hikayeyi yarım anlatiyorsunuz ve o zaman turklerin, ermenilerin, rumlarin disinda bir kötü güç mü var diye soruyor insan. tarihi olaylari tarihsiz anlatamazsiniz, o zaman bütün suç türklere kaliyor ki bu haksizlik.
Öncelikle yanından öylece geçip gittiğimiz bir yerin hikayesini anlatması açısından çok kıymetli bir belgesel. Güçlü sinematografik anlatımına hayran kaldım👏🏻 Titizlikle çalışıldığı çok belli olan bu belgesele ne kadar çok emek verdiğinizi tahmin etmek zor olmasa gerek. Emeğinize sağlık.
şehrin insanı, şehrin insanı, şehrin kaypak ilgilerin insanı, zarif ihanetlerin Üç Frenk Havası İsmet Özel İzmir’de doğdum büyüdüm yaşım 22 ailemde esnaftır nakliye işi yaparlar girmediğim sokak kalmadı diyebilirim özelikle de konakta belgeselin geçtiği bölgede çok fazla dostlarımız da vardır ve bir çok hikayesini de bilirim hiç düşünmedim şu tahtaların ardında ne olduğunu. Oldukça etkilendim emeği geçen herkesin eline sağlık hayatın satır aralarında ne kıymetli hikayeler olduğunu bir kez daha gördüm Yolunuz açık olsun Begüm hanım tebrik ediyorum
Nerede kaldığımızı unutmuşken, yeniden başlamak mümkün mü? Sahi hangi sayfanın yarım kalan satırlarında dolaşıyor birçok insanın hikayesi. Yaşayabildik mi? Yaşatabildik mi? Duyurabildi mi sesini. Umut,umutsuzluk,korku,heyecan,üzüntü, sevinç, ölüm,yaşam ve hatta ölümle yaşam arasındaki o ince çizgide yürürken çizgilerin ne denli bölük pörçük olabileceğini hatırlattı bu film bana. Bunca duyguyu içinde barındıran ve insanın içine işleyen bir film olmuş. Tebrikler. Hepimizin güzel düşleri olması dileğiyle.
Bazen öylece geçip gidiyoruz. Bakıyoruz fakat görmüyoruz. Hatta gördüklerimizi de anlamlandıramadığımız zamanlar oluyor. Yanından öylece geçip gittiklerimizin nelere mal olduğunu ya da olabileceğini bilseydik daha iyi bakmayı öğrenebilir miydik? Didem Madak’ ın “Hay! Ben sizin ruhunuza çiçek aşısı yapayım da çiçekler açsın ruhunuz “dizesi geldi birden aklıma. “Sanat görüneni yansıtmaz; görünür kılar.” Emeğinize, ruhunuza sağlık.
TRT Belgesel tadında olmuş.. Tarihini bilmiyorum, ne amaçlanmış onu da anlamadım ama.. ülkemizin nadide yerlerinde böyle cana dokunmuş tarihinde güç, esinlenme ve insanın içinde özel hisler barındıran semtlerimiz bozulmamalı diye düşünüyorum. 🙏👍
Çok iyi bir belgesel olmuş. Hangi konuya değinmek istedin hangi cümlenin altını çizdin merak ettim. İzmirimiz her dine, her insana kucak açmış. Birleştirici bir yer. Üstelik yaşadığım ve bildiğim güzel bir şehir. Önce yerin ikiceşmelik te sandım. Burası Fuar alanına yakın. Garaj olarak kullanılan yer. Başta Zorlu olmak üzere herkesin ağzının suyunu akıtan bir yer. İzmir Basmaneden ikiye ayrılır. Alsancak Karşıyaka kısmı yabancıların yaşadığı yer. Müzik seçimi de güzel. Başarılarının devamını dilerim.
Dido Sotiriyu okuduğumda (Benden Selam Söyle Anadolu’ya)içimin kavrulduğunu hissetmiştim.. akıllarda yer eden cümle ise kücük türk cocugu sevket`in: "bana bir mum yak.belki allahlarimiz da bizim gibi arkadas olurlar." sözüydü…İnsan insan dedikleri nedir acaba işte sen de bu ateşin içine düştün ama cesaretinden ötürü kutluyorum seni sorular hiç bitmeyecek biliyorum senin serüvenin de öyle…Yapan yıkan öldüren yaşatan insan nice canlar kültürler… ama yok olmasına izin vermemeliyiz her zaman en güçsüzü desteklemeliyiz…sanatla yeniden anlayıp Karşı tarafın penceresinden de bakabilmeliyiz…Bence bunu başarmışsın ödülü de hak etmişsin canım Begümüm.Nice belgesellere …