Kanalıma hoşgeldiniz ben İsmail Ezibay bu kanalda farklı tarzlarda içerikler üretiyorum kanalımıza abone olup bildirim zilini tümünü seçmeyi unutmayın günde en az iki video yüklemeye çalışıyorum Yeni video duyuruları için bizi sosyal medya hesaplarımızı ve Whatsapp kanalımızı takip etmeyi unutmayın yakında yeni seriler bu kanalda olacak iyi izlemeler.
Şanlı AZƏRBAYCAN BAYRAĞI SENE MİN BİR CAN QURBAN OLSUN SEN DALĞALANKİ BİZ ŞEHİT OLAQ SENİN UĞRUNDA SEN DALĞALANKİ BİZ CAN QOYAĞ SENİN ÜSDÜNDE CAN AZƏRBAYCANIM🇦🇿
Merhaba hocam 2021 de aldım bu ürünü 3 yıl oldu halen sıkıntısız kullanıyorum tek problemim var pedler soyulmaya başladı yenisini alıp takabilirmiyim yani değiştirilebilir mi internette araştırdım ama hp için yedek ped satan yer bulamadım bilen varsa yardımcı olabilirmisiniz
OYUNCULAR:Türkân Şoray Tunç Okan YÖNETMEN: ÜLKÜ ERAKALIN SENARYO: BÜLENT ORAN KONU: Genç bir adam olan Ekrem'in düğün günü, hayatının en kötü günü haline gelir. Düğün gününde trafik kazasın geçiren Ekrem, kazada eşini kaybeder. Eşinin kaybı ve yüzünden oluşan yaradan dolayı büyük bir travma yaşayan Ekrem, çevresindeki herkesten uzaklaşır. Oğlunun durumunu üzülen annesi, bir gün Ekrem'in ölen eşine benzeyen Türkan adında bir kadına rastlar. Ekrem'in annesi, Türkan'ı oğlu ile ikna etmeye çalışır. Genç kadın, bu evliliğe razı olsa da Ekrem'i oldukça çirkin bulur. Hayatını yoluna koymaya karar veren Ekrem, yurt dışına gidip ameliyat olarak yüzündeki yaradan kurtulur. Yurduna döndüğnde ise kendisini çirkin bulan Türkan'a unutamayacağı bir oyun oynamayı planlar.
😭Bu dünyada çok kısa bir süre için bulunduğumuzu ve amacımızın dünyevi zevklerin ve bedensel arzuların tadını çıkarmak değil, Allah'a ibadet etmek olduğunu unutmamak gerekir. Allah Müslümanlara hayatta özel bir görev vermiştir; bu da yalnızca Allah'a ibadet etmektir ve bu da, nikâhlı eş bile olsa karşı cinsle gereksiz saatler geçirmek de dâhil olmak üzere dünyevi zevklere aşırı düşkün olmamak anlamına gelir. Fiziksel ve cinsel ilişki saplantısı insan ruhunu tahrip eder. Evlilik içinde yasal olsa bile, bu bir lükstür ve insanlar hangi lükse fazla düşkünlük gösterirlerse bunun acısını ağır bir şekilde çekerler. Birisi çok fazla şeker yese bile şeker hastası olur. Müslümanlar bu cinsel hastalık yüzünden dünyanın her yerinde hakarete uğruyor ve acı çekiyor. Cahil insanların cinsel faaliyetler hakkında konuşurken kullandıkları terimlere ve yanlış ilkeleri yaymak için peygamber geleneklerini kullanmalarına tahammül edemiyorum. İnsanların İslam'ı kendi arzularını tatmin etmek için kullandıklarını görmek beni öfkelendiriyor. Evlilik ve seks Müslümanlar için asla hayatın amacı değildir. Önemli olan Allah'ı sevmektir. Birisi evliliği gerekli bulsa bile, sırf doğru olduğunu düşündüğümüz için herkesi evlenmeye ikna etmemelidir. İmran'ın kızı Hz. Meryem bekârdı. Allah onları sevdi. Her türlü zevke düşkünlük insan için zararlıdır. Müminler bu dünyaya lüksün tadını çıkarmak için gönderilmedi. Bizler Allah'a ve Resulüne ibadet ve itaat etmek için yaratıldık. Peygamberimiz Muhammed(sav) bu ilkeye göre yaşadı ve çok iş yaparak çok zengin olabilecekken, ölene kadar yoksulluk içinde kalmayı tercih etti. Kendi düşkünlüğümüz ve gayrimüslimlerin uygulamalarını takip ederek cinsel faaliyetlere saplanmamız