İçeriğimizi beğendiğiniz için teşekkür ederiz 🙏🏻

emel'e ben de bayılırım, hoşgeldin hüzün özellikle <3 salinger da hem kitapları hem popülariteye karşı duruşuyla gerçekten bizi biz yapanlardan

Samet Bey merhaba, ilginiz için çok teşekkür ederiz. Muhyiddin Şekûr’ün videodaki konuşmasının tam halini yazılı olarak sizinle paylaşıyoruz. Sevgiler. Selam aleyküm, merhaba. Öncelikle okurlara teşekkürlerimi sunarak başlamak istiyorum. 28 yıldan beri İstanbul'da kitaplarımın halen istikrarlı bir şekilde okunmaya devam ediyor olmasından ötürü şükranla doluyum. Çok şaşırıyorum, şükrediyorum ve mutluyum. İşte şimdi yeniden okuyucularla buluşabilmek ve kitaplarımı okuduğunuz için size şükranlarımı sunmak amacı ile kitapları imzalarken o sayfaların, kendi hayatınızda, yolculuğunuzda ve kişisel arayışınızda sizler için hayırlı ve yardımcı olması için Hazreti Allah’a dua ediyorum. Sufi Günlükleri için asıl umudum bu, inşaAllah. Teşekkürlerimi dile getirdikten sonra, 21. yüzyıl dünyasındaki gayretlerinizin devam etmesi yönündeki umutlarımı ifade etmek istiyorum çünkü bu yüzyılda, yani içinde bulunduğumuz dönemde hayat çok farklı akıyor. Bir yıl önce ChatGPT'miz vardı, şimdi ise önemli bir yapay zeka platformumuz var. Biliyorsunuz ki artık yapay zeka sahnede ve sahnede kalmaya da devam edecek. Ve teknoloji dünyası son derece cazip ve göz alıcı, bir o kadar da ön planda. E-postalarımızı kontrol etmek için 10 dakikalığına telefonu elimize alıyoruz. Ancak bir bakıyoruz ki biz farkına bile varmadan 2 saat geçmiş. Şok oluyoruz. Hafta sonu geldiğinde o haftanın ekran süresini kontrol edecek olursak, cep telefonumuzda geçirdiğimiz süreye inanamayız. Ancak yine de bununla yaşamayı öğrenmek zorundayız çünkü bu yüzyılda yaşıyoruz. Hazreti Allah, 21. yüzyılda insanlar için yaşam biçiminin böyle olmasını hedeflemiştir. Ancak yaşam biçimi bu şekilde diye kainatın geri kalanını ve kainatın Yaratıcısını unutmamızı amaçladığını hiç zannetmiyorum. Ayrıca, bizler bilgisayar değiliz, aralıksız bir şekilde 24 saat boyunca aktif olmamız imkansız. Sükunet için zaman ayırmamız gerekiyor. Maneviyat odaklı meselelerle meşgul olmayan insanlar için bile durum böyle, insan oluşumuzdan ötürü sükuneti deneyimlemeye ve dinlenmeye ihtiyacımız var. Ve bu günümüz dünyasında giderek daha fazla önem kazanıyor. Bu yüzden hepinizin dengenizi ve iç ışığınızı, yani içinizde halihazırda mevcut olan ve sizi daha fazla keşfe davet eden o şeyi bulacağınızı umuyorum. Çünkü insan, kainatı içinde barındırır ve içimizdeki kainat olağanüstüdür, muhteşemdir, hayret vericidir. Şu bir gerçek ki, 21. yüzyıl insanları olarak hayatınızı bir kere bile kendi iç dünyanıza bakmadan ve şu soruları sormadan geçirmeniz mümkün: Şu anda dikkatimi neye veriyorum? Zihnim ne durumda? Hayatımı nasıl değerlendiriyorum? Vaktimi nasıl değerlendiriyorum? Açık fikirli olmayı tercih ederim her zaman. Samimi bir manevi arayışınız olsun ya da olmasın, hayatınız üzerine düşünüyorsanız, bu konuda neler yapabilirsiniz? Belki maneviyatla çok ilgili değilsiniz ancak zengin bir zihin dünyanız olabilir, bilemiyorum. Bu durumda dahi en azından bazı sorulara cevap vermeniz gerektiği kanaatindeyim: Arayışınız ne düzeyde? Bu arayışta neyi umut ediyorsunuz? Bu konuda dürüst olmanız çok önemli, çünkü bu çok kişisel bir mesele. Ama eğer içinde bulunduğumuz alemin bir Yaratıcısı olduğuna inanıyorsanız, bunun sizi pek çok endişeden kurtaracağını bildiğinizi tahmin ediyorum. Eğer kainatın bir Yaratıcısı olduğuna inancınız varsa, bu konuda bazı şüpheleriniz veya tereddütleriniz olsa bile, bunun yine de umut verici bir durum olduğunu düşünüyorum. Ya da Yaratıcı’ya inanmasanız bile yine de bazı ihtimallere tüm kapılarınızı kapatmadıysanız eğer, o zaman da kainat ile diyalıg halinde olabilirsiniz ve şöyle diyebilirsiniz: “Ey kainat! Biliyorsun, bir cevap arıyorum. Yani gerçekten oradaysan, lütfen kendi zihnimde, kendi kalbimde bir adım atabilmeme yetecek kadar ışık görmeme yardım et.” Ama bence herkes kişisel olarak ümit ettiği bazı şeylerin eksik olduğunu fark etme, onu isteme, arama ve ona doğru bir adım atma noktasına gelmek zorunda çünkü Hazreti Allah şöyle buyuruyor, “Eğer bana yürüyerek gelirsen, ben sana koşarak gelirim.” İşte bu: Eğer dürüst ve hakiki bir girişimde bulunursanız, kararsız olsanız bile, yaptığınızdan daha büyük bir karşılık alacağınızı kainatın bir prensipi olarak kabul edebilirsiniz. Allah yardımcınız olsun, eğer isteğiniz ve merakınız varsa, Hazreti Allah bu istek ve merakınızı artırarak mübarek kılsın, size gülümsesin. İstek ve merakınız noksan olsa bile umudunuzu kaybetmediyseniz, Hazreti Allah size neyi istediğinizi keşfetmeniz için ve keşfettikten sonra ise meyvesini vermesi konusunda yardımcı olsun, inşaAllah. Sevgili okuyucular, sevgili dostlar, Allah’ın rahmeti sizlerin, kalplerinizin üzerine olsun ve sizleri esirgesin, muhafaza eylesin. Hazreti Allah sizi rahmetinde tutsun, korusun, yardım etsin ve başarıya ulaştırsın. Bu konuda birkaç söz söyleme fırsatı için şükrediyorum. Sufi Günlükleri serisini okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Hazreti Allah sizi Rahmet ve Nurunda muhafaza etsin. Selam aleyküm.