Bildiğim kadarıyla Molla pehlivanı yenen olmamış. Beraberlik olmuş ama hiç yenilmemiş. Bir cami çıkışında yanlışlıkla başkası zannedilip öldürülmüş. Allah rahmet eylesin.
Çolak Mümin pehlivanın radyoda piyesi vardı. Yolda arabada giderken dinliyordum. Baya uzun 20-25 bölüm veya daha fazla. Çocukken ağaçtan düşüp iki kolunu da kırıyor ve o dönem iyi tedavi edilmediği için iki kolu da eğri olarak kaynıyor ve kolları eğri kalıyor. İki abisi de pehlivan ve babası onlara özenirken Molla'yı gözden çıkartıyor. Çünkü kolları çolak. O da başka bir şehirde dini eğitim alıyorken, orada gördüğü güreşlere emanet bir kıspetle katılıyor ve birinci oluyor. Kazandığı para ile kendine kıspet alıyor. Güreşe çok heves etmesine rağmen babası onu hırpalarlar, koluyla alay ederler, sakat bırakırlar diye güreşmesine izin vermiyor. O da gizli gizli güreşlere katılıyor ve hepsinde birinci oluyor. Kollarının çolak oluşu Allah vergisi bir avantaja dönüşüyor. Bu kollar ile rakibini kavrayınca mengene gibi oluyor ve rakibi kurtulamıyor. Çolak kollar dez avantajmış gibi görünse de avantajına oluyor. Allahın işi işte. Yavaş yavaş tanınmaya başlıyor ve isim yapıyor. Dilden dile konuşulur oluyor. Biraz da çolak oluşu sebebiyle rakipleri onu hafife almanın bedelini ödüyor. Piyeste dinlediğim kadarıyla çok mütevazi ve çok saygılı nazik bir insan. Ruhu şad olsun.