Тёмный

7- HAŞİR RİSALESİ / 10. Söz, 11. Hakikat 

SEYİD NURFETHİ ERKAL
Подписаться 9 тыс.