merhaba!🌻bir kurgu okuru olarak deneyimlerimi paylaşıyorum burada. okuduğum kitaplardan ve aylık okuma planlarımdan bahsediyorum, okuma vlogları çekiyorum. beraber bir şeyler okumak, kitaplar üzerine konuşmak isteyen herkes davetli!
@@aslıvekurgular siz geçen bir videoda başkasının okuma listesine bakmak pek iyi değil demiştiniz. Evet o çok doğruydu gerçekten. Bazen insan kayboluyor. Kendi merakının peşinden gitmesi en güzeli sonuç olarak. 👍😇
Bu yorumunuzdan Güvercin’i okuduğunuzu ama çok da beğenmediğinizi mi anlamalıyım? Öyleyse galiba biraz daha neden Güvercin güzel bir kitap propagandası yapacağım 🤓
@@aslıvekurgular hahah yazarken aklıma geldi aslında böyle düşüneceğiniz. öyle gibi yazdım haklısınız. ama tamamen tesadüf fikir eklemece yapmak istemiştim. Güvercini bugün edindim. ☺
Kafka'nın Şato, Dava, Dönüşüm kitaplarını okudum içlerinden en çok Şato'yu sevmiştim. Kalın olduğuna bakmayın kitap sizi alıp götürüyor. Oldukça akıcı, kasvetli hava bu kitapta da var ama güzeldi tavsiye ederim. Güvercin'i ben de çok sevmiştim. Emeğinize sağlık 🙏 keyifli okumalar 😊
Şato’yu da muhakkak okurum ama ne zaman bilemiyorum. Muhtemelen soğuk bir günde ☺️ Güvercin’i okuyup sevmiş olmanıza çok sevindim. Benim en sevdiğim kitaplardan ve her okuyana ayrı bir seviniyorum. Ben de size keyifli okumalar diliyorum 🌸
Deniz Gezgin’den sadece Ahraz’ı okudum ve çok beğenmiştim, sana da önerebilirim. Franz Kafka’dan Dönüşüm, Babaya Mektup, Aforizmalar ve Dava’yı okudum. Kafka’nın kitaplarındaki bunaltıcı atmosferden dolayı Şato’nun da bir yandan çok kalın bir metin olması sebebiyle başlamaya cesaret edemiyorum henüz. Bu konuda Ekin Karslı’nın kalın kitapları ard arda okuduğu videolarından biraz cesaret almış olsam da öncelikli başka kalın kitaplarım var sırada şimdilik, bir gün Şato’ya da sıra gelir elbet. Ernaux’nun bir tek Genç Adam’ını okuyamadım yurt dışında olduğum için ama o da pek beğenilmedi sanırım, pek bir telaşlı değilim o yüzden okumak için. Harika bir alışveriş olmuş yine, keyifli okunmalar 🤍🤍
Bendekini seversem Ahraz’ı da düşünürüm kesinlikle. Galiba kendisinin en çok okunan kitabı da o. Neden Şato değil de Dava’yı aldım bilmiyorum diyordum videoda, muhtemelen Şato kalın olduğundandır öyleyse 😅 beni sıcaklar çok etkiliyor. Asla tahammülüm olmuyor hacimli şeylere. Soğuk günlere artık. Genç Adam’ı ben de pek beğenemedim, yalan yok. Yurt dışında yaşayıp ülkeye gelince kitaplara kavuşmanın tadı da bir ayrı ama, en kısa sürede başına gelmesi dileğiyle 🪷✨
Süskind’den Herr Sommer’in Öyküsü’nü önermiştiniz, yazarın Koku’sunu okumuştum seneleer önce. Siz övgüyle bahsedince Koku dışında başka bir eserini daha okumak istedim ve çok beğendim kitabı. Teşekkür ederim bu yüzden, dilimize çevrilen öteki kitaplarını da okumayı düşünürken gelen Güvercin tavsiyenizi de dikkate alacağım. Keyifli okumalar🎉
@@seymacebeci8518 o da yazardan en sevdiğim ikinci kitap 🙃 beğenmenize çok sevindim çünkü birazcık derinliğini ıskalaması kolay bir kitap bana kalırsa. Güvercin’i de seveceğinizi umuyorum. Bitirdiğinizde yorumunuzu duymak isterim kesinlikle 🕊️
