ÖZEL OKUL DOSYASI: Bursların Gerçek Yüzü, Öğretmenlerin Durumu 

İki ögrenci velisi olarak deneyimlerimi anlatmak isterim. 2022 23 eğitim öğretim yılında çocuklarımızı bir özel okula kayıt ettirdik. Aslında ilk dönemin sonuna kadar herşey çok güzel zannediyorduk. Satranç yüzme drama vb dersler alıyorlar ve çocuklar mutlu görünüyorlardı. Akademik gelişimlerini sorduklarımızda "çok iyiler" cevabını alıyorduk. Verdikleri ödevleri de sorunsuz yapıyorlardı. Sınıflarının yarısından fazlası Ukrayna ve Rusya'daki savaş sebebiyle TRye gelmiş görece zengin ancak tek kelime Türkçe bilmeyen çocuklardan oluşuyordu. Dönemin bitmesine yakın bizden seneye kayıt yenilemek için yüzde 200den fazla ücret artışı talep ettiler. O paraları ödeyemeyiz seneye devlet okulu bakalım bari diye devlet okulu araştırmaya başladık. Sonra öğretmenlerine asgari ücretin çok az üstü para vereceklerini duyunca şok olduk. Hatta öğretmenlerimize bizi telefonla aratıp okulda kalmamız için baskı bile yaptırdılar. Elbette artık dayanamadık ve dönem arasında az biraz iyi olduğunu duyduğumuz şansımıza bizim üniversitenin bahçesinde olan (eşim de ben de doktora yapıyoruz) bir devlet okuluna kayıt yaptırdık. Asıl hikaye burada başlıyor. Kızlar oldukça geridelermiş. Yani özel okulda genel olarak müfredatın oldukça gerisindelermiş. Zira çok fazla Türkçe bilmeyen öğrenci olduğundan ilerleyememişler. Üç beş hafta çocuklarla müfredata yetişmek için çok emek harcadık. Devlet okulundaki öğretmenler her seferinde "şu çocukları yeterince okutmuyor musunuz" diye bizi azarladı. Tarifsiz bir yorgunluk ve gerçeklerle yüzleşmenin mutluluğu içinde dönemi başarıyla bitirdik. Özel okula ödeyemediğimiz paraların çok küçük bir kısmıyla da çocukları piyano ve İngilizce kursuna gönderdik. Çocuklar hem akademik olarak ilerlediler hem de sanat vb. aktivitelere çok daha rahat erişebildiler. Uzun oldu ama inanın çok kısa anlattım.

Özel lisede çalışmış bir öğretmen olarak söylemek istediğim bazı şeyler var. Öncelikle buralarda öğretmenin eğitim vermesine müsade edilmiyor. Sürekli öğrenci memnuniyeti tabanlı bir yaklaşım var.Cocuğa kızsanız çok rahat bir şekilde müdüre şikayet ediyorum bu öğretmeni diyebiliyor.Disiplini sağlasanız bir grup öğrenci,akışına bıraksaniz başka bir grup ogrenci rahatsiz oluyor.İdarecilerin ise bir dediği diğerini tutmuyor, gün sonunda olay "kız ama çok fazla kızdığını belli etmeden kız" şekline dönüyor. Öğrencide zaten saygısızlık diz boyu,veliler keza öyle.Düşük not verirsiniz şikayet, kızarsınız şikayet.Yine kendimden bir örnek verecek olursam benden önceki hocaları muhabbetçi bir hocaymış ve fazla ders işlenmezmış.Ben göreve başladığında MEB müfredatını aynen tatbik ettim,konu ile ilgili çıkmış sınav sorularını çözdüm fakat çocuklar bu sefer çok ders işliyoruz, anlayamıyoruz bu kadar çok ders işlenince demeye başladılar. Onları motive etmek için çalışma programı yaptım,kaynak takip çizelgesi verdim ancak ders işlemek bile sorun yarattı. "Ders işle ama işlediğini belli etme " gibi bir durum oluştu. Kısacası eğitimi verecek olan öğretmendir ama idare,öğrenci, veli bu konuda öğretmenden daha fazla söz sahibi maalesef.

Ben de ODTÜ fizik öğretmenliği mezunu, 5 yıl, ismi bilinen özel okullarda öğretmenlik yapmış bir insanım. Her biriyle sözlerini tutmadıkları, hak yedikleri için dönem sonu kavga ederek ayrıldığımdan 2 yıl üst üste aynı kurumda çalışamadım. Sizin ve arkadaşların yorumlarda bahsettiklerinin dışında bir noktaya değinmek istiyorum. Okulların lablarında sadece malzemelerin tozunu aldım, öğrencilerle laba girmem yasaktı. Fiziğin anlaşılması için ilk olarak felsefe lazım diye yırtınmama rağmen hiçbir kurumda belli branşların öğretmenleri yoktu. kimileri sadece imza atmak için bulunmaktaydı. Çocukları sadece sınava yönelik hazırlıyormuş gibi yaparak, insanüstü ders saatleriyle öğrencilerin değil velilerin gözlerini boyayarak, sadece ticaretin döndüğü kurumlardı. Daha da sinir bozucu olanı okul sahiplerinin çoğu eğitimci bile değildi. Ya benzinliği var ya hastanesi var, bir de okul açayım, kazana da 3-5 öğretmen 2-3 veli sepiştiriyim bunlar debelenirken ben de kepçe kepçe cebimi doldurayım mantığı. Hele ki pandemi ile iğrençlikleri daha da gün yüzüne çıktı. Acaba biz öğretmenlerin de suçu var mı sunulan şartları kabul ederek kendimizi bu noktaya biz mi taşıdık diye çok sordum. Öğretmen kendini geliştirmezse, öğretmen susarsa yetiştirdiği nesil ne konuşacak diyip durdum. Sonra da krizi fırsata çevirip, atladım bir bilinmezliğe, tamamen ayrıldım sektörden ve youtube a girdim. Aman allahım hocam bir de buradaki eğitimi, tüccarlığı görseniz yıkılırsınız. Konuşsam uzun metrajlı filmler çıkar. Umarım eğitime, eğitimciye değer veren bir toplum olmayı başarabiliriz bir gün. Sevgiler.

Ben de yıllardır asgari ücrete hunharca çalıştırılan özel sektör öğretmenlerinden biriyim, mobbingi de cabası. Teşekkür ederim sesimizi duyuran nadir insanlardan olduğunuz için, bu sömürüye maruz kalan tüm meslektaşlarım adına.🙏🙏

Hocam seni izledikçe moralim bozuluyor. 20 yaşındayım ülkeye dair umutlarımı karartıyosunuz teşekkür ederim beni gerçek hayat ile yüzleştirdiğiniz için ❤

Hocam bu videoyla hem özel okulların gerçek yüzünü ortaya çıkarmakla kalmayıp aynı zamanda bu okullarda mağdur edilen öğretmenlere de çok büyük destek olduğunuz için size teşekkür ederim

İyi bir üniversiteden mezun oldum ve iyi bir üniversitede doktora yapıyorum. Sizin girmek için can attığınız üniversiteyi sınav zamanı ders notlarını satın alarak nerdeyse ve cok az derse katılarak diploma aldım. Kütüphane, araştırma sunum yapma gibi kavramları doktorada gördüm. Herkes iyi bir üniversite mezunu olduğum için beni cok donanımlı zannediyordu bense elimde diploma ile hicbirsey bilmediğimi ve bomboş biri olduğumu fark ettim. Dil öğrenmeye doktora yapmaya kayabolan yıllarımı oku, araştır çalış gez ile kapatmaya çalıştım. Geldigim noktada Türkiye'de başta üniversiteler olmak üzere eğitim sisteminde herkesin bir tiyatro figürani olduğunu gördüm. Herkes miş gibi davranıyor ve herkes böyle oldugi için fanusun içindeki sen gercek seni fark edemiyorsun. Bir de özel okullar çıkıp öğrenci müşteri olunca, taşraya esnaf kazansın diye üniversiteler açılınca, taban puanları da kaldırılınca ipin ucu kaçmadı ip koptu. Simdiki aklim olsa Avrupa'da aylık 500 avro maliyetle bir devlet üniversitesinde daha iyi bir eğitim ve en az iki dil öğrenmiş ve en azından 20 ülke görmüş bir mezun olmayi Boğaziçinde okumaya tercih ederdim

Hocam anlattıklarını okul hademesinden milli eğitim bakanına kadar her kademe biliyor. Herkes kör sağır dilsiz. Toplum hakettigi kaliteyi yaşıyor. Bunları dert eden zümre azınlıkta oldukça da ıslah olmak imkansız.. sevgiler.