nedeniyle, binlerce Suudi Arabistanlı genç, Kuveytli ve Pakistanlı genç, Katarlı erkek ve kadın, Ummanlı ve Bahreynli yaşlı girişimciler ve hatta Endonezya ve Malezya, Afrika ve Hindistan'dan bilim adamları, CIA'in Bush döneminden kalma ve bugüne kadar birçok Avrupa ülkesinde gizlilik içinde yürütülen sorgulama programlarında en ağır işkencelere maruz kalmaktadırlar. İnsanlar İslam'ı ordular halinde terk ediyor çünkü seks takıntımızdan iğreniyorlar. Siz hiç bir Hıristiyan rahibin ya da Yahudi hahamın böyle utanmazca bir video yüklediğini gördünüz mü? Sizce Allah kimi cennete kabul edecek? Müslümanlar Allah tarafından mantıklı olmaları için uyarılıyor. Küba'daki Guantanamo Deniz Üssü'nün yanı sıra Afganistan, Litvanya, Romanya, Polonya, Tayland, Bulgaristan, Norveç ve hatta Kanada'da yüzlerce masum erkek, kadın ve Müslüman çocuğun alıkonulduğu ve Amerikalı, İngiliz ve Avrupalı gardiyanlar tarafından elektrikle öldürüldüğü ve cinsel saldırıya uğradığı kara siteler bulunmaktadır. Tüm bunlar çok sayıda Müslümanın cinsel ilişkiye ve cinsel hazza kafayı takması ve sürekli olarak internette evlilik hayatından zevk almanın yollarını araması nedeniyle yaşanıyor. Gayrimüslim kara site işkencecileri tarafından yakalanan tüm bu erkekler, helal eşleriyle farklı seks tarzları yaşadıklarını ve bu sorgu odalarında kendi kızlarına cinsel saldırıda bulunmaya zorlandıklarını itiraf ettiler. Bu yüzden Allah'tan korkun ve hayvanlar gibi olmayın! Bazı kara sitelerde görev yapan gardiyanlar da Müslüman oğullarını annelerine cinsel saldırıda bulunmaya zorladılar! Bu insanların hepsi bir zamanlar İslami eşleriyle iğrenç seks yapmayı haklı çıkarmak için hadis ve Kuran'ı kullandılar. İşte bu yüzden herkese bekâr ve iffetli olmalarını söylüyorum. Bazı Müslümanlar bana bağırıyor, sakın helali haram yapmaya kalkma diye! Ben de onlara diyorum ki, o kara sitelerde işkence görürken bunun için Allah'ı suçlamaya kalkmayın. O kara hapishanelerde işkence görenlerin çoğu gayrimüslim oldu, İslam'dan nefret etti ve imtihanlarından dolayı Allah'ı suçladı. Sadece cinsel saldırıya uğramak ve işkence görmekle kalmadılar, aynı zamanda iman ve itikatlarından da vazgeçtiler. Müslümanlar sapkın ve hastalıklı cinsel ilişkilere girdiklerinde ve karılarına ya da kocalarına cinsel bir et gibi davrandıklarında olan budur. Binlerce eski Müslümanla görüştüm ve hepsi evlilik içi ilişkilerde çok aktif olduklarını ve eşleriyle her zaman yeni hastalıklı cinsel tarzlar denediklerini itiraf ettiler, tabii ki helal yollarla seks oyuncakları ve diğer sapkınlıkları kullanarak. Şimdi, sadece eski Müslüman olmakla kalmadılar, aynı zamanda Allah'a ve Peygamberine karşı vaaz veriyorlar. İslam'a odaklanmalı ve peygamberin gerçek yolunu takip etmeliyiz. O halde herkes eş sevgisine ve bu hayatta mutluluk takıntısına odaklanmadan dindar olsun. Biz ahiret için yaratıldık. Bu dünyada mutluluğu ve aşkı bulmak için değil. İnsan sevgisi takıntısı bazen birçok kadın ve erkeğin hem duygusal hem de fiziksel olarak tamamen çökmesine neden oluyor. Kişisel deneyimlerime göre, eşlerine cinsel açıdan aşırı hoşgörülü davranan düzinelerce insan gördüm, ki buna dinen tamamen izin veriliyor, ancak onların aynı zamanda acı ve ıstırabı yaşadıklarını da gördüm. Dünyanın her yerindeki tüm Müslümanların