hiç sevmediğim bu kişi :))) hiç sevmediğimiz kişiler çok sevdiğimiz kişilerin videosundan böyle doğal bir tepki ile çıkınca da izlemenin ayrı bir keyfi oluyor :) 😈
Kucuk Seylerin Felsefesi beni cok uzmustu. Kitabi okurken sık sık ceviride kaybolan bir anlatimi oldugunu dusundum. Sizin de yorumunuzu merak ediyorum. 🤓
Bu beni üzer 🥲 akademik çeviri metinleri okurken genel olarak takip etmekte zorlanıyorum, acaba bu kavram İngilizcede neye denk geliyordur diye düşünürken buluyorum kendimi. Bu benimle alakalı bir durum da olabilir gerçi 🤔
Merhabalar ❤ çok farklı kitaplar gördüğüm bir video oldu. Okuduktan sonraki yorumunuzu merakla bekliyorum. Ağustos bitiyor ve kulüp hakkında net bir karar var mı? Bilmek isterim doğrusu .😊
@@SHh.n.m.r her yerden çıkan erkekleri genel olarak sevemiyorum. İşlerinden ziyade imajlarıyla markalaşmış olmalarının da bir payı var bunda. Bir yerden sonra da o yaratılan imajı beslemek için uğraşıp duruyorlar gibi geliyor.
Küçük şeylerin felsefesi beni de heyecanlandırdı. 🤩 Teşekkürler paylaştığınız için Aslı Hanım. Bu arada videolarınız çok huzurverici. Severek takip ediyorum.❤️
Dokunmadan’ı okumuştum daha önce. Şimdi de Unutma Derslerine başladım ama yine aynı tarzda ilerliyor yani sürekli “aforizma kasma”ya çalışıyor gibi. Kendini okutuyor ama edebî açıdan doyurucu değil🫣
Evet galiba genel olarak dili aynıymış diğer kitaplarında da. Beni baya bunaltmıştı ama sizi okuma tembelliğinden çıkarıyorsa bir amaca hizmet etmiş olur en azından 😌
Işıklar Ülkesi ile Soğuk Deri’yi karıştırmışım ama kitaba dair söylediklerim çok da yanıltıcı değil. Yine bir yabancı ile imtihan meselesi varmış Işıklar Ülkesi’nde de, yazarı antropolog değilmiş ama 🤓
Hem kitap okumayi,hem bununla ilgili cesitli kitap kanallarini takib eden biri olarak soyluyorum hem kitaplari hem kendi duyğularını bu kadar anlaşılır anlatan tek insansınız bana gore❤
Çok mutlu oldum yorumunuzu okuyunca. Benim için de birilerinin hem zihnine hem gönlüne seslenebildiğimi görmek anlaşılmış hissettiriyor. Sanki bir bağ da aramızda kendiliğinden oluşuyor gibi de geliyor. Ne güzel!🪴
Ben Nermin Yıldırım’ın bütün kitaplarını sesli kitap olarak dinledim, hepsinden de çok keyif almıştım. Sesli kitap sen de kullanıyorsun ne demek istediğimi daha iyi anlarsın muhtemelen, bazı romanları okumak zordur yorucudur ama dinlemesi daha kolaydır🥲 NY kitaplarını okusaydım belki gerçekten uzatılmış gelirdi, ama podcast dinler gibi hepsini sırayla dinledim, bu şekilde keyif aldım. “Saklı Bahçeler Haritası” favorim mesela, kitabın büyük bir kısmı mektup şeklinde yazılmış, yıllarca birbirine küs kalan 2 kız kardeşin mektuplarından oluşuyor. Yazardan en en çok bu kitabı sevmiştim, cümleleri mektup formatına daha uygun sanırım. Normal hayatta ya da sıradan bir diyalogda ayrıntılı düşünmez uzun cümleler pek kurmayız. Ama bir şeyler yazarken daha süslü cümleler kurup tabiri caizse “edebiyat” yapabiliriz :’) o yüzden, sanırım bu tür onun yazım tarzına daha uygun oluyor. Eğer bir gün bir şans daha vermek istersen Saklı Bahçeler Haritasına bakabilirsin belki. Ben sevmeme rağmen senin eleştirirken ne demek istediğini anladım🥲
