Тёмный

𝐊𝐢𝐦 𝐓𝐚𝐞𝐡𝐲𝐮𝐧𝐠 𝐢𝐥𝐞 𝐡𝐚𝐲𝐚𝐥 𝐞𝐭 ~ 𝐊𝐚𝐫𝐝𝐞𝐬̧𝐢𝐧𝐞 𝐛𝐚𝐤𝛊𝐜𝛊𝐥𝛊𝐤 𝐲𝐚𝐩𝐭𝛊𝐠̆𝛊𝐧 𝐦𝐚𝐟𝐲𝐚𝐧𝛊𝐧 𝐜̧𝐚𝐥𝛊𝐬̧𝐚𝐧𝛊 𝐬𝐚𝐧𝐚 𝐢𝐟𝐭𝐢𝐫𝐚 𝐚𝐭𝐚𝐫 {𝐓𝐁} 

𝐓𝐚𝐞𝐓𝐚𝐞~𝐕
Подписаться 304
Просмотров 2 тыс.
50% 1

Опубликовано:

 

19 сен 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 14   
@winterrbeaar
@winterrbeaar 19 дней назад
✩ 𝐼𝑑𝑜𝑙𝑙𝑒𝑟𝑖 𝑘𝑜̈𝑡𝑢̈𝑙𝑒𝑚𝑒𝑘 𝑔𝑖𝑏𝑖 𝑏𝑖𝑟 𝑎𝑚𝑎𝑐𝚤𝑚 𝑦𝑜𝑘𝑡𝑢𝑟 ✩ 𝐹𝑖𝑘𝑖𝑟𝑙𝑒𝑟 𝑜̈𝑧𝑔𝑢̈𝑛𝑑𝑢̈𝑟 ✒️ 𝐾𝑎𝑟𝑑𝑒𝑠̧𝑖𝑛𝑒 𝑏𝑎𝑘𝚤𝑐𝚤𝑙𝚤𝑘 𝑦𝑎𝑝𝑡𝚤𝑔̆𝚤𝑛 𝑚𝑎𝑓𝑦𝑎𝑛𝚤𝑛 𝑐̧𝑎𝑙𝚤𝑠̧𝑎𝑛𝚤 𝑠𝑎𝑛𝑎 𝑖𝑓𝑡𝑖𝑟𝑎 𝑎𝑡𝑎𝑟 ✩✩✩ ☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔 ~ 24 ☘︎ 𝑃𝑎𝑟𝑘 𝐻𝑦𝑒 𝑗𝑖𝑛 ~ 19 ☘︎ 𝐾𝑖𝑚 𝐽𝑒𝑜𝑛𝑔𝑠𝑢 ~ 8 🪄 𝐾𝑒𝑦𝑖𝑓𝑙𝑖 𝑜𝑘𝑢𝑚𝑎𝑙𝑎𝑟... 𝐻𝑖𝑘𝑎𝑦𝑒: Sabah erkenden kalkmış Jeongsu için kahvaltı hazırlıyordum. Şu an saat yediydi. Jeongsu'nun okulu saat sekizde başlıyordu. Kahvaltı hazır olduktan sonra Jeonsu'yu uyandırmak için yukarıya çıkmaya başladım. Odanın kapısını açtım ve içeri adım atdım, yatağa doğru ilerledim ve oturdum. Jeongsu'ya yavaşca seslenmeye başladım; "Jeongsu-yaa...hadi kalk bebeğim. Uyanma vakti." Jeongsu: Lütfen biraz daha Hye jin abla. "Kalkmalısın Jeongsu, yoksa okula geç kalacaksın. Sonra abin ikimize de kızar. Bunun olmasını istemezsin değil mi?" Hemen yerinden kalktı ve oturur vaziyete geldi. Tabiiki de abisi ona basit şeyler için kızmazdı. Ben sadece yataktan kalkması için masum bir şaka yapmıştım... Jeongsu: Tamam Hye jin abla. Kalktım. "Aferim sana. Hadi banyoya gir, elini yüzünü yıka. Daha sonra giyinip aşağı inelim. Senin için çok güzel kahvaltı hazırladım." Jeongsu: Gitdim bile... ... "Ceketini de giyin. Evet artık hazırsın yakışıklım. Hadi bakalım aşağıya inelim." Jeongsuyla merdivenlerden aşağıya inerken Bay Kim'in çoktan uyanmış ve masada oturmuş olduğunu gördüm. Elindeki tabletten bir şeyler yapıyordu. Jeongsu elimi bırakıp abisinin kucağına koştu; "Günaydın Bay Kim." Taehyung: Günaydın Hye jin-ah. Jeongsu: Günaydın abi! Taehyung: Günaydın bebeğim. Bu gün nasılsın? Jeongsu: Çok iyiyim abi. Taehyung: Bebeğimin iyi olmasına sevindim. Hmm, şimdi söyle bana...bu gün seni okula benim bırakmamı istermisin? Jeongsu: Eveeet...çok isterim. Taehyung: O zaman kahvaltımızı edelim ve gidelim... Jeongsu: Yaşasın! Ben onları gülümseyerek seyrederken Bay Kim bana döndü ve konuşmaya başladı; Taehyung: Sen de bizimle yesene Hye jin-ah. "Teşekkür ederim Bay Kim. Ben daha sonra yerim. Size afiyet olsun." Taehyung: Tamam öyleyse. Sen nasıl istersen. Jeongsu: Abi hadi gidelim. Doydum ben. Taehyung: Gidelim bebeğim. Onları kapıya kadar geçirdim, Jeongsu arabaya binmeden önce dönüp bana el salladı ve sonra ikisi de arabaya binerek yola çıktılar. Ben de yeniden içeri girdim ve yukarı Jeongsu'nun odasına çıkmaya başladım. Odadan içeri girince çok dağınık olduğu gördüm ve toplamaya başladım. Çalışma masasını toplamaya geçince Jeongsu'nun bazı kitaplarının olmadığını