Geçmişte, Ankara'da özel bir eğitim kurumunda 3 yıl öğretmen olarak çalışmıştım. İş bulamadığım için asgari ücretin altında verdikleri maaşı kabul etmek zorunda kalmıştım. Üstelik de okula ön görüşme ve mülakatla alındığım halde... İlk maaşım yatınca epey bir sevinmiştim. Çünkü görüşmede bana söyledikleri maaştan 1 tık fazla yatmıştı (yani asgari ücrete sevindim). Bende herhalde söyledikleri maaşın çok az olduğunu onlarda farkettiler ki bana söylediklerinden biraz daha fazla yatırdılar diye düşünmüştüm. Aradan 3-4 ay geçtikten sonra bana "fazladan yatırdıkları o paraları elden geri alacaklarını yoksa işimi kaybedeceğimi" söylediler. Diğer öğretmenlerle bu konuyu konuştuğumuzda benimle birlikte aynı zamanda işe alınan herkese bunu yaptıklarını duydum. Diğer öğretmenlerle aramızda bu konuyu konuştuğumuzu duyduklarında da "kurumla ilgili bu tür konuların aramızda konuşulamayacağını, sözleşmeye aykırı olduğunu, bu nedenle hepimizin işini kaybedebileceğini" söyleyerek bir de bizi tehdit ettiler. Sonradan öğrendim ki meğer özel okullar öğretmenine devletin belirlediği asgari sınırın altında maaş veremiyormuş. Bunu da maaşı devletin belirlediği en alt sınırdan banka hesabına yatırarak sonra elden geri istiyormuş. Bu sadece yaşadıklarımdan bir tanesi. Bunun gibi daha çok şey yaşadım. Haftanın 3-4 günü fazladan nöbet tutturma, bazen haftanın 6-7 günü saçma sapan toplantılar kermesler seminerler vs. için hafta sonları zorla okula çağırma, yine bazen haftaiçi gece 11-12 ye kadar süren saçma sapan toplantılarla okulda tutma, aynı maaşla kulüplerle birlikte fazladan ders saati yazma (35-40 saat), Sabah 7 den akşam 8 e kadar süren bitmeyen veli toplantıları, velilerin gelip seni azarlaması ayar vermesi... Ben en fazla 3 yıl dayanabildim sonrada zaten istifa ettim. Ömrüm çürüdü resmen, kölelikten hiçbir farkı yok. Özel okulda çalışan öğretmenlere sabır diliyorum. Bana göre bu şartlarla yapılacak bir iş değil. Şimdi devlette öğretmenim.

Hocam ben bir diş hekimliği 5.sınıf öğrencisiyim. Bu Osmanların hak etmedikleri yerlere gelmesi ve bu fakültelere girmesi cidden kasap denilebilecek kadar tehlikeli ve kafası boş hekimler yetiştiriyor. Anlattığınız sorunlar bizim camiamızda da mevcut kısacası. Diş hekimliğinin D sini hak etmeyen insanlar kendilerini bu yüzden çok başarılı insanlar olarak görüyor. Final sınavlarımızı kolay soruyorlar ve ben bunu kendime bir hakaret sayarken diğer arkadaşlarım oh ne güzel oldu diyorlar. Ben bu durumları düzeltmek için ileride çalışacağım ama hayırlısı :D

bu lise puanı olayı benim canımı çok yaktı. lisede iyi bir öğrenci değildim sonradan açıldım. mezun yılımda hiç de fena olmayan bir puan yapmıştım ve lise puanları eklendiğinde 12 bin geri atmıştı beni. bahsettiğim yıl 2014, tahmin ediyorum ki bugün olsa çok daha fazla geri atar. anlayacağınız 15-16 yaşında son derece normal olarak kabul edilebilecek bir ergenlik krizine girmeniz sizi derece yapmaktan geri dönüşü olmayan bir şekilde mahrum bırakıyor bu sistemde. hakkımı helal etmiyorum. genç kardeşlerime de buradan uyarı yapmak istiyorum. aklınızı başınıza devşirin ve lisede var gücünüz ile çalışın, yoksa sonrasında durumu toparlamak için daha çok çalışmak zorunda kalacaksınız ve belki o zaman bu bile yetmeyecek.

Teşbihte hata olmaz ve bu kapsamda olmayanlar lütfen üstüne alınmasın: Türkiye’de veliler açısından özel okullar genellikle denize düşenin yılana sarılmasına benziyor. "Hababam Sınıfı" 40 yıl önceden özel okulların mantığını harika biçimde ortaya koydu. Rıfat Ilgaz, Ertem Eğilmez, Kemal Sunal ve diğer sanatçılarımız bu hususta toplumu uyardılar. Buna rağmen ülkede özel okullar çok yayıldı. Eğitimin kâr amaçlı ticari bir faaliyet olarak yürütülmesi çok kötü.

Ben 30 bin sayısal sıralamayla matematik öğretmenliğine girdim 5 sene önce. 1 yıllık öğretmenim. Öğretmenlik maalesef formasyon belgesi yüzünden ele ayağa düşmüş vaziyette. Her bölümden sözde öğretmen devşiriliyor.500 600 bin sıralama yapmış kişlere 1 2 ezber yaptırılarak öğretmenlik belgesi satılıyor. Eğitim fakültesi mezunu bizler maalesef bu sistemin ya dışına sürülüyoruz ya da farklı mesleklere yöneliyoruz. Bu tarz kan emici kurumların gözdesi formasyonlu "öğretmenler" oldukça bizim için bu tarz konular her zaman güncelliğini koruyacaktır.

Yarım gün 40, tam gün 80 TL'ye çalıştırılan o enayi stajyer öğretmen benim hocam. Değindiğiniz için çok teşekkür ediyorum, siz de olmasanız biz fakirlerin sorunlarını dinleyen dahi olmayacaktı hocam ❤️

Baba parasıyla ilkokuldan üniversitenin sonuna kadar özel okullarda okuyan arkadaşlarım oldu, fakültede çok başarılı olduğu halde Ales'e verecek parası olmadığı için Ales'e girmeyen ve para kazanması gerektiği için mezun olduktan sonra polis olan arkadaşım vardı ve bu çocuktan akademisyen olurdu. Birgün yetki sahibi olursam özel okulların kapatılmasını talep edeceğim. Aynı şartlar altında yarışılmıyor malesef

Bir ilçede fen lisesindeyim ve küçük bir yerde olduğum için bu gerçekler daha gözle görülür oluyor. Sürekli afişlerini astıkları öğrencilerin hepsi vakti zamanında bizim okulumuzdan aldıkları öğrenciler, hiç biri en baştan onların öğrencisi değil. Sürekli okulumuzun öğrencilerine özel liselerden ve dershanelerden teklif geliyor, sınavlarına girmemiz için bize broşürler dağıtıyorlar, sınavlarına girdiğiniz an burs alabiliyorsunuz, bazen girmeden bile. Örneğin ben bir dershanenin bursluluk sınavına kayıt oldum fakat sınava girmedim. Ona rağmen annemi defalarca kez aradılar, bir sürü indirimden, burstan bahsettiler, aynı kurumun özel fen lisesi için teklifte bulundular. Benimle yaşıt teyzem sınavdan sonra sonucunu bile haber alamadı. Anlatmaya çalıştığım şu, sizin o imrenerek baktığınız özel lise öğrencilerini devletin fen liselerinden, başarılı anadolu liselerinden, yüksek puanlı proje okullarından topluyorlar, bunları gözünüze sokarak çürüyüp giden iç kısımlarını görmenizi engelliyorlar

