Osmanlı yi ziyaret etmiyor Osmanlı sultanı Ruslardan şeyh şamil i serbest bırakmalarını istiyor İstanbul a getiriliyor daha sonra şeyh Şamil mekke ye hacca gitmek istiyor ve orada kalıyor ve daha sonra orda vefat ediyor
Altmışdört yaşında bulunan Şeyh Şâmil, oğulları Gâzî Muhammed, Muhammed Şefi ve aile efradıyla askerlerini Çar Aleksandr’ın bulunduğu Moskova’ya gönderdiler. Rus Çar’ı, Şeyh Şâmil’e çok hürmet gösterdi ve Kaluga şehrinde emrine büyük bir konak ve hizmetçiler verdi. Şeyh Şâmil Kaluga’da kaldığı on sene zarfında kendini kitaplara verdi. Ancak bu şekilde teselli bulabiliyordu. Artık oldukça yaşlanmış, esâret hayatı onu iyice çökertmişti. Bir defasında, ziyârete gelen Rus Çar’ına Hacca gitmek istediğini bildirdi. Rus Çar’ı bunu kabûl etti. Fakat oğullarının rehin olarak kalması gerektiğini bildirdi. Bunu kabûl eden Şeyh Şâmil, 1287 (m. 1870) senesinde İstanbul’a hareket etti. Bu haberi işiten İstanbullular heyecanla İmâm’ın gelmesini beklediler. Sultan Abdülazîz Hân, sarayında hazırlıklar yaparak, senelerdir Ruslara kan kusturan İmâm Şâmil hazretlerini beklemeğe başladı. Kafkasya’da, İslâmiyeti yok etmeğe uğraşan Ruslara karşı verdiği amansız mücadeleyi iftihar gözyaşlarıyla ta’kib eden müslüman Türk milleti, Şeyh Şâmil’e hayran idi. Onun esâretten kurtulup İstanbul’a geldiği gün, yer yerinden oynamış, halk sahile dökülmüştü. Rus vapuru Dolmabahçe Sarayı önüne demirlediğinde, Sultan Abdülazîz’in saltanat kayıkları, İmâm Şâmil ve aile efradını saraya getirdiler Abdülazîz Hân, onu sarayın kapısında karşılayıp, büyük bir hürmetle; “Babam kabrinden kalksaydı ancak bu kadar sevinebilirdim” diyerek, çok iltifâtlarda bulundu. Sarayda hâl hatır sohbetleri arasında Sultan Abdülazîz,” her türlü emrine hazır olduğunu bildirdi. Bunun üzerine Şeyh Şâmil; “Pâdişâhım! Hayâtımın şu son günlerini aşkıyla yandığım sevgili Peygamberimin huzûr-u şerîflerinde geçirmek istiyorum. Bunun te’minini zât-ı âlinizden istirhâm ediyorum” dedi. Bu arzuyu büyük bir i’tinâ ile yerine getirmek için Rus sefirini saraya çağırttı. Durumu anlatıp, Çar’a bildirmesini emretti. Rus Çar’ı ikinci Aleksandr kabûl edip, Şeyh Şâmil’in Rusya’ya geri dönmemesini bildirdi. Buna ziyâde memnun olan Şeyh Şâmil, İstanbul’da kısa bir müddet kaldı. Başta Sultan Abdülazîz’in ve İstanbullular’ın gösterdiği yakın alâkaya, misâfirperverliğe hayran oldu. Bu kadar ilgiye rağmen bir an önce Hicaz’a gitmek istediğini Pâdişâh’a bildirdi. Abdülazîz Hân da onun için en mükemmel vapurunu hazırlatıp teşyî eyledi.