Bülent beyi ben çok önceden izlemiştim hatta sizinde onun hakkında bir konuşmanızı duymuştum. Zamanında psikiyatri servisinde yatmış mı ne demiştiniz. Neyse ben onu izlerken hastaneden korkuyordum. Ve yapabileceğim bir şey de kalmamıştı. Sonra bir ara panik ve korkuyla eve giderken yol üstündeki hastanenin psikiyatri polikliniğine dalıverdim. Sanırım bu olayın üstünden 3 yıl geçti evet hala ilaç kullanıyorum birazda kilo aldım ama iyiyim. Yoksa ne yapardım cinnet mi geçirirdim, kendimi mi atardım bir yerlerden bilemiyorum.
Hocam bir eleştiri yapabilirmiyim eleştirilere açık olduğunuzu da bildiğim için şu konuyu anlamadım ölüsü olan bir gün delisi hergun yada ben hiç deli görmedim hangisi sizce
düzgün yardım alamayan veya dirençli vakalrın aileleri çok sıkıntı çekiyor. geçmişte zaten ilaç ve tedavi olmadığından, bu bir atasözü olmuş. "ben hiç deli görmedim" ise klinik ortamda, uygun müdahele ile çok yüksek oranlarda tedavi başarısını vurgulamak için söylediğim bir metafor.
saygideger doktor dedemiz..size cok saygi duyuyorum...ama bulent bey bazi konularda cok bilgiliydi...ve bazi ilaclarin yan etkilerini anlatiyordu...ayrica asi konusunda hakli cikmisdi...ama herkes herseyi tam bilemez...yani birilerini dinleyen kisi kendisine gore analiz yapmali...yani bülent bey kötü adam degil...agustos 2024 tarihindeyiz o beyfendi ne yapiyor bilinmez...ama bazi konularda hakli cikmisdi ve hastaydi felc gecirmisdi son zamanlarda iyilesdi mi bilinmez...saygilarimla
İyi günler🙏 Ben bu sene yks 2024 e girdim ve 3. kez hayatımin hatasını yapıp eziklik ve ozguvensizlikle aslında çok iyi bir derece yapmisken gidip benim çok çok altımdaki üniversiteyi seçtim.Ve bunu son dakkada yaptım ve aynı şeyi 2019 da sınava girdikten sonra tercihlerin bittiği gece de istedigim bölüm yerine kolay olan bölümü secerek yaşamistim .Fobim tekrarlandi ve artık tercihleri değiştiremezsiniz yazısını görünce hissettiğim acı pişmanlık tarif edilemezdi.Zaten 2019 da böyle bir hata yapıp beş yıl boşuna eczacilik okumustum tam mutlu olmaya baslayacakken dün tercih gecesi yine aynı şeyi yasattim kendime.Artik kendimi affedemez hale geldim çünkü kendimin en büyük düşmanı oldum.bundan sonra hayatıma nasıl devam edeceğimi bilmiyorum.Nefret ediyorum kendimden .99 lu olmama rağmen tekrar sınava girip inanılmaz bir başarı elde ettim ama ozguvensizlik ve kararsizlikla hayatımin hatasini yaptım yine.Bu hastalık beni bitirdi .Hayatım ellerimin arasindan kayıp gitti. Nasıl devam edeceğim bu pişmanlıklarla hayatıma bilmiyorum.Bunun bir tedavisi var mı?
Günümüzde antipsikiyatriye olan ilgi artmış durumda, bu durumun sebeplerinden en önemlisi olarak ilaç firmalarının toplum nazarında güvenilmez olmaları gösterilebilir. Bülent Bey’e gelince siyasi bir ağızla (hitapla) belli bir kesimi etkisi altına almaya çalıştığı bir tutuma sahip. Bilimsel olmayan tamamen popüler cümleler ile hareket ediyor. Okumayan ve söylenenin bilimsel veri olup olmadığını ayırt edemeyen toplumumuz için büyük risk!
Ne olur psikolojinizz iyi degilse tedavi olun ... ayaginiz kırılmıştır gider ortopedi ye tedavi olursunuz. Kardesim ruh hastaliklari da tipki bunun gibi tedavi ile düzelir ... boyle şarlatanlara inanmayin. Sedat h ocam gibi psikiyatrist lere guvenin siginin tedavinizi gorun. Biktim ya ben iyiyim deyip de kişiliği vbozuk insanlarin bize topluma verdigi zararlardan.
Hasta olanlar ilaç kullanmayan bezdik kendilerine de çevreye de zarar veriyorlar, belki tek ilaçla normal olurlar kabul etseler, gitmeyen sorunlular aynı yere koysunlar ozaman bizden uzak 😂🎉
Allah bu bulent bey gibi insanlardan korusunn gerçekten. Bu insanlara inanan insanların da cidden doğruyu gormesinj diliyorum sagolun hocam .. izzet gullu denen sarlatana da bir bakinn
Hocam bu şahıs 5-6 yıl gibi bir zaman dilimi boyunca sayısız hastayı etkiledi. Hiçbir doktor bir video yayınlamadı. Adam öldü, iki sene falan oluyor. İlk videoyu siz çektiniz ama çok geç kalınmış bir video olmuş maalesef.
kendi eğitimlerimle ilgiliydim, kötü bilgi ile mücadelenin önemi giderek arttı. ölmüş olabilir ama halen videoları var. ciddi şikayet edilmeli ve kapatılmalılar. videolarından izlediğim kadarıyla sağlıklı bir düşünce yapısı yok zaten.