hakarete uğradığı ve acı çektiği bir ortamda, Müslümanların İslam'ı, sürekli konuşmak ve kendi arzuları doğrultusunda hareket etmek için bir bahane olarak kullanmayı bırakmaları ve zamanlarını, Çin’de, Orta Doğu’da ve Myanmar’da işkence gören ve öldürülen kardeşleri için Allah'a yalvararak geçirmeleri gerektiğini düşünüyorum. İnanın bana, Allah'ın kendisine ibadet etmemize ve itaat etmemize ihtiyacı yok. O, kirli ve iğrenç şehvetlerini tatmin etmek için İslami yasaları çarpıtan Müslümanlar yerine, iffetli gayrimüslimleri kolayca İslam'a sokacak ve ebedi cennete girmelerini sağlayacaktır. Diğer Müslümanları cahilce konuşmalarla şehvet düşkünlüğüne asla ikna etmeyelim ve onlara ebedi azap ve zarar vermeyelim. Bir Müslümanın üreme niyeti olmaksızın eşiyle cinsel ilişkiye girmesine asla izin verilmez ve bir Müslümanın fiziksel şehvet için eşini nesneleştirmesine asla izin verilmez. Çünkü evrendeki tüm günahlar eşe bir arzu nesnesi olarak davranmakla başlar. Önceki tüm günahkâr milletler bu şekilde yok edilmişlerdir. Şehvetlerini tatmin etmek için kadınları kullandılar, sonra erkeklere yöneldiler, sonra çocukları istismar etmek için onları yetiştirdiler ve sonra da kutsal aile bağlarını ihlal etmeye başladılar. Müslümanların arzuları üzerinde kontrol sahibi olmaları zorunludur. Güçlü bir Müslüman olmak, fiziksel olarak enerjik olmak değil, günahkâr faaliyetlerden uzak durma kapasitesine sahip olmak anlamına gelir. Bir Müslüman utanç verici arzulara ve şehvete karşı savaşma yeteneğine sahiptir, bu nedenle asla şehvet dolu ya da bencilce ilişkilere girmemelidir. Kur'an Mucizesi İslami Mahremiyet Yasaları by Mufti Ubaidullah Awal
ÜMİT BESEN TAHTA MASA SÖZLERİ Gidince anladım aşkın yalanmış Bu yalan kalbimi yaktı sevgilim Gidince anladım aşkın yalanmış Bu yalan kalbimi yaktı sevgilim Bir tahta masada adımız kalmış Bir tahta masada adımız kalmış Görünce gözyaşım aktı sevgilim Görünce gözyaşım aktı sevgilim Görünce gözyaşım aktı sevgilim Katlanırdım bil ki en derin yasa Kolunda yabancı biri olmasa Katlanırdım bil ki en derin yasa Kolunda yabancı biri olmasa Ayağı kırılmış o tahta masa Senden çok vefalı çıktı sevgilim Ayağı kırılmış o tahta masa Senden çok vefalı çıktı sevgilim O masa özlemle hep bizi arar Üstünde binlerce anılar saklar O masa özlemle hep bizi arar Üstünde binlerce anılar saklar Sensiz gidemedim geçti haftalar Sensiz gidemedim geçti haftalar Masamız artık boş kaldı sevgilim Masamız şimdi boş kaldı sevgilim Masamız şimdi boş kaldı sevgilim Katlanırdım bil ki en derin yasa Kolunda yabancı biri olmasa Katlanırdım bil ki en derin yasa Kolunda yabancı biri olmasa Ayağı kırılmış o tahta masa Senden çok vefalı çıktı sevgilim Ayağı kırılmış o tahta masa Senden çok vefalı çıktı sevgilim
AŞK KİTABI SÖZLERİ : Ne olur söyleyin sevenler bana; ayrılmak kanun mu aşk kitabında? Elele tutuşup gülmeden daha terk etmek kanun mu aşk kitabında? Ümitlerim kırıldı bitti. Hayallerim yıkıldı gitti. Bu dert beni benden etti. Sevdim, sevdim, bak ne hale geldim. Her seven sonunda düşüyor derde. Bu aşk kitabının yazanı nerde? Bir aşık inandı, çok sevdi diye terk etmek kanun mu aşk kitabında? Ümitlerim kırıldı bitti. Hayallerim yıkıldı gitti. Bu dert beni benden etti. Sevdim, sevdim, bak ne hale geldim. Ne hale geldim... Gelmez olaydım...
