Yeni tek kişiliğim "Varınca Ara" gösterisinin turne takvimi: 📍 20 EYLÜL CUMA SAKARYA 📍 21 EYLÜL CUMARTESİ ANKARA (+ 16) 📍 22 EYLÜL PAZAR İZMİT (+ 16) 📍 26 EYLÜL PERŞEMBE İZMİR 📍 27 EYLÜL CUMA BURSA 📍 28 EYLÜL CUMARTESİ BEŞİKTAŞ 📍 29 EYLÜL BKM KADIKÖY 📍 30 EYLÜL PAZARTESİ ESKİŞEHİR Biletler ve detaylar için: linktr.ee/yunusemregunduz Ekim Takvimi 📍 3 Ekim Perşembe Sakarya 📍 4 Ekim Cuma Pendik 📍 5 Ekim Cumartesi İzmit +16 📍 6 Ekim Pazar Kadıköy BKM 📍 10 Ekim Perşembe Ankara 📍 12 Ekim Cumartesi Bursa 📍 17 Ekim Perşembe Isparta 📍 19 Ekim Cumartesi Adana +16 📍 20 Ekim Pazar Kadıköy BKM 📍 23 Ekim Çarşamba İzmir 📍 24 Ekim Perşembe Antalya +16 (Büyük sahne) 📍 25 Ekim Cuma Aydın (+16) 📍 26 Ekim Cumartesi Çanakkale 📍 27 Ekim Pazar Beşiktaş 📍 29 Ekim Sakarya 📍 31 Ekim Perşembe Bursa 📍 2 Kasım Cumartesi Ankara +16 Biletler ve detaylar için: linktr.ee/yunusemregunduz
@@Jeff.Hardy. Allah bizim hayatımıza karışmıyor sadece ahirette karışır ve ateist, teist veya deist olmak da bence mantıksız en az bir dine inanman daha iyi olur en azından cenneti az da olsa görmek istiyorsan eğer iyi biriysen Yanlış da olabilirim iyi anlatamamış da olabilirim
@@metetehan Bu yaklaşımın ciddi anlamda sorunlu olduğunu söyleyerek başlayayım. Öncelikle, "Allah bizim hayatımıza karışmıyor" ifadesi, hem İslam inancına hem de birçok teist bakış açısına tamamen ters düşüyor. İslam inancına göre Allah her an her yerde, insanın hem dünyadaki hem de ahiret hayatına müdahildir. Ayrıca, sadece ahirette karışacağını iddia etmek, dini ya eksik anlamaktan ya da tamamen kendi çıkarına göre yorumlamaktan başka bir şey değil. Diğer bir mesele ise, ateist, teist veya deist olmayı "mantıksız" bulman oldukça dar bir bakış açısı. İnanç sistemi kişiden kişiye değişir, mantık da özneldir. Kimseye bir inancı dayatamazsın, hele ki sadece cennet vaatleri üzerinden! Dinler, insanların etik, ahlaki ve manevi değerlerini şekillendiren derin felsefi sistemlerdir, "cenneti görmek için" basit bir araç değildir. Son olarak, “en az bir dine inanman daha iyi olur” tavsiyen oldukça bencilce bir argüman. Birine sırf ödül beklentisiyle inanmayı önermek, inancı yüzeysel ve sığ bir noktaya indirger. İyi bir insan olmak için bir dine ihtiyaç yoktur, ahlakî değerler insan doğasında da vardır. Birinin iyi olup olmaması tamamen vicdanıyla ilgilidir, dinle değil. Başkalarının inançlarına ve hayat görüşlerine saygı göstermeden kendi görüşünü mutlak doğru gibi sunmak, hoşgörüden uzak bir yaklaşım. Herkesin hayatına müdahale eden bir tavırla insanları yönlendirmek yerine, kendi inancını geliştirmek daha anlamlı olur.
Boğaziçi’nin 3lü ranzalı yurdunda kalmış biri olarak tabut gibi bi şeydi yatakta dik bile oturamıyordunuz ama şu an o yurt bile çıkmadı diye ek yerleştirmeden yerleşeyim diye dualar ediyorum.
