*hayatının çoğunu dizi ve film oyuncusu olarak geçirmesine rağmen, şarkılar bizi söylerde Sibel Can gibi bir assolistin bile sesini bastıran harika bir şarkıcıdır Şevval Sam* *bu arada 'Gül Güzeli'ni de daha okul okurken bestelemiş* 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Gamzedeyim, deva bulmam Garibim, hiç yuva kurmam Gamzedeyim, deva bulmam Garibim, hiç yuva kurmam Kaderimdir hep çektiğim İnlerim, hiç reha bulmam Kaderimdir hep çektiğim İnlerim, hiç reha bulmam Hey, hey Hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey, hey Elem beni terk etmiyor Hiç de fasıla vermiyor Elem beni terk etmiyor Hiç de fasıla vermiyor Nihayetsiz bu takibe Doğrusu ömür yetmiyor Nihayetsiz bu takibe Doğrusu ömür yetmiyor
صراحه صوت ولا اروع حقيقى موسيقى مشابه للموسيقى العربيه الاصيله ،،والصوت جميل طربى يدخلك لعالم الهادىء احب اسمع شيفال اخر يوم مع فنجان من القهوه وقراءه كتاب 📕 احلى مناخ
1- Şarkıyı bir zamanlar zengin toplum katmanlarımızın üretken mâhir mensuplarından Ermeni vatandaşlarımızdan Kemani Tatyos Efendi bestelemiştir 2-"Gamzedeyim" lâfı yanaktaki çukur anlamına gelen gamze değil; derd, keder mânâsındaki "gam" ile bunu yaşayan +zede (depremzede, afetzede vs gibi) sözcüğünün birleşiminden oluşur. Dertliyim, gamlıyım anlamında. 3-Kemani Tatyos hakikaten şarkıdaki gibi "Gam'zedeyim deva bulmam Garibim hiç yuva kurmam" diyip bekâr ve yalnız yaşayıp fakirlik içinde ölmüştür. Tabutu bile zor temin edilmiştir. En meşhur diğer şarkısı da ""bu akşam gün batarken gel"dir. 4-Allah rahmet eylesin--Ermenice ile "Asdvadz hokin lusavore"
HEY HEYYYYYYYY HEYYY HEYYYYYYYY HEYYY Gamzedeyim deva bulmam Garibim bir yuva kurmam Gamzedeyim deva bulmam Garibim bir yuva kurmam Kaderimdir hep çektiğim İnlerim hiç reva bulmam Kaderimdir hep çektiğim İnlerim hiç reva bulmam HEY HEYYYYYYYY HEYYY HEYYYYYYYY HEYYY HEYYY Elem beni terketmiyor Hiç de fasıla vermiyor Elem beni terketmiyor Hiç de fasıla vermiyor Nihayetsiz bu takibe Doğrusu tâkat yetmiyor Nihayetsiz bu takibe Doğrusu tâkat yetmiyor
GAM-ZEDEYİM (DERT ZEDEYİM) SANATÇININ HİKAYESİ Tatyos'un naaşı Kadıköy'de bir kilisenin ayin salonuna getirildiğinde, iki elin parmaklarını geçmeyen kalabalığa ibretle bakan Ahmet Rasim, daha dün Galata'da Beyoğlu'nda onu dinlemek için yüzlerce kişinin akın ettiği salonları düşününce, insanların vefasızlığına hayıflanıyor. Cenazesinde üç bacısı, dul eşi, Ahmet Rasim, kendisiyle yıllardır çalıştığı iki sazende ve kilisenin uzak köşesinde ağlayan bir kadından ibaret küçük bir topluluk uğurluyor son yolculuğuna Tatyos'u... Bu şarkının hikayesini Ahmet Rasim'e vefatından hemen önce Vasili hasta halinde anlatıyor: ÇOCUKLUK AŞKI Tatyos'un Ortaköy'de bir çocukluk aşkı varmış. Kendi cemaatinden olan kızın ailesi aniden Erivan'a göçünce kavuşamamışlar. Tatyos'da sonradan şimdiki eşiyle evlendirilmiş. Beraber içtikleri o gece kızın İstanbul'a döndüğünü ve otuz yıldır evlenmeyip kendisini beklediğini öğrenmiş Tatyos. Ahmet Rasim Bey Tatyos'un kilisede yapılan cenaze töreninin sonunda oturduğu yerden kalkarken kilise sırasına bırakılmış bir zarfı farkediyor. Zarfın üzerinde 'Tatyos ile birlikte defnedilecektir' yazmaktadır. Zarfı otuz yıl önceki çocukluk aşkı olan kadın Ahmet Rasim Bey'e fark ettirmeden onun yanındaki sıraya koymuştur. Ahmet Rasim zarfı alıp usulca ceketinin cebine koyar. Zarfın kendi yanına konulmasının bir tesadüf olamayacağını düşünüp ve zarfın içindekileri okumanın belki de Tatyos'a karşı ifa edilecek son görev olacağına kanaat getirerek yalnız Ahmet Rasim Bey tarafından görülen ve yarım saat sonra Tatyos'un naaşı ile birlikte toprağa verilen zarfın içinde ki kağıt da şu dizeler yazılıdır: TARİHE KARIŞTI Gam-zedesin devan benim/Garip kuşsun yuvan benim/Çektiğimiz yeter gayri/Kaderimsin inan benim Takat yetişmez eleme/Bülbül imrenir çileme/Bizim şu kara sevdamız/Kalsın öteki aleme/ Elbet kadrini bilirim/İste canımı veririm/Küsme talihine Tatyos/Çok durmam ben de gelirim.
Bu 'büyük' şarkının zilyon tane yorumunu dinledim hiç birisi bu kadar kulaklarımın ırzına geçmemişti...Şevval hanım ne olur şarkı söylemeyi bırakın, kendi aranızda gene söyleyin ama konser filan yapmayın etmeyin.