Rosemary eşinin intiharından sonra sokaklarda yaşamaya başlayan, uyuşturucu bağımlısı olan ve son olarak da ikinci derece kanser teşhisi konulan bir yazar! Ölüme yakın deneyimler bunların hepsinden arındı. İşte ilginç öyküsü!
Emeğiniz için teşekkür ederim. Bende 17 yaşımda deneyim yaşadım. Yoğun bakımda kalbim durmuş, doktorlar ex olduğumu düşünmüş sonra evden çağırdıkları bir dr gelmiş demiş çok genç birde ben deneyeceğim kalp şoku yapmış tekrardan. Ben o sırada bedenimden nasıl çıktığımı hatırlamıyorum nereye gittiğimide hatırlamıyorum ama dönüşümü hatırlıyorum. Gökyüzünden geldim Istanbul Çapa tıp fakültesinde hastanenin çatılarinda gezdim uçuyordum, sonra insanların arasında süzülerek dolaştım. Sonra birden yoğun bakıma girdim duvarların içinden süzülerek, yoğun bakım kapısında annemi yere çökmüş ağlarken gördüm ama benim için birşey ifade etmiyordu. Sonra yoğunbakımda tavanın köşesindeydim ve aşağıda yatakta yatan bedenimi gördüm, benim için anlamı yoktu ama benimle bağlantısı olduğunun bilincindeydim. Yanımda benim gibi görünmeyen kalabalik bir grup varlık vardı melekler. Bana bedenime dönmem gerektiğini söylediler, kelimelerle değil telepati gibi konuşuyorduk ve bu dünyada kullandığım dil türkçe konuşuyorduk. Ben dönmek istemedim çünkü o anda o kadar huzur güven aitlik duygusu icerisindeydimki kelimelerle tarifi yok ait olduğum var olduğum bir yerde boyuttaydım. Sonra yanımdakiler ısrar etmeye başladılar kararlılardı ve bir o kadar şefkatli konuşuyorlardı benimle, ben direndim bedenime dönmek istemedim. Sonra bir güç beni hızla aşağıya bedenime doğru çekti, başımda altı tane dr vardı biri kadındı ve gerçekten öyleymiş gece olduğu için evlerdende dr çağırmışlar durumum kritik olduğu için. Ayak ucumda kilolu erkek bir dr nin kolunun arasından geçtim, bedenime belime kadar oturdum dr ları seğrettim kalp soku yapiyorlardı, sonra döndüm kendi yüzüme baktım, istemeyerek geriye doğru yatıp bedenime yerleştim. Kendime gelmeye başladığımda dr gelmiş nasıl olduğumu sormuş doktora kızmışım neden beni kurtardınız ben yine giderim uğraşmayın benimle demişim. Bunları hastqneden çıkınca bir kaç gün içinde yavas yavaş hatırladım. Bu deneyimde anlqdığım bu dünya ceza gibi bedenimiz bile yük kafes. Umarım bu dünyadan başariyla geçeriz çünkü ölüm tarifi bu dünyayla kiyaslanamayacak kadar güzel, bu dünyada ne kadar mutlu olsakta dinlwnsekte özgür olsakta ölümün yaşattığı sonsuzlukla kıyas bile edilemez. Allah muhteşem hiç bir yaratılmış onun muhteşemliğini hayal bile edemez. Aklımızın hayalimizin çok ötesinde. Umarım bu dünyadan temizlenip gideriz o muhteşemliği sonsuza kadar yaşariz.
Hülya hanım merhaba. Deneyiminizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Acaba o melekleri herhangi bir şekilde görebildiniz mi? Neden geri dönmeniz gerektiğini söylediler mi? Bu deneyimin sonraki yaşamınız üzerinde ne gibi etkileri oldu? Bunları da anlatabilirseniz izleyicilerimize yararı olur. Bu arada daha önceki videolarımda anlattığım gibi iyilik dolu kötülüklerden uzak bir yaşam sürenler için ölüm sizin anlattığınız gibi kolay ve güzel. Ancak kötülük yapanlar için ceza ölümle başladığından onlar için tam tersi korkunç bir olay.
@@IbrahimKapaklkaya kötü insanların böyle bir deneyimi varmı? Yani bunu tecrübe eden varmı? Ben genellikle kötü kişilerle ilgili bir ölüm deneyimi videolarına rastlamadım. Sadece huzura doğru gidildiğini dinledim.
@@kymetguler1139merhaba elbette var ve ben daha önce videolarımda anlattım. Daha az anlatıyorlar çünkü hem kötü gözle bakılacağını düşünüyorlar hem de kötü bir deneyimi anlatmaktan korkuyorlar
Benim canım babam son nefesinde tavana baktı sağa sola.Ölüyorum dedi.Sonra defalarca la ilahe illallah dedi ve güzel ruhunu teslim etti.Ben o an ne gördüğünü çok merak etmiştim.Babacım rüyama geldi.Üzülme kızım sağdan ve soldan beşer melek geldi veni almaya dedi.Törene gider gibi siyah bakımlı şık kıyafetler içerisindeydiler dedi.Canım yanmadı sanki içimden bir ley koptu ve bir anlıktı dedi.Neredesin baba desim rüyamda.Cennetteyim tabii ki yavrum dedi.Aramızda bir tek engel var o da zaman dedi😢
Benimde biricik oglum öldü torunumun rüyasina girmiti aglamayin ben cok iyiyim.üzülmeyin mekanlari cennet olsun hepimizin gercek sahibi tanridir o merhamet sahibidir.
Bende onaltı yaşlarındayken ağaçdan düşmüştüm tahminen bir iki dakika heyer karardı..sonra üzerime şelale gibi akan ışıklar gördüm sonra kendimi bembeyaz bir yerde buldum bulunduğum yerden kendi bedenimi hareketsiz duruşunu izliyordum..kendime öldüm mü diye sordum..sonra böyle daha güzel diye düşündüm..sonra belkide bayılmışımdır diye düşündüm ve buna üzüldüm..ve sonra yaşadıklarım inanılmaz güzel di..Bir meleğin yanıma gelip benimle konuşması..ancak meleği görememem yalnızca sesini duymam..meleğe ilk sorduğum soru öldüm mü sorusu idi ve cevap Baygınsın geri döneceksin olmuştu..buna üzülmüştüm..ve çok soru sordum ve cevapları aldım..sorduğum son soru şu oldu..Bedenimde bir sakatlık oldumu bir yerim kırıldımı diye..cevabı..Hayır iyi sin korkmana gerek yok..oldu..sonra bedenime döndüm yakınlarım hastaneye götürmek istedi.. ben gerek yok iyiyim dedim..çünkü yaşadıklarımın gerçek olduğunu biliyordum..Meleğin bana birşeyin yok iyisin demesi benim için yeterliydi..ve öylede oldu..unutulmaz güzel bir deneyim yaşadım..şu anda Elli yaşındayım unutamadığım en güzel an melekle konuşma anımdır..keşke meleğe hangi melek olduğunu sormak aklıma gelseydi..Tek üzüntüm bu olmuştur..
@@IbrahimKapaklkaya korunmuşsunuz demişsiniz neyden korunmuşum acaba..evet hayatım üzerinde olumlu etkisi oldu..ölüm korkum yok hiç olmadı..hayata normal bakıyorum akışına bıraktım..