Ben 2.5 sene Kyk'da kaldım, kaldığım iki KYK da en üst düzeylerdendi ve tek odada 4 kişi kaldığımız için kendimizi şanslı sayıyorduk. Gerçekten koğuş gibi olan yurtlardan gelen eskaza nakli çıkan arkadaşlardan duyduklarım korkutucu baya. Lakin en iyilerinde bile çok sıkıntı yaşayacaksınız. Erkekseniz biraz daha rahat durum ama kız yurtlarında yurdun sunduğu şartlardan çok oda arkadaşları er ya da geç en büyük problem oluyor. Aslında kyklarda kalan kız arkadaşlarınla iki kelam edip dinlesen bir video da onunla ilgili çıkar. Kız yurdunda kalan kimi tanıdıysam hep bir çekememezlik, iftira, dışlanma, kavga ve tonla çile. Defalarca oda değiştiriyor aydan aya kızlar. Anadoludan gelenlerin ailesinden kendisine uygulanan psikolojik şiddeti fırsatını buldukları ilk anda birlikte yaşadığı insanlardan çıkarmaya başlamaları (Bir annenin kızına psikolojik şiddet uygulaması gibi adeta) o kadar yaygın ve yorucu ki. Bilhassa kızların yurda geçerken mental olarak zarar görmeyecekleri bir savunma mekanizması kurması gerekiyor. Çirkeflikler karşılarına elbet çıkacak çünkü.
Kyk'lar harbi çok sıkıntı. Eğer son senen ise falan düşünülebilir ama ders çalışman gereken bir sene ise hayatta olmaz. Sessizlik ve konfor önemli şeyler hocam.
Boğaziçi' nde okuyorum.Bu sene 3'lü ranzalı bi oda çıktı, daha da kötüsü bu oda 9 kişilik( Nazi kampındaki odalar gibi)ama bu tarz yurtlarda kalmak zorundayız çünkü şu an Boğaziçi'nde mevcut bir yurt krizi var ve coğu arkadaşıma yurt çıkmadı.Bu yüzden başka seçeneklere yönelmek zorunda kaldılar ev kiralamak gibi ama bahsettiğin gibi kutu gibi evler ucuk bir fiyatta daha da kötüsü bu evler depreme dayanıklı değil.Kyk desen (Beşiktaş dışındakiler) çok uzakta kalıyor.Bütün öğrenci arkadaşlarıma sabır dilemekten başka bir şey diyemiyorum artık 😢
ben sırf yurt ortamının iğrençliğinden izmirde ailemin yanında okuyorum, yoksa çoktan istanbul veya ankaraya daha iyi üniversitelere giderdim, bu hale getirenler utansın
2013'te yarım dönem KYK'da kalmıştım oda 4 kişilikti ama 2 kişi kalmıştık. (Okul uzatmış bir öğrenci olarak 55. yedektim 2. haftada sıra gelmişti.) Aynı üniye 2017'de DGS ile kardeşim geçti 2 sene yedek sırası gelmeden mezun oldu. Her şeyin bu kadar kötüye gitmesi inanılır gibi değil.
Ben geçen sene tip 6 yurda yerleşmiştim o konuda kendimi şanslı görüyorum ancak kesinlikle tip 3 ve altı yaşanılacak gibi değil internette videolarına bakmıştım ve gerçekten çok kötü durumdalar. Bazı durumlarda 4 kişi 1 odada zor dururken 6-8 bazen de daha fazla insan aynı odada kalıyor. Hijyen desen yok. Hapishaneye benziyor. Bide videoda bahsedildiği gibi derece yapmış kişiler bu tarz yerlere düşebiliyor çünkü bu yurt sistemi tamamen rastgele.
@@HD-jy8js yurtların 1 den 6 ya kadar tipleri oluyor sayı ne kadar yüksekse yurt o kadar kaliteli olur. Tip 1 de 12 kişiye kadar insan kalabiliyor çalışma alanı banyo ve tuvalet odanın dışında olur güvenlik de pek yüksek değildir(koridorlarda kamera olmayabilir) tip 6 da ise banyo tuvalet odanın içindedir öğrencilere özel çalışma alanı odaya dahildir ve genellikle güvenlik daha iyidir. Bide bazı tip 6 larda 3 kişi kalabiliyor muş ama emin değilim. Onun dışında yatakların rahatlığı odanın temizliği yemeğin kalitesi gibi pek çok etken de sayı arttıkca artar.