gördüm. Nereye koymuştu ki, acaba. Aklıma gelen fikirle odadan çıktım ve Bay Kim'in odasına doğru gitmeye başladım. Birinin odasına izinsiz girmeyi sevmezdim ama Jeongsu'nun kitapları orada olmalıydı. Dün gece abisiyle ders çalışmak için kitaplarını almıştı. Odaya girdim ve göz gezdirdim. Kitaplar Bay Kim'in yatağının yanındakı komodinin üzerindeydi. Onları aldım ve odadan dışarı çıktım. ... Saat 1'e gelmek üzeriydi. Jeongsu birazdan okuldan gelirdi. Onun için özellikle istediği yemeyi hazırlıyordum. Evde hizmetçiler olsa da, Jeongsu yemeklerini benim yapmamı istiyordu. Burada çalışmaya başlayalı 6 ay olsa da, Jeongsu bana çok alışmıştı. Ben de ona çok alışmıştım, onu çok seviyordum. O benim de küçük kardeşimdi. Yalnızlığımı unutturuyordu bana. Kafamdaki düşüncelerle boğuşurken yemeyi hazır etmiştim bile. Sofrayı kurmuştular. Geriye kalan sadece Jeongsu'nun gelmesini beklemekti. 15 dakikanın ardından kapı çaldı. Kapıyı açmak için harakete geçtim. Mutfaktan çalışan Minji'nin çıktığını gördüm ve durdurdum onu; "Ben açarım. Sen işine döne bilirsin." Demiştim güler yüzle. Aniden somurttuğu yüzüyle şaşkına dönmüştüm. Neden öyle yapmıştı ki... Kapıyı açar-açmaz Jeongsu üzerime atladı; Jeongsu: Hye jin abla! Seni çok özledim. "Ahahaha bebeğim ben de seni özledim. Günün nasıl geçti bakayım?" Jeongsu: Çok eğlendim Hye jin abla. Öğretmenimiz ailemizi çizmemizi söyledi. Benim annem ve babam olmadığı için sadece abimi, kendimi ve seni çizdim. Söylediğiyle kalbimde sızı hisettim. Anne ve babaları yoktu. Onlar yalnız büyümüştüler. Bay Kim de çok küçükmüş ailesini kaybettiğinde. Daha 16 yaşındaymış. Jeongsu da yeni doğan bir bebekmiş henüz. Bay Kim çok zorluklar çekmiş. Ama bir adamın sayesinde sonunda hayatlarını düzene sokmuşlar. Farketmeden gözlerim dolmuştu. Jeongsu söylemese ağlayacaktım; Jeongsu: Abla neden ağlıyorsun? Ben mi üzdüm seni? "Hayır bebeğim. Gözlerim bir an yaşardı işte. Bir şey yok. Hem sen göstersene resmini. Çok merak ettim." Aceleyle çantasını açtı ve içinden resm defterini çıkardı. Resimde Bay Kim, ben ve Jeongsu vardı. Kendisi ortada duruyordu. Bizi de 2 elinden tutmuş vaziyyetde çizmişti. Çok güzeldi. Mutlu bir aile gibi... Jeongsu: Siz benim hem abim ve ablam hem de annem ve babamsınız. Sizi çok seviyorum. Yanağına kocaman öpücük vererek saçlarını sevmiştim; "Bebeğim benim biz de seni çok seviyoruz. Hadi artık kalk üstünü değiş, ellerini yıka yemeğe gel. Hadi koş." Elimdeki resme yeniden bakmıştım. Gözümden bir damla yaş düşmüştü. Jeongsu'yu anlıyordum. Çünkü benim de ailem yoktu. Yetimhanede büyümüştüm. Evsiz bile kalmıştım. Bay Kim sayesinde bir evim ve işim olmuştu. Mafya olsa bile çok iyi biriydi. Eve asla işini yansıtmıyordu. O kadar iyi bir kalbi vardı ki, dışardan görseler mafya olduğunu anlamazlar. Ben yine kendi düşüncelerimle boğuşurken Jeongsu gelmişti bile. Jeongsu: Geldim abla. Ellerim artık temiz. "Oh mis gibi. Hadi doğru masaya." ...
