizyonlarda hiç anıldığını dahi duymadık🙏🏻🙏🏻
I was fortunate enough to hear him play this at is 50th anniversary recital at Carnegie Hall in 1979. He was always changing it a bit here and there. Seems like it is always a bit different here and there and a bit different from what was published!