Karakterleri çok soyut olduğu için zihnimde canlandıramadım ama defalarca dinleyip anladım... Karakterleri daha belirginleştirmeniz mümkün mü? Çiflerden biri yanlız kalmak isteyebilir diğeri ise kriz anında daha çok kaygılanıp daha çok ısrarcı olabilir gibi
Kaçıngan bağlanan bir erkek peki sever mi ya da bağlanır mı zamanla ? Sevmesi icin nasıl bir tutum sergilememiz gerekir ona özgürlük alanı tanımaktan başka ? Ben sanırım hem kaygılı hemde kaçıngan bağlanma stiline sahip bir bireyim ama kaçınganlık ağır basıyo.
Ben kaygılı bağlanma stiline sahibim sevdiğim bey kaçıngan barışçı bağlanma stiline sahip. Özgürlüğüne düşkün, bireyselliği seven, üretken, işkolik, narsist bir yapısı var. Seviyor, değer veriyor bazen çok fazla ilgi verir. Ben verdiğimde kaçar, bunalır. Ve İlgisini azaltır. Bu arada Kaybetmekten de çok korkar. Asla çözüm odaklı olmuyor, tadımız kaçmasın diye halı altına süpürür. Benim olumsuz bir hamle yapacağımı sezdiğinde kabuğuna çekilir ve her şeyi kabullenerek o mesajı, aramayı yapmamı bekler. Sesleri içine kaçar ama asla üzüldüklerini belli etmezler peşinizden de koşmazlar. Ayrılık mesajınıza aynı üslupla yanıt verirler. Birkaç gün arayıp sormayın hemen roller değişir. Değeriniz kıymetiniz artar. Kaçıngan bağlanmaya sahip insanlar genelde ilişkideki partnerini vazgeçiş eşiğine getiriyor. Rutinsel (?) bir ilişki istiyorsanız bu kişilere asla fazla değer verdiğinizi, Sevdiğinizi belli etmeyin. Yani sizi hep kovalayan moodunda olsunlar. Ben de Çok sevdiğimi söylemek isterdim ama duyguları, davranışları sağlıklı öğrenememiş insanlarda bazen çiçekler açtırmıyor..
Bir insan kaygılı güvensiz bağlanan kişilik özelliği gösterirken ilerleyen aşamada kaçıngan bağlanan kişiliğe dönüşmesi mümkün müdür ? Böyle bir kişilik örüntüsü de var mı? Dürtülerim bu şekilde benim..
Valla şimdiye dek izlediğim en bilgilendirici bağlanma stili videosu oldu. Kitapları okuycam. KACINGAN BAĞLANAN BİR KADIN olarak bunu anlayip ona göre davranışlarını düşüncelerimi duygularımı kontrol edip sağlıklı bir ilişki yaşamak adına kendimi geliştirmek istiyorum. İçimdeki sevgi ve şefkate aç çocuğu kabul ediyorum. Korkma hep senin yanındayım. Kimse sana zarar veremez. 🍀
Hocam teşekkür o zaman bunlar hiç ilişkiye girmesin bizleri niye uzerllerki hem yalnız duramiyorlar yanlarida onların şartlarında yaşayıp ilgisiz tepkisiz hayat
Kendim kacingan baglanma stiline sahibim ama hayatima giren kisi de ayni baglanma stiline sahip. Onun ki agir bastigi icin bu sefer benim kacma istegim olmadi aksine o kactigi icin ustune gittim ve olmasini cok istedim bu sefer o da ise yaramadi ki bunu en iyi kendim bilmeliyim cunku kacingan baglanma stiline sahip insanlar cok ilgiden cabuk bunalir. Oysa cok da ilgi vermemistim ona kontrolun elinde oldugunu ileriyi cok dusunmemesi gerektigini ondan yapamicagi seyleri beklemedigimi onu cok iyi anladigimi soylemistim. Ben nerde yanlis yaptim
Kendi durumumu düşündüm, kaçıngan bağlanma artı başka da sorunlar var gibi.. Zaten psikoloji karmakarısık bişey, net cizgilerinin olduğunu sanmıyorum, cok farklı kombinasyonlar bi araya geliyor. Yapısal kombinasyonlara bir de ekonomik, sosyolojik, fiziksel, vs pek çok farklı faktör de ekleniyor, tam bi çorbaya dönüyor. Bendeki "sorun" sadece erkeklerle iliskilerimde değil, kız arkadas iliskilerimde, komşu, is arkadasi iliskilerinde, vs.. her yerde, her şeyde var. Hatta bi is yerine bile bağlanmaktan korkup bi şekilde sureci sabote edip istifa noktasına geliyorum, bende sürekli bi yere ya da kisiye/kisilere baglanıcam ve yakın olucam korkusu var. Hicbir insana veya yere kendimi ait hissedemiyorum. Ayrica diyalog kurdugum insanlar azicik bi uzerime geldiginde veya onlarda azicik bi kusur gordugumde hemen siliyorum onlari, sanki silmeye ve hayatimdan cikarmaya hazirim da bahane ariyo gibiyim. Hep bi kaçıs halindeyim.. Uzun süreli arkadaslığim yok. İlkokuldan, ortaokuldan, universiteden halen görüştüğüm kimse yok. Hep bi noktada kopus olmustur. Zaten o arkadaslarla da arkadasligi ben degil onlar baslatmıştır. Sosyal medyada kendi adımı yazmiyorum, eski veya yeni tanidigim insanlarin beni kolayca bulabilmesini istemiyorum. Sosyal medyada beni takip etmelerini istemiyorum. Bir de hicbir gruba da ait olamiyorum. Mesela