Aslında sınavın bir parçası değil biz daha zerre iken dunyaya gelmeyi biz istedik secimlerimizi biz yaptık zengin olmayı, fakir olmayı, hasta yada engelli olmayı çünkü Allah katinda bir gün bizim dünyamızda 1000 gün olduguna göre o boyuttaki sartlarla kabul ettik secimlerimizin tekamül dereceleri vardı ama bu boyuta gelince unutturuldu ve sinavda bundan sonrasinda başladı. Bir günlük ömürde biz kör de, sakat yada açta gecirebiliriz yada tam tersi bu boyutta verdigimiz sinavda bize yada nefsimize cok agir geliyor. Seçimleri biz yapmamis olsaydik ölünce Allah'ı suclayanilirdik biz sonsuz yasami istedik dunyaya insan olarak gelmeyi seçtik. Emanti kabul etmeyen taşlar, toprak, su, bitki ve hayvan da olabilirdik
Ölüme acı duygusunu atfeden biziz.Oysa ölüm yaratana kavuşmaktır.Zerre kadar haksızlığa ugramayacağımız ,en güvenli yere dönüşümüzdür.Ölüm bir şölendir,bir düğündür, özgürleşmektir.Sonra o vaadedilen gün geldiğinde ruhlar bedenleriyle eşleşir,ipeklerle altınlarla süslenir ve köşklerinde ebedi saadete kavuşurlar.
@@senayyyy6812 Şenay hanım merhaba. Sizm bunları sevmemeniz başkalarının da sevmediği anlamına gelmiyor 😊 Aslında bu ifadeler mecaz. Orada herkesi mutlu edecek sınırsız güzellikler olacak. Neden hoşlanıyorsanız o sunuşacak. Sevgiler
@@senayyyy6812 Kur'an bze ipekten giyimler,altınlar,köşkler vaadediyor Şenay Hanımcığım.Cennette varolan şeyler.Demek ki zevk alacağız, hoşumuza gidecek diye Allah bize bu nları cennet hayatında da veriyor
Ben de iki değişik olay yaşadım hocam ilki 16 yaşımda sabah uyanamadım kapkaranlık huzur dolu sessiz bir yerdeydim uyandığımda vücudumda değildim paniğe kapıldım ellerimi aradım belki uyuşmuştur dedim ama ne elim ne ayağım vardı çok korktum ve sonra sabah normal şekilde uyandım. Bu bana sanki unutturuldu şimdi şimdi hatırıma geliyor. İkincisi de karşıdan karşıya geçerken yaşadım yağmur deli gibi yağıyordu ben hızla dengemi kaybettim yola doğru düştüm düşerken arabalar son hızla geçiyordu etrafımda düşüncem herşey buraya kadarmış teslimiyet hissetim zaten devamlı dua okurum kendimi huzurla teslim ettim. Sonra gözümü açtım kalktım etrafımda ne araba vardı ne insan sanki birileri o akan trafiği durdurmuştu yol bomboştu.
Hep söylediğim gibi yaşam sırları sayısız. İki değilşik halini siz yaşamışsınız. Olağandışı olduğunu gösteren yönleri uzun zaman geçse de tüm ayrıntılarıyla hatırlamanız. Neden yaşadığınızı/yaşatıldığınızı sorgulayın. Sevgilet🌷
Selamun aleykum hocam.Azerbaycandan yaziyorum.Sizin kanalinizi izliyorum.Dinlemek imanima ve özgüvenime cok iyi geliyor.Allah sizden razi olsun.Amin.Olume yakin deneyim yasamadim.Amma benzeri duygular yasadim.Onu soylemek isterdim ki,ruhla ilgili haller na kadar huzurverici,mutluedici olsa da insanin gerçek mutluluğu Rabbine kavuşmakti.Bana gore Rabbine kavusmak icin illa ölmemiz şart değil,bu dünyada iken dahi Rabbimize kavusa biliriz.Allah hep bizimle beraber,en yakin ,kendimizden dahi Yeter ki,biz de Onunla beraber olalim,her an İlahi huzurda olmanin(tasavvufda ihsan diye geçiyor)farkinda olalim.Rabbine,Onun rizasina kavusmuş bir kul icin Onun rizasindan baska anlamlarim hic bir onemi kalmaz.Rabbim cumlemizi böyle kullarindan olmayi nasip etsin.Rabbimin sevdikleriyle beraber eylesin.Hocam ,tekrardan cok tesekkur ederim.Sizin kanali seve-sevevizliyorum ve her kese de tavsiye ediyorum.Allaha emanet!
BELI INSAN YAXSI EMEL ETDIKCE AGZINDAN PIS SOZ CIXARTMADIQCA INSANLARLA XOS REFTAR ETDIKCE EVINDEKILERI VE ETRAFINDAKILARI TANIDIQ TANIMADIQ INSANLARI UZMUYUB EKSINE SEVINDIRDIKCE MEN HETTA ADI BAYAQ KEPENEY EVE GIRMISDI OVCUMA ALDIM BURAXDIM TEBIETE ADI HEYVANLATI HETTA AGACLARI ZEDELEMEYIB SEVDIKDE HEYAT OZU GOZELLESIR VE DAHA VISDANIN RAHAT OLUR DAHA O BIR TARAFA OZGUVENLI OLURSAN.Iyilik iyilik yinede iyilik yapalim
Yaratılış sebeplerimiz var,her canli için geçerli,sorumluluklarimiz, üstümüze düşen vazifelerimiz var.Evimde bir karinca yuvasi var,bir gün,bayat ekmek ufaladim,oturdum onları izledim.Hepsi bir disiplin ve sırayla, büyük karincalar büyük parçayı, küçükler küçük parçaları topladı, çok çalıştılar,işleri bitince tekrar yuvalarına döndüler.Hayvanlar,insanlar, böcekler,kuslar,bitkiler hepsi ama hepsi vazifeli,toprak da buna dahil.Misyonumuzu bitirince her canlı gibi öleceğiz. Neden var oldugumuzu,bilmemiz gerekiyor .Sizi her dinledigimde ,daha derin dusunuyorum.
Anlattıklarının yüzde yüz doğru.bunlari bende şu son 5 yılda öğrendim..kaynaklarım: Erhan Kolbaşı.anlatma zamanı İlkay buharali .ve bu konuları işleyen anlatan institu bile var biraz you tube arastirirsaniz hepsi önünüze gelecektir ..tek kurtuluşumuz SEVGİ başkalarına yardım etmek..bu bizim diğer boyuttaki tek değerimiz ..bu dünya evet bir test .bir okul.bedenimizde sadece bu dunya için dikilmiş birer uniformamiz elbisemiz..
Çocuktum köyümüze tirenle gittik çişim geldi. Mezarlık yanından geciyorduk annem bana şu mezarın kenarına git Duvar arkası Fakat mezardakilerin bana çok ayıp halk kalabalık mezardaki ölüleri görmüyordummmm Fakat onlar bana herbiri beni ayıplar gibi buraya yapma ayıp ayıp herbiri bana bireyler dediler ben koşarak anneme babama gittim Anne mezardakilerin bana kızdılar bana böyle dediler
bir arkadaşım pazar sabahı kahvaltı hazırlıyor,kocasını sofraya oturttuktan sonra evde ekmeğin olmadığını fark ediyor,bir koşu bakkala gidip ekmeği alıyor eve girdiğindeyse kocasını masaya başını koymuş ve ölmüş vaziyette buluyor...