Tüm sene Boğaziçi için çalıştım. Kendi bölümümde okul ODTÜ'den daha iyi sıralamaya sahip olduğundan yazacaktım. Tercih dönemi Boğaziçi mezunu birinin yurt sorunu ve okulun iyi hocalarını kaybettiğini (galiba rektör sebebiyle) söylemesi sebebiyle tüm sene istediğim yere girebilmeme rağmen tercih değiştirdim. Şu an okulumda yurt çıkmadığı gibi kayyum atamaları da eksik olmadı. Halihazırda İstanbul'dayım ve boşuna alıştığım şehri bırakmış gibi hissediyorum. Gölbaşı'da KYK yurdu çıktı (Okula kuş uçusu 15-20 km mesafem var). 6. tip olduğu iddia edilen yurdun kapasitesi ranzayla iki katına çıkartılmış, yani oda 3 kişi olmak üzere tasarlandıysa bu 6 kişi kalacaksınız demek. Bu dolap hacminin yarıya inmesi ve 2 kişiye bir çalışma masası düşmesi anlamına geliyor. Okul yurdu için ilk 5000 yapanlara garanti var ve onlar hariç kimseye çıkmamış diyebilirim. Erkekler için yurt garantisi olmadan yurt kazanan sadece 44 kişi var. Bu okullara yurt garantisi için istenilen sıralamayı sağlamadan gelecekseniz yurt çıkmayacak garantiniz varmış gibi düşünebilirsiz. Cidden üniversiteye dair güzel hayaller hiçbir zaman kurmadım fakat böylesine kötü olacağını da beklemiyordum, ufacık da olsa hevesim varsa o da kursağımda kaldı. Okula gidesim dahi kalmadı.
Hocam benim de durumum aynıydı geçen sene, bana yurt çıkmadığı için kıçıkırık bir özel yurda yerleşmek zorunda kaldım ve orada şubat ayının sonuna kadar açık cezaevi gibi bir hayat sürdüm ama şubat ayında odtü'ye yerleşmeyi başardım. Pes etme bence bizim gölbaşı tayfayı da oradan tahliye etmiştik sen de kurtulursun.
Bir insanda abartılı süs ve şatafat varsa bir yeri çürümüştür, dökülüyordur, aynısı bizim devlette de var bence. Yeni yapılan şatafatlı hükümet binaları görüyorum, yurtlara bakınıyorum odalar üst üste öğrenciler falan yani bazıları zaten komple dağda falan dökülüyor.
teoride çok doğru farklı konu olarak muhalefet veya başka partiler tekrar seçim çağrısı için konuşacaklar 2025'te belki erken seçime olurda girilirse o zaman ya zafer partisine oy verilme ihtimali var yada chp'den özgür özeli cumhurbaşkanı olarak yapmaya çalışılırsa birşeyler değişebilir
@@m416beyyt Bu ülkenin sorunu maalesef ki yönetim yönetici kaynaklı gibi görünmüyor. Dünyamız, günden güne tükeniyor ve savaşlar artıyor. Halkımız ve Dünya geneli bir yozlaşma hakim. Kısacası bu halkada ilk yananlardan biri bizim ülkemiz gibi görünüyor.
@@m416beyyt Eğer kontrolsüz nüfus bu denli devam ederse istersen Atatürk'ü getir bu ülke düzelmez ama bana sorarsan şahsi fikrim 20 yıldır aynı koltuk olmamalı hiçbir şart ve yerde.
15 yil once yemekanesinde at eti ortya cikan adananin meshur cuk. ini. yurduna kayit hakkim dogmustu .. gittim kogusa baktim sonra geri ciktim kaydimi sildirdim 😂 ranzalarla dolu adim atilmiyor gunes girmiyor 8-10 kisilik hapishane kogusu gibi hatta daha kotusu.. yani aylarca ciksin diye bekledigim yurtta 3-5 dk kalabildim.. kaydi sildirince bi suru depozito aylik ucret vs yandi. at eti yedirilme olayi da kisa bi zaman sonra haberlere cikmisti 😂 yurdun b.k gibi olmasi beni at et yemekten kurtarmisti ahahahaha
Boğaziçi yine derece kitlesinden çok bir şey kaybetmez bu yurt olayından çünkü ilk bine giren kişilere güzel yurtlari veriyolar ama diğer bölümleri her sene düşüşte
kral ben kyk yurtlarında personelim öncelikli olarak sorunların ana kaynakları yurtların yetersiz kalması ve bu yetersizliği kapasitesini artırarak çözmeye çalışmaları. Benim çalıştığım yurtta şuan 1000 kişilikten 1500 kişilik oldu. Odalar normalde 3 kişilik olarak yapılmış ama şuan 4 kişilik yaptık ve şuan bir dolap eksikliğimiz var ekstra gelen o 1 kişi için her odaya ekstra 1 dolap koyuyoruz çalışma masalarıda keza öyle 4 kişilik yapılmamış adamlar sırayla dönüyor masayı ama sorunun çözümü için ekstra yurtlar yapılıyo ilerde bu sorunlar bir nebze azalacak.