Peki benim aslında Dokunmadan’ı dinlemiş olmam 🙊 Deniz Yüce Başarır okuyordu ve işlerini çok sevsem de ondan kitap dinlerken nedense ayrı bir zorlanıyorum. Normalde dinlediğimden daha hızlı dinledim ve hep uyuyakalıyordum, sonra hop tekrar sar geri 😀 yaş ilerledikçe ve her istediğimiz kitabı okuyacak kadar uzun bir ömrümüz olmadığını fark ettikçe insan daha bir “gaddar” oluyor kitap seçerken. Herhalde bir daha kendisinden bir şey okuyasım gelmez ama olur da gelirse Saklı Bahçeler Haritası aklımda olacak 🌸
@@aslıvekurgular aslında yazarken aklıma geldi (videoda söylemiş miydin ondan emin değilim kaçırmış olabilirim) acaba Aslı da benim gibi dinleyerek mi ilerledi acaba diye düşünmüştüm😅 evet çok doğru, ben de o seçiciliği yoğun yaşıyorum artık🪷
Yine çok güzel bir video olmuş 🌿 gerçekten yorumların orijinal, sevdiğim kitaplar hakkında senden eleştiri duymayı bile seviyorum😅 çünkü farklı taraflardan bakabiliyorsun, ve bu farklılık hoşuma gidiyor🌻
Ülkemizde çok sevilen bir yazar kendisi. Bana dili yorucu geldi ama seven okurların da onu neden bu denli sevdiğini de anladım. Bana hitap etmedi diyelim 😌
Merhaba sizi bir süredir takip ediyorum. Özellikle bu ayki yorumlarınızı farklı ve doyurucu buldum. Takip ettiğim ve emeklerine saygı duyduğum başka kanallar da var. Ancak son zamanlarda sürekli gündemdeki popüler kitapların sadece konusundan bahsedip ne kadar “sevdikleri/ sevmedikleri” üzerinden bir kitap yorumu tarzı başladı. Farklı ve nitelikli yorumlarınız için bir okur olarak size teşekkür ederim. Daha çok videoda sizi görmek dileğiyle 🌾
Merhabalar! Ben de tam olarak sizin bahsettiğiniz nedenlerle Türkçe kitap içeriği üreten kanalları çok takip etmiyorum. Beğenerek takipte kaldığım çok az kanal var. Sevdim/sevmedim çizgisinden çıkmaya özen gösteriyorum. Bunun fark edildiğini ve beğenildiğini duymak iyi geldi, çok teşekkürler 🌷
@@ThBh-x4m kendi beğenilerinizi fazla ciddiye alma gibi bir durumdan muzdaripsiniz galiba. Louis’yi takdirle okuyorum ama bunun için kendimi açıklamak, nazarınızda haklı çıkarmak zorunda da değilim bence. Siz hiç sevmiyorsunuz, ben beğeniyorum ve ikisi de çok okay 😇
Nermin Yıldırım’la ilgili tam olarak aynı şeyi hissediyorum. Bu kitabı bitirmiş ya da yarım bırakmış olabilirim çok emin değilim çünkü bütün kitapları bana aynı tonda geliyor. Üzerinde aşırı düşünülmüş cümleler. Hayatın olağan akışı içinde, böyle cümleler kurmuyoruz. Dümdüz yaşarken, duyguları çok yoğun hissetsek bile o cümleler bir anda zihnimizde beliremez ya da dudaklarımızdan dökülemez bence. Kendisi bir yazar olarak metnin geri kalanında bunu yapabilir ama karakterin ağzından bu cümleleri okumak bana çok yapay geliyor. Yazar çok güzel bi cümle yazabilir ama bu zamanla, süreç içinde, insanların alıntılaması, kullanmasıyla aforizmaya dönüşür ama yazar bu cümleleri tüm bu doğal süreci pas geçerek direkt aforizma olsun diye yazmış sanki.
