ŞAHKULU SULTAN DERGAHI MUHARREM SOHBETLERİ, GAZETECİ NİLGÜN METE MUSLU, 14 TEMMUZ 2024
Şahkulu Sultan Dergahı'nda her sene geleneksel olarak düzenlenen "Muharrem Anmaları - Muharrem Sohbetleri"nde dedelerimiz, zakirlerimiz aydınlarımız, yazarlarımızla birlikte Muharrem, Muharrem Orucu, İmam Hüseyin, Kerbela, Alevilik, Alevi Sorunları" başlıklarında sohbetler yapmaktadırlar.
Bu seneki sohbetlerde de, birçok aydınımız, akademisyenimiz, gazetecimiz, zakirimiz, dedemiz, anamız dergah bahçesinde yapılan etkinliklere katılmışlardır.
Dergahın şimdiki post dedesi Ali Doğan, yıllardır hizmet yürüten Burhan Menteş ile birlikte yine uzun yıllardır dergahta zakirlik hizmetleri yürütmüş olan Adnan Kılıç'ın da bulunduğu bu sohbetlere halkımız ilgi göstermiştir.
14 Temmuz 2024 yapılan muhabbetin konuğu ise; Gazeteci Nilgün Mete Muslu idi. Can Tv.'de ve Pir Haber Ajansı'nda sayısız programa imza atan, toplumsal konularda yine sayısız programa katılan Nilgün Mete Muslu Aleviliğin kendi değerleriyle var olmasını, hiçbir asimilasyon gayretine göz yumulmaması konusunda iradeli bir şekilde mücadele eden yazar ve gazetecilerimizden, aktivistlerimizden, çevrecilerimizden birisi.
Şahkulu Sultan Dergahı Muharrem Sohbetleri'ndeki konuşmasında açık yüreklilikle yine tarihler boyunca katliamlar yaşayan Alevi kesiminin Kerbela'dan bugüne inanç kimliklerinden dolayı her türlü şiddete uğradıklarını, baskı gördüklerini, sürgünlere gönderildiklerini, hakaretleri uğradıklarını söyleyen Muslu, bu zulmün Cumhuriyet döneminde de devam ettiğini vurguladı.
Koçgiri'den, Kahramanmaraş, Çorum Kıyımlarına, Sivas Katliamı'na kadar, Gazi, Ümraniye toplu öldürmelerine kadar devletin ve egemen güçlerin Aleviler üzerinde baskılarını ara vermeden sürdürdüklerini söyleyen Nilgün Mete Muslu, tüm bunların en önemli tedbirinin her şeye rağmen örgütlenmekten geçtiğini belirtti.
Sünnileştirme gayretlerinin tüm hızıyla devam ettiğini söyleyen Muslu, devletin yüzyıllardır değişmeyen politikasıyla Alevlerini, Alevi kimliklerinden koparılıp, bilinçlerinden, köklerinden koparılıp sistem içinde resmi inanç sistemi içinde eritilmek istendiğini, Diyanet İşleri Başkanlığı yanı sıra tüm devlet kurumlarının bu yönde gayretleri olduğunu dile getirdi.
Ülkemizde çağdaş eğitimin, laikliğin yok edildiğini, çocukların zorla camilere götürüldüğünü, derslere cami hocalarının girdiğini söyleyen Gazeteci Nilgün Mete Muslu, yine bu konuda da en büyük tehdidin Aleviler'e yöneldiğini, buna karşı Alevi toplumunun çok duyarlı olması gerektiğini vurguladı.
ÇEDES gibi ismi güzel nice devlet projesinin son AKP iktidarı döneminde birer asimilasyon aracına dönüştürüldüğüne vurgu yapan Muslu, toplumsal mücadele verilmezse ülkeyi daha da karanlık günlerin beklediğini dile getirdi.
Sevilen genç sanatçılarımızdan Nesrin Ulusoy ise, zakirlik postuna oturarak deyişler ve Kerbela mersiyeleri söyledi...
Hakk bu birlikten, bu güzellikten bizleri ayırmasın...
Muhabbetlerimle...
Ayhan Aydın
17 Temmuz 2024
16 сен 2024
