Şeriat İle Hükmetmeyen Tağuttur | Halis Bayancuk Hoca 

Şeriat İle Hükmetmeyen Tağuttur | Halis Bayancuk Hoca
Diğer sosyal medya hesaplarımızdan yayınlamadığımız özel paylaşımlarımızdan güncel olarak haberdar olmak için linke tıklayarak WhatsApp hattımıza abone olabilirsiniz; bit.ly/2xHiHzN
Sana indirilene (Kur’ân) ve senden önce indirilen (Kitaplara) iman ettiğini zannedenleri görmedin mi? İnkâr etmekle emrolundukları hâlde tağuta muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan onları (hakka geri dönüşü zor) uzak bir saptırmayla saptırmak ister. (4/Nîsa, 60)
Nisa suresi 60. ayette Allah (cc)‌ diyor ki Peygambere ve Peygamberden önce indiriline iman ettiği zanneden bir grup var. Onlar iman ettiğini düşünüyorlar ancak Allah (cc)‌ onların iman etmediğini kabul ediyor. Bunun sebebi onların tağuta muhakeme olmak istemeleridir.
Biz anlıyoruz ki Allah ve Resulü’nün şeriatının dışında bir şeriatla insanların arasında hükmeden, ister hevasından, ister örfünden, ister koymuş olduğu yasalardan insanlara hükmedenler bunlar insanların kendilerine muhakeme oldukları tağutlardır.
Allah niçin kendi indirmediği ile hükmedenlere tağut demiştir?
Ör: Eve gelen bir yabancı bir insan orada kendi evi gibi hükmetmeye çalışırsa bu hadsizlik olur. Bunu bilmek için akıl olması yeterlidir, din bilmeye gerek yoktur. Nasıl ki bir yabancı ev sahibine rağmen hüküm vermeye dair konuşursa bu hadsizlik olur, Allah’ın mülkünde Allah’a rağmen hüküm koyanlar, kanun yapanlar, konuşanlar, insanlar kendilerine geldiğinde bir sıkıntımız var dediğinde bizim bir yasamız var onunla hükmedelim diyerek hadlerini aştıklarından dolayı kendileri bir tağut olur. Çünkü Allah’ın (cc)‌ en ayırıcı sıfatlarından biri kulları arasında El-Hakem olmasıdır.
İbni Abbas’ın öğrencilerinden Mücahid ibni Cebir tağut nedir sorusuna cevap verirken diyor ki:
İnsan suretindeki şeytanlardır. İnsanların işlerini ellerinde bulundurur ve insanlar onlara muhakeme olurlar.
İnsanların işlerini ellerinde bulundurur yani yöneticidirler. Toplumları sevk ve idare ederler. İnsanlar onlara muhakeme olur. Yani bir dertleri bir sıkıntıları olduğunda Allah’ın şeriatına değil, onlara başvurur, onların şeriatına giderler.
İbni Abbas’ın tağut tanımı:
Mekkeli müşrikler Yahudilerin yanına gidiyorlar. Yahudilere diyorlar ki: Siz kitap ehli insanlarsınız bir söyleyin bakalım biz mi daha hayırlıyız yoksa Muhammed mi daha hayırlıdır. Şimdi müslümanlar yargılandığı zaman mahkeme diyanete soruyor ya siz dini bilirsiniz söyleyin bakalım bunlar mı doğru yol üzeredir yoksa biz mi doğru yol üzereyiz?
En son kardeşler broşür dağıttığında Bursa’daki bir vaize soruyor mahkeme. Bu broşürü okudunuz, baktınız biz mi doğru yoldayız bunlar mı?
Kendilerine Kitap’tan pay (ilim) verilen kimseleri görmedin mi? Onlar cibte ve tağuta iman ediyorlar ve kâfirler için: “Bunlar, müminlerden daha doğru bir yol üzeredir.” diyorlar. (4/Nîsa, 51)
İbni Abbas (ra) ayeti: “Cibt, taptıkları putlardır. Tağut ise putların önünde duran, putlar adına konuşan, toplumu yönetenlerdir.” diye tefsir etmiştir. (İbni Ebi Hatim, 5446, 5451) İbni Kuteybe (rh), İbni Cerir Et-Taberi (rh) ve dil âlimlerinden Zeccac (rh): “Allah dışında yüceltilen ve ibadet edilen her varlık cibt ve tağuttur.” demişlerdir.
Topluma sahte ilahlar uyduranlar, o sahte ilah adına sahte ilahların beklentilerini de anlatan insanlardır, tağutlardır. Bunlar genelde yöneticilerdir. Genel itibariyle ya siyasi yöneticilerdir ya da dini yöneticilerdir.
Tevhid müdafaası derslerinde bunun nedenini açıklamıştık.
Her insan tapındığı ilahın kendisinden ne istediğini bilmek ister. İnsan bir şeye inanıyor, faydasını umuyor, zararından korkuyorsa hakkıdır ki ilahının neden razı olup niye öfkelendiğini bilmek ister. Ortada hakikaten konuşacak, meramını anlatacak bir ilah olmadığı için dile gelip konuşacak bir şey olmadığı için tağutlar onlara yön verir.
Örnek olarak Fatih camisinin bahçesindeki kabirlerden yardım isteyen, tapınan bir adamın kabirlerden alabileceği bir cevap yoktur veya parlamentonun duvarlarının karşısında dur de ki:‌’Ey uğruna yaşadığım, 15 Temmuz’da canımı ortaya koyduğum benim demokrasim, benim güzel ilahım, benim canım ilahım benden ne istiyorsun, ne yapmam lazım” desen demokrasiden alabileceğin bir cevap yoktur.
İnsanları aldattıkları, çizdikleri bu uyduruk sınırlar ve bu tellerin arasındakilere vatan deyip insanları bunlar için yaşatıp bunlar öldürenler varken, çık Ağrı dağının tepesine bağır bakalım: ‘Ey iki tel arasında uğruna yaşadığım, öldüğüm vatanım ne istiyorsun benden, ne yapayım?’ desen vatan dile gelip konuşacak mı? Hayır. Kimse dini veya siyasi iradeyi elinde bulunduran ona gideceksin. Bizim bu ilah ne istiyor bizden diye soracaksın.
Kanalımıza destek olmak için
bit.ly/3oJsI7z
Tevhid Dersleri Kanalı için;
bit.ly/2K8UdYy
Tevhid Meali İçin:
tevhidmeali.com/
İletişim:
+90 535 766 45 45
Şeri sorularınızı tevhidsoru@gmail.com mail adresi üzerinden sorabilirsiniz.
#Tağut #Şeriat #Demokrasi
Tağut nedir