Çok güzel yazmışsınız, ne düşündüğümü benden bile iyi ifade etmişsiniz adeta 😌 anlatıcı o kadar çok yer kaplıyor ki karakterlere alan kalmıyor. Aynı dediğiniz gibi anlatıcı ile karakterler aynı sesle, aynı tonla konuşuyor. Ayrışmış değiller 🤦🏻♀️
İkinci noktada mutabıkız ama ilkine itirazım var 🤓 Oyunlarla Yaşayanlar’ı okurken çektiğim vlog’da çizdiğim bir sürü yer olduğunu ama bir bütün olarak Tutunamayanlar’dan ayrıştıramadığımı ve onun gölgesinde kaldığını düşündüğümü söylemiştim. “Ey sevgili milletim! Neden böyle yapıyorsun? Neden az gelişiyorsun?” pasajının tamamı aç aç oku bir bölüm mesela, çok iyi gerçekten. Ama işte dediğim gibi bütün olarak ele alınca bence Tutunamayanlar daha güçlü bir metin. Bir de şu da var. Tutunamayanlar’dan önce okusam kesin çok daha fazla beğenirdim. Biraz uzattım ama öyle işte. Neticede kitaplarla kurduğumuz diyaloglar da subjektif hem.
öncelikle hoşgeldin ☀️ güneşli günleri görmek istediğinden bahsetmiştin umarım sana iyi gelmiştir havalar. ayrıca yine çok güzel kitaplar okuyup anlatmışsın 🫶🏼🌸
Hoş buldum! 🥰 Çok iyi geldi hem de. Bu yorumu İzmir Urla’dan hava çok sıcak diye dışarıya çıkacak kadar insaflı olmasını beklerken yazıyorum. Yine de şikayetçi değilim, özlemişim 🌻
Dokunmadan benim için de Nermin Yıldırım’la tanışma ve aynı zamanda Nermin Yıldırım’a veda etme kitabıydı 😄 Nermin Yıldırım övgüleri asla bitmediği için kendimi zorlayarak bitirdim kitabı, dedim belki sonunda açılır, seveceğim bir şey olur ama YOK. Olmadı. Söylediklerine baştan aşağı katılıyorum. Bu süslü dili bana yazarın kendini edebiyat yapmaya zorlaması gibi geldi. Çok fazla gereksiz metafor ve benzetme vardı. Adalet’in ilk günahının peşinden gitmesi de çok saçmaydı. Sonuç olarak tüm günahlarının listesini tutup hepsinin peşinden gitme gibi bir gayesi yok, en büyük günahının peşinden gitme gibi bir gayesi de ve ilk günahına günah bile denemez bence, çocuk yaşında yaptığı bir kötülük sadece. En büyük günahının peşinden gitmiş olsa ve bu günah okuyucuyu afallatacak, Anayurt Oteli’nde olduğu gibi ana karakterin yanında değil de karşısında durmasını sağlayacak kadar güçlü bir olay olsa çok daha güçlü bir kurgu olabilirdi bence. Okuyalı 2 yıl kadar oldu ama bir de kitabın sonunda günah işlediği kişi ile arasında gelişen lovesal bir dinamik olduğunu hatırlıyorum. Baştan aşağı klişe yani, neresinden tutsam elimde kalıyor kitap 🤷🏻♀️ Diğer iki vodeoyu da heyecanla bekliyorum 🤍
Bir ortak noktamız daha! Galiba benim de hem tanışma hem veda kitabım olacak 🤷🏻♀️ Anayurt Oteli çocukluk örüntülerinin insanı günahkar olmaya iten yoldaki izlerini çok iyi takip ediyordu. Zebercet’e hem kızıp hem de kızamıyorum ben hala. Çok karanlıktı ama karanlıkta büyüyen birinden başka ne beklenir ki sorusunu insana bir düşündürtüyordu. Galiba Türk edebiyatında en sevdiğim eser 💛 not: diğer videolar da yakında gelecek bence 😻
Dokunmadan kakafoni duygusu veren bir kitaptı benim için de, oradaki kefaret öğesi, kitaptan kopmayayım diye kendi gözümden kaçırmaya çalıştığım halde beni çok rahatsız etti. Zihnimin gerilerinden bir ses ara ara biraz öfke biraz küfür içeren bi tonlamayla "hadi len" dedi adeta 😊 Ben de yeni 1902 Doğumlular kitabını bitirdim; Alman kasabasında yaşayan bir ergenin gözünden 1. Dünya Savaşı öncesi ve sırası. Güzeldi, bi bakın derim 😊