Çok doğru bir video. Özel okulda çalışmış biri olarak sırf öğrenci yok diye eşit ağırlık sınıfında olması gereken öğrencinin idare tarafından bu çocuk sayısalcı eşit ağırlığa gitmemeli dendiğini gördüm. 700 TL lik kitap ücretini 3 bin TL olarak kakaladıklarını , sınıf öğretmeni bulamadıkları için resim öğretmeni birini sınıfcı olarak görevlendirdiklerini ve daha anlatamadığım bir çok şey.... Bunlara karşı gelince soruşturma bile geçiren biri olarak bir gün çocuk sahibi olursam asla ve asla özel okula çocuk göndermeyeceğim. Özel okulda 90 alacağına sanayici olup zengin olsun çocuğum. 2 üniversite bitirmiş eğitimli biriyim ancak gerçekler bunlar. En gerçek okul devlet okuludur. İlla destek aldırmak isteyen özel ders aldırsın.

Bende biraz içimi dökmek istiyorum. 25li yaşlardayım ve babasız büyüdüm. Çevremdeki hiçbir akrabam ne maddi ne manevi hiçbir türlü destekte bulunmamıştır bende beklenti içine girmemişimdir. Kısaca ne yaptıysam bu yaşıma kadar tırnaklarımı kopararak kazıya kazıya aldım. Özel bir bankada çalışıyorum fakat nasıl girdim anlatsam roman olur. Kısaca şöyle söyleyim 1 yazılı 3 sözlü mülakata girdim hiçbirinde yılmadan köpek gibi çalıştım a sından z sine. En sonda da genel müdürlükteki bölge müdürleri beni görmek istedi 1 gün sonra da alındım. Geçen gezip kafa dağıtmak için kuzenlere gittim nasıl girdin bankaya vs diye oldukça şaşırdılar içlerinden birinin muhalefet partisinden çok sağlam tanıdığı var. Bana benim arkadaşım da şu şu bankaya yeni girdi direkt aldılar dedi. Bende nasıl dedim o sağlam muhalif tanıdığını söyledi, denk gelmişler o da rica etmiş. Ve girdiği banka benim çalıştığım bankanın 2 gömlek üstü diyebilirim. Başımdan kaynar sular döküldü ben it gibi çalıştım gecemi gündüzüme kattım kaçtane mülakat ve sınava girdim anca alındım bu insan sırıta sırıta gidip merhaba arkadaşlar ben yeni başladım diyip işe bu kadar kolayca başlayabiliyor. Kendimle gurur duyuyorum ve asla ne olursa olsun yılmayacağım fakat bunları yapanları asla affetmeyeceğim hakkımı bırak helal etmeyi önümde susuzluktan ölseler karşılarında su içeceğim.

özel okulda çalışmış bir öğretmen olarak yazıyorum. tüm meslektaşlarımın hayali kpss ile atanıp kurtulmak olduğu bir yerde eğitim beklemek imkansız. sürekli ders ver, hasta olmak yasak, karda kışta bahçe nöbetleri, ve asgari ücrete çalıştırılıyorduk... kurucu da biliyor çıkıp gidemeyeceğini o yüzden, 'istersen git hemen birini buluruz yerine' gibi onur kırıcı sözleri işitmediğimiz gün kalmıyordu. ben kurtuldum bu bataktan, yeni mezun arkadaşlar da çok çok üzgünüm ama muhtemelen bir iki sene burnunuz sürtünecek...

Evet gerçekten de zamanında bunların hepsini yaşamıştım. Küçükken ben 7. Sınıfın sonlarındaydım ve ailem lise sınavına daha iyi hazırlanabilmem için (o dönemde dershaneler biraz sıkıntılıydı, kapanacak söylentileri dolaşıyordu) beni bir özel okula yazdırdılar. Benim zekamda bir sorun olduğunu düşünmüyordum o dönemde ama gerçekten zerre çalışmazdım lgsye. Okulda falan derslerim iyiydi ama lgs konusunda gerçekten kötüydüm. Her neyse o dönem bir sürü özel okulun bursuluk sınavına giriyordum. Bir tanesinden %30 burs kazanmıştım. Ailem için bu miktar kötüydü ama ben o dönem netlerim çok kötü olduğundan baya bir şaşırmıştım %30 burs aldığıma. Daha sonra okulu gezdim, beğendim ve parası da diğer kurumlara göre daha makul bir fiyatta olduğundan oraya gittim. Yanlış hatırlamıyorsam burslu haliyle 20.000-30.000 gibi bir fiyatı vardı. 2019’da bu fiyat hiç de az değildi. Okula gittiğim gibi bize ek olarak başka şeyler kitlemeye başladılar. Yemekhane parası günlük 7 liraydı. Abim o yıl üniversite okuyordu oranın yemekhanesi çok daha iyiydi ve 2 lira falandı. Ayrıca okulun yemekleri gerçekten berbattı. Daha sonra kol gibi kitap parası istediler. Kitap da ne kitap ama… şaka yapmıyorum 4000 lira falandı. Biz vermek istemedik bu parayı ama allahtan biraz insaflılardı. Öğretmenler derste kitapların çıktılarını getiriyorlardı bana. Bazen de kullanmayan, ayrılan veya kitaplarını orda burda unutan kişilerin kitaplarını kullanıyordum. Bunların dışında okul kıyafeti parası da çok fazlaydı, kantindeki fiyatlar da uçuktu vesaire vesaire. Bütün bunlar 7. Sınıfta başıma gelmişti ama 8. Sınıfta allahtan kitap konusunda biraz daha düzgün davrandılar. Normal çoğu devlet okulundaki hocaların yaptığı gibi dışarıdan ek kaynak aldırdılar. Kendi kitapları olmadığı için çok daha uygundu fiyatları. 8. Sınıfın altındaki sınıflar için eğitim çok iyiydi gerçekten. İngilizce eğitimi acayip iyiydi. İngilizcede 4 beceri için ayrı ayrı dersler vardı ve hepsine farklı hocalar giriyordu. Bazıları yabancı hocalardı. Ayrıca seviyene göre farklı sınıflarda derslere giriyorduk. Bunun dışında ek 2. Dil olarak Almanca veya ispanyolca seçebiliyordun. Ben 2. Dil derslerine giremedim çünkü 7. Sınıfın sonlarına doğru gitmiştim okula ama onların da iyi olduğunu arkadaşlarımdan duymuştum. 8. Sınıfa geçince bizi ayrı binaya aldılar ve sınava yönelik eğitim gördük. O yüzden okulun nimetlerinden pek yararlanamadım. Ama 8. Sınıftaki hocalar çok iyiydi. Bunları bir kenara alıyorum. Videoda hocamın da bahsettiği gibi tüm usulsüzlükleri yaptılar. 8. Sınıfta herkesin karnesine 100 verdiler. Sınav sırasında hocalar sınavların tüm cevaplarını tahtaya yazıyordu biz de geçiriyorduk. Hayatımda ispanyolcanın i’sini bile görmemiştim ama yıl sonu karnenin yanında elimize bir sürü ispanyolca, almanca, ingilizce (muhtemelen çok da bir işe yaramayan) sertifikalar verdiler. Ve rehberlik hocaları bunu o kadar iyi pazarladılar ki bize… Bize, lgs’ye girerken obp yüzünden bir okula girememe durumundan mağdur olmayalım diye yaptıklarını söylediler ve bunu çok normal bir şeymiş gibi lanse ettiler. Sınavda milyonlarca kişinin belki bu yüzden hakkını yedik.

