Üniversitemizin çeşitli bölüm ve birimlerinde eğitim gören öğrencilerimizin derslerinde gösterdikleri gayretlere ek olarak entelektüel ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunmak amaçlanmaktadır. Bölümlerinde aldıkları akademik derslere ek olarak öğrencilerin çok yönlü olarak gelişimlerini desteklemek, hem öğrencilerin beşeri gelişimine hem de ülkenin sosyal sermaye stoğuna önemli katkı sağlayacaktır. Bu çerçevede bu tür konulara ilgi duyan öğrencilerin gönüllülük esas alınmak üzere, hazırlanacak eğitim programlarına katılmaları için bu program oluşturulmuştur. Bu program çerçevesinde her dönem sonunda öğrencilere 2 AKTS, İki dönem devam etmiş olan öğrenciler 5 AKTS ile bir seçimlik ders kredisi sağlayacaklar. Alacakları not ortalamalarını olumlu yönde etkileyecektir.
Eski Türkiye'de olsaydık kimyasal hadımın ceza olarak kabul edilip edilmemesi uzmanlarla birlikte çalışacak hukukçuların bulunduğu bir komisyonda tartışılırdı. Tıp bilimi verilerini sunardı, kimyasal hadımın insan üzerinde uzun vadedeki etkisini ortaya koyardı, buna göre geri çevrilemez sonuçlar var mı, yok mu ona bakılırdı ve hukukun öc alma fikrini aştığı kabul edildiğinden (haksızlığa uğrayan bir insandan bunu aşması beklenemez, aşması gereken hukuktur) bedeni etkileyecek sonuçların ne olduğuna göre ceza haline getirilir ya da getirilmezdi. İdam cezasının kaldırılması bu doğrultuda olmuştu zaten, dışarıdan baskıyla olsun olmasın ana fikir buydu ve hümanizm bu birikimin bir parçasıydı. Fakat yeni Türkiye'de (siyasi bir şeyden bahsetmiyorum) tartışmalar böyle gitmiyor, her an "sana yapsalar sen ne yapardın" noktasına geliyor. Kural koyan insan böyle düşünmek lüksüne sahip değil, kuralları kendi hayatında vereceği tepkilere göre belirleyemez. Bir ülkede yaşayan herkese uygulanacak bir ceza hakkında konuşurken kendi küçük manevi dünyasıyla sınırlı kalamaz. Ben canım yandığı zaman gidip o insana belli bir ceza vermek isteyebilirim ama bunun kural olmasını isteyemem; insan yanım farklıdır, kural koyacak olsam o yanım farklı olur. Bahsettiğim o birikim ortadan kalktığında her şey basitleşiyor, o zaman da o sosyal bilimi mühendislik mantığıyla yönetir oluyorsunuz, normları budayarak işinizi daha da kolaylaştırıyorsunuz, niye hesaba katılacak daha çok parametre olsun ki. Ama insan hayatı oyun değil. Yani umarım.
Konuştuğu kitleye bu kadar üst perdeden bakıp, fırsat bulduğu her fırsatta laf sokan birisinden bu gençlerin öğreneceği bir şey yok diyorum :) Bizim bu gençlerden öğreneceğimiz çok şey var. Videoyu izleyecek olanlara izlemeyin, başka şeyler izleyin diye tavsiyede bulunuyorum.
İslam'a en uzak milletiz . Düşünce yok! Tez antitez sentez hak getire akildisilik ve hayat düşmanlığında pek mahiriz.birbirimizin umuru değiliz.rastgele ve dağınık yaşıyoruz !!!