YAŞIYORSAN GEL ŞÜKRET Yaşıyorsan, gel şükret! Hiç doğmadan, ölen var! İsyan etme, dua et ! Her şeyi, bir Duyan var!.. Kurumuş bir yapraksın ! Bir et ,kemik, topraksın! Bir gün yok olacaksın! Her şeyin, bir sonu var!.. Hayat, sonsuzdur sanma! Mal, mülk yalandır, kanma! Sende, şeytandan olma! Her şeyi, bir Gören var!.. Boşuna koşturursun! ‘Para’ deyip durursun! Namaz vakti geldi mi? Bin bahane bulursun!.. Her şey MEVLAM'ın, yalnız! Öbür dünyadır... sonsuz! Azrail geldiğinde... Sen de, kalırsın yalnız!.. Ne verirsen elinle! O, gelecek seninle! Kırma kulu, dilinle! Mahşerde Bekleyen var!..
Esat Kabaklı'nın Çanakkale Bugün Toz ile Duman Şarkı Sözü Çanakkale bugün toz ile duman Çanakkale bugün toz ile duman Düşmanda imkan var Mehmet'te iman Düşmanda imkan var Mehmet'te iman Alem görsün el mi bey midir yaman Alem görsün el mi bey midir yaman Burada son söz Türk'ün sözü olacak Nefer şehit ordu gazi olacak Burada son söz Türk'ün sözü olacak Nefer şehit ordu gazi olacak Çanakkale'deki düşmandan azdık Çanakkale'deki düşmandan azdık Diş ile tırnakla siperler kazdık Diş ile tırnakla siperler kazdık Onun siperde ayrı destanları yazdık Onun siperde ayrı destanları yazdık Halimiz şerefli mazi Nefer şehit ordu gazi olacak Halimiz şerefli mazi Nefer şehit ordu gazi olacak Boğaz'da cihana karşı durmuştuk Boğaz'da cihana karşı durmuştuk Etten ve kemikten kilit vurmuştuk Etten ve kemikten kilit vurmuştuk Zabiti neferi karar anlaşması Zabiti neferi karar anlaşması Vatan bugün bizden razı olacak Nefer şehit ordu gazi olacak Allah bugün bizden razı olacak Nefer şehit ordu gazi olacak @esatkabakli #çanakkale #çanakkalebugüntozileduman
ŞİİRİN TAMAMI : OTUZ KUŞ Ben, babamın en hüzünlü yanıyım. Ben, babamın aslan kahramanıyım Öyle değil mi baba! Gözlerin kıpkırmızı. Çok mu ağladın? Baba, o geceyi birde benden dinle. Ama her zamanki gibi dinle, Tebessümle. Rüyamda kanat sesleri duydum, mevsim yazdı. Kanat seslerinin ardından, Muhteşem bir koku yayıldı etrafa. Sanki biraz gül biraz leylaktı. Sonra otuz kuş gördüm, hepsi beyazdı. Otuz kuş, gökyüzüne şehadet diye yazdı. Bir ses duydum, sala sesiydi. “Hayırdır” dedim. “Hayırdır” dediler. Çukur Kuyu’daki gökyüzü gibiydi uçtukları yer. Ve beni tutup gökyüzüne yükselttiler. Kanatlarında kan vardı. “Hayırdır” dedim. Hadi sende uç, Bizden hızlı uçabilirsin dediler. Otuz kuş, beni boşluğa bıraktı Baba. Birden uyandım. “Hayrolur” dedim. Meğer, gecesi vatanım için kâbus olacak bir güne uyanmışım. Gökyüzünün yıldızlarını çalıp omuzlarına takan hain yüzler gördüm o gece. Ruhları yoktu. Korkar mı senin oğlun, korkmaz.. Korkmadım! Zekai paşamı aradım. “O