Vakıf ünileri gelsin.

Bende aynı eğitim mağduruyum. Öğretmenler çocuklarıma çalışırsa çok zekiler doktor olabilirler dedi. Fakat biz unv sınavında hayal kırıklığına uğradık. Keşke hiç para dökemeseydim. Şimdi kendi işimizde beraber çalışıyoruz. Çocuklarınızı devlet okuluna gönderin zekası varsa sivrilir çıkar. Yoksa boşa özelden umut etmeyin

Ben şu anda Özyeğin üniversitesi'ne geçtiğimiz sene yerleşmiş olan bir öğrenciyim. Geçmişimde barajı bile geçememiş olan bir öğrenciyken ayrıca diploma notum 61 iken 3 yıl sonra aklım başıma geldi ve üniversite sınavına deli gibi çalışıp ilk 140 bine girdim, kimine göre düşük olabilir fakat bu benim için inanılmaz bir başarı. Ben hiçbir zaman osman değildim zamanında hiçbir hoca beni önemsemedi ben ne yaptıysam kendim başardım. Şu anda okul o kadar pahalı ki 400bin lira gibi sayılar konuşuluyor ben bu ücreti %75 burslu olmama rağmen karşılayacak durumda değilim. Hocalarımın hepsi beni çok severler ve birbirimize saygı duyarız fakat okul parasını geçtim yemek yol parası uçup gittiğinden ben okulumu şu anda değiştirmek zorundayım. Şu anda bir sürü workshopa katılıyorum, İTÜ'den KadirHas'tan Topkapı'dan ocalarla iletişim halindeyim ve girdiğim yarışmalarda hep başarılı oluyorum. Şunu öğrendim nerede olursan ol ister açıköğretim ister özel ister devlet, eğer kendini geliştirmeye açık ve kendin için çabalayan bir öğrenciysen her zaman başarılı olursun okuduğun okulun önemi yok, okuduğun bölümün var. Şu anda sırf diplomam olsun diye Galata Üniversitesi'ne yatay geçiş yapacağım, kimbilir belki de çok iyi bir okuldur ve bana sahip çıkar. Umarım bunu okuyan öğrenci arkadaşlarım ve veliler varsa çocuğunuzu reklam yüzü yapmayın sadece kişisel gelişimini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmesi için çabalayın. Millete hava atma gibi bir gayeniz varsa sizden hiçbir şey olmayacak ve her zaman mutsuz olacaksınız, iş hayatınızda sürekli memnuniyetsiz olacaksınız. Umarım bir arkadaşıma umut olmuşumdur.

Tavsiye: Lisede çocuğunuz Açıktan okutun. Takviyelerini yaparsınız özel ders kurs felan. Hem kendi çalışma disiplinini öğrenir.

Ben 9. sınıfta burslu girdiğim özel okulda arkadaşlarımın %90'ı gibi tüm bursumu kaybettim. Kendi uyguladıkları "bursluluk sınavları" ile her sene o bursu biraz daha aşağı çektiler. Benim netlerim düşmemesine rağmen ve hem okulda hem Türkiye'de çok iyi bir yüzdelikte olmama rağmen sanki performansım düşmüş gibi paralı okumak zorunda kaldım. Üstüne bir de servis ve yemekhane ücretleriyle yaptıkları kazıklamalar var. Yemek ücreti zaten ZORUNLU. Bir de gidip kafalarına göre zam yapıyorlar. Hiçbir yasal dayanağı olmadan para istiyorlar velilerden. O satın aldıkları derece öğrencilerine de diğerlerinden ayrı bir sistemle ödev ve sınav yapıyorlar iyice öne geçirmek için.

Özel okulların elde ettiği gelirlere ek olarak devlet destekleri, kırtasiye yardımlarını gösterebiliriz bence hocam. Öğretmen sayısına göre yapılan destek ödemeleri öğretmenlere dağıtılmıyor, ek mesai ücretleri yatırılmıyor ve dönem içi maaş artışları yapılmıyor. Hatta bazı öğretmenlerle 10 aylık sözleşmeler yapılarak yazın ücret ödemesi yapılmıyor ve sigortaları iki ay kesildiği için işten ayrılacağı zaman herhangi bir tazminat hakkı verilmiyor. Bu şartlar altında çalışan öğretmenlerden nitelikli eğitim beklenebiliyor

Meslektaşınız olarak bu videonun altına imza atarım. Bu sorunun belki 30 yıldır farkındayım. Negatif oran her yıl artıyor. Bir veliyim ve çocuğumun okulu özel. Okuldaki öğretmenlerin çoğu bu çarklı sistemin bir parçası olmak zorunda kalmışlar. Açıkça söylemek zorundayım ki çocuğumun eğitim ve formasyonunu kendim planladım. Buna mecburdum, mecburum. Nasıl bir program planladığımı çevreme açıklayamıyorum çünkü bana tuhaf bakışlarla bakılmasından son derece rahatsız oluyorum. Çocuğuma uyguladığım formasyonu bir okul ekolü olarak kurmak ve uygulamaya geçirmek istiyorum çünkü yanlış tasarlanmış bir eğitim sisteminin içinde kendimizi kandırıyoruz. Kendimizi kandırmak beni çıldırtacak derecede rahatsız ediyor. Hocam haklısın. Cesaretin çok kıymetli. Ve altın çöpe düşse bile değerini kaybetmez. Ülkemizin tek sorunu bu eğitimdeki kendimizi yalancı hazla avutmamız ve aldatmamız. Başarılar

Hocam emeklerinize sağlık. Sistemin içinde yaklaşık 10 sene öğretmenlik yapmış ve geçen sene illallah diyip bırakmış biri olarak söyleyebilirim ki anlattıklarınızın eksiği yok fazlası var. Her detayına girdiğimizde elimizde kalacak konular var. Ama Osmanlar da bitmiyor, anne babası da bitmiyor. İşin ilginç tarafı sistemden sıkıntılı olan öğretmen de öyle bir kilitlenmiş durumda ki duruma başkaldırınca başına vuruluyor, yine tıpış tıpış sözleşme imzalamaya gidiyor.

Hocam Vakıf Üniversiteleri için de bir dosyanız çıkar mı

bence bunun çözümü okullardaki yazılı sınavları merkezi ösym ile yapmak ortaokuldan itibaren. hem öğrencinin gelişimini hem öğretmenin performansını hem okulu ölçebiliriz. öğrencinin kendi öğretmeni ile not ilişkisi kalmayınca bütün baskılar azalır.

Hocam devlet okulunda öğrenciyim ve hepimizin tek ortak şikayeti var. Bizim insafsız hocalarımız burnumuzdan kan getirip obp puanımızı yerle bir ederken (Alan derslerimiz olmamasına rağmen ölümüne zorluyorlar) özel okula gidenler bu kaygılara kapılmayıp obpsi yüksek mezun oluyor. Son sene sırf bu yüzden 30 arkadaşımdan 15 i özel okullara gitti. Ben ise hâlâ devlet okulundayım ve alanım olmamasına rağmen hâlâ edebiyatçımız en zor yerlerden tek odağı puan kıracak sorular soruyor. Bu anlattiklarım istisna gibi gelebilir lâkin inanın tüm devlet okullarında durum benzer. Alanım olmamasına rağmen bize bunu yapan 5 6 hoca var. Hep kırık notlarla geçiyoruz.

Hocam ben de üç devlet ve bir vakıf üniversitesinde toplam 37 yıl çalışmış bir eğitimci olarak anlattığınız her şeye katılıyorum. Çok üzülerek artık bir sistem kalmadığını düşünüyorum eğitim çöktü 😢

gercekten bu sinavlarda cok buyuk haksizliklar donuyor acilen devletin bi el atmasi lazim ben 3 gece 2 gün edebiyat ezberi yapiyorum 70 aliyorum adamlar hic calismadan 100 100 100 giriyolar gercekden cok adaletsiz

Biz bu durum yüzünden, çocuklarımız için yurt dışına yerleştik. Her şeyi geride bırakarak. Söyledikleriniz o kadar doğru ki.!

