Bu programda Öner Döşer, anne tarafından akrabası da olan 35. Müneccimbaşı Seyyid Arif Mehmed Efendi’nin torunu Arif Kaman ile röportaj yapıyor. Kendisinde dedesinden kalan nişan, mühür, kaftan, hesap aleti ve diğer bazı aksesuarları gösteriyor.
Osmanlı Devleti Teşkilatında ve Osmanlı Bilim Tarihinde, bütün astronomi ve astroloji ile ilgili faaliyetlerin idaresinde önemli yeri olan Müneccimbaşılık müessesesi, 15. Yüzyılda başlamış, 1924 yılına kadar devam etmiştir. Yaklaşık beş asırlık bu süreçte Osmanlı sarayında 37 Müneccimbaşı görev yapmıştır. Devletin takvim (rakam ve ahkam takvimi) ihtiyacının, devlet adamlarının zayiçe (astroloji çizelgesi, horoskop) ihtiyacının karşılanmasında rol oynayan Müneccimbaşılar, Padişah ve devlet işleri için eşref saati belirler (Uygun girişim zamanları) ayrıca Ramazan imsakiyesi de hazırlardı. Saray memuru olan ve düzenli maaş alan Müneccimbaşılar, sarayın Birun Erkanı (sürekli sarayda kalmak zorunda olmayan) arasında yer alırdı. Ulema (Alimler) sınıfına mensuptular ve teşrifata (devlet törenlerine) katılırlardı. Kadı (Hukuk adamı), Müderris (Medresede eğitmen), Hekimbaşı (Padişahın doktoru) olabilirlerdi. Özel eğitimlerden geçer, ehliyetli kişiler arasından seçilirlerdi. Tayinlerine özen gösterilirdi. Hekimbaşı, Şeyhülislam, Sadrazam ve son olarak da Padişahın onayından sonra tayin edilirlerdi. Bab-ı Ali’de (Sadrazamlık makamı) Sadrazam huzurunda Hil’at (Kaftan) giyerlerdi. Bazı Müneccimbaşılar başarılarından dolayı Padişah’tan nişan alarak ödüllendirilmiştir. (Osmanlı Devleti’nde Müneccimbaşılar ve Müneccimbaşılık, Salim Aydüz, İstanbul 1993)
17 окт 2024