Yazarlar kitaplarin başına playlist hazirlar. Okurken dinlememiz için. Kitabın vibeine uyan şarkılar olur genelde bunlar. Senin playlistindeki şarkılar bile kendi emeğin, kendi düşüncen ve fikirlerin. Sabırsızlıkla bekliyorum.
25:34 Benim Gümüş Yürek yorumum; Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ben bu kitabı Wattpad'den okudum, yani bir bölüm okuyup bir hafta ara vermek zorunda kalıyordum. O yüzden bazı şeyleri yanlış hatırlamış veya yorumlamış olabilirim. Bence bu kitap hakkında söylenilmesi gereken ilk şey ne kadar minnoş olduğu. Hem yazım diliyle hem karakterleriyle içimi ısıttı. Dili ne çok ağır ve dolayısıyla yorucu ne de 2. sınıf kompozisyon ödevi gibi basit ve yavan değil. Karakterler de çok iyi kalpli, sevilesi kimselerdi bence. Şahsen ben hepsini çok sevmiştim. Aralarındaki dostluk da çok iyi işlenmişti. Kitap genel olarak durgun bir havaya sahipti ama bu kötü bir şey değil. Arka arkaya çok fazla aksiyon içeren kitap okunmuşsa üstüne iyi gidebilir. (Özellikle de kışın.) Bir de bence olaylar çok çabuk çözüme kavuşuyordu. Karakterler sorunu çözmek için daha fazla zorlukla karşılaştırılabilirdi. Ayrıca bence -muhtemelen çok fazla epik fantastik kitap okuduğumdan- evren bana biraz vasat geldi. (Ama çok değil, sadece biraz.) Ama tabii bu daha ilk kitap, ilerleyen kitaplarda evren genişleyebilir. Bu "evrenin biraz vasat olduğu" düşüncemde de karakterlerin karşılaştıkları sorunlar gibi bazı şeylerin çok üstünkörü geçilmesi de oldukça etkili. Mesela söğütle yaşayan kız gibi. Fakat tekrar söylüyorum, ilerleyen kitaplarda bu geliştirilebilir. Son olarak da senin söylediğin ikisine ek olarak kitapta dikkatimi çeken mantık hatalarından bahsedeyim. Datura sahnesiyle başlayayım. Bu daturaları eğitimli ve tecrübeli o kadar savaşçı bile yıllardır alt edememiş, iki günlük antrenmanıyla daha önce sokak kavgasında bile yer almamış Eira nasıl ciddi bir yara bile almadan bir Datura öldürebilir? Acemi şansı da bir yere kadar. Bunun dışında, ne kadar iyi kalpli olurlarsa olsunlar diğer üç karakterimizin toplumlarında tamamen canavar olarak görülen insan ırkından birini bir anda ormanda bulup ona bu kadar çabuk güvenmeleri veya ona yardım etmeye bu denli istekli olmaları biraz olasılık dışı ama bunda Eira' nın inanılmaz tatlılığı da etkilidir eminim. Hem diyelim ki gerçekten de ona bu kadar çabuk güvenip yardım etmeleri gayet doğal, yine de Nos'la bu kadar çabuk birbirlerini sevmeleri biraz garip kaçıyor. Her ne kadar ikilinin ilişkisini sağlıklı bulsam da - biraz da slow burn sevdiğimden - bu durumdan hoşlanmadım. Sonuçta onlar KELİMENİN TAM ANLAMIYLA farklı dünyaların insanları. (Veya feyleri) Toparlayacak olursak kitap gayet hoştu ama geliştirilebilir yönleri de vardı. Bu zaten yazarın ilk kitabı, mükemmel olması imkansıza çok yakın. Puanım7/10. Ayrıca hem eenin hem Damla'nın videolarını izlemek bana müthiş zevk veriyor seviliyorsunuz. ❣️
Tam da bu sebeplerden ötürü Gümüş Yürek epik fantastik değil, fantastik kitap bence de. Bunu videoda da belirtmiştim. Mesela benim bir kardeşim, çocuğum, akrabam, öğrencim vs. bana masalsı, fantastiğe giriş için uygun, temiz içerikli, güzel bir mesaj içeren kitap önerir misiniz deseydi, bunu önerirdim.
ne diyebilirim ki… kalite akıyor bütün şarkılardan, 13 yıldır çalıştığın, inşa ettiğin ve emek verdiğin kurgunu umarım bir gün elimizde tutup okuyabilmek dileğiyle <3
Bence tepki korku unsuruna göre değişir. O an kan dondurucu, dehşet verici mesela aşırı kanlı bir sahne gördüysen ve iç güdülerin yerinden kıpırdadığında ya da bir ses çıkardığında hayatının tehlikeye gireceğini söylüyorsa ya da o an çabucak bir plan yapman gerekiyorsa duruma yönelik, donup kalırsın. Ama o "savaş ya da kaç" ikileminden çıkıp beynin kaçış butonuna bastıysa, o an hayatın pahasına bir mücadele veriyorsan ve sana yardım ulaşabilecekse ya da korku unsuru bir jumpscare olarak karşına çıktıysa çığlığı basarsın.
