Aşk Mektupları kitabımızla başladığımız psikanalizle edebiyatı birleştirme çabamızı bir adım daha ileri taşımak için girdik bu yola. Amacımız, birçok kişiyi sanatın, metinlerin okumalarındaki farklı yolları keşfetmek için bir araya getirmek. Yeni okuma, araştırma ve yorumlama pratikleri bulabilmenin yolları üzerine birlikte düşünmek. Yaratma, okuma, yorumlama sürecinde farklı kimliklerde, rollerde görünen aktörleri bir kimliğe, role hapsetmek yerine daha geçişken, daha alışveriş halinde rollerle düşünebilmeyi sağlamanın imkânları üzerine birlikte çalışmak.
Hocam ne kadar teşekkür etsem az kalacak. Büyük bir ilgiyle defalarca izledim ve çevremdeki herkesle paylaştım. Bir de Hegel konusunda böyle bir sunumunuz olsa çok çok mutlu olurdum. Tekrar çok teşekkür ediyorum saygılar sevgiler hocam 🙏😊
Attila ılhan ve Hilmi Yavuz u gevşek ve cıvık bulduğu yargısına ulaşıyor muydu şair onlardan çok da ayrı bir yeri olamayacağını mı düşünüyordu gerçekten...ahmet Necdet beye yazdığı mektuptan akif kurtuluşa açtığı "kötülük toplumu"nda akıl yürütmek 'ten Emine Sevgi ve Perihan Mağden minörite olarak Gönenç ben miydim diyedir Mehmet "celasun" muydu...ak alanda N.M. mektupları var mıydı yayın için bekletilen....
Ender Erenel Tunç Tayanç 84 yeni şiir sessizce raflara kondu Aslan Ebiri Mustafa Irgat güzel yüzler Ahmet Güntan Lale Müldür Milat Ece kitaplarına kavuşabilmiş midir?
e.a. e.b. e.c. kısaltmalar önlüyor mu ilerde uzatmaları ince kitaplar hep şiir mi? Hepsi kitabıyla Öküzlemeler gibi kol sakatlanması iyileşmiştir umarım üstat....kalbinize yüreğinize sağlık....
Son konuşmayı yapan arkadaşın görüşlerine ben de çok yakınım. Ayrıyeten ben bir de İhsan’ın bazı kısımlarda hayal olduğunu düşünüyorum. Uğur zaten şöför olarak geldi, değilse başka bir işlevi yok, ilan için telefonda konuşana kadar Yılmaz Uğur’u tanımıyor sonuçta ve huysuzdur idare et kısımları falan da Uğur’un kafasındaki nedenlendirme denemeleri ki sonda çok basitçe bozuluyor. Çünkü İhsan çok gerçek dışı bir karaktere dönüşüyor bir noktadan sonra. Belki Bülent’in yedeği olarak Uğur tarafından kullanılan bir hayal de olabilir.
Format olarak cok basarılı buldum. Oldukça yararlı bir tartışma ve anlatım oldugunu soylemeden gecemeyecegim. Emegi gecen herkese teşekkur ederim. Limontepe ve Hovarda alemi yontemi itibariyle de okuttugum kitaplardı. Cok guzel baslamiş ve ilerliyor. 👏👏👏🧿🙏
Merhabalar, öncelikle çok zengin ve anlamli bir arastirma yaptiginiz için tesekkurler. Parallel bir cizgide akademi-dışı olarak benzer bir arastirma yapıyorum, o yüzden literatürü az cok biliyorum ve bu calismanin cok degerli oldugunu dusunuyorum. Serif Mardin in yorumlarina katiliyorum. Yine de Turkiye de akademisyen olarak bu ise kalkismanin cok cesur oldugunu ve takdir ettigimizi belirtmek istiyorum. 3 sayisi ile ilgili insan psyche sini tatmin eden bir yan oldugu soylenir. Sizin de 3 arastirmaci olarak , 3 yillik periodlarla , 3 tez uretiyor olmaniz bu açidan dikkatimi cekti. Kutsal Kabul edilen bir sayı oldugu icin eminim bunun tesaduf olmadigini soyleyecek pek cok insane vardir😅 benim soylemek istedigim ise üçünüzünde bakis acilarinin, heyecanlandiklari ve elestirdikleri noktalarin bir araya gelisini keyifle dinledim. Birbirinizi tamamlayan bir ekip olusturmussunuz. Ki bu Kadar belirsiz, fringe bir arastirma icin kesinlikle gerekli. Kitabi he-men siparis verdim, yani henüz okumadim. O yuzden yersiz ise affola ama bir tavsiyem var. Bu alanda sanatcilarin bakis acisinin daha cok Sahil edilmesinin faydali olacagini dusunuyorum. Cunku deneyim ve kavramsallasma arasindaki kopruyu kurmak meslegi olan kisilerin, ozellikle beden, deneyim ve psyche uzerine calisan kesiminin bu konusma netlestirebilecekleri pek cok husus olabilir. Kaldi ki, pek cok sanatcinin uzerine calistigi bir Konu, ozellikle performance sanatcilarinin bu konularla derin arastirmalari var. Teknik, deneyim ve anlam üçgeninde pek cok kisiden daha icgorulu olacaklarini dusunuyorum. Kendi tezimin konusu , modern insanlik tarihindeki kompartmanize olan insanlik kapasitelerinden " sanat" dedigimiz kapasitelerin belli kosullarda Belli insanlara icraat edilme "izini " verilmesinin, (bknz erken dönem toplumlarda şamanların rolü) sanatın kolektif bir kapasite ile uygulanmasının eksikliğinin, spiritual arayislar ve ihtiyaclar ile Buyuk ilgisi oldugunu dusunuyorum. Bu acidan, sizin de pek cok kere ifade ettigimizi muzik, Dans, siirsellik, en onemlisi ise hikaye anlaticigiliginin spiritüel pratiklerin cogunlugunu olusturmasi onemli bir göstergedir. Bu arayis- ihtiyaç ve gelisimlerin nereden baslayip nereye varmaya calistigi, ya da neyi butunlemeye calistigi konusunda bir ipucu olabilir.
Bütün oturumları keyifle izledim ama bu oturumu bir başka sevdim. Genç Bilgeseverlerlerin sunumu çok güzeldi, artık onlar hep Bilge Karasu izini sürmeye, ondan öğrenmeye, öğrendiklerini çevrelerine aktarmaya devam edecekler. Seval Şahin Hoca 'ya bu gençlere fırsat yarattığı için teşekkürler.
Ayasofya camidir diyen sezai karakoç'u tek bir sözünden dolayı kitaba alma yok say. Koca İsmet özel' i, ataol' u onları alsaydım tırı vırıyı da almam lazımdı diye alma. Sonra da evet kitap eksik ama benim böyle bir gayem yoktu diye savun bunu. İdeoloji bir insanı nasıl kör eder canlı örneği.
Hocam Bektaşilik uzmanı Süleyman Kaygusuz kendisi alevilik-bektaşilik üzerine yaklaşık 20 kitap sayısız makale yazdı Hacı Bektaşi Veli'nin Anadolu'ya Alamut medreselerinde yetiştikten sonra geldiğini gelme amacının Anadolu islamlaştırma değil orada asıl babayı isyanlarını organize etmek olduğunu söylüyor Hallacı Mansur felsefesi içinde yani en-el hak Ahmet Yesevi'nin kendisini Anadolu'ya gönderdiği külliyen yalan çünkü aralarında nereden baksanız 30-40 yıl var
