Тёмный

4K Yolculuk Videosu ve Yol havaları (Karadeniz -Trabzon-Dernekpazarı - Çikoşo) 4K Nature Relax Video 

Yusuf Ipekci
Подписаться 5 тыс.
Просмотров 1,6 тыс.
50% 1

Sonbahar ve kışın bir arada yaşayacağınız güzel bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz? Yolumuz Trabzon Dernekpazarı ilçesi çikoşo mevkine yolculuk...
Yol Üstüne Bir Yolculuk
Hasan Akçay
Yol ve yolcu… Neler söylemez ki bu iki kelime insana. İkisi birbirinden asla ayrı olamaz. Yol varsa yolcu vardır, yolcu yoksa yol yoktur. Yollar ve yolcular… Dile ah, göze nem, gönle bir sam yeli bırakır çoğu zaman. Yollar hem kavuşturan, hem ayırandır. Yolcu ya hasret türküleriyle dilini ateşe daldırmış, ya da gurbeti ardında bırakmış vuslata doğru koşarken gönlünü gökyüzünün bütün yıldızlarıyla donatmıştır. Yollar ki kavuşturur sevinç olur; ayırır hüzün olur. Her halükarda yollarda yolcuların değil, yolların yolcularda derin izleri kalır. Yollar ki ya vedâdır, ya da merhabadır yolcunun dilinde. Yolların derununda umutlar, yolcunun heybesinde hep hatıralar saklıdır.
Yolcuları geçtikleri yollardan tanırız. Yolların yolcularda bıraktığı izler işaret taşı olur ardından gelenler için. Yolların, yolcusunda bir izi yoksa, hatırlanacak yüzü de sözü de kalmamış demektir yolcunun. Bunca yol varken yolcuları taşıyan, hiç geçmemiş gibi o yollardan, daha bitmeden yolcunun yolculuğu, ne hazin bir durumdur diğer yolcular tarafından unutulmak…
Geçtiği yolda da izi olmalı yolcunun. Yolların, yolcunun içinde bıraktığı izleri dışarıya yansıtmalı yolcu. Boşuna geçmemiş olmak için yollardan, ya takip edilecek izler bırakmalı ya da izlerini fark edip ardından gelenler hiç olmazsa adını anmalı. Bunca yürüyüşün sonunda bir “hiç”e varmak, hiçliğe ulaşmak çok acı…
İnsan bir yolcudur
İki kapılı han’ın hangi katında, hangi odasında kalınırsa kalınsın; yürünen koridorlar hangi renkte ve desende olursa olsun çıkış kapısından sonra bütün yollar aynı yöne çevrilir. İşaretler tek yönedir ve yolcunun yolunu seçme şansı kalmamıştır artık. Yani yollar değişir, yolcular değişir ama, asla değişmez menzil! Hangi yoldan, hangi şekilde, kim olursa olsun gelen varacağı yer aynı durak olacaktır.
Dur durak bilmeyen bir yolculukta yolcu nereye gider. Yol aradığı demlerde yardımına kim yetişir yolcunun? Yol eri olmak, yol bilir olmak için işaret levhalarını da görür olmak, o levhalarda yazılanları iyi okumak gerek… Hangi yolcu dikenli, sarp yollardan geçmek ister ki? Hele önümüzde birden çok yön levhası varsa ve biz onların nereye varacağını da tam bilmiyorsak… “Çatallı yolağzında şaşırıp kaldım Derviş !/ Söyle hangi patika gül dağına gidermiş” mısralarındaki şaşkınlık, ve yolda yolsuz kalma çaresizliği içinde oluruz.
İşte tam orada, o anda bocalarken, çaresiz bir şekilde yolumuzu ararken bir kılavuza, rehbere ya da yolumuz üzerindeki levhaların bize nereye götüreceğine dair kati bilgisi olanlara ihtiyacımız olmaz mı? Şairin “Son Peygamber Kılavuz” deyişi her yolcu için bir işaret taşı olsa gerektir. Ya da O kılavuzun ardından giden Yunuslar bulmak gerek ki “Yunus Emrem yolsuzlara yol gösterdi ne hoş eder.” deyişiyle, hem yola düşenler, hem de yol gösterenler için bir saadet vesilesi olsun.
“Git git bitmezdi eskiden ne güzeldi yollar/Yeni bir yol başlangıcıydı her yol sonu” diye eski yolculuklara hasret duymanın sebebi de, insanın yine insanla iç’e, yani gönle yapılan yolculukların aranmasından başka bir şey değildir. O yolculuklarda her dem yeni bir perde açılır ve gönlün koştuğu sonsuzlukta önüne yeni bir yol serilirdi. Çünkü aranan bengisuyudur hayatın, içilen, geçilen pınarlarından. O yolcular ki, gönül dağlarında yakarlardı ateşleri ve “İbrahim’i düşünürlerdi.” Ve o yollar Hira’dan, Tur’dan geçerdi. Bunun içindir ki uzadıkça uzardı yollar, yolculuklar…
Yol-cu duası
O eski zaman yolcularının her adımda dualar dökülürdü dillerinden. Ninelerin ak yazmaları ıslanır, dedelerin ak sakalları titrerdi samimi, içten yakarış halinde: “Bizi doğru yolundan ayırma… Yolda kalmışlara, yoldan çıkmışlara, yolunu kaybedenlere yardım et Rabb”im… Bizleri doğru yoluna ilet…” Onların dizi dibinde, daha yolu ve yolculuğu bilmediğimiz demlerde minik dudaklarımızdan çıkan “amin”lerle sesimizi katardık rüzgarlara.
Ve o rüzgarların serinliğidir hâlâ içimizde esmekte olan. O yolculardır ki “rehber”lerinin gösterdiği yol üzre yürümüşler, yürüyorlar. Yollarımız dikensiz, aydınlık ve içimize doğru kıvrılıp gidiyorsa “yol”a bakıp yolcuyu bildiğimizdendir. “Yol O’nun”sa yolcusu da O’nundur. Yolcusuna bakıp yol’u bulmak yanıltabilir. Önce yol… Nereye gider, nereye götürür?… Onun içindir ki yola bakıp yolcuyu bilmek gerek. Yolculuğu boyunca kimse “yolsuz” olmasın vesselam.

Опубликовано:

 

17 сен 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 3   
@ibrdznl
@ibrdznl 4 года назад
Çok şahane İşler yapıyorsunuz tebrikler
@ebulimcom85
@ebulimcom85 4 года назад
Bayıldım, oradaymış hissi veriyor.
@umutucar6110
@umutucar6110 4 года назад
Kemençe çok güzel sesi karar sesi ne Rum kemençe mi
Далее
HAYDE DERNEKPAZARI 1
8:11
Просмотров 33 тыс.
ГОЧА ПРО NISSAN 400Z
00:51
Просмотров 44 тыс.
Gülen Mahallesi, Bir sevdadır Dernekpazarım 3
15:40
Просмотров 1,8 тыс.
Ahmak! - Yılmaz Özdil
44:31
Просмотров 77 тыс.
ROMEİKA S'İN ÇAYKARA'N
10:02
Просмотров 3 тыс.
10 Dil Bilen Hocanın Tavsiyeleri
15:57
Просмотров 98 тыс.
Trabzon Dernekpazarı Kondu Köyü Drone Çekimi
21:38