universitede 3-5 kisilik arkadaslik grubu olur ya, surekli beraber takilirlar, hizip grubu mu deniyor ne 🙂 Her grupla iletisimim oldu ama hicbiriyle surekli takilip birine ait olmadim. Cok fazla tek takilan biriydim. Uni.de lakabım özgür kızdı.. Simdi is hayatinda da herkes oglen yemege birileriyle (ve isin garibi hergün ayni kisilerle) giderken ben yalniz gitmeyi tercih ediyorum, tesadufen denk gelirsem keyifle eslik ediyorum, cekingen degilim aslinda, ama gorev gibi surekli ayni kisi veya kisilerle yemege gitmeyi sevmiyorum, bi baglanma olmasini istemiyorum. Yalniz yemek yemeyi seviyorum, benim icin bi keyif, ama birileriyle yemek yedigimde de keyif aliyorum elbette (ic dunyami acmam gereken derin sohbetler olmadigi surece ve hep ayni kisilerle olmadigi surece). Cogu zmn yalniz yiyor, yalniz yemedigimde ise hep ayni insanlarla degil farkli farkli insanlarla yemeyi tercih ediyorum. Bunun bi sebebi, farkli insanlarla iletisimi seviyorum, farkli seyler ogreniyorum. Ama diger bir nedeni de sabit birilerine baglanip yakin ve derin baglar kurmaktan kaciyorum. Ve tabi ki aile baglarım da cok cok zayıf. Yok gibi bisey. Yalniz yasiyorum ve eve insan davet etmeyi de sevmiyorum. Benim dünyadan ve insanlardan kaçıp sığındığım özel alanıma başka insan (erkek, kadın, eş, dost, akraba, vs. farketmez) almak çok zor geliyor. Sanırım ağır vakayım. Ama simdilik durumdan sikayetci degilim gibi. Emin değilim. Uzun vadede zararını görebilirim belki. Etrafimdaki insanlar sikayetci oluyor cogu zmn, o zmn da degismeye calismak yerine o insanlari hayatimdan cikariyorum, sikayet konusunu abartirsalar ve beni elestirirseler "ya boyle kabul edin, ya da benimle diyalogu kesin" diyip iyice uzaklasiyorum. Hayatımda hiç psikolog veya psikiyatriste gitmedim, onların karşısına geçip kendimi açmak da zor geliyor. Kendi halimde yaşayıp gidiyorum. Öte yandan biraz "highly sensitive person" özellikleri taşıdığımı da düşünüyorum. Mesela bir de haftanın 5 günü iş için dışarı cıkmak bana o kadar fazla geliyor ki, haftasonu evde kalayım istiyorum. İş zorunluluğu olmasa muhtemelen haftanın 2-3 günü dışarı çıkar, diğer günleri evde yalnız takılırdım.. Etrafımda bana yakın olan veya olmaya çalışan insanların benden beklentisi olduğunda ben böyle biriyim diye bahsediyorum biraz, hiçbir anlam veremiyolar ve uzaylı muamelesi yapıyorlar. Romantik ilişkilerde flört sevgililik arası bi yerlerde kalmayı tercih ediyor, evlilikten ve uzun süreli ilişkiden aşırı derecede korkuyorum ve kaçıyorum.
Zaten bağlanma sekli sadece romantik iliskileri degil tum insani iliskilerini etkileyen bi durumdur. Keske bi hastalik olsaydı, ilacı vs. Olabilirdi ama bu bi durum. Terapiye giderek cozulebilir
Çok teşekkürler.. Herşey çok güzel ama evlilik konusu açılınca öyle bir kaçıyor ki sanki adamın boğazını sıktık! Can havliyle kendini evden atıyor, yetmedi şehri terk ediyor!! Özgürlüğüm de özgürlüğüm.. Artık gidiyorum ben istediği kadar özgür kalsın.
Keşke Hasan bey daha çok konuşsaydı. Meslektaşlar bu platform dışı bir araya geldiklerinde bilgi alışverişinde bulunabilirler. Konuk kimse o daha çok konuşturulursa daha iyi olur.
Ben böyleyim. O kadar kişiyi istemeden üzdüm ki bir süre sonra kimseyle konuşmamaya başladım üzerim korkusu ile. Kısacası elimizde değil düzelmesi için terapi vs alınmazsa kaç kurtar kendini
Çok güzel açıklayıcı video olmuş kaçıngan bağlanma stiline sahip biri olarak bununla mücadele etmek istiyorum uzun ilişkiler kuramıyorum mutlu ilişkiden bi süre sonra kaçıyorum çözüm için neler yapabiliriz detayı da gelir umarım. Anlatımınız harika devamı gelsin inşallah başarılar diliyorum :)
Cok güzeldi sohbet.. basta dediginiz anne babanin cocugun gözünden düsme korkusu cok dogru bi tespit. Sistem cok sert artik ve hic bi hatayi affetmiyo. Ebebeyler de bunun farkinda.. Kendi yasadiklarimla kiyaslamak bile istemiyorum. Ne yazikki neredeyse her istedigi yapilan, büyük hassasiyetlerle yetistirilen cocuklar hic bir sorunla basa cikamaz en ufak bi problemde darma dagin oluyo. Cocuk yapmak fikrinden iyice uzaklasiyorum sanirim..
Hocam bu kaygılı ve kaçıngan bağlanma bir korku çeşidi de olabilir mi? Yani temelinde hem korku hem de özgüven eksikliği olabilir mi? Teşekkür ederim saygılar sunarım