Bir kaç yıl önce sabah saatlerinde güneş yeni yeni havayı açarken aniden uyandım kalbimin deli gibi attığını hissetdim öyleki kalbim resmen vücudumun dışında atıyor gibiydi çok korktum tabi korkunca kalbimin atışıda artdı kendimi sakinleştirmeye çalıştığımı hatırlıyorum aniden gözlerimin önü kaynağı belirsiz bir ışık tarafından aydınlamaya başladı bir yandanda bedenimin hafif hafif havalanmaya başladığını sezdim kısa bir müddet sonra ruhum tam anlamıyla hafifleşmişdi derin nefes alış sesim kulağımdaki karıncalanma benzeri ses ve beynimde akan canlı su sesi ile yavaş yavaş buğulaştı ve kayboldu artık ne bir ses nede bir başka şey hissediyordum heryer bembeyazdı ve ben yükselmeye veya uçmaya devam ediyor gibiydim benim için en ilginç olanı bir nedeni olmaksızın kendimde tarifi mümkün olmayan daha önce yaşamadığım bir huzuru ve mutluluğu yaşamamdı ruhum kıpır kıpır ve huzurlu idi mutluydum ama sebebini merak etmiyordum az önce yaşadığım kalp çarpıntısını unutmuş sadece anın refahını ve esenliğinin tadını çıkarıyor idim düşüncelerimde cenneti ve Allahı gördüğümüzdeki mutlak mutluluğun acaba bu olabilirmi diye düşünür iken bu sevincin bana rabbim tarafından verilmiş bir nimet olduğunu düşünüyor her fırsatta şükrümü dile getiriyordum sonrasında geri döndüm ama orası pek net değil son hatırladığım o huzuru yaşarken bu dünyayı sevdiklerimi, sevenlerimi ve hırsalarımı sırf o huzur uğruna brakmaya hazır oluşumdu Hiçbir varlık ile tek taraflı veya karşılıklı diyaloğum olmadı tünel veya karanlıkdan geçmedim hayatımdan kesitler ile karşılaşmadım sadece saf mutluluk ve huzur vardı Sonrasında bunun tam olarak ne olduğunu çözemedim astral seyhat vs olduğu kanısına vardım o zaman kadar Astral seyahatdende haberim yoktu ölüm öncesi deneyim olabileceği hiç aklıma gelmedi ama sizin videolarınızı izleyince böyle bir durum varlığından da haberdar oldum ben yaşca oldukça genç biriyim iki kuşak üstümde bana kalp rahatsızlığını genetik olarak bırakacak potansiyel bir akrabam var ama kalp krizi ve benzeri bir durum geçirmekden çok astral benzeri bir deneyim yaşadığımı sanıyorum sizin fikriniz nedir ?
Rabbimizin sırkarı sayısız. Öyd için mutlaka ölüme yaklaştıran kalp krizi, trafik kazası vs bir olayın olması gerekiyor. Eğer sonrasında terkik yaptırmışsanız ve kalp ktizi ise öyd olabilir. Bana daha çok astral seyahat gibi geldi. Önemli olan yaşadığınızı anlamlandırabilmeniz.Neden siz? Neden yaşatıldı?Sonrasında hayat bakışınız, inancınız, davranışlarınız değişti mi? Bunu en iyi siz bilebilirsiniz. Sevgilet🙏🌹
Tülay hanım nasiplisiniz. Lütfen nasıl gördünüz? Neden oradaydınız? Gördükleriniz size ne desi? Sonrasındaki etkileri ne oldu? Anlatırsanız hepimiz yararlanırız. Sevgiler.
@@IbrahimKapaklkaya ibrahim bey benim eltim doğum yaptı Ümraniye devlet hastanesinde bende iki gün yanında kaldım gelen melekler bakıcı melekler oldukşarını bu dünyaya gelen herkese e baktıklarını söylediler baya konuştuk bi saat fanlan sağ yanımda bir varlık vardı o beni uyandırdı okadar parlaklardıki gözlerim kamaştı alışıncaya kadar bekledim ben sordum onlar cevap verdi ama cevaplar midemdem geliyordu ordan konışuyorduk asla kafamın içinden değildi üç katlı kanatları vardı tavus kuşunun aynısı kanatları üç kattı birdan kendimi bir bebek olarak onun kucağında buldum okadar mutluydumki yüzüne gülerek bakıyordu çok soru sordu sonra bana sen beni unuttummu dedi birden okadar utandımki yüzüne bakacak yüzüm yok ben nasıl bir i sanım dedim saki utancım evreni kaplamıştı geldiğim gün bir deftere herşeyi yazdım her ayrıntıyıda yani aslında üç varlık vardı ama sadece ikisi melekti ve benim onların yüzüne bakacak yüzümde yoktu unuttuğum için o arada vücut ları şu mısırlı insanlar varya du arlara kazınan onun aynısıydı ama saf altındandı ve kanatlarından altın tozları dökülüyordu bebeklere veda için geldik dediker
@@IbrahimKapaklkaya olmazmı hemde çok oldu bi derdim vardı günlerdir ağlıyordum rüyamda nahwllwnin ortasında bir mevlüt okunuyordu sonra hoca kalktı kılağıma lahavle vela kuvvete illa billahil alıyyıl azim dedi ama bir yıl boyunca hergün dedi üç beş gün okudum oderdim birmedi ama çok güzel haberler geldi rabbi e şükürler olsun dahada bunun gibi çok şey yaşıyorum hayatımda hiç görmediğim bir şehirde ev gördüm artık burda yaşıycaksın dedi bir hafta sonra oraya taşındındım ve rüyamdakinin aynısı tipatıp bahcesibile aynı günlerce yaşadığıma inanamdım
@@IbrahimKapaklkaya ibrahim bey buraya yazıyorum çünkü farah yurdozü bana mutlaka biryerlere yaz delil bırak demişti bende buraya yazmak istiyorum gene aynı rüyayı gördüm gökyüzünden gelen çok büyük bir tehlike ama kacacak zaman bile yok çok büyük bir teslimiyetle ölmeye hazırız hissi so ea kıyamet gibi bürsürü insan parcaları suyun üstünde yüzüzyor öyle büyük bir acıki anlatamam iki rüyada aynı Türkiye nin üstünde çok büyük kara kara bulutlar sonrasağtaraftan gelen çok büyük bir mutluluk türkiyenin kaderi depişiçek hissiyatı ve çok gzel tertemiz bir türkiye çok kısa sürecek bu acı geldiği gibi gidicek sonra kader değişicek
4:25 alzheimer hastalığı olan bir yaşlı teyzenin bakımıyla ilgileniyorum. Öyle naif öyle hassas çok kibar bir hanım. Sürekli evine gitmek istiyor. Saplantılı bir halde burası benim evim değil diyor. Öteki taraf çok güzel diyor. Bazen birilerini görüyormuş gibi konuşuyor. Biz bunu artık ayırt edebiliyoruz. Alzheimer rahatsızlığından dolayı gördüğünü sanmasiyla/ gerçekten görmesi arasında çok fark var. Gerçekten gördüğünde kanımız çekiliyor. Ödümüz kopuyor. Bildiğimiz tüm duaları okumaya başlıyoruz. Sonra halimize gülüyor. Ve o an bilincinin açık olduğuna yemin edebilirim. Günah işleme yetisi olmadığı için rabbim perdeleri kaldırıyor bazen. Allah'ım herşeye kadir
ALLAH ın her işi adildir kesin olarak onda hata olayı sıfırdır ,tabiki biz insanların ilmi onun ilminin yanında denizdeki bir damla bile değilken onu yargılamaya sorgulamaya kadar gidiyoruz ,hadsizce ama eğer iman araya girersede evet sen kusursuzlar kusursuzusun biz herşeyi onun gibi bilemeyiz elbet vardır bir hikmeti deriz...musa as. bile ALLAH a bana adaletini göster diye soruyor..bunu araştırıp okuyun derim..