@winterrbeaar
@winterrbeaar 19 дней назад
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-1 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 Sonunda eve varmıştım. Yoğun geçen bir iş gününün ardından eve gelip iki bebeğimi de görmek bana iyi gelecekti. Hye jin...ona aşıktım. İlk gördüğüm andan beri ondan hoşlanmaya başlamıştım. Zamanla bu aşka dönüştü. Onu görünce tüm yorgunluğum gidiyordu. Onun yanında kendimi huzurlu hisediyordum. O çok güzeldi, masumdu. Benim yaptığım işi umursamayarak kardeşimin bakıcısı olmayı kabul etmişti. Ondan önce başvuran bakıcıların hepsi en çok yaptığım işten rahatsız oldukları için kabul etmemiştiler. Ama Hye jin hiç tereddüd etmeden Jeongsu'nun bakıcısı olmayı kabul etmişti. Kimsesiz ve evsizken getirmiştim onu buraya. Sahilde gecenin bir vakti ağlarken bulmuştum onu. Onunda bizim gibi ailesi yoktu. Evsiz kaldığı günler olmuştu. Ama şimdi burada çok mutlu görünüyordu. Hep bizimle kalmasını istiyordum. Ona ikimiz de çok alışmıştık. Ama ya o bizimle kalmak istemezse. Ya bir gün giderse diye her gün olumsuzca düşünürdüm... Beni düşüncelerimde ayıran şey çalışan Minji'nin konuşmasıydı. İtici gülümsemesiyle bakıyordu bana. Bu kızdan oldum olası hiç hoşlanmazdım. Ne diye işe aldıysam... Minji: Hoşgeldiniz Bay Kim. "Hoşbuldum." Sert ifademle birlikte söylediğim şeye karşı yüzü asılmıştı. Bunu halini garipsemiştim. Neyseleyip içeri salona geçtim. Jeongsu ve Hye jin koltukta sarılarak çizgi film izliyordular. Çok tatlıydılar...filme o kadar çok dalmıştılar ki, benim burda olduğumu bile fark etmediler... "Ne yapıyorsunuz siz?" Jeongsu: Abi! Hye jin aniden seslenişim yüzünden korktuğu için yerinde dikleşti ve şaşkın-şaşkın bakmaya başladı. Jeongsu hemen yanıma koştu ve kucağıma alarak koltuğa oturdum; Hye jin: B-bay Kim? Siz ne zaman geldiniz? Üzgünüm geldiğinizi duymamışım. "Sorun değil. Yeni geldim zaten. Çizgi film izlerken çok tatlıydınız. Sizi bölmeyecektim ama beni fark etmediğinizi görünce seslenmek zorunda kaldım." Gülümseyerek söylediğim şeye yanakları al-al olmuştu. Utanmışmıydı o? Tanrım çok tatlıydı. Onu öpmemek için kendimi zor tutuyordum. "Ee söyleyin bakalım ne yaptınız bu gün?" Jeongsu: Bu gün okulda resim çizdim abi. Öğretmenimiz ailemizi çizmemizi istedi. Ben de seni, kendimi ve Hye jin ablayı çizdim. Burada bekle ben hemen gidip resmimi getireyim. "Kkk tamam. Hadi bakalım git getir." Hye jin'e döndüm... Bize gülümseyerek baktığını gördüm. Benim ona doğru baktığımı görünce gözlerini kaçırdı hemen. "Sen ne yaptın bu gün Hye jin-ah?" Hye jin: Ben bu gün pek bir şey yapmadım Bay Kim. Sadece Jeongsu'nun odasını topladım ve kitaplarını düzenledim. Bir de öğlen Jeongsu'nun istediği yemeklerden yapmıştım. "Hmm tamam. O zaman ben de gidip üstümü değiştirip geleyim." Hye jin: Peki Bay Kim. Ayağa kalktım ve yukarı çıkmaya başladım. Odama gelince üstümdeki ceketimi ve gömleğimi çıkararak koltuğa attım. Dolaptan aldığım havluyla birlikte banyoya ilerlemeye başladım. 20 dakikalık banyonun ardından duştan çıktım ve dolaptan kendime iç çamaşırı, siyah bir t-shirt ve şort aldım. Üstümü giyindikten sonra komodinin üzerine bıraktığım telefonu almak isteyince komodinin kapağının açık olduğunu gördüm. Bunu az önce fark etmemiştim. Ben hiç bir zaman dolapların kapaklarını açık bırakmazdım. Kapağı tam açtım ve boş olduğunu gördüm. Hye jin için aldığım kolye kutusuyla birlikte yoktu. Bu nasıl olur. Odama kimse girmezdi ki...Micha teyzeden başka. O da sadece odamı toplamak için. Onun böyle bir şey yapmayacağını biliyorum. Hemen aşağı indim sinirle ve çalışanların hepsine seslendim; "Her kes buraya toplansın! Hemen buraya gelin!" Hepsini çekinerek önümde dizildiler. Hye jin de gelmişti, ona dönerek konuştum; "Sen gide bilirsin Hye jin-ah." Hye jin: Belki söyleyeceğiniz önemli bir şeydir Bay Kim. Burada kalayım ben de. Hem ben de bu evin çalışanıyım. " Ah tamam. Odama bu gün birileri girmiş. Ve çekmecemden çok özel eşyamı almış. Kim yaptı bunu? Bana tek seferde doğruyu söyleyin. Yoksa acımam..." Her kes şaşkınca bir-birine bakmaya başladı. Daha sonra Minji öne atıldı ve çekinerek konuşmaya başladı; Minji: B-bay Kim... Ben bu gün aslında...Bayan Hye jin'i sizin odanızdan çıkarken gördüm. Elinde de bir şeyler vardı. Ama ne olduğunu tam olarak göremedim. Ne...Neler diyordu bu kadın?! Hayal kırıklığıyla Hye jin'e doğru döndüm; "Hye jin?" Hye jin: B-bay Kim hayır ben yapmadım. Evet bu gün odanıza girdim, ama inanın bana sadece Jeongsu'nun kitaplarını almak için girmiştim. Kitapları alıp çıktım. Hiç bir şey almadım. İnanın bana. Minji: Bay Kim inanmayın bu kadına. Elinde kitaplardan başka bir şey de vardı. Onun çaldığına yemin ede bilirim. Hye jin: H-hayır Bay Kim ben ç-çalmadım. Yemin ederim. İ-isterseniz odama bakın. O zaman anlarsınız... Hızlı adımlarla odasına doğru ilerlemeye başladı. Ben de yavaş adımlarla arkasından gidiyordum. Odaya ulaştığımızda bana döndü; Hye jin: Her yeri araya bilirsiniz Bay Kim. Minji: İsterseniz ben arayayım Bay Kim? Bu kız neden her şey atlıyordu. Ama Hye jin'in eşyalarını karıştıramazdım. Bu yüzden Minji'ye bunu yapmasına izin verdim. Yavaşca başımı salladım ve her yeri verdiğim komutla aramaya başladı. Hye jin kenarda öylece durmuş gözleri dolu bir şekilde bana bakıyordu; Minji: Buldum Bay Kim! İşte burada!
