Video Odaklı Çağdaş Sanat Mekânı | Non-profit Art Space Dedicated to Video
Bilsar, video sanatının sergilenmesi için bir alan sağlamak amacıyla merkez binasının bir bölümünü kâr amacı gütmeyen, video sanatına odaklanan bir sanat mekânına dönüştürdü. 2018 yılından bu yana Bilsart, sanatçıların çağdaş video sanatı üretimlerini her 15 günde bir değişen bir programla sunmaktadır. Bu program, her sergide tek bir iş gösterme ilkesine dayanmaktadır. Bilsart’ın bu alana odaklanan bir kitaplığı da bulunmaktadır.
Bilsart, bu dinamik sergi programı kapsamında solo sergilere, küratöryel projelere, konuşma etkinliklerine, sanat kuruluşları/galeri iş birliklerine ve diğer çağdaş sanat disiplinleriyle paralel gösterimlere ev sahipliği yapmaktadır. İstanbul’un çağdaş sanat rotasında konumlanan Bilsart, her sergiyi sergi üzerine gerçekleştirilen sanatçı konuşması etkinliğiyle açmakta ve tüm sanat konuşmalarını Bilsart RU-vid kanalında arşivlemektedir.
Çocukken ıslık çalmayı başardığımızda büyümüş olduğumuza inanırdık! Hakikaten 8 yaşındaki çocuğa henüz ıslık çaldırmayı başaramadım. Çünkü henüz büyümedi🙂 Çok güzel bir sergi ve sohbet. Sergiyi gezemedim ama eminim güzeldir🧡 umarım devamı gelir Ergin Soyal’ın işleri!
Güzel bir konuşma olmuş teşekkürler. fakat bir öneri vermem gerekirse video başlığında konuşulan konudan bahsedilmemiş olması kanalın diğer videolarını gezerken sıkıntı oluyor
Sanat tıkanıyor. Şimdi de performans sanatları adı altında sanat olmayan işleri sanat diye anlatmak başladı. Sanat nedir? insan yaratıcılığının, becerisinin ve hayal gücünün ifadesi veya uygulaması olarak tanımlanıyor. Bakın ne diyor? Beceri diyor. anlatabiliyor muyum? Ya neyse gerçekten neyse. Ya bize yanlış öğretildi liseden beri, ya biz anlamıyoruz sizin sanat anlayışınızı. Hiç bir şeye üzülmüyorum Van Gogh'un aç ölmesine üzülüyorum. Anlıyor musunuz? Birbirimizi anlamak ne büyük lütuf... ah!!!
Ali ŞENTÜRK çalışmalarını yakından takip eden biri olarak bu işini de çok beğendim. Yasaklardan dolayı maalesef uzaktan yetinmekle kalıyoruz. Videonuzla bizi bu sergiye ve sanatçıya bir adım daha yaklaştırdığınız için teşekkür ederiz.
İlgiyle izledim sizi. Kutlarım. Yine de yaşı yarım asrı geçmiş biri olarak size bu sergide büyük bir beğeni ve hayranlıkla okuduğunuz Zorba adlı romanın ‘Zorba’ adlı filmini izlemenizi şiddetle öneririm. Anthony Quinn oynamıştı ve kumsaldaki dans sahnesi bence dünya durdukça büyük bir hayranlıkla izlenecektir. Daha sonra A.Quinn’ in biyografisini okuduğumda kendisinin o sahneleri çevirirken ayağının kırık olduğunu ve bu nedenle dansının ‘ilginç’ olduğunu öğ renmiştim. Çok şaşırtıcı, değil mi?
Yeni tanıştığım bir şâir Birhan Keskin. Temalarındaki hissiyat beni kıskıvrak yakaladı. İnsan nedense okuduğu şiirlerin yazarının konuşmasını, el devinimlerini, gözlerine bakmak istiyor: sanırsam kendine bu denli yoğun hisler yaratan insanı deneyimlemek arzusundan kaynaklanıyor. Sevgilerle!
Mimari ve masa dûzeni seyir konforunu derinden erkilemiş! Yani biraz yer sofrasında konferans havası oluşmuş,katılımcı ikili formata biraz daha hazırlıklı olsa ne güzel olurdu dedirtiyor....değilse format değiştirilmeliydi belki! Boyle bi şey işte,bilemedim!
Sinan Logie'nin konuşmanın ana konusu mekanlar üzerinde kendi birikimini, yaşadığı tüm esrime ve paralizasyonu ya da hayranlığı aktarmak için kullanması ve yüzeysel kalmak zorundaymış gibi davranması ancak kendisine bir hayranlık yaratma fırsatı tanıyor.
Kendini bir türlü ifade edemeyen konuşmacıları dinlemek gerçekten çok sıkıcı oluyor. Ne anlattıkları belli değil. Dinleyenlerde sanki ayıp olmasın diye ordalar. Giriş, gelişme ve sonuç diye birşey yok. Öyle ortaya karışık darmadağan bir şey olmuş. Hiç keyif almadım, sanat adına tam bir vakit kaybı.