makam senin namusundur Ömer. Ben gelene kadar namusunu koru. Gerekirse o vatan hainini vur. Vazifenin sonunda şehadette var Ömer. Hakkını bana helal et..” Paşam, şehadet der demez, Yine kulağıma kanat sesleri geldi. Rüya değil bu kez. Uyanıktım. Muhteşem bir koku yayıldı odaya. Bir şey oldu o an.. Sanki Ellerim, omuzlarım çeliktendi. Sanki tek başıma tüm dünyayla savaşabilirdim. Vatan hainine döndüm, Arkasında karanlık yüzlü adamları vardı. “Giremezsiniz!” Dedim. Bir aslanın karşısında duran çakallar gibiydiler. Ve saldırdılar. Silahımı çekip baş haini alnından vurdum. Yine kuşları gördüm baba. Bana doğru uçuyordu. Otuz kuş, kanat sesleri, vücuduma dokunan.. Ve kanatlarında kan. Sala sesi, gökleri yırtan. Muhteşem bir koku. Gül mü? leylak mı? içime yayılan Ve Çukur Kuyu’nun gökyüzü, Masmavi, Bulutsuz ve sessiz. Ve sessizlik… İçimde huzur, Gökyüzündeyim. Ama artık kuşlar beni tutmuyor baba. Uçuyorum. Ve onlardan hızlıyım. Meğer ben, şehit olmuşum baba. Bil ki yalnız değilim burada. Yine ordudayım, Şehitler ordusunda. Baba, ne oldu biliyor musun? Peygamber alınlarımızdan öptü. Şehitlere dedi ki; “Kardeşlerinizi tebrik edin, Bunlar benim garip şehitlerimdir. Çünkü sizler düşmanla savaşırken şehit oldunuz, Onlar kardeş bildikleri hainlerle savaştı. Sizlerin silahları vardı, Ama bunlar silahsızdı. Sizler tanklarla savaştınız, Bunlarsa kendi tanklarının altında ezildi. Sizler uçaklarla düşmanı bombalarken şehit oldunuz, Ama bunlar kendi uçaklarından atılan bombalara göğüslerini siper etti. Bunlar benim gariplerimdir. Tebrik edin kardeşlerinizi.” Baba, milletime söyle; Al bayrağın dalgalandığı her yerde biz varız. Paşama söyle; Namusumu çiğnetmedim. Anama, çocuklarıma, eşime, kardeşlerime söyle; Deki Ömer size bir vatan bıraktı. Çekinmeden, bu vatan bizim diyebilirsiniz. Çünkü bedelini ödedim. Baba, ben oğluma, Ertuğrul’a bu vatan için ölmeyi öğrettim. Sende bana öğrettiğin gibi, Vatan için yaşamayı öğret. Bu vatan sizin baba! Otuz kurşun yedim, Bedelini ödedim. Babacığım; Hürmetle ellerinden öperim. Ben, babamın en hüzünlü yanıyım, Ben, babamın aslan kahramanıyım Ben, vatanımın asil kahramanıyım… DURSUN ALİ ERZİNCANLI
Ben sana ne dedim ki ben sana dedim ben sana bir şeyler söyledim ama ben sana dedim sen bana diyorsun ben sana bir şeyleri anlatmaya çalıştım ama sen anlamıyorsun beni anlamıyorsun sen anlamıyorsun ben de anlamıyorum ben sana diyorum ki sen beni anlamıyorsun
Tamam 👍 canım ben sana haber vereceğim şimdi bir işim vardı onu halledip hemen geleceğim sana haber veririm ben tamam mı sen bana haber verirsin ben gelirim tamam canım hadi öpüyorum görüşürüz kendine