Evet, o acıdan, günahtan beslenme durumu bence de çiğ ve rahatsız edici duruyordu. Bahsettiğiniz kitaba da bi bakacağım mutlaka. Öneri için teşekkürler 💙
Dokunmadan kitabını sevmiştim ama oyunbaz, süslü dili beni de cok yormuştu. Ama kanser temasıyla ilgili söylediklerinize de hak verdim, bu yönden düşünmemiştim. Billur Örüntüler'i epeyce merak ettim, teşekkürler öneri için. 🥰
Videonu görünce çok sevindim, çok keyifliydi ağzına sağlık 🌿 Billur Örüntüler’i merak ettim. Harika Bir Hayat yorumunu atladım, etkilenmeyeyim diye😅 Nermin Yıldırım’a ben de Dokunmadan ile başlamıştım ve bıraktığım nadir kitaplardan biri. Diliyle, hikayesiyle, anlatımıyla, hiçbir şeyle anlaşamadım ve pes ettim, başka da bir kitabını deneyemiyorum o günden beri. İlerde belki öykülerini denerim. Umarım senin öykülerini de okuyabiliriz bir gün🥲🤍 sevgiler🌿
Ben de yorumunu görünce pek sevindim 🌻 Billur Örüntüler bence senin gibi bir okuru hak ediyor. Doğru adrese teslimat yapmışım gibi bir gururlandım. Ben de bir daha hiç, en azından uzunca bir süre, bulaşmam Nermin Yıldırım’a. Too many books too little time nihayetinde 🙊 ya biliyor musun ben senin videonu izlerken 4:00 okuma deneyimini kendiminkine o kadar benzetmiştim ki. Harika bir başlangıç, akıcı bir tempo, sonra birden bir şeylerin tadı kaçıyor. Belki de kitaplarının ortak bir noktasıdır bu. Kendisinden okuduğum ilk kitap olduğu için de ancak tahmin yürütmekle yetinebiliyorum. Çokça sevgiler! 🐥
O kadar güzel yorumlar ki çok beğenerek dinliyorum sizi, kırlangıç gibi geldiler geçen yıl okumuştum yazarı seviyorum diğer kitabını da okumuştum ama bunu daha çok sevdim,Oğuz Atay hiç okumadım korktuğum bir yazar ,ama mutlaka okuyacağım. Çok sevgiler ❤️
Çok teşekkür ederim 🥰😇 Maxwell’in şefkati çok iyi geldi okurken. Belki de onunla aynı aya denk geldiği için Dokunmadan’ı kısmen acımasız buldum. Oğuz Atay’a gelince muhtemelen düşündüğünüz kadar zor olmayacağını söylemek isterim. Korkuyu Beklerken Atay’ın diline ve zihnine alışmak için güzel bir başlangıç bence. Ben de ilk onunla başlamıştım. Benden de size çokça sevgiler 💛
Sonunda Harika Bir Hayat ile ilgili benimle aynı fikirde olan biri... Çok iyi bir konuyu, ortalamanın biraz altında işlediğini düşünüyorum. Kitap çok iyi başladı ama yer yer kendi hakkını yedi gibi hissettim. Belki de çok iyi kurgular okumuş olmamın bunda bir etkisi vardır diyeceğim ama her halükarda bence çerez bir kitap... Abartıldığını düşünüyorum. Türk yazarlardan Kaan Murat Yanık hoşuma gidiyor. Dünyasızlar ve Uzakların Şarkısı bence çok güzel. Tavsiye ederim
Merhabalar! Harika Bir Hayat’ta hemfikiriz gibi gözüküyor. Bazen böyle dediğiniz gibi insan potansiyel gördüğü kurgunun “ziyan” edilmesine içerliyor. Bahsettiğiniz kitaplara bakacağım bir. Sağlam kurgular okuduğunuzu belirttiğiniz için soruyorum: beş yıldızlık önerileriniz var mı? Bu sene galiba hiçbir kurgu kitabı beni mest etmedi ve şöyle bir sarsılmaya ve edebiyata inancımı tazelemeye ihtiyacım var.