@winterrbeaar
@winterrbeaar 19 дней назад
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-2 Minji'nin elinde tutduğu kutu benim Hye jin aldığım hediyeydi. A-ama bu o-olamaz. Hye jin bunu yapmış olamaz. Ona döndüğümde o da şaşkın bir şekilde Minji'nin eline bakıyordu; "B-bunu nasıl yaparsın?" Hye jin: B-bay Kim b-ben...bunu ilk defa g-görüyorum. Bu buraya nasıl geldi anlamıyorum. Yemin ederim ben y-yapmadım Bay Kim. "Bana bunu nasıl yaparsın Hye jin? Sana bu kadar güvenmişken neden yaptın?!" Hye jin: B-bay K-kim inanın bana ne olur. B-ben yapmadım. Y-yemin ederim ben ç-çalmadım. Lütfen inanın bana. "Artık umurumda değilsin. Duydun mu beni?! Evimden hemen defol git! Hırsız birini evimde istemiyorum ben!" Hye jin: B-bay Kim... Onu daha fazla dinlemeden odadan dışarı çıktım. Kendimi bahçeye atdım ve temiz havayı içime çektim. Bunu bana nasıl yapardı. Nasıl ihanet ederdi bana. Ben onu bu kadar severken onun yaptığı neydi...Lanet olsun! Hayatımda ilk defa bir kıza aşık oldum, bağlandım ona, ama o...ihanet etmişti bana. Odamda ve odamın olduğu kolidorda kamera olmadığı için de işin aslını öğrenemiyordum. Keşke daha öncesinde oraya kamera taktırsaydım. Aptal kafam...Koltukta öylece otururken gözlerimi kapadım ve hiç bir şey düşünmemeye çalıştım, derken onun sesini duydum ve sinirle açtım gözlerimi. Elinde ilk gün geldiği çantasıyla duruyordu ve ağlıyordu. Aynı zamanda elleri de titriyordu... Başı eğik bir şekilde konuşmaya başladı: Hye jin: Ö-özür dilerim Bay Kim. B-böyle olmasını istemezdim. A-ama size içtenliğimle söyleye bilirim ki, eşyanızı ben çalmadım. Bu güne kadar benim için yaptığınız her şey için çok teşekkür ederim. İyiki sizi tanıdım. H-hoşçakalın... Arkasını döndü kapıya doğru ilerlemeye başladı. Aniden önüne Jeongsu çıktı ve ağlayarak bacağına sarıldı; 𝐻𝑦𝑒 𝑗𝑖𝑛'𝑑𝑒𝑛 Bacağıma sarılan küçük bedenle durmak zorunda kaldım; Jeongsu: Hye jin abla lütfen gitme. Gitme...Bizimle kal...lütfen... "Üzgünüm bebeğim gitmek zorundayım. Seni çok sevdiğimi unutma olur mu?" Jeongsu: Abla beni de götür yanında. "Olmaz bebeğim. Senin evin burası. Benimle gelemezsin. Gitmeliyim." Ona son kez sıkıca sarıldım, öpüp kokladım ve ayağa kalktım. Arkamı dönmeden kapıdan çıktım, arkamdan koşmaya başlamıştı. Durmamı söylüyordu ağlayarak. Ne olmuştu son bir saatte. Biraz önce çok mutluyduk. Çok güzel vakit geçiriyorduk. Şimdi düştüğüm hale bak. Geldiğimiz duruma bak. Jeongsu: Abla! Abla! Gitme lütfen! Üzgünüm bebeğim, gitmek zorundayım... ... Ne yapacağımı bilmiyordum. Saat gecenin üçüydü. Ben sokakta öylece dolaşıyordum. Adımlarımın beni nereye götürdüğünü bilmiyordum. Başımı kaldırdım ve etrafa baktım. Sahile gelmiştim. Bankların