Karia Suresi, Mekke döneminde nazil olan sureler arasında yer almaktadır. 11 ayetten oluşmuş, adını ise ilk ayetinde yer alan ‘’el-karia’’ kelimesinden almıştır. Karia, sözlükte ‘’çarpan, kapıyı çalan’’ anlamına gelmektedir. Kıyamet gününün dehşetine vurgu yapan ayetlerle başlayan Karia Suresi okunuşu ve anlamı da en çok araştırılan konulardan birisidir. Karia Suresi fazileti ile sure hakkında bilinmesi gereken ayrıntılara bu başlık altında yer verdik. İşte, Karia Suresi Arapça Türkçe okunuşu, anlamı, meali, faziletleri ve tefsiri…
Karia Suresi, 11 ayettir ve Mekke döneminde nazil olmuştur. Mushaftaki sıralamada yüz birinci, iniş sırasına göre ise otuzuncu sure olma özelliğini taşır. Surede temel olarak, bazı kıyamet tasvirlerine yer verilmiştir. Ahiret sorumluluğu bilinci aşılanmış, kıyametin dehşet verici hallerinden bahsedilmiştir. Karia Suresi fazileti hakkında da hadislerde çeşitli bilgiler yer almaktadır. Karia Suresi Arapça Türkçe okunuşu, anlamı, meali, tefsiri ve faziletleri için ayrıntıları inceleyerek merak ettiğiniz tüm bilgilere ulaşabilirsiniz.
KARİ'A SURESİ OKUNUŞU
Bismillahirrahmânirrahîm.
1- El kariah
2- Mel kariah
3- Ve ma edrake mel kariah
4- Yevme yekunün nasü kelferaşil mebsus
5- Ve tekunül cibalü kelıhnil menfuş
6- Fe emma men sekulet mevazınüh
7- Fe hüve fi ıyşetir radıyeh
8- Ve emma men haffet mevazınüh
9- Fe ümmühu havıyeh
10- Ve ma edrake mahiyeh
11- Narun hamiyeh
KARİA SURESİ NUZÜL
Kureyş Suresinden sonra, Kıyamet Suresinden önce nazil olmuştur. Mekke döneminde nazil olan ve 11 ayetten oluşan Karia Suresi, mushaftaki sıralamaya göre yüz birinci, iniş sırasına göre ise otuzuncu suredir.
KARİA SURESİ FAZİLETİ
Hz. Peygamber'den, kendisini Hûd sûresi ve buna benzer sûrelerin kocalttığı şeklinde nakledilen hadisler arasında Kāria sûresinin de yer aldığı rivayet zayıf kabul edilmiştir (M. Nâsırüddin el-Elbânî, IV, 403-404)
KARİA SURESİ TEFSİRİ
Sûre kıyamet gününün dehşetine vurgu yapan âyetlerle başlar (âyet 1-3). Hz. Peygamber'e, "Sen kārianın ne olduğunu nereden bileceksin?" denilmesi, kıyamet hadisesinin şiddet ve dehşetinin bizzat yaşanmadıkça Resûlullah tarafından dahi gerçek anlamıyla idrak edilemeyeceğine işaret eder. Kāria kelimesi daha sonraki âyetlerde açıklanarak o günde insanların sağanak halinde uçuşup ateşe düşen pervaneler, böcekler, dağların ise atılmış renkli yün gibi olacağı belirtilir (âyet 4-5). Müteakip âyetlerde insanların dünya hayatındaki davranışlarına göre âhirette karşılaşacakları ceza ve elde edecekleri mükâfattan bahsedilir. Tartıları ağır gelenlerin memnun edici bir hayata kavuşacakları, tartıları hafif gelenlerin ise kızgın bir ateş uçurumuna atılacakları haber verilir (âyet 6-11). 6. âyette geçen "mevâzîn" kelimesi, Arapça'da hem "mîzân"ın (tartı aleti) hem de "mevzûn"un (tartılan şey) çoğul şeklidir. Bu âyetle ilgili yorumlarda, âhirette amellerin cisim haline getirilerek tartılacağı belirtildiği gibi mevâzîn kelimesinin mecazi anlamda kullanıldığı ve bununla insanların davranışlarına takdir edilecek ceza veya mükâfatta tam adaletin geçerli olacağının kastedildiği de belirtilmektedir. Kāria sûresinde, kıyamet gününün gerçekliği çarpıcı sahnelerle gözler önüne serilerek hem müjdeleyici hem korkutucu mesajlara yer verilmiş, öte yandan sorumluluk ilkesine vurgu yapılarak dünya hayatındaki davranışların karşılıksız kalmayacağı bildirilmiştir.
12 сен 2024