@@aslıvekurgular Merhaba, tabi size keyifle okuyacağınız ve seneler sonra dahi ''ne kitaptı'' diye düşüneceğinizi umduğum önerilerim var. Önerdiğim iki kitap 10/10'dur bu arada. 1) Rüzgar Gibi Geçti - Margaret Mitchell 2) İstisna - Christian Jungersen 3) Serpico - Peter Maas 4) 22/11/63 - Stephen King (King'i görünce aklınıza korku ya da gerilim gelebilir. Aksine bu kitap kaderle ilgili.) 5) Koşmak - Jean Echenoz 6) Efsuncu Baba - Hüseyin Rahmi Gürpınar 7) Nimetşinas - Hüseyin Rahmi Gürpınar 8) Ada - Meşa Selimoviç 9) Dublörün Dilemması - Murat Menteş 10) Korkma Ben Varım - Murat Menteş 11) Paula - Isabel Allende 12) Mulan Türküsü - Engin Salgut 13) Büyücü - John Fowles 14) Sudaki Yüzler - Janet Frame 15) Ruhlar Evi - Isabel Allende 16) Ruh Adam - Hüseyin Nihal Atsız 17) Charlotte Bronte'nin Gizli Günlükleri - Syrie James 18) Middlemarch - George Eliot Siyasiden klasiklere, yerliden yabancıya, fantastikten durağana her türden öneri yazdım. Kitaplardan beklentimiz ve okuduklarımızdan aldığımız haz ne kadar benzerdir bilmiyorum fakat hiçbiri keşke okumasaydım dedirtmez. Belki içlerinde bazıları 10/10 gelmez ama 10/8 verirsiniz diye umuyorum. Selam ve sevgilerimle, keyifli okumalar dilerim.
Yorumunuz için gösterdiğiniz emeğe yakışır bir yanıt verebilmek adına eve dönmeyi bekledim. Aynen belirttiğiniz gibi çok çeşitli bir liste. Birinden yüzü gülmese birini muhakkak sever insan. Birkaç isim okumayı isteyip istemediğimden emin olmadığım isimler ama bence ben bu listeden kesinlikle kendime göre bir şeyler bulurum. Çok teşekkür ediyorum vaktiniz için. Emeğinize sağlık! 😇
Aylardir izlememe ragmen nasil abone olmayi atlamisim anlamadim😮 ilk yorumum okuma vlogunda gunes kremine olacak ama iki parmaktan az kullandiginiz icin korumuyor diye dusunuyorum. Konuyla ilgili birkac video izlerseniz ne demek istedigimi anlayacaksiniz bence 😊
İki parmak kuralını biliyorum aslında ama kendimi şöyle savunayım hemen 🤓 baya iri damlalar halinde sürüyorum ve iki parmak ediyordur diye düşünüyordum. Bir de iki parmak kuralı bildiğim kadarıyla yüz ve boyun için önerilen miktar. Ben boynuma sürmüyorum (yatırım tavsiyesi değildir 👻). Öyle olunca da yüzüm için yeterli miktarda kullanıyorum ama yine de korumuyor herhalde diye düşündüm. Güneş kremini yenilememe huyum da var, fail o da olabilir 🤔 sorumsuz güneş kremi kullanıcıları için yine de çok iyi koruyan ürün tavsiyeleriniz varsa çok memnun olurum duymaktan 🌻💙
@@aslıvekurgular hahaha tamam tamam oyle olsun madem 🤭 Ama krem surulmeyen bolgelerden melatonin göçü sebebiyle yuzunuzde lekelenme yasanabilir. Ben Missha Aqua ve Essence olanlarindan cok memnunum, tuplerce bitirdim. Cilt tipinize gore bakabilirsiniz. Barulab da cok guzeldir ama beyaz tisortleri sarartiyor 🙄 Bir de Shiseido Blue Expert konforlu ama yuksek fiyatli bir urundur. Yenilemek icin Barulab stick gunes kremini de tavsiye edebilirim. Eger konuyu buyutursek sabah gunes kremi oncesi c vitamini serumu, aksamlari da alpha arbutin serumu lekelenmeyi onlemeye yardimci olacaktir. Vlogla alakasiz cok konustum, kusura bakmayin. 🍒