Ben kitaptaki mekan tasarımlarını çok beğendim. Çok detaylı sıkıcı bir anlatım değildi ama geçtiğimiz her yer kusursuz bir şekilde zihnimde canlandı. Nos ile ilişkilerinin biraz ham bir şekilde ilerlediğini fark ettim. Bunun da nos ile ilgili olduğunu düşünüyorum, Çok arada kalmış bir karakter. Bir de Eiranın masum görünüyorum ama değilim söylemleri hoşuma gitmedi. Malum sahnede Eiranın zorlu rakibini haklayışı beni şaşırtmalıydı ama çok beklenen bir sahne oldu benim için. Bunun dışında bulunduğu ortama şak diye adapte olan deli karakterlerden olmadığı için Eiraya bayıldım. Zainayı ilk başta itici buldum açıkcası ama daha iyi tanıyınca seveceğimiz bir karakter olduğunu düşünüyorum. Marlo benim en sevdiğim karakter oldu hatta canım Damlanın imzasına yeşil giyinip gittim çok mutluyum 🎉
Kendi kulvarındaki çoğu kitaptan çok önde ve bence bunun tamamen psikolojik tahlillerle ilgisi var. See, psikolojik unsurlar hikayeyi nasıl sırtlanıyor izliyoruz. 🚶🏻♀️➡️
Bu arada dördüncü kanat videon hariç cidden diğer videolarda robota dönüşmüş gibi konuşmaya başlamışsın? KENDİNİ DÜZELT VE DOĞAL DAVRAN BEN DOĞAL HARİNİ ÇOK SEVİYORUM LÜTFEN
Gümüş Yürek gerçekten iyi bir kitap… Ben beğendim. Gerçi şu anda yarısında çakıldım ama sebebi kitap değil… Ben kendimce yeni bir metne başladım. Böyle olunca okuyamıyorum. Kitap kaynaklı değil… Damla Kardeşimiz, bir yolculuğa çıkmış fakat bazı belli ön kabulleri kullanmamış. Yani böyle şurayı süsleyeyim, burayı abartayım falam dememiş. Bir hayal ülkesi düşlemiş sırtına bohçasını sarmış yola çıkmış. Hatta ben ilk iki bölümü okuduğumda keşke hikaye klasik edebiyat eseri olarak devam etse dedim kendi kendime… Dili beni etkiledi çünkü… Betimlemeleri çok güzel bazen bir cümlesi beni esir alıyor. Örneğin Eira Marlo işe sohbet ederken, Vilovna karakterinin sessiz sakin duruşunu görüp “Yeryüzüne muhteşem bir şekilde karışıyordu.” diye bir cümlesi var. Bayıldım. Yeryüzüne muhteşem bir şekilde karışmak: Vay canına… Aşırı aksiyon yok ama edebi bir aura var ortalıkta… Ayrıca Damla, ne kadar yoğun olsa da eleştirileri dinliyor. Okurunu önemsiyor. Gelişime açık… Evet bazı tecrübesizlikleri var ancak küçük küçük… Onlar hepimizde olur. Yeni kitabı da bekliyorum. Kuston kentinde bir kütüphane tasarlamış mesela… Orada kendimce bir Harry Potter tınısı aldım. Hoşuma da gitti. Sadece doğru kitabı çok hızlı bir şekilde bulmuşlardı. Kitabı okurken “Damla, işi aceleye getirmişsiiin.” diyerek gülümsedim. Bizden önce yazılan eserlerin kendi metnimizde olmaması düşünülemez. Önünde sonunda olur. Ancak onları yemeğe eklenmiş bir baharat boyutunda tutmak önemlidir. Damla bunu yapmış. Tadını hissediyorsun ama bu yemek Damla’nın imza yemeği… Daha da iyileri olacak. Klasik edebiyatta da iyi bir geleceği olduğunu düşünüyorum Damla’nın… Ve Karadeniz’in nemli, karlı ve reçineli ormanlarının kokusunu alabiliyorum. Dediğim gibi şu anda kemdi metnime yoğunlaştığım için kitabın yarım bir şekilde durmasının utancını yaşıyorum. Affola… Tebrik ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Ayrıca Hazal Kardeşimiz, sevmediği kitabı belli eder. Damla da ondan taraflı yorum beklemez. 👏👏🧿❤️
Ama kitabın konusunu beğenmeme karşın okumasam da birkaç eleştirim var, bunlar tabii ki öznel şeyler. Öncelikle, kapak yapımında yapay zekanın kullanılmış olması beni kitabı almamam için motive ediyor. Çünkü yapay zeka başka çizerlerin çizimlerini izinsiz alması ile yapıyor ki bu emek hırsızlığına giriyor. Yazarın yapabileceği bir şey yoktur belki o süreci bilmiyorum ancak yayınevlerinin kapak tasarımcısına para vermemek için bunu kullanmasını hiçbir şekilde desteklemiyorum. Bana kalırsa bu durum yaratıcılığı da öldürüyor, kapakların hepsi duygudan yoksun, birbirini andıran ve ciddi anlamda yapay duran resimler. O mahlas konusunda başta ben de garip karşıladım çünkü başka bir kitabın ana karakterinin soyadını kullanması garip geldi. ama canı ne isterse yapsın tabii diyebileceğim bir şey yok. Bir de kutulu set ile sadece kitabın fiyatı inanılmaz uçuk. 100 tl fark var arada. Kutulu set almak istiyordum yan boyamasından dolayı ama alırsam sadece kitabı almakla yetinicem. Bir de wattpadde yazdığıyla kitap arasında fark var mı? Canım wattpadden okumak istemiyor (öyle bi şansım yok zaten de) kitap olarak elime almak istiyorum ama alamazsam mecbur ordan okuyacağım vpnle falan girip.