Kaderin her şeyi güzeldir, hayırdır. Ondan gelen şer de hayırdır. Çirkinlik de güzeldir. İnsan öncelikle kendi bedenini şöyle bir gözden geçirmeli. Her organını ayrı ayrı düşünmeli. Ve sormalı kendi kendine: Hangisinin yeri, şekli, büyüklüğü, vazifesi en güzel şekilde takdir edilmemiş? Sonra kendi ruh dünyasına intikâl etmeli ve aynı düşünceyi o âlem için de sürdürmeli: Hafıza mı gereksiz, hayal mi? Sevgi mi fazlalık, korku mu? Beden bütün organlarıyla bir bütün teşkil ettiği ve ancak o zaman fayda sağladığı gibi, ruh da bütün duyguları, hissiyatı ve lâtifeleriyle bir bütün. O da ancak böylece netice verebiliyor. İnsan ruhundan, akıl ve hafızayı çekip alsanız hiçbir fonksiyon icra edemez olur. Endişe duygusunu alsanız tembelleşir; ne dünyasına çalışır ne âhiretine. Korkuyu çıkarsanız, hayatını koruyamaz hale gelir. Sevgi hissi taşımasa, hiçbir şeyden zevk alamaz. İşte insanın, hem bedeni hem de ruhu en güzel ve en hikmetli bir şekilde tanzim edilmiş. Buna “Bedihi kader” deniliyor. Aynı şekilde, insanın bir ömür boyu başından geçen hadiseler de nizamlı ve intizamlı. Buna da “Manevi kader” denilmekte. Bedihi kader, manevi kaderden haber veriyor. Her ikisinin de her şeyi güzel... Elbette ki, cüz’i iradeyle işlenen günahlar, isyanlar hariç. Mânevî kaderin irademiz dışındaki tecellileri karşısında, aciz bir kul olarak, ne yapacağımızı şaşırdığımız, bocaladığımız zaman, hemen bedihî kadere ve ondaki sonsuz hikmetlere nazar etmeliyiz. Karşılaştığımız her hâdiseyi bir imtihan sorusu olarak değerlendirmeli ve nefsimizin hoşuna gitmeyen olaylarda da bir rahmet tecellisi aramalıyız. İnsan sadece nefsini ölçü aldı mı yanılır.“Kahrın da hoş, lütfun da hoş.” diyenler, “Allah onları sever, onlarda Allah’ı” sırrına ermişlerdir.insanın nefsi, peşin zevkin tâlibidir; istikbâle nazar etmez. O saha, akıl ve kalbe aittir. Her musibet mutlaka “kahır” değildir. Nefsimizin hoşuna gitmeyen ve fâni dünyamızı karartan olaylar: Ya İlâhî bir ikazdır, bizi yanlış yoldan geri çevirir. Veya günahlarımıza kefarettir; acımızı bu dünyada çektirir, ebedî âleme bırakmaz. Yahut insan kalbini geçici dünya hayatından, Allah’a ve âhirete çevirmeye bir vasıtadır. Öte yandan, musibetler insan için sabır imtihanıdır; bu imtihanı kazanmanın mükâfatı ise çok büyüktür. Musibet kendi başımıza gelmişse, nefsimizi suçlayalım; onu tövbeye sevk edelim. Başkalarına gelen belâ ve âfetleri ise onların terakkilerine vesile bilelim. Böylece hem nefis terbiyesinde yol katetmiş hem de başkaları hakkında kötü düşünmekten kurtulmuş oluruz. Selam ve dua ile... -3-
Beden eşşeğine biner, Şu fânî dünyada gezer. Bu dünya gurbete benzer, Öbür dünya vatan gördüm. 345 Fânî dünya rüyâ gibi, Gelip geçer bir gün gibi. Ölüm de, uyanmak gibi, Anavatanında gördüm.
Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır, diye buyuruyor Rabbimiz. Ve biz acılara o kadar odaklanıyoruz ki bize verilen kolaylığı göremiyoruz. Ben artık bir üzücü olay yaşadığımda Rabbim bununla beraber bana nasıl bir güzellik verecek acaba, diye düşünüyorum.
Değerli hocam Emekleriniz için teşekkür ediyorum ❤. Değindiğiniz acı konusunda benim anladığın kadarıyla: Bilinç-altının vahşi güdüleri ve doğası gereği , yönetimi asla üst bilince teslim etmiyor… Yunus asm’ın balığın karnına düşüp MUTLAK BİR ÇARESİZLİK haline düştükten sonra teslim olabilmesi gibi İmtihanın ve bilinç-altının doğası gereği TRAVMALAR, aydınlanmanın tek yolu..! Nöropsikoloji ve Nöro EFT uygulamaları ile görünüyor ki ; Bedendeki tüm yaşamı yöneten bilinç-altımız : yaşamın ve hastalıkların kaynağı..! Ve Kuantum Dinamikleri ve Nöro bilim gösterdi ki ; Ademoğlu, Yaratıcısının kendi ruhundan üfleyerek yarattığı muazzam ve muktedir bir Halife… Ve çaresizlikler , Aydınlanmanın tek yolu. - Gerçek şu ki, kendini yeterli gören insan azar. Alak Suresi 6. Ayet ❤
Katkınuz ve değerlendirmeleriniz çok doğru ve değerli. Teşekkür ediyorum. Hepimizin sınavı nefs hayvanını ehlileştirip bizi insan-ı kamil makamına yükseltecek bir buraka dönüştürebilmek. Başarabilene ne mutlu! Rabbim onlardan eylesin. Dua ve muhabbetle
Selam hocam iki ay öncemiydi bilemiyorum ,rüyamda bilmediğim biryerde yürürken kaybolduğumu fark ediyorum karşıma yığma taş duvarları olan bir tünel çıktı baßka seçeneğim yoktu oradan gitmeliydim ,korkarakta olsa o tünele girdim korkunc deyildi fakat ben bilmiyordum yolun sonu neresi diye koşarak telaşlı giderken karşıma uzun beyaz elbiseli ,gri beyaz saçlı orta yaşlarda tebessüm eden bir adam çıktı yolun sonuydu kendisi yukarı çıktı yukarda gökyüzü vardı merdiven yoktu bana elini uzattı ve yukarıya aldı o anda söylediğim burası cennet gibi biryer ,o anda tam anlamıyla bir rahatlama hissi geldi ve uyandım,hayra çıksın inşaallah
Hep insan mi ! Hep bencillik insanin obur tarafta kendini kurtarma egolari ! Ya bence zaten gunahsiz hayvanlar ? Yaratan en buyuk cenneti onlara vermeli ki adil olsun !