Daha once ozel okul degil ama dershanede calismis bir öğretmen olarak söylüyorum caliatigim kurumdaki cayci bizden daha cok kazanıyordu en azindan asgari ucret aliyordu biz onu da alamıyorduk ve essek gibi calistiriyorlardi. Aksam etudu diye bir şey çıkarmışlardı bir de gunduz çalıştığımız yetmedigi gibi aksam da ordaydik eve cok gec saatte dönüyordum etutlerden para almıyorduk . Gerçekten rezillik cok mutsuzdum mağazaların yanindan geçip ustume basima hicbir sey alamadigim dışarıda bir kahve bile icemedigim günlerdi. Bu ülkenin ogrermenlerine yazik ediyorlar. Diyeceksiniz ki neden cektin bu çileyi mecburdum 80 kusur puanla atanamiyordum. Calisamiyordum da istediğim gibi. Hangi dershaneye gitsem deneyimin var mi diye soruyorlardi sirf cv doldurmak icin calistim. Calistigim dershaler de Final ve Arşimet dersaneleri . Evet bu ikisi de dolandırıcıdır net.

Öğrencilerin gelişimine katkıda bulunmayı yaşama anlam katan bir faaliyet olarak gören kimseler tarafından, bilimsel ilkelere uygun ve şeffaf bir biçimde yürütülmeye çalışılabilirse özel okul süper olur.

Eleştirel ve diğer üst düzey düşünce becerilerinin geliştirilmesine, işbirlikli çalışmalara ve son olarak 21. yüzyıl yeterliliklerinin geliştirilmesine önem vererek zararı azaltılmaya ve varlığıı sürdürülmeye çalışsa da okulların yakın bir gelecekte ortadan kalkacağı hususunda uzmanların büyük çoğunluğu hem fikir.

Hocam reklam alma potansiyelinizin en yüksek olduğu kesime de attığınıza göre artık yine biz bize yeteceğiz :D

Kendi dönemimde devlet okullarında okuyup oldukça iyi puanlar alarak kariyerimi yapma şansı bulmuş bir vatandaşım. Okula başlama yaşına yaklaşan çocuklarım var. Özel okulun bir ilüzyondan ibaret olduğunu tahmin ediyordum, somut örneklerle ortaya koyduğunuz için teşekkür ediyorum, şimdi bu videonun bir de devlet okulu versiyonunu sizden talep ediyorum, açıkçası durumun devlet okullarında daha da vahim olduğunu düşünüyorum. Ve sonunda siz kendi çocuğunuza Türkiye'nin mevcut düzeninde nasıl bir eğitim hayatı planlardınız? Bu soruyu cevaplamanızı rica ediyorum.

odtüde sosyoloji dördüncü sınıf öğrencisiyim hocam. bahsettiğiniz suny programındaki arkadaşlar binghamton üniversitesine geçiyorlardı yanılmıyorsam senelik 50 bin dolar gibi bir ödeme ile ingilizce öğretmenliği okuyorlar. kampüste ilk karşılaştığımda ben de şaşırmıştım.

Çok haklısınız hocam bizzat içindeydim bu olayların. Liseyi devlet üniversitesinde bitirip yksde cakildim sonrasında pahalı bir dershanede eğitim almaya başladım ben 80 net yaparken obpsi 90-95 olanlar 30 net yapamıyorlardı obp yüzünden 10k kişi benim önüme geçti. Lise sınavları ne yazikki merkezi olmalı tıpkı teog gibi sınavlara girip o şekilde sınav sonuçlarımız sisteme işlemeli çok büyük adaletsizlikler dönüyor

Bi ozel okul ogretmeni olarak anlattiginiz her kelimenin cumlenin altina imzami atarim .Egitim ulkemizde gercekten bitmis.Lise cagina gelipte hala okuma bilmeyen igrenci gordu bu gozler ozel okulda.Devlet okulunda 5.sinifa gecipte hala okuma bilmeyen ogrenci gordum bu yil.Bizler eğitimi boyle ayaklar altina alarak gelecegimizi nasil bir tehlikeye attigimizi goremiyoruz yada goruyoruzdur bilemm ama arka planda cok sey döndüğüne eminim ...Tek istegim devletimizin artik bu ozel okul adaletsizligine bi dur demesi .ogrenci ve ogretmen herkesi yasalarıyla korumasi 🙏

Özel okullarda 2 yıl çalışmış bir öğretmen olarak deneyimlerimi kısaca anlatmak istiyorum. Asgari ücretin 2300 lira olduğu dönemde bir kurumda 2000 liraya çalıştım. Asgari ücretin 2800 lira olduğu dönemde ise başka bir kurumda 1600 liraya çalıştım. Asgari ücret 4000 liranın üzerine çıktığında maaşıma zam istedim, "Sene başı ne verdiysek onu veririz" denildi. "İstifa edeyim o zaman" dedim, patron diğer kurumlarla yakın olduğu için adımı kötüye çıkarmakla tehdit etti beni. Neden çalıştın enayi misin diyecek olanlar için cevabım; çaresizdim ve çalışmak zorundaydım. Başka yerde de iş yoktu. Her iki kurum da 1 maaşımı yatırmadı, maaşımı zaman zaman geç aldım, zaman zaman yarısını aldım. Yatmayan maaşımı istediğimde "yalancı" olmakla itham edildim. Patronun birisi hiçbir öğretmenin son maaşını vermeden, okulun son haftasında yarış motosikletiyle tatil köyüne gitti. Vereceği 2000 lira paraydı, vermedi. Kimya yazılısından normal şartlarda 15 alacak bir öğrenciye 70 vermek zorunda kaldım, buna rağmen annesi gelip öğretmenler odasını bastı, "Nasıl 70 verirsin" diye. Derste serserilik yapan öğrenci hiçbir şey anlamıyor diye ailesi beni suçladı ve telefon edip bana hakaretler saydırdı, "Çocuğumun hayatını mahvettin" tarzı şeyler söyledi. Oysa diğer öğrenciler içinde konuları anlayan ve gayet iyi olanlar da vardı. Ben pes ettim hocam. Ben öğretmenlikten soğudum ve çalışmayı bıraktım. 26 yaşındayım ve işsizim. Yabancı dilimi geliştirmeye çalışıyorum, yüksek lisans tezimi yazıyorum. Ben öğretmenliği bıraktım, bu yozlaşmış eğitim sisteminde benim uyguladığım öğretim stratejilerinin ve bilimsel yaklaşımların hiçbir değeri yoktu. Tahtaya dümdüz yazarak anlatan öğretmenler değerliydi. Gençtim ve sırf genç olduğum için kimse bana para vermedi. Özel okullarda çalışmak benim adıma bir pişmanlıktı. Bir faydası var mı bilmiyorum ama bir gün ruhani bir varlık bana sorarsa, bunlara hakkımı helal etmiyorum. Bu arada not : Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği mezunuyum. Bana Kimya öğretmenliği yaptırdılar. Bu ayrı bir konu zaten ama buna değinmedim.

Toplum tüm parçalarıyla büyük bir çöküş içinde. Umarım bu durumun içinden çıkabiliriz hocam...