@cansuoz8057 aslında hiç alakasız değil çünkü özellikle kendim görüş talebinde bulunmuştum 😌 Ayrıca cilt bakımı hakkında konuşmayı da severim 💖Missha ve Shiseido kullanıcıları memnun eden ürünler yapıyor gözlemlediğim kadarıyla ama ben sadece hayvan deneyi yapmayan markalardan alışveriş yapmaya gayret ediyorum son sekiz yıldır falan. Bir gün cf statüsüne geçerlerse kesinlikle denemek isterim ürünlerini ☺️ Barulab cf imiş, sayenizde öğrendim. Bende bir de bu Beauty of Joseon’un stick olanı var. Onu seviyorum gibi. Bitince Barulab deneyebilirim, markanın normal güneş kremlerine de bir bakacağım. C vitamini sürüyorum bazen ama disipline olmuş değilim 🙈 melatonin göçü tabirini ilk kez duydum ama, araştıracağım 🤓 cilt bakımı ürünlerini araştırmayı, denemeyi severim ama işte oturmuş rutinlerim yok hala. Biraz “içimden geldi” düsturuyla hareket ediyorum.
Şahane bir vlog olmuş ya ben çok beğendim, ben senin konseptini biraz çalabilirim Aslı, helal et 😄 Bu arada senin videolarında şeffaf ve doğal oluşunu çok seviyorum, emeklerine sağlık 💞
@@aslıvekurgular en kısa sürede yapmaya çalışıcam ama hava çok sıcak, bakalım kısmet 😅 bir de bu kaş sabitleyici işini icat eden hayatta en büyük mutlulukları bulsun ya, ben ondan razıyım, yoksa gün içinde ben kaptan mağara adamı moduna geçiyordum zaman zaman 😂
Yaşasınnn aslı abladan okuma vlogu gelmişşşş oyeee!!! Aslı abla senden devamını bekliyorum.bu arada yorumlarımı dikkate aldığın için çok teşekkür ederim .seviliyosun.başarılarının devamını dilerim❤❤😂😂
kalbimi bıraktım videoya ❤ ben de journaling yapmaya başlamıştım bir ara ama sadece kötü hissettiğimde elime aldığım bir deftere dönüştü. çok nadir yazsam da en son daha dün yazdıktan sonra senin sabah sayfaların ve gözyaşlarında karşılaşmak çok manidar geldi. ben de çok ağladım yazarken 🥲 hepimizin zaman zaman saklayarak yaşadığı bazı hisleri cesaret gösterip “belki birilerine iyi gelir” diye bizlerle paylaştığın için seninle gurur duyuyorum. videonun girişine ve geçiş arasındaki mod değişikliğine ben de çok güldüm, biraz da kendimi gördüm. benim modum da hep böyledir hehe 😛 çektiğin okuma vloglarını sanırım diğer hepsinden çok daha keyif alarak izliyorum ama sana kendini rahat hissettirmiyorsa hiç önemli değil, sen ne çeksen izlerim ben 🌱 son olarak önerinle korkuyu beklerken’i okumuş ve sıraya da oyunlarla yaşayanlar’ı alacağımı söylemiştim ama tutunamayanlar’ı okumadığım için oğuz atay’a başka bir kitapla devam etmem daha iyi olur gibi hissettim aynı karakterlerin bu kitapta geçtiğini görünce. öneride bulunabilirsen çok mutlu olurum. kocaman sarılıyorum sana, bana kendimi anlaşılır hissettirdiğin gibi sen de bir yerlerde birilerinin seni anladığını bil isterim. iyi ki varsın bir kez daha ♥️
