:Adını duyunca mı yıkılırdı omuzlarım gözlerin mi beni boşluğa daldıran yoksa gülüşün mü gönlümdeki kelebeklere hayat olan seni şahıs olarak değil yarım olarak sevip bağlandım hep yarım kalacak bu fani
Adını duyunca mı yıkılırdı omuzlarım gözlerin mi beni boşluğa daldıran yoksa gülüşün mü gönlümdeki kelebeklere hayat olan seni şahıs olarak değil yarım olarak sevip bağlandım hep yarım kalacak bu fani
Adını duyunca mı yıkılırdı omuzlarım gözlerin mi beni boşluğa daldıran yoksa gülüşün mü gönlümdeki kelebeklere hayat olan seni şahıs olarak değil yarım olarak sevip bağlandım hep yarım kalacak bu fani
Özer Özel ve Erkan Oğur gibi iki değerli ismin şu an autotune kullanıp ne söylediği, ne yazdığı, ne konuştuğu, nasıl bir müzik yaptığı belli olmayan insanlardan daha az bilinip daha az değer görmesi gerçekten insanın zoruna giden bir durum. İcra ettikleri eserler, türküler belki herkes tarafından biliniyor ama çalanı ya da söyleyeni bilinmiyor, yeteri kadar değer görmüyor.
Dinlerken gözlerin istemsizce kapanır, gidersin geçmişe. "Şimdi bana sevdiğinin adını söyle!" dediğinde birisi "Adı... Elif Şef. Adı Elif." Herkes kendi elifin söyler hatırlar. Öyle bir diziydi Kurtlar Vadisi, öyle bir şarkıydı Elif Dedim, Öyle güzel söylemiş Özer Özel...
Yaresi yar olup taşan ömürler gibi Sinesi dert dolup aşan gönüller gibi Vurulup süzülen kaşlar gibi Dik durup elif diyen başlar gibi HU diyip geçelim gidelim sözde Ne de olsa dünya diyelim geçip gidelim bizde... #2024
Bu zamanın insanına hızlanmasını söylediler o kadarki etrafında açan çiçekleri bulutları olan biteni göremeyecek kadar hızlandı ve hırslandı.Halbuki Tapduk Emrenin dediği gibi kaplumbağalar gibi olmalıydı hırs ve kinsiz hedefe adım adım ama emin bir şekilde gitmeliydi insan.Kaplumbağalar işte bu yüzden çok yaşar derTapduk.Hız hırs kaygı ve endişeden uzakta yolunda ilerler.insana durmasını beklemesini söylemedi hiç kimse.Çünkü durursa beklerse perde arkasını yaşananların aslını görecekti