Kitabın kapak tasarımı Hatice Çetin isimli birine ait fakat tasarım aşamasında yapay zekadan faydalanıp faydalanamadığını bilemiyorum. Kutulu setin şu anki piyasa fiyatı 295₺ ve açıkçası daha az şey vadeden bazı kutulu setlerin fiyatına göre çok uçuk gelmedi bana. 🥹 Wattpad’ de direkt ana hikayeden başlıyordu öykü, hatırladığım kadarıyla ama kitapta farklı bir pov ile başlıyor. Son kısımlarda değişiklik olmuş mu bilemiyorum çünkü ben, bana sürpriz olması açısından tamamını okumamıştım WattPad’ de. Umarım bu cevaplar yeterli olmuştur. ☺️
@@misboleyn kapak inanılmaz bir biçimde yapay zeka duruyor o yüzden ben yapay zeka sanmıştım ki birçok kişi de öyle biliyor 😅 muhtemelen yararlandılar. Ben fiyatına en son baktığımda 300 liraydı düşmüş o zaman. Muhtemelen satın alırım ama 2. kitabı beklicem umut ediyorum ki senin kitabının haberlerini de alırız 🙃
makyaja ve fey kulağına bayıldım vmıobmbpmpebmwp güzel bir incelemeydi kitabı ben de merak ediyorum, duyduğum kadarıyla ikinci kitap sonbaharda çıkacakmış o yüzden almak için ikinin çıkmasını beklicem belki senin kitabının haberi de gelir de hepsini toplu alırım 😉
Gelelim soruya korkunca verdiğim tepki korktuğum şeyin konumu ile ilgili öncelikle. Korktuğum şey bana uzaktan yaklaşıyorsa önce kanım çekilir kulağım uğuldar. Ne yapacağımı şaşırır paniklerim sonra çığlık atarım. Ama ben korku unsuruna birden rastladıysam ilk önce çığlık atarım. Ben korkak biriyimdir ve korkmayı çok severim bana bu konuda güvenebilirsin 😂
güçlü kadın güçsüz kadın diye ayrıştırmak saçma geliyor. erkek karakterleri böyle ayırmazken kadın karakterler güçsüzse sevilmiyor. erkek karakterlerin güçlü; kadın karakterlerin güçsüz olmasına alışılmış gibi hissettiriyor
Abla diyelim internete dolaşarak konularını çok beyendiğin saatlerce detaylıca inceleleyip 15 tane kitap aldın hangisini okuyacağına bir türlü karar veremiyorsun ne yapardın nasıl karar verirdin?
Ben eski TRT kültürünü aldığım için şanslıyım. Günümüzde şöyle bir durum var. Klasik edebiyatta kültür kodları kolayca kullanılabilir fakat epik fantastik biraz kuzey Avrupa kültürü üzerinden yürüdüğü için kendi kültürümüzü orada yansıtmamız pek kolay değil… Burada nutuk atacak değilim çünkü halk ve sanat müziği üretimi ülkemizde durmuş durumda… Neşet Baba ile Zeki Müren ile sona ermiş gibi görünüyor. Geri kalmanın sonuçları bunlar. Teknolojide geri kalırsan kültürünü yayamazsın ve zaman içinde kaybedersin. Kültür, teknolojin yoksa var olmaya yetmez. Emperyalizm böyle bir şeydir.
Ben de buna katılmıyorum. Açıkçası hiçbir kıymeti olmayan onlarca işin değer gördüğü bir ülkede yaşıyoruz. Basit olanın albenisi, daha ayrıntılı bir eseri pekâlâ gölgede bırakabiliyor.
Bana kalırsa ülkemizdeki bazı sanatçılar yurt dışında bilinmiş birçok kişiden çok daha yetenekli ve potansiyel sahibi insanlar ama ne yazık ki ne biz onların kıymetini biliyoruz ne de isimlerini duyurabiliyoruz