Anlaşıldığını bilmek kadar iyi gelen bir şey yok galiba, sayende bir kez daha tatmış oldum bunu 🫂 Ya okuma vloglarını ya da çekme biçimimi bırakmam gerek. Bu haliyle hem çekerken keyif almıyorum sanki hem de editlerken elimde saatleri bulan ve kesilip biçilmesi gereken bir sürü materyal oluyor. Ortaya çıkan şeyi seviyorum ama süreci ıhıh, asla 😄 Burada Turgut ve Selim sadece birkaç yerde geçiyor. Adları zikrediliyor sadece. “Tehlikeli Oyunlar” da geçiyor mesela bir cümlenin içinde. Eserlerine küçük hatırlatmalar koymuş, bir oyun gibi düşünmek gerek sanırım. Şimdi ben Oyunlarla Yaşayanlar’ı çok sevemedim ama mesela Tutunamayanlar okumadan okusaydım baya severdim gibime geliyor. Bence bununla devam edebilirsin, Tutunamayanlar’a hazırlık gibi olur 😌 Ve daimi desteğin için gönülden teşekkürler 😻😻
Yaaaa 🥺🥺🥺 Tanıdık bir duyguda buluştuk belki de. Ben de sizi ağlatan şey neydi onu bilemem ama beni kucaklayan kollarınız boşta kalmadı bilin isterim 🤍
Gazze soykırımını desteklemek için tuhaf bir gerekçe aile kurmak suça ortak olmak demekmiş aileyi toptan ortadan kaldırmak için yapılan etnik temizlik de suçu ortadan kaldırmaktır diyorsunuz simarıkliktan rahatlıktan nasıl başınız dönmüş napiyosunuz günde beş defa ( nafilelerle belki daha fazla ) yanaklarından arasından cikan gazı mi kokluyoyosunuz
Beyfendi kendi yazdığınızı kendiniz anlıyor musunuz? Zira ben sizi anlamakta zorlanıyorum. Yine de anladığım kadarıyla cevap vermeye çalışayım. İlk olarak Gazze ile ilgili bir bağlantı kurmuyorum. Kendi kafanızdan bağlantılar kurup sonra beni suçlu ilan edemezsiniz. İkincisi haziran ayında okuduğum kitaplar arasında Filistinli bir yazar var. Anlama çabam da kimin tarafında olduğum da bence gayet net. Bu vicdan mastürbasyonunuz sizi kendi nezdinizde temize çıkarıyor anlaşılan ama neyi soluduğunuzu kendinize de bir sormanızı rica edeceğim.
Tabi, Sage Barista Express galiba. Türkiye fiyatına baktım, öhöm öhöm diye öksürmek istiyorum… biz buradaki yeni fiyatının üçte biri fiyatına ikinci el almıştık. Türkiye’de ikinci el piyasası hala çok canlı değil sanırım ama bir denemekte fayda olabilir. Yolun buralara düşerse beklerim, bir kahvemizi içersin ☕️
@civciv415 o zaman şunu da belirteyim: Kleinanzeigen’daki ilanlardan bulup almıştık biz. Oradan baya bir şey aldık genel olarak iyi fiyatlara. Tavsiye ederim. Biz şimdilerde NRW eyaletindeyiz 😌
@civciv415 Baden-Württemberg 🤩 üç yıl kadar orada yaşamıştık. Almanya’nın en güzel yerlerinden biri bence. Güneşli günlerini ve tarlalarını özlüyorum. Bir gün görüşmek dileğiyle diyelim öyleyse 🥰