Hocam agziniza sağlık insanlar unutmus kalu bela gününde hepimiz Allah’a söz vermisiz ölmeden önce ölmek sırına ermek Mevlanalar , Yunus Emreler bütün Sahabeler hepsi bu Sırra ermiştir ve bizede bu Sırra etmeyi bir tek dilekle kalpten olması ṣartiyla beklemektedir sadece bir dilek 4 büyük kitapta aynı dilek yer alıyor Allah söz vermiş bize "Ey yüce Allahım bana üfürdüğün Ruhu ölmeden önce bende sana sana ulaştırmak ve senin dostlarından olmak istiyorum bu dileği kalbime koy Allahım ". Bunu yapın ve mutluluğu yasayin Rabbim söz vermiş bizlere Ṣura-13 âyet-inde
4:30 Hassas ruhlu ve dünyaya planlanmadan,cinsiyeti istenmeden gelen biri olarak yıllardır arayıp durduğum cümle buymuş. Evime gitmek istiyorum. Bugüne kadar kendimi hiçbiryere ait hissetmedim, edemedim. Sanki ruhum yaşlı, Sanki dünyaya gelmek istememişim, beni mecbur göndermişler. Şimdi evime gitmek istiyorum. Ölümün huzurlu olduğuna o kadar inanıyorum ki. İnşallah o mutlu son çok yakındır,çünki dayanacak gücüm kalmadı. Allah kendisi alsın istiyorum canımı... Sizi dün tanıdım,çokta memnun oldum hocam.İyi günler...
Memnun oldum. İki hususu Unutmayın: 1-sonsuz ahiret yaşamı için tek sermaye biriktireceğimiz yer bu yaşam ve bu dünya. O yüzden gitmek için asla acele etmeyin. 2- Ölüm herkes için kolay değil. “Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz, nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz” hadisini unutmayın. Ölüm yalnızca dünya sınavını başaranlar için kolay ve huzurlu bir geçiş. Kaybedenler için çok zor ve acılı. Rabbim sınavınızı kolaylaştırsın ve başaranlardan eylesin. Sevgiler🙏🌹
Biliyorum sizin konunuz ölüme yakın deneyimler. Fakat ben farklı bir konudan bahsetmek istiyorum. Benim dayımın oğlu tam yaşını bilmiyorum ama yetmişli yaşlarında vefat etti. Kendisi teyzemin kızı ile yani halasının kızı ile evliydi. Altı çocukdan beşinci engelli. Eşi ölmeden Allahım benden önce kızımın canını alda perişan olmasın diye dua ederdi. Ancak kendisi vefat etti kızı kaldı. Baba bakmaya başladı. Babada vefat etti. Baba ölünce (dayımın oğlu) cenaze evi kalabalık tabiki tık tık ses geliyor gidiyorlar kapıda kimse yok. Bir kaç sefer kapıya gidip geliniyor sonra iyice kulak kabartınca sesin pencereden geldiğini anlıyorlar. Gelen serçe büyüklüğünde ama serçe değil. Bir kuş. Bu kuşu görünce yem su koyuyorlar, başka kuşlar yiyip içiyor kuş yemiyor içmiyor. Ama nasıl kendini paralıyor içeri girebilmek için.Kuşun o haline ağlayanlar olyuyor. Gerçekten yürek parçalayıcı. Pencereyi açıyorlar içeride girmiyor yaptığı cam boyunca yukarıdan aşağıya kanatlarıyla çırpınarak içeri girmeye çalışıyor. Bu yedi gün sürüyor ve kuş yedi günden sonra uzaklaşıp gidiyor. Kuşun video'sunu çekiyorlar. Sonradan görüştüklerim bunda bir keramet vardı ama biz anlayamadık dediler. Ben cenazede yoktum videoyu seyrettim ama ailem oradaydı hepsi şahit.
Fadime hanım yaşamda sırlar sayısız. Annenin ruhunun evladı için kuş kılığında gelmiş olması da mümkün. Rabbim o engelli evlat için de bir plan yapmıştır inşallah muhabbetle
@@IbrahimKapaklkaya Haklı olabilirsiniz. Ölümden sonraki yedi gün içerisinde olduğu için bizim yorumumuz babanın benden sonra ne olacak diye gelmiş olabileceği idi. Tık tık ses gelip kapıya gidip geldiklerinde engelli kızının kim gelecek babam dediğini önceki yorumda yazmayı unutmuşum. Ve bu olayda benim düşüncelerimi çok etkileyerek değiştirdi. Dediğiniz gibi sırlar çok gidip gelen yok ve biz çok yanlış yetiştirilip yönlendirilmişiz. Geri dönüşünüz için teşekkürler.
Babamın cenazesinde hiç görmediğimiz bir kedi geldi ve insanlara sürtündü. Bir zaman gitmedi. O kuş gibi gelen o kişinin ruhu düşüncesindeyim bende. Cam gibi Bir engel var onlarla hayatimizda
"Ben asılım sen suret"🤔 orada bizden bir parça var gibi... tüneller/kara delikler mi? Gökyüzünden mi geçiş yapıyoruz acaba? Dünyamızda koruyucu katman var, ayette de göğü aşamayacagimiz da söylenir🤔 cok keyifli gizemler😊
@@IbrahimKapaklkaya Sizi dinlemek anlamaya çalışmak,bana,o kadar iyi geldi ki,birden panik atağımı ve kaygılarımı,gözden geçirmemi sağladınız,hafiflediğimi hissettim,havada uçuşan tüğ misali,video bittiğinde,korkularımın kalmadığını fark ettim,size çok teşekkür ederim.
@@fatoskurt5674 Çok sevindim Fatoş hanım. Kaygı ve korkular gerçeği göremediğimizde başımıza bela oluyor. Aslında korkacak bir şey yoku fark ettiğimiz anda yok oluyorlar. Sevgi ve dua ile🌷
Bazı dindarlar din adamları müslüman olmayan herkes cennete giremeyecek Müslümanlığı kabul etmek zorunda diyor ben pek inanamıyorum ama bir xok başka dinden kişiler cenneti ve melekleri gördüğünü söylüyor kafam o kadar karisiyorki neye inanacagimi şaşırdım bu hocam
Elif hanımcığım amentüdeki altı esasa yani Allaha, peymgamberlweine, kitaplarına, meleklerine, kadere, hayrın ve şerrin Ondan geldiğine inanan ve iyilikleri hesap günü kötülüklerinden zerre kadar fazla gelen kurtulur. Buna diğer İbrahimi dinlerin mensupları da dahil. Siz boşverin başkalarını, inanın Rabbinizi ve yarattıklarını sevin ve iyi insan olun yeter🙏🌹
Aynen katılıyorum hocam yaradan yarattığına niye eziyet etsin müslüman olmayan giremezse Allah diğer din mensuplarının kökünü keser ve sadece müslümanlarla devam eder nesillerini niye cogaltsin ki eziyet etmekten kaçınan bir Allah bende inanamıyorum ama adamlar vallahi billahi tillahi diye söyleyince aptala döndüm iyice ama kalbim asla inanmıyor söylediklerine çok çok çok teşekkür ederim aciklamaniza aynı dusuncedeyiz gordumki
Müslüman olmayanların yaptıkları iyilikler, günahlarını hafifletecegini fakat müslüman olmadıkları için, cennete giremiyeceklerini okumuştum. Rabbim en doğruyu bilir.