birine oturdum ve düşünmeye başladım. O kutu benim odama nasıl girerdi? Kim yapmıştı? Neden yapmıştı? Bay Kim inanmamıştı bana...Ben de olsam inanmazdım. Kutu benim odamda bulunmuştu sonuçta...Ne şanssız biriyim ama. Yine evsiz ve kimsesiz kalmıştım. Yine sokaklardayım. Ve yine ağlayarak denize bakıyordum... ✰4 𝑔𝑢̈𝑛 𝑠𝑜𝑛𝑟𝑎✰ 𝑇𝑎𝑒ℎ𝑦𝑢𝑛𝑔'𝑑𝑎𝑛 Hye jin evden gideli dört gün olmuştu. Jeongsu çok mutsuzdu. Hye jin'i istiyordu. Zorla yemek yiyordu. Odasına kapanıp saatlerce çıkmıyordu. Ben de mutsuzdum. Aşık olduğum kadın tarafından ihanete uğramıştım. Ama onu düşünmeden de edemiyordum. Özlüyordum onu. Sürekli aklımdaydı. Acaba şimdi ne yapıyordu... nerede kalıyordu...Böyle düşünerek kafayı yiyecektim. Saatlerce çalışma odamdaydım. Kendimi işe vermiştim. Saat gecenin ikisi ve ben hala deli gibi çalışıyordum. Yorulduğumu hissedip kendimi odadan dışarı atdım. Odamın önüne gelince kapımın açık olduğunu gördüm. Ama ben kapıyı iyice örttüğümü hatırlıyordum. Yavaşca içeri girdim ve baktım. Minji...elinde gömleğim vardı ve o ne yapıyordu Tanrı aşkına...gömleğimi burnuna tutmuş kokluyordu. Bu kız manyaktı... diğer elinde de çokta pahalı olmayan ama manevi değeri olan ve bana hediyye verilen saatim vardı. Onu bana Hye jin almıştı...Şirketin yıl dönümü partisinde...Dayanamadım ve hemen içeri daldım; "Ne yapıyorsun sen?!" Minji: B-bay Kim? "Ne işin var burda? Eşyalarıma izinsiz hangi cüretle dokunursun?!" Minji: Bay Kim ben... "Sen ne?! Aptal kadın...gömleğimle ne yapıyordun?! Ha?! Söyle! Saatimi çalacakmıydın?!" Minji: Evet...saatinizi çalacaktım! Gömleğinizi kokluyordum! Çünkü size aşığım Bay Kim...Benim olmanızı istiyordum hep! Sizi her zaman o sürtükten kıskandım! O buraya gelmeseydi eğer sizi elde edecektim! Ama o ahmak kız geldi ve her şeyi mahv etdi! Aşkıma karşılık verin Bay Kim. Sizin olmama izin verin. Kadınınız olmama izin verin... "SEN NELER SAÇMALIYORSUN APTAL KADIN? DELİRDİN Mİ SEN? BÖYLE BİR ŞEYİ NASIL AKLINDAN GEÇİRİRSİN? HANGİ CÜRETLE HYE JİN'E BÖYLE AHLAKSIZ KELİMELER KULLANIRSIN?" Minji: HEP ONU SAVUNUYORSUNUZ! ONA SEVGİYLE YAKLAŞIYORSUNUZ! BENİ NEDEN GÖRMEDİNİZ?! NEDEN SEVMİYORSUNUZ BENİ? İKİMİZ ÇOK MUTLU OLA BİLİRİZ. ÇOÇUKLARIMIZ OLUR, ÇOK GÜZEL BİR AİLE OLA BİLİRİZ! SIRF BENİM OLMANIZ İÇİN O AHMAK KIZIN ÜSTÜNE İFTİRA BİLE ATTIM! HIRSIZ DAMGASI YEMESİNİ SAĞLADIM! SIRF SİZE SAHİP OLMAK İÇİN! AMA SİZ HALA ONU İSTİYORSUNUZ! Söyledikleriyle kan beynime sıçramıştı adeta. Bu manyak kadın benim güzelime iftira atmıştı ve ben bu manyağa inanmıştım. Lanet olsun bana! "Sen nasıl bir manyaksın! Delisin sen! Senin yüzünden ben sevdiğim kadını evden kovdum! Benimle geliyorsun hemen, senin cezanı çok güzel bir şekilde