Kanalınızı yeni keşfettim. Devlette çalışan ama özel okullarda sömürülen meslektaşlarım adına üzülen bir öğretmen olarak ağzınıza sağlık diyorum. Öğretmen mutlu ise çocuk da mutlu olur. Bu yıl kızım liseye başlayacak, zirveye oynayan bir çocuk. Özel okullar sürekli arıyor ama ben kurumların iç yüzünü az çok bildiğim için temkinli yaklaşıyorum. Kızım hep devlet okulunda okudu hatta özel kurs, özel öğretmen bile görmedi. Sınıfı 50 kişiydi. Okulunun ücretsiz kurslarına katıldı. Demek istediğim şu ki başarılı çocuk her yerde başarılıdır. Devlet okullarının tek problemi ekonomik yetersizlikler. Fotokopiyi bile bazı öğretmenler cebinden para vererek çektiriyor, yarışmalarda dereceye giren öğrenciler için öğretmenler aralarında para toplayıp hediye alıyor vs. Veliler çocuğum özelde mi okuyor sanki deyip yılda 100 lira (yanlış yazmadım) bile vermek istemiyor. Elbette para verince nereye gittiğini sorgulamak hakkımız ama bu değirmene su da lazım deyip katkıda da bulunsak fena mı olur? Her şey yine çocuklarımız için sonuçta. İşini özelde ya da devlette canla başla yapan vefakar öğretmenlerimize saygı ve sevgilerimi gönderiyorum. Geleceğimiz çocuklarımız için iyi ki varsınız, iyi ki varız...

Atanamayan öğretmenlerin durumu hakkında video istiyoruz hocam

Lütfen herkes videoyu , etrafında bu kanalı takip etmeyen ya da bu videoya denk gelemeyecek en az 1 kişiye izletsin çünkü bu tarz içerikleri sadece bilinçli insanların izlemesi bir şeyleri değiştirmek için yeterli olmuyor maalesef. O yüzden sadece hocam değil bizler de üzerimize düşeni yapmalıyız kendimizi sorumlu hissetmeliyiz. Linki bir kişiye atmak çok da zor olmasa gerek :)

‼️Dürüstlük ahlâki değerler güven disiplin saygı vb gibi tüm değerler acilen öğretilmeli...değerli insan açığı var toplumda...yoksa herkes mimar,öğretmen, mühendis, esnaf,patron ama düzgün dürüst güvenilen insan ....saygılar sevgiler

Ben 70 bin sayısal sıralamayla ilköğretim matematik öğretmenliği okudum. 2 sene kolejlerde çalıştım. Okullardaki 3 matematikciden 2 si ya mühendislik çıkışlı ya da fen edebiyat fakültesi. Derslerimi eğitim bilimleri kullanarak farklı yöntemlerle işlemeye çalıştım. Ama öğrencilere sadece akademik bilgi aktarılmaya alıştırmışlar çocuklar şok tabi. Çünkü derslerine girenlerin hicbiri eğitim dersleri almamış öğretmenler! Sonra da eğitim sistemi niye kötü derler

Özel okullardaki çalışma saatlerinin fazlalığıyla maaşların tersliği o kadar üzücü ki. Allah öğretmenlerimizin yardımcısı olsun.

Hocam bana hakkım olan bu rozeti verdiğiniz için çok teşekkür ederim gerçekten Türkiye liyakat konusunda sizi dinlemeli

Üniversite sınavında dershaneye gitmeden ilk 100 e giren arkadaşım vardı. Kendim şahit oldum. Bazı dershaneler teklifte bulundu arkadaşıma. O zaman göre gayet güzel paralar vererek bizim öğrencimiz gibi reklamını yapalım dediler…

okul yerine evde otursaydım yeminle şuan daha çok şey öğrenmiştim

Hayatlarında problem çözme becerileri gelişmiyor bu şanslı grubun. Çabuk sıkılan, hiç bie şey yapmak istemeyen öğrenciler. Okullarda özel okullarda konu bile dinlemek istemiyorlar şanslı Osmanlar. Öğretmenler aynen dediğiniz gibi. 25 yıllık öğretmenim.

Allah sizden razı olsun hocam sayenizde her geçen gün ümidim kalmıyor...

Bir özel okulun sloganı şu: “Öğrenmeyi Öğretiyoruz”. Broşüründe ise öğrenmenin parmak izi gibi her öğrenciye özel ve biricik olduğu yazıyor. Okulun sahibine “Bu ikisi bir arada olamaz. Son elli yıldaki öğrenmeye dair akademik yayınlarda “öğrenmeyi öğretmek” mümkün ya da iyi bir şey olarak görülmüyor...” diye açıkladım. Fakat sloganını değiştirmedi. “Öğretimin Temelleri” adlı kitabın arka kapağında bu hususa yer verdim. O slogan orada durdukça o yazı da kitabın kapağında duracak.

Lise 1'deyken (o zamanlar Teog vardı) iyi bir lise kazanamadigimdan ailem beni ozel liseye gondermek istediler. Benim donemimde o okulun baya reklamlari yapiliyordu ve biz de gitmeye karar verdik. Daha iceri girer girmez annemin gozunu bir guzel boyadilar. Annemin de israri uzerine ve sozde dans muzik egitimleri vs. Verecekleri iddasi uzerine kayit yaptirmayi kabul ettim. Öbür turlu meslek lisesine gidecektim. Tabi o zamanlar meslek lisesine gitmek eziklik, tembellik olarak goruluyordu. Benim o yilim tam bir rezaletti. Hala o okulda yasadigim simarik, ergen cocuklarin zorbaliklari aklima geldikce tuylerim diken diken oluyor. O travmalari cok zor atlattim. Donemin sonuna dogru hic okula gitmememe ragmen devamsizligim 3 olarak gozukuyordu. Hic ders calismiyordum ve notlarim hep yuksekti. Sene sonu devlet okuluna gecmek istedigimde resmen yalvardilar. Gitmemem icin cok ikna etmeye calistilar. Tabi dinlemedim onlari iyi ki de dinlemedim. Cunku bir senemin daha harap olmasina goz yumamazdim. Videoyu dinlerken keske daha erkenden boyle bir video olsaydi dedim. Sonuna kadar haklisiniz. Ozel okullar para tuzagindan baska bir sey degil, havali bir sey de degil. Cocugunuza ve kendinize yazik etmeyin.

Hocam üniversite öğrencileriyle ilgili de bi video çekebilir misiniz mesela öğrencilerin okudukları bölümlere ne kadar ilgililer gerçekten eğitim almak istiyorlar mi yoksa amaç sadece diploma mi almak gibi vs. Bi akademisyen gözüyle öğrencilerin genel durumu hakkında bi video çekebilir misiniz saygılar

Özel okula ödediğiniz parayla bölümünü iyi bilen öğretmenlerden ek ders aldırarak daha iyi eğitim aldırabilirsiniz! Öğretmenlere de destek olur bu!

Kesinlikle yuzde yuz haklisiniz hocam bu kadar acik ilk defa dile getiren sizi duydum ozel okul sektorunde olan biri olarak. Asgari ucret tanitim gunlerinde calistirma zoraki kayit yaptirma vs vs.

Aynısı vakıf üniversitelileri için de gelsin..

Ben 2019'da lise son sınıf olduğum için özel liseye gitmiştim. Biyoloji dersinden etüt almıştım geçen yılın sorularını hocamla beraber çözmek için. Biyoloji hocamız geçen senenin yani 2018 AYT sınavının 13 Biyoloji sorusundan 3 yanlış 1 boş yapmıştı :DDD Keşke devlet lisesinde kalsaydım.

Van da bahcesehir koleji cocuk gelişimi mezununu Asgari ücretin %25 in altında çalıştırıyor

Gerçekleri dillendirdiğiniz için teşekkür ederim 🙏

Ünüverste kursları ile ilgilide bakış açınızı merak ediyorum.