YÜKSEK YÜKSEK TEPELERE TÜRKÜSÜNÜN AŞAĞIDA KISA HİKAYESİNİ OKUYORSUNUZ. YÖRESİ : EDİRNE DERLEYEN : ÜMİT KAFTANCIOĞLU Eski zamanlarda Malkara’da 15 yaşlarında Zeynep isimli güzel bir kız vardır. Bir gün köyde Ağa’nın bir düğünü olur. Düğünde eğlenceler ve at yarışları yapılır. At yarışlarına uzaklardan gelen Ali adında bir gençte katılır. Ali gönlünü düğünde gördüğü Zeynep’e kaptırır. Köyüne dönünce babasına Zeynep’i istetir. Ali’nin köyü uzak olduğundan Zeynep’in ailesinin pek gönlü olmaz ama gönüllü gönülsüz verirler. Düğün yapılır, Zeynep Ali’nin köyüne gelin gider. Ancak ailesinden ayrı olmaya alışık olmayan Zeynep tam yedi yıl ailesini göremez. İçindeki hasret büyüdükçe türküler yakmaya başlar, düğünlerde söyler. Zeynep’in kocası Ali’de bu duruma aldırış etmez, yeri geldikçe Zeynep’i döver, O’nu hor görür. Zeynep üzüntüsünden hastalanıp yataklara düşer. Çevredekiler en sonunda dayanamayıp Zeynep’in anasını, babasını çağırırlar. Annesi babası geldiğinde Zeynep onlara bu türküyü mırıldanır ve bir daha da iyileşemez. Bu duruma çok üzülen çevresindeki halk bu türküyü dilden dile günümüze kadar aktarmıştır. Yüksek yüksek tepeler ev kurmasınlar Aşrı aşrı memlekete kız vermesinler Annesinin bir tanesini hor görmesinler Uçan da kuşlara malum olsun Ben annemi özledim Hem annemi hem babamı Ben köyümü özledim Babamın bir atı olsa binse de gelse Annemin yelkeni olsa uçsa da gelse Kardeşlerim yolları bilse de gelse......
yakında kanalda olacak geçtiğimiz bir kaç konser videoları da var elimde onları da paylaşacağım. Düzenlemesi biraz uzun sürüyor. instagram hesabımdan takip etmeyi unutmayın. gelişmeleri oradan da paylaşıyorum.
SÖZLERİ; Bülbülüm altın kafeste aman Bülbülüm altın kafeste aman Öter aheste aheste Öter aheste aheste Ötme bülbül yarim hasta aman Ötme bülbül yarim hasta aman Ah neyleyim şu gönlüme Hasret kaldım sevdiğime Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Bülbülleri har ağlatır aman Bülbülleri har ağlatır aman Aşıkları yar ağlatır Aşıkları yar ağlatır Ben feleğe neylemişim aman Ben feleğe neylemişim aman Beni her bahar ağlatır Beni her bahar ağlatır Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana dayanamam Ben sana aldanamam yarim, ben sana Kaynak: Musixmatch İSMAİL EZİBAY
@@ismailezibayofficalNeyi düzenliyorsun ..Komünistin biri çıkmış boş boş yazmış.68 kuşagı diye zırvalayıp duruyor Bu ülke komünistlerin ülkesi değil.
@@ismailezibayoffical bu sol görüşün aslında düşman dediğiniz aslında terörist dediğiniz kişilerden çaldığınız bir şarkının değiştirilmiş sözleridir. 😂😂😂 harbiden gülünçsünüz rezil etmişsiniz kendinizi..