vereceğim.." Kolundan tuttuğum gibi dışarı sürükledim. Kapıyı açtım ve onu dışarı attım.Korumalar hepsi şaşkınlıkla bakıyordu. Sağ kolumu yanıma çağırdım; "Hemen bu sürtüğü alın ve depoya götürün. Hiç kimse dokunmasın! Onun cezasını kendim keseceğim." K: Emredersiniz patron. İçeri geçip salondan sehpanın üstünden telefonumu ve araba anahtarlarını aldım ve yeniden dışarı çıktım. Diğer korumalara seslendim;
@winterrbeaar
@winterrbeaar 19 дней назад
𝑫𝒆𝒗𝒂𝒎-3 "Hemen benimle geliyorsunuz. Hye jin'i bulmalıyız. Her yere bakın. Onu bulmadan geri dönmek yok!" Korumalar: Emredersiniz patron! Arabaya bindim ve sürmeye başladım. Korumalar da arkamdan beni takip etmeye başladılar. Umarım onu sağ-salim bula bilirdim. Umarım iyisindir Hye jin-ah... ... 1 saattir dışardaydım, her yere baktım ama hiç bir iz yoktu. Nereye gitmiş ola bilir bu kız. Başına kötü bir şey gelme düşüncesi beynimi kurcalıyordu. Ona bir şey olsaydı ne yapardım. Aklıma onu ilk gördüğüm yer geldi...Sahil... orada ola bilirdi. Hemen arabayı oraya sürmeye başladım... ... 10 dakika sonra sahile varmıştım. Arabadan hemen inip Hye jin'e seslenmeye başladım. Aynız zamanda etrafa da bakıyordum. "Hye jin! Hye jin-ah! Neredesin?" Lanet olsun yoktu. Neredeydi. Nerede arayacaktım onu. Nasıl bulacaktım. İlerde gördüğüm büyük kayalıklarla hızla oraya koşmaya başladım. Etrafına baktım dikkatlice ve yerde gördüğüm bedenle bir kez daha kendime lanet okudum. "H-hye jin-ah! Hye jin! Güzelim... aç gözlerini." Ateşi vardı, yanıyordu. Üstü ıslak ve kıyafetleri o gün evden çıktığı zamanki kıyafetlerdi. Ne olmuştu ona? Başına ne gelmişti? Hepsi benim yüzümdendi. Onu hemen kucağıma aldım ve arabaya doğru yürüdüm hızla. Arabanın arka kapısını açtım ve dikkatlice arka koltuğa yatırdım onu. Hemen sürücü koltuğuna geçtim ve arabayı çalıştırdım. Aynı zamanda telefonu elime alarak sağ kolumu aramaya başladım ve doktoru eve çağırmasını söyledim. ... Eve geleli 1 saat olmuştu. Doktor Hye jin'i müayene etmişti. Geldiğinde ateşi vardı, ama şimdi iyiydi. Henüz uyanmamıştı...Ben de yanına uzandım, elimi başımın altına koydum ve yüzünü incelemeye başladım. Çok masumdu. Nasıl inanmamıştım ona. Kalbini kırmıştım. Beni affetmeyecekti belki de ona inanmadığım için. Elimi yüzüne çıkardım ve sevmeye başladım. Çok güzeldi...birden kıpraşmaya başladı ve yavaşca gözlerini açtı. Hye jin: B-bay Kim... "Güzelim..." Hye jin: Yanımdasınız... "Evet güzelim yanındayım..artık güvendesin." Hye jin: T-teşekkür ederim... "Ne için teşekkür ediyorsun güzelim?" Hye jin: Beni bulduğunuz için... "Özür dilerim..." Hye jin: Siz ne için özür diliyorsunuz? "Sana inanmadığım için. Seni evden kovduğum için. Beni affedebilecekmisin?" Hye