Melekler sadece o âlemde değil, bu dünyada da bulunuyorlar, çok ilginç,saniyesini unutamadığim bir deneyim yaşamıştık uzun yıllar önce ailemle.Adana_ Ankara yolunda otomuzla yol alıyorduk, çok iyi bir insan olan rahmetli kocam şehirlerarası çok hızlı araba sürerdi, Aksaray civarı dümdüz bir yol var, km lerce dümdüz...iki oğlum küçük, nasıl hızlı gidiyoruz, yalvardım eşime şu çocuklara bari acı! Yavaşla! Yaa dedi bomboş yol, başka araç yok! 10 km öteyi görüyoruz! Bu arada şu trafik işareti vardır ya hayvan çıkabilir, küçük oğlum ağlıyor,baba hayvan geçidi var , yazık yavaş git! Sonunda yolun sonunda bir siyahlık farkettik, bak inek geçiyor dedim, yavaşlamak zorunda kaldı tabii ki, baktık yolun tam ortasında bir delikanli, size tarifim zor, bu kadar mı kusursuz olunur, ayak ucundan saçına kadar siyahlara bürünmüş, pırıl pırıl, elinde bir asa..ancak ilginç olan çevrede köy, hayvan otlatacak tek bir ot vb.yok ve o delikanlı bir araçtan inmis bile olsa o kadar temiz,tozsuz olamaz...onun solundan dolaştık,bize baktı gözünden tarif edemeyecegim renkte bir ışık çıktı, ne mavi, ne yeşil... büyük oğlum 7 yaşındaydı,anne onun gözü nasıl diye titredi,biz solundan yavaşça geçerken yere eğildi ve yazı yazmaya başladı, baktım aynadan SA... Diye yazıyor, çocukları yatıştırmak adına, bak bak keretaya adıda salih herhalde, adını yazıyor dedim sakince, oğlum arka camdan bakıyor, hayır anne sen aynadan ters görüyorsun HAS yazdı dedi...biz şoktayız tabii, yavaşça ilerledik, aniden keskin bir viraja geldik ve bir otobüsle karşı karşıya kaldık : HAS turizm.. öyle bir pozisyon ki, eğer duraklayip, yavaşlamamış olsaydık direk altına girecekmisiz, eşimi kaybettim 3 yıl önce, ama iki oğlum olduğu gibi anımsıyor o meleği 😊
Hocam birkacda ben aynen yaşadım rüya değil Bütün kainat Allah zikri ediyordu dağlar taşlar yatak yorgan yastık duvar hepsinin ses farklı zikri ALLAH ALLAH ALLAH DIYORDULAR Birkere uyur uyanıklık arası tavan yok oldu. Çok güzel birsey gördüm gece beyaz kocaman kuşlar gökyüzünde Delirmedim hayal değil rüya değil Bir gece. Duvardan beyaz bir ışık bir noktadan çıktı. Kalbime girdi bedenimi yatakta bıraktım havada yım cesetime baktım Bir latif beyaz elim varmış havada elimin bir ön yüzüne baktım el dondu arka yüzüne baktım Duvarlardan geçiyordum duvarlar engel degildi duvarlardan geçerken hırt hırt gibi bir ses duyuyordum Sonra geldim bedenimin içine girdim
Yunus Emre hazretlerini okuyordum Yattım yatakta Allahım bu nasıl bir ilahi Aşk Allahim dedim uyudum Rüyamda kainat eşya yok ellerimi açmışım Ya Rabbi beni al Diyorum fakat bu bedenim ellerini açmış böyle dua ediyor Ben O yalvaran bedenimi seyrediyorum dediğini duyuyorum Fakat Çok büyük huzur mutluluk içindeyim çok güzel duygu içindeydimmmm Hiç bu dünyaya dönmek istemedim Uyandığımda Çok üzüldüm
Sagolun hocam. Oncelikle bedeninize, ruhunuza, emeginize saglik. Cok yakinda babami ve erkek kardesimi katbettim. Annem 8 sene once vefat etmisti. Duygumu, dusuncemi ve acilarimi tarif edemem. Bu bilgileri dinledikce ve yorumlari okudukca kalbim rahatliyor. Rabbim sizden razi olsun. Katilimcilarimiza da tesekkur ederim.
Başınız sağolsun Rabbim mekanlarını Cennet eylesin. Yaratılmış için yokluk yok ve ruh ölmüyor, yalnızca mekan değiştiriyor. Rabbim gönlünüzü ferahlatsın. Sevgi ve dua ile🌷
Bir gün yatağımda yatıyorum arkam cama dönük üzerim örtülü şekilde arkamdan bütün odanın içine vuran güneş ışığından daha sıcak ve parlak bir renkte ışık vuruyor ışığın yoğunluğunu hissediyorum ama tam göremiyorum var ama görünmüyor hissediyorum çok farklı bir his ve sessizlik dediğimiz şeyden bile farklı bir sessizlik hissediyorum çok ince sanki tertemiz su berraklığına bi nefes sesi duyuyorum bana yaklaşıyor içime huzur veriyor dokunuyor mu bilmiyorum içimi sonsuz güven ve hoşluk alıyor arkam halen dönük ama arkamda durup benimle sanki bir vedalaşma yapan anneannemi hissediyorum sanki bedenim değilde ruhum onun ruhuna sarıldı dokundu gibi hisler yaşadım gideceğini anladığım anda kendime geldim onu bırakmamak için gözlerimi açtığımda ne ışık var ne huzur var hava bile yağmurlu simsiyah içimdeki hislerin tarifi bile yok eğe bir rüya görmüşsem de böyle huzur verici bir rüya gördüğümü hatırlamıyorum yıllar geçti halen unutmadım o hisler aynen şimdi de içim de ❤
Merhaba yıllar sonra unutmamışsanız rüya değildir. Rabbimin sırları çok. Size de özel bir sır yaşatılmış. Nedenini ve sonucunu ancak siz bulabilirsiniz. Sevgiler🙏🌷
Ben 66 yaşındayım otuz yaşlarındayken öldüm gökyüzüne çıktım yerebaktiğimda çocuklarım başimda aģliyor eşim kuran okuyor görumcen dua ediyordu fakat ben yerde yatan normal gökteki ben büyüktüm. Çocuklarım aģliyordu geri yere dönmeliydim sonra birden yerdeki yazan bana benden incecik bir iple yol olduğunu gördum ondan aşaģi doğru indim yerde yatan bana girdim gözlerimi açtım tabi bu kadar kısa değil daha çok ayrıntısı var. Yazması cok olur. Melekleri de gördüm . Ve ben inaniyorumki o ol derse her şey olur
Merhaba. Ayrıntılı anlatırsanız merak edenlere araştıranlara yararı olur. Örneği yerde yatan halinizle aranızdaki bağ nasıl bir şeydi? (Bazıları ince bir gümüş ipten söz ediyor) Herhangi birisiyle (ölmüş yakınınız, melek, ışık varlığı) karşılaştınız mı? Geçmiş hayatınız size gösterildi mi? Orada ne hissettiniz? Dönmeye neden karar verdiniz? Döndükten sonra hayatınızda ne değişti? Muhabbetle.
Evet bu kitabı biliyorum. Yuvaya Dönüş adlı kitap da bu kitaba benzer temayı anlatıyor. Dünya sahnesinde belirli rollerle sınanıyoruz. Herkes herkesin sınavı. Bu sınavda yapılanlar, yapılmayanlar, yaşatılanlar, yaşanmayalar hepsi Levhi Mahfuz’da kayıt altında ve Arşı Alâ da bunların hepsi ile teker teker yüzleşilecek. Yaşatılan ve yaşanan güzel kayıtlar huzur verici olurken hatalar ve yaşatılan kötü olaylar azap verici oluyormuş. Melekler her zaman yanımızda.
Burada anlatılanlar peygamber efendimizin ölüm hakkında söylediklerine ters düşüyor ölümün acı olduğunu mezarın sıktığını sorgu meleklerinin geleceğini söylüyor
Zeynep hanımcığım burada ölüm öncesi ölüme “yakın” deneyimleri anlatıyorum. Ölüm konusunda ise “nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz” hadisini unutmayın. Gayırlı bir yaşam sürenin ölümü bir kaıpyı açıp öbür odaya geçmek kadar kolay, sınavı kaybetmiş olanın ölümünün canlı bir balığın kılçığının çekilip çıkarılması kadar zor ve acılı olduğu bildiriliyor. Yani dine aykırı bir şey anlatmıyorum. Sevgiler
Boşuna cabalamayin kalp durduktan sora beyin en az2 saat canlı kalır bu arada yaşamaya devam edilir bazısı halisinasyon görür bu arada acı duyulmaz bazısı gecmisine gider kalp yeniden calistirilirsa geri kazanırsın bütün duygularını ve ölümden döndüm sanırsın ölünce geri dönüş yoktur beyin ölmeden ölüm olmaz
ÖYD ölüm öncesi bir deneyim. Cennete kimin gideceği ise Hesap Günü sonrası belirlenecek. Burada iki hususu öğrenmeye çalışıyoruz: Neden bazı insanlar bu deneyimleri yaşıyor? Bu deneyimlerden ölüm sonrasına dair neler öğrenebiliriz? Muhabbetle
@@IbrahimKapaklkaya benim bildiğim cennete gideceklerin yanına iyi görünümlü melekler gelirken , cehennemliklere kötü görünümlü melekler gelir. O yüzden böyle bir yorum yaptım. Bu bilgiyede dini bilgisi olan kşilerin videolarından ulaştım
Rüyaya bağlamayın. Siz çaba gösterin yeni iş için ve varsa anne ve babanızın ve yakınınızdaki garibanların duasını alın. Her şey yolına girecek inşallah. Size dua ediyorum🙏🌷
Sizi bunaltan şeyleri biliyorsanız çözüm arayın mutlaka vardır. Bazen sabır cozumdur, bazen kabul etmek, bazen de yeter diye sınır çizmek. Soru bana değildi ama belki destek iyi gelir diye düşündüm.
Emekleriniz için tesekür ederim nice hayırlara vesile olacak yayınlar dilerim roze mariyi ilk ölume yakin deneyimlerinden haberdar olduğum videolardan biri idi kendimden halisinasyon olmadıgından emin olduğum videlardan biri idi ibrahim bey allahın selameti rahmeti bereketi üzerinize olsun
Sayın hocam iyi insan olmak mı zor yoksa kötü insan mı? Kötü insan olmak çok daha zor. Kötülüğü görmeden ıyılığı kavrayamayız. O yüzden kötü insanlarda kötülük yapmakla görevli geldiler. Tiyatroda olduğu gibi herkesin bir rolü var.
Ben bu olayı yıllar önce yaşadım..yaşadığım olayı Okan Bayülge'nin Ölüme yakın deneyimler RU-vid videosunda yorumlarda yazdım..merak edenler okusun yaşadıklarımı..
@@IbrahimKapaklkaya Bende onaltı yaşlarındayken ağaçdan düşmüştüm tahminen bir iki dakika heyer karardı..sonra üzerime şelale gibi akan ışıklar gördüm sonra kendimi bembeyaz bir yerde buldum bulunduğum yerden kendi bedenimi hareketsiz duruşunu izliyordum..kendime öldüm mü diye sordum..sonra böyle daha güzel diye düşündüm..sonra belkide bayılmışımdır diye düşündüm ve buna üzüldüm..ve sonra yaşadıklarım inanılmaz güzel di..Bir meleğin yanıma gelip benimle konuşması..ancak meleği görememem yalnızca sesini duymam..meleğe ilk sorduğum soru öldüm mü sorusu idi ve cevap Baygınsın geri döneceksin olmuştu..buna üzülmüştüm..ve çok soru sordum ve cevapları aldım..sorduğum son soru şu oldu..Bedenimde bir sakatlık oldumu bir yerim kırıldımı diye..cevabı..Hayır iyi sin korkmana gerek yok..oldu..sonra bedenime döndüm yakınlarım hastaneye götürmek istedi.. ben gerek yok iyiyim dedim..çünkü yaşadıklarımın gerçek olduğunu biliyordum..Meleğin bana birşeyin yok iyisin demesi benim için yeterliydi..ve öylede oldu..unutulmaz güzel bir deneyim yaşadım..şu anda Elli yaşındayım unutamadığım en güzel an melekle konuşma anımdır..keşke meleğe hangi melek olduğunu sormak aklıma gelseydi..Tek üzüntüm bu olmuştur..