Nasrettin Hoca nın damdan düşme fıkrasının tam tersini anlatmış bu kişi.Hocam damdan düşeni damdan düşen anlar. Acılar çekiyoruz sevdiklerimizi kaybediyoruz genetik beyin hastaliklari var duygusal insanlar var bu dünyada..Beyin kimyası bozulmuş insanlara elbette ilaçlar verilmeli.Saçma ve büyük bir vebale girmiş diye düşündürdü Bülent bey.Hocam teşekkür ederiz iyi ki varsınız.Yaşasin Bilim ❤
Düz dunyacilar, kertenkele adamlar (reptilianlar) ,illuminati, dünyayı yöneten aileler,11 Eylülü Amerika yaptı, Ajdar in grandiyoz hezeyanları, kaplumbağa nin sırtında olan dünya, tepsi dünya, simülasyon teorisi, kuantum olumlama , Genetik karma , Hitler'in ölmedi, Özal zehirlendi. Gibi Komplo teorisi ve uç inançlar bile Bülent adlı şahıstan daha tutarlı doğru hatta olma ihtimali daha yüksek ve zararsız. Gerçeklik algısı bakımından Ajdar> Bülent
Bülent Bey, ciddi bir kesimi etkileyerek, tedaviye muhtaç kimselerin dahi tedavi olmalarına mani oluyordu söylemleriyle. Videonuz sayesinde bu da ortadan kalkacaktır. Teşekkür ederiz hocam.
İçimize su serptiniz hocam tesekkurler ancak Yinede hocanın bahsettiği arastırmayı incelediğinizde sonucundaki özetinde ilaveleriniz varsa duymayı cok isterim. Antidepresan ilaçlarıöın(fonksera sonrasında selectra gibi arttıgından beri) artık şeker hastası olma eşiğinde degerlere sahibim. :(
Hocam her zaman derim, metamfetamin, içmek yerine uçurum dan atlatmak arasında seçim verseler uçurumdan atlamayı seçerim onda bile hayatta kalma şansım ve çekeceğim acı daha lehime.
Antidepresanlar her biri farklıdır trisikliki var , ya opripramol diye bir antidepresan var en yüksek afinitesi sigma-1 reseptörleri ile etkileşimi var. Şimdi SSRİ lar paroksetin hariç çok iştahla sıkıntılı değildir. Yani bu videodaki hocanin sorunu şu neden -sonuc bağı kuramiyor ama siz doğru acikladiniz teşekkürler
Asıl engelliliği yaratan durumun anksiyeteden ziyade "Anksiyete Duyarlılığı ya da Korkmaktan Korkma" olduğunu söyleyebilirim. Yani anksiyetenin kendisinden, bedende husule getirdiği kalp çarpıntısı, nefes açlığı, nefes alamıyormuş, boğuluyormuş gibi olma, kollarda, ayaklarda uyuşma, titreme... vb gibi semptomları fenalaşma ve tehdit olarak algılama, ölüme doğru gidiyorum şeklinde yorumlama, bu nedenle ölüm korkusuyla birlikte bir an önce bu belirtileri sonlandırma (sakinleştiriciiçme), tıbbi yardım alma, bir sağlık kuruluşuna ulaşma isteği... Ve sonrasında özellikle kaçıp kurtulamayacağınız, tıbbi yardım alamayacağınız yerlerden (asansör, sıkışık trafik, kalabalık, uçak, tren, şehir dışı vb) kaçınma davranışı ve zamanla eve hapsolma... Medyada sıklıkla yer alan "Kalbi heyecana dayanmadı" gibi haberlerin ve günlük dilde kullanılan " Heyecandan ölüyordum, kalbime inecekti " gibi cümlelerin bu korkuyu bilinçaltı düzeyde yarattığını veya beslediğini düşünüyorum. Ne var ki herkeste anksiyete duyarlılığı ve bozukluğu görülmüyor işte. Sedat hocam nokta atışı ilaç tedavileri ve bilişsel davranış terapileri ile bu konuda çok başarılıdır. Ancak danışanın gayreti de çok önemli.
Beni anlattınız 30 yıldır yaşamak çok zordu umarım ben de semptomsuz anksiyeteden kurtulmuş bir şekilde yaşarım. Benim anksiyetemin temeli de sanırım bu kontrol edebilme obsesyonu. Zor işler. Sayenizde kurtulmak için çabalıyoruz iyi ki varsınız
Benim de 100 milyar dolarım olsa, ben de sosyal normları kafama takmam. Adam bu tavırlarının farkında; dikkat çekmeyi seviyor sadece. Ayrıca, bizim ne düşündüğümüz, onun umrunda değil.