jin: Size hiç kızmadım ya da kırılmadım Bay Kim. Ben de sizin yerinizde olsam aynı tepkiyi verirdim. "Fazla masumsun..." Hye jin: Bay Kim? "Hmm?" Hye jin: Kim yapmış peki onu? "Minji yapmış..." Hye jin: Ne? Ama neden? "Beni senden kıskanmış. Aşıkmış bana. Takıntılı manyağın teki. Onun dersini çok güzel bir şekilde verdim." Hye jin: Ne yaptınız ona Bay Kim? "Boş ver bunları. Kimse sana bir şey yapamaz. Artık eskisi gibi burda bizimlesin. Ve biraz bekle." Benim tarafımdaki olan komodini açtım ve içinden Hye jin'e aldığım kutuyu çıkardım. Hye jin: Bay Kim... "Sus. Bana bir daha Bay Kim deme. Adımla seslen bana. Taehyung de." Hye jin: S-siz... "Bunu senin için almıştım. O gün her şeyi söyleyecektim sana ama...işler mahv oldu." Kutuyu açtım ve pembe taşlı kolyeyi çıkardım. Hye jin'e yaklaştım ve taktım. Kolyeyi takarken yüzlerimiz arasında çok az mesafe oluşmuştu. Bu yüzden utanmıştı. Bir şey söyleyecekken ona fırsat vermeyip hızlıca konuştum; "Seni seviyorum Hye jin." Dedim ve dudaklarına yapıştım. Onu yatırdım ve üstüne ağırlığımı vermeden çıkıp öyle öpmeye devam ettim. Şaşkınlıktan karşılık vermiyordu. Ben yine de devam ettim öpmeye. Biraz sonra onun da karşılık verdiğini hissettim. Gülümsedim ve daha çok öpmeye başladım. Ellerini boynuma dolamış ensemdeki saçlarımı çekiştiriyordu. Nefessiz kalınca ayrılmak zorunda kaldık. Nefes-nefese konuşmaya başladı; Hye jin: B-ben de s-seni seviyorum... Ve bu kez dudaklarıma yapışan o oldu... ~𝑆𝑂𝑁~ 🎀
@istudying438
@istudying438 19 дней назад
Çok güzel olmuş 🥰 lütfen pt2 gelsin.
@winterrbeaar
@winterrbeaar 18 дней назад
@@istudying438 teşekkür ederimmm Part 2 düşünmedim.Ama Yakında belki olur✨️
@FatmaPolat-vl7rl
@FatmaPolat-vl7rl 13 дней назад
Ban çoook beyendim bence pt2 geksinnnn lütfennnn
@winterrbeaar
@winterrbeaar 13 дней назад
@@FatmaPolat-vl7rl pt 2 yapmaya çalışacağımm✨️
@Zoe-12-k6p
@Zoe-12-k6p 18 дней назад
Ayayaayy muhteşemm🪐İtalya'ya(mafyaların en çok bulunduğu ülke)bakıcılık yapmaya gidiyorum👍
@evrem2189
@evrem2189 18 дней назад
Ohaa harika olmuşş şaka gibii kesinlikle farkedilmeli bu kurguu
@winterrbeaar
@winterrbeaar 18 дней назад
@@evrem2189 teşekkür ederimm güzellik✨️
@min_gyumia7461
@min_gyumia7461 14 дней назад
Çok güzel olmuş😍 şarkının ısmını öğrenebilir miyim?
@winterrbeaar
@winterrbeaar 14 дней назад
@@min_gyumia7461 teşekkür ederimmm Şarkı ismi-Danielle ~ Let her go(cover)✨️
@Jungkookiewt
@Jungkookiewt 18 дней назад
Bu baya iyi
Далее
БЕЛКА РОЖАЕТ? #cat
00:29
Просмотров 347 тыс.
stray kids komik anlar (gülmekten izleyemezsiniz)
13:39
Kim Taehyung ile hayal et ||TEK BÖLÜM||
0:27
Просмотров 1,6 тыс.
Taekook Being Painfully OBVIOUS
19:23
Просмотров 2,4 млн