Sa hocam bende sıze hikayemi anlatmak istiyorum. Aslında sadece bir ayetı kalpten dilemekle başladı. Rabbım bana verdiğin ruhu azralı kapıma gelmeden sana ulaştırmayı diliyorum. Evlıyaların türbe nasip ettiklerin gibi. O zaman bu dünyanın bıze ahiret için sunuluyor. Mutluluk sadece dünyada yaşarken allahın bıze verdiği ruhu ona iletmeyi istemek. Denemesi bedava buyrun... Deneyin allahın içinize doldurduğu sevgiyle, ahirete gitmeden tanışın sevgiler saygılar
Gerçek bilgi: ölünce olacak şey, 1000 devir sıkmaya geçen çamaşır makinasının fişini prizden çektiğinizde olacak şeyle aynı. Kitlelerin anladığı manada ruh felan yok. Hissettiğin her şey Beyinde o da ölünce yoksun ta ki bir daha yaradılışa kadar. O zamana kadar ( artık 3 milyar yıl mı) his yok. Zaman kavramı olmadığı için geçecek zaman dirilişe kadar yalnız 1 sn lik an gibi olacaktır. Korkulacak şey hesap günü yani burdaki yaşadığın her anın hesabı
Hazret-i Ömer buyurdu ki: Bana bir bela gelirse, üç türlü sevinirim: 1- Belayı Allahü teâlâ göndermiştir. Sevgili gönderdiği için tatlı olur. 2- Allahü teâlâya, bundan daha büyük bela göndermediği için şükrederim. 3- Allahü teâlâ, insanlara boş yere, faydasız bir şey göndermez. Bir belaya karşılık, ahirette çok nimetler ihsan eder. Dünya belaları az, ahiretin nimetleri ise, sonsuz olduğundan, gelen belalara sevinirim. İmam-ı Rabbani hazretleri, buyuruyor ki: Dertlerin, belaların gelmesine sebep günah işlemektir. Kur'an-ı kerimde: Size gelen bela, musibet, kabahatlerinizin, günahlarınızın cezasıdır. Bununla beraber Allahü teâlâ, bir çoğunu da affederek musibete maruz bırakmaz.(Şura/30). Ey insan, sana gelen her iyilik, Allahü teâlânın ihsanı olarak, nimeti olarak gelmekte, her dert ve bela da kötülüklerine karşılık olarak gelmektedir. Hepsini yaratan gönderen Allahü teâlâdır.(Nisa/79) Görüldüğü gibi suçsuz kimseye bela gelmiyor. Herkes kendi cezasını çekiyor. *Hâşâ zulmetmez kuluna Hüdası, Herkesin çektiği kendi cezası.* Allahü teâlâ, hiç dert bela vermeden de günahları affedebilir. Dilediklerine, hem dünyada, hem de âhirette rahatlık verir. Kur’an-ı kerimde, müminlere, hem dünyada, hem de âhirette saadete kavuşmak için çalışmaları ve dua etmeleri emredilmektedir. Namazda okuduğumuz Rabbena duasının meali şöyledir: Ey Rabbimiz, bize dünyada ve âhirette iyilik, güzellik ver! Bizi Cehennem azabından koru!(Bekara/201). Dünyada mutlu olmak kötü olsaydı, böyle dua etmek emredilmezdi. İsteyen insandır, yaratan Allah'tır. -2-
Hocam çok teşekkür ediyorum genelde hepsi hep cenneti görüyorlar ve hepsi hep iyi halli melekler ile irtibat kuruyorlar yok denilecek kadar az kişi cehennemi görüyor ve hatta öyle ateş yok yanmak yok
Var yanmak ateş zakkumlu kaynar su içmek. Bunlar hep kuranda mevcut. Herkes cehennemde günahlarından arınıp cennete girecek inşallah. Yanlız inkar eden kafirler hariç
Okumalarından hareketle bir ruha bir beden, bir ömür, bir sınav verildiğine inanıyorum. İstisnaların genel kuralı bozmayacağını, yaşamın sırlarla dolu olduğunu da biliyorum. Sevgiyle
Hocam biz allahi cok sınırlı ve dar algiliyoruz gokyuzunde bizi yakacak bir varlik olarak algiliyoruz halbuki yaratici denen sey enerjisel bir evren bilinci . Ve herseyi kapsayan bir manyetik alama sahip atomlari evreni galaksileri ... bu tur deneyimlere asiri ilgim var . Tek anlatanda sizsiniz . Senelerdir aklimda olan tek soru bu oldukten sonra ne olacagi ... sabirsizlikla bekliyorum 🙏 agziniza saglik yine 🌲🫂
Çok haklısınız. Burada sevgi ve iyilik dolu yaşam sürenin ahirete ilişkinkaygısı kalmıyor. Ayrıca herşey O’nun ile başladı ve O’nda yeniden birleşecek ve “gayr” (cennet cehennem, iyilik kötülük varlık vs)kalmayacak.sevgiyle
Kimse yaşam sınavı kolay diyemez. Ama Rabbim kimseye de taşıyamayacağı yükü yüklemez. Sabredin, derdiniz bilmiyorum ama mutlaka çaresi vardır. Rahmetli Ayşe Şasa sıkıntılarımı anlattığımda “İbrahim bey bir adım geri çekilip bakın. Çok önemsediğiniz yaşamın kendisinin bir tiyatro olduğunu göreceksiniz, çok önemsemeyin” derdi. Başka dertli ve çaresizlere yardım edin, duaları sıkıntılarınızı giderecektir.
Çünkü bizler düşmüş bir dunyada yaşıyoruz bu dunyanın egemeni iblisdir. Bizler karanlığın egemenliginden çıkıp ışığa geçmemiz lazım buda İsa Mesihin kani altına gelmek ve o kurbanliginı kabul etmekle olur.Tek Yol Gerçek ve Yaşam Ben'im dedi.Benim aracılığım olmadan kimse Tanrıya gelemez der İsa Mesih. Sonsuz yaşam tek Gerçek Tanrı olan seni ve gönderdigin İsa Mesihi tanımalarıdır. Bizler Yaraticidan neden koptuk günah yüzünden Yaradan ile aramızda günah sorunu vardır.Bu ortadan kalkmadan ne cennete ne de Yüce Yaradanın huzurunda durabiliriz cunku O kutsaldır.Adem ve Havva bir günahtan dolayı cennetten Rabbin huzurundan atıldılar. İşte bu yüzden İsa Mesih Tanrinin sözü beden alıp aramıza geldi ve bizim günahlarımız için kurban oldu carmihta öldü ve üçüncü gün dirildi.Bu kurbanligi kabul eden Yüce Yaradan ile barışıp bir iliskiye baslar ve sonsuz yaşama kavusur. Ailerimizin veya toplumun bize öğrettiği ne kadar doğru? Ya onlar ölüme gidiyorlarsa !
@@maycelcordin4498 İsa Mesih sadece bir peygamber degildi O Yaradanin sözü (Kelamullah) O Yaradanin nuru (Nurullah) dır. Bürün peygamberler bir anne ve baba birleşimden doğdu ve hepsinin mezarida gözümüzün önünde.İsa Mesihin mezarı boş O ölümü yendi 3. gün dirildi ve tekrar gelecek olan O dur, başka bir peygamber değil.Sonsuz yaşam tek Gerçek Tanrı olan seni ve gönderdigin İsa Mesihi tanımalarıdır
@@maycelcordin4498 kardesim iblis insanlar gerçeği bilipte kurtulmasinlar diye bu yalanları çıkardı İsa Mesih degildi ölen benzer biri carmihta öldü (aslında beden alıp geliş sebebi budur bizim günahlarımız için kurban olup Yaradan ile barışmamız için) İncil değiştirildi onlar 3 Tanrıya inanıyorlar gibi bende bu yalanlarla büyüdüm. Bizler her birimiz Yüce Yaradanin huzurunda durup yaptiklarimiz ve secimlerimiz için hesap vereceğiz kardesim sen diyemiyeceksin bilmiyordum duymadım yada ailemden veya toplumdan boyle ogrendim diye .Yaradan bize bir akil ve yürek vermiştir.Butun yüreğin ve aklınla Beni ararsan kendimi sana buldurucam diyor.
Ben geceleri uykumda çok fazla bağırıyorum elbette bunu bilmiyorum sadece sabah kalktığımda sesimin kalınlaştığını hissediyorum eşim korkmaya başladı bu nedır bilen varsa yardımcı olabilirmi? Şimdiden teşekkür ederim