Böyle konular çok daha fazla konuşulmalı, çok teşekkürler bizi aydınlattığınız için hocam.

farkındalık yarattığınız için teşekkürler efenim

YL yaparken, bir kolejden iş teklifi gelmişti. Dedim ne pedagojik formasyonum var ne de öğretmen olmak gibi bir fikrim. Olsun olsun dediler, cumartesi teklif geldi, pazartesi başladım. 3. Sınıftan, liseye kadar ben giriyordum. İşin parasını da geçtim, çocuklara faydalı olmak için kastım kendimi ama öğrenciler de pek sallamıyordu. Ben de en azından dersi öğrenmek isteyenlere odaklandım. En sonunda da dedim bu iş benlik değil, istifa edeceğim ama dediler notları girmeden paranızı vermeyiz. Toplam 9000 kadar tıklama yapmam gereken angarya bir iş. Adını yazana 85 vermemi istediler. Dedim notları girerim ama gerçek notları girerim 😏 anında tamam hocam buyrun paranız, iyi günler dediler.

Devlet okulunda öğretmenim. Geçmişte Osman'ın birisi 9. Sınıfta, sınıfta kalma noktasindaydi. Marka bir özel okula naklini aldı. Giderken dedi ki "kurtulduğunuzu düşünmeyin, sınıfı geçeyim geri geleceğim. Fıkra bu kadar

Behçet hocam , kaliteli ve eğitici videolarınızı Heryerde paylaşıyorum.. insanların sizleri kesinlikle izlemesi gerekiyor.. saygılar❤

Olanın malumu olmuş hocam, teşekkürler. Umarız ülkemizde vicdanlı ve ahlaklı insana sayısı artar ve bu sorunlar düzelir.

Üniversite için söylüyorum şahsen ben gastronomi okudum. Bu bölümde özellikle gastronomi bölümünde özel üniversite hatta özel kurs olması çok imkan sağlıyor , örneğin devlet üniversitesinde okuyan arkadaşım en yüksek puan ile girdiği bölümünde haftada bir kere mutfağa girerken ben haftanın 6 günü mutfak dersleriyle geçirdiğimden dolayı daha şanslıydım fakat işin turizm ve yöneticilik konusunda devlet üniversitesi neredeyse aynı dersler olmasına rağmen daha kaliteli ve daha işinin ehli hocalarla çalıştığından (tabi bu gastronomi bölümün en yüksek puanla alan üniversite için geçerli) özele göre daha iyi eğitim almasına olanak sağlıyordu. Ayrıca ben şahsen sadece mutfak istesem MSA gibi kuruluşlara gitseydim otellerde yada restorantlarda yüksek pozisyonlarda çalışma imkanı sağlayabilirken benle aynı dönem mezun hatta daha genç mezun olan tırnak içinde askerlik için okuyan andavallar yüzünden en alt pozisyonlarda başladığım için hiçbir zaman tam potansiyelimi kullanmadım kullansam o azıcık maaşla 3 farklı dalda eleman gerektiren işleri tek başına yaptığından ötürü sömürülmemek için salağa yatmak zorunda bırakıldım. Bu turizm pardon ÖZEL SEKTÖR alanı berbat olduğunu stajyerken garson bir """""KIZIN""""""" genel müdür sekreteri olduğu zamana kadar toz pembe geldiğini zannederdim. Ha bu olay sadece özel için değil artık ama neyse... Kısaca dil öğrenin aklım olsa üniversiteye gitmez dil öğrenip 3 yada 4 farklı dilde uzman olurdum. Dil sınavlarına girip sertifikalarımı gururla taşır ve gururla lise mezunuyum derdim. Bu yatkınlığnıza göre de değişebileceğinden benim şahsi düşüncem bu... Tekrar intihar etmemek için kilo almama veya umarsamaz hayata anlam katmaya gerek yok Ignorance is bliss boş kafa boş ve mutlu yaşam...

Hocam hepsini biliyorum açık ifadeleriniz çok cesurca Türkiye de eğitim yok .Kendi sistemimizi yani Anne baba çocuk sistemini oluşturmak zorundayız

Cesaret ve dürüstlükle özel okullardaki sahtekarlıkları tüm açıklığıyla anlattığınız için 👏👏👏👏👏 Umarım anlattıklarınız muhataplarına ulaşır ve velilerin azıcık düşünmelerini sağlar .

Anadolu'daki küçük şehirlerde Devlet okullarında eğitim çok iyi olabiliyor. Sınıflar kalabalık olmuyor

2 yıldır özel sektörde taerih öğretmenliği yapıyorum ve 2 yıldır asgari ücret tatil zamanlarında bile çalıştırıldım mesleğime aşığım fakat şuan ne yazık ki farklı sektöre yöneleceğim bu programda söylediğiniz her şey yapılıyor sağolun çok teşekkür ederiz

Tebrikler hocam ağzınıza sağlık

Çocuğum olduğunda kafamda nasıl bir sistemi ile hayatına yön vermesine yardımcı olacağımı sizin videolarınızı seyrederek olumsuz yönleri dikkate alıyorum, teşekkürler.

Tam böyle bir video çekmek isterken... Kalbimi bıraktım hocam anlatiminiza. Bu kadar kısa öz. Tebrik ederim. Ek ilave söylenecek laf bırakmamissin kıymetli hocam 😊

Hocam bu dürüstlüğünüze hayran kaldım doğrusu :)

Teşekkürler hocam, iyi bayramlar. Saygılar.

özel okulların, öğretmenlerin hakkını yiyen bu okulların bir şekilde foyalarının konuşulması gerekiyordu.

Hocam kanalın en iyi videolarından biri olmuş emeğinize sağlık cesaretinizi tebrik ederim

özel okulda okuyan bir çocuk olarak sonuna kadar katılıyorum

Hocam bende ozel okulda ogretmen olarak calistim resmen ogretmen degil ticaret pazarlamacisi gibiydim ve tekrak tekrar cagirmalarina ragmen asla orda calismayi red ettim ve suan ise en durumu dusuk ogrencilerle calisiyorim ve maddi kazancim saglamasa da huzurum var en azindan

iki evladını Özel okullarda okutan,bir babayım-Söylediklerinize(Az bile söylediniz)tamamen katılıyorum,sizi ve kodronuzu,tebrik ediyorum..

gerçeklere değiniyorsunuz tebrik ederim ve teşekkür ederim

4:03 Bu OBP mevzusunu mezun olduktan çok çok sonra öğrendim.Son 1,5 senemi açıktan okudum ve biraz erken mezun oldum.Erken mezun olduğuma seviniyordum halbuki daha bir çok sınava girip ortalamamı çok fazla yükseltebilirmişim.60 OBP ile 3 yıldır burs kovalamaya çalıştım.Fakat anladım ki bu ''burs yalanını'' kovalarken çok daha başka işlerle uğraşabilirmişim.Ancak çok da moral bozmuyorum.Matematik ve yazılım öğrenmeye başladım , bir yandan içerik üretiyorum.Sınava da girdim bu sene büyük ihtimalle Tarih falan yazacağım.İş bulmak için değil kendime bir şeyler katmak için bu lisansı okuyacağım.Bir yandan da online iş ne varsa kapmaya ve öğrenmeye çalışıyorum. Burs kovalıyorsanız zaten benim gibi fakir olduğunuz içindir.Ancak hocamın dediği gibi bunların hepsi ''umut satmaca ve illüzyon'' Çok büyük ünivleri kazanırsınız , ilk 100'e girerseniz orasına bir şey diyemem ; yapıştırın geçin.Sadece ''tek ve tek'' umudunuz bir burs ise ünivin verdiği/vereceği burs ile yetinmeyin.Kurumlar , derneklerin verdiği burslar da mevcut.Yanlış anlaşılmasın ''ogumayın yauw burs murs yalan'' demiyorum , ne istiyorsanız oyun yapın ve geçin , hayat sizin hayatınız.

Deprem yüzünden zorunlu olarak Hatay'dan Kocaeli'ne geldik 11.sınıftım ve kolejlerin depremzede kontenjanından faydalandım yarım dönem okudum ilk 2 ay çok zorlandım adapte olamadım bir türlü son birkaç haftada yeni yeni alıştım ve şimdi tekrardan okul değiştirmek zorundayım yine bi uyum sürecine girecem ve sınava hazırlanmam gerekiyo okula kayıt olalım dedik sadece servis ücreti bile çok fazla ama okulda derslerle alakası olmayanlar bile varken benim bu halde olmam hayatın zaten ne kadar da adaletsiz olduğunu açıklıyo

Çok yararlı ve güzel bir video daha olmuş. Elinize,dilinize, belinize ve koca y***ğinıze sağlık hocam:) Şaka bir yana gerçekten çok hoş ve ülkemizin halini objektif bir şekilde yansıtması açısından yaptığınız videolar ve iş gerçekten saygıyı hak ediyor. Sorunları çözmenin yolu önce sorun hakkında doğru ve objektif olarak bilgi edinebilmektir. O yüzden gerçekten çok önemli bir iş yaptığınız .Ve yine o yüzden de size teşekkür etmeyi bir borç biliriz.

dediklerinize katılıyorum hocam

İngilizce öğretmeniyim, İstanbul'da 5 farklı özel okulda çalıştım, meslekte 11. yılımı bitirdim. Özel okullar, velilere bir zümreye ait olma hissiyatını pazarlar, ayrıcalıklı hissettirir ve eş-dost-akraba muhabbetinizdeki rekabet üstünlüğünü verir. Örneğin siz bir banka müdürüsünüzdür, oturup kalktığınız insanlar da o seviyededir ve biri laf arasında devlet okuluna gönderdiğiniz çocuğunuzla ilgili "Kefenin cebi yok oğlum, versene çocuğu ....en'e." derse ne olur, nasıl hissedersiniz? Veya şöyle birkaç soru soralım: Veli toplantısı için okula gittiğinizde kimlerle karşılaşmayı ümit ederdiniz? WhatsApp veli grubunda kimleri tanımaki isterdiniz, onlarla aynı doğum gününe gitmek hoşunuza gider miydi? Sadece belirli birkaç velinin çağırıldığı toplantıya dahil olmak peki? Çocuğunuzun Mercedes değil de Citroen minibüsle gidip gelmesi sizi kızdırır mıydı? Özel okullar sizlere prestij satar, "network" imkanı sunar.

Ülkemizde eğitim tüm kademelerde problemli ve düzeltmek tehlikeli. Ana kucağından, aile yaşamına, ilkokuldan liseye, üniversiteden çalışılan yerdeki meslek içi eğitime kadar her yerde sorun var. Bu sorunun temelinde ticari bakış açısı ve velilerin okşanma isteği var. Bir ara dershanede iş başvurusu yapmıştım, gittiğimde gördüğüm dershane sahibinin beni diğer öğretenleri baskı altına almak için işe almaya çalışmasıydı. İşi reddetmek bile üstü kapalı tehtidlere sebep olmuştu. Eğitim sisteminde yönetici, veli, öğretmen ve öğrenci dörtlüsündeki asıl düzeltilmeye muhtaç kısımlar yönetici ve veli unsurlarıdır. Bu ikisi düzelse diğer ikisi kendiliğinden utana sıkıla düzelir.

Sayın hocam ve sevgili arkadaşlar, ülkemizin en meşhur şeyi nedir diye soracak olursak pek rahatlıkla haksızlıkları meşhurdur diye cevap verebiliriz. Bir Anadolu Öğretmen Lisesi mezunu olarak bu haksızlıkları fazlasıyla yaşadık. Öğretmenlerimiz lise hayatımız boyunca bizleri fazlasıyla zorladı ve bu nedenle obp lerimiz bırakın özel okulları normal liselerin bile fazlasıyla gerisinde kaldı. Üniversite sınavına girdiğim yıl obp den dolayı puanım 10 bin geriye geldi ve istediğim üniversiteye yerleşemedim. Bu 1. haksızlıktı :). İkinci haksızlık ise üniversitedeyken başıma geldi. Ben bilgisayar mühendisiyim. Biz fakültede öğrenciyken bilgisayar öğretmenlerine mühendislik tamamlama hakkı verildi. Bizim yıllarca bilek çürütüp emek sarf edip girdiğimiz okula bildiğim kadarıyla çok basit sayılabilecek bir sınavla girip fark dersleri olarak belirlenen 5-6 dersi verip bilgisayar mühendisi oldular. Bu ikinci haksızlıktı :). Sayın Hocamın videoda değindiği üzere hayat bazı insanlara altın tepside sunuluyor sevgili arkadaşlar. Buna da iş hayatınızda fazlasıyla denk geleceksiniz. Göreceksiniz ki sizin bunca emek ve çaba sarf ederek geldiğiniz yerlere babişleri Osmanları jeepleriyle bırakıvermiş. :) Siz ay sonunu nasıl getireceğim diye düşünürken Osmanlar babalarının onlara aldıkları lüks araçlarıyla sadece cep harçlıkları çıksın diye çalışmaya gelecekler. Siz kiralar nerelere uçtu diye üzülürken Osmanların 5 milyona aldıkları daireleri dinleyeceksiniz, dinleyeceğiz. Tabii şanslıysak. Bu da güzide ülkemizin bizlere armağan ettiği 3. ama en büyük haksızlıktır. :)

Teşekkür ederim .Şahane bir video.

Özel liseden mezun olmuş birisi olarak şunu söyleyeyim o zamanlar içinde olduğunuz zaman anlamıyorsunuz kurumdaki ve sözde eğitimlerinin eksikliklerini ancak çok sonrasında gün yüzüne çıkıyor. Bizim okulda öğretmen çalışma soruları adı altında yapacakları yazılının sorularını önceden verirdi. Diyelim 30 soru verdi bunun içinden 10unu soracağım diyordu ve sorular inanın çok basitti. Öğrenciler ilk başta 20ye sonra da asıl 10 soruya kadar düşürdüler. Yetmedi bu sorular çok zor dediler tek tek hocaya çözdürdüler. Sınav günü geldi çattı hepsi düşük aldı. Öğretmen ben daha napayım deyince sınavın tekrarlanmasını istediler. Öğretmen de mecbur tekrarladı (farklı sorularla değil aynı sorularla zaten cevabı bilinen çözümlü basit sorularla) yine çözemediler kopya çekerek 100 aldılar sınavdan. Öğretmen de kopya çekilmesine izin verildi. Şu an neredeler ne yapıyorlar bilmiyorum ama bahsi geçen senede hiç kimse üniversiteye yerleşmedi. O zamanlar baraj vardı o baraj geçildi mi onu bile bilmiyorum.

Ağzınıza sağlık 👏🏻👏🏻👏🏻

Ben bundan 3 sene once lgsde iyi bir puan yapmıştım ve bi okuldan yuzde 100 burs aldım. Ne güzel burs aldım diye düşünürdüm ama sonrasında servis yemek ve kitap ücretleri olarak aldıkları paralar ile fikrim değişti. Özel okullara gerçekten dikkat edin.

Özel okullarda okutulan o "Osman"lardan biriyim hocam. İstanbul'un görece varoş sayılabilecek bir mahallesinde doğup büyüdüm. 7.sınıfta bu sistemin içine dahil oldum ve liseden mezun olana kadar bu fanusta yaşadım. Gördüğüm tek şey şuydu; biz yakın arkadaşlarımla günümüzü gün edip rahat bir şekilde sınava hazırlanırken, o "fanus"un içinde yaşayan ve çok başarılı olması beklenen arkadaşlar aile ve okul baskısıyla hayatsız bir dönem geçirdiler. Sonuç ise bizim ekip bir ytü gemi makine bir Boğaziçi edebiyat ve bir de iü tarih çıkarttı. Kalan dostlarımız ise vakıf üniversitelerinin komik bölümlerine gittiler :) Kendim adına zinciri kırabildiğim için çok mutluyum. İyi ki beni o fanusa sokmaya çalışanlara karşı gelip kendi yolumu çizmişim.

Ülkedeki her sorunun çözümü egitim sistemindeki aksakliklarin ve sorunlarin çözülmesinde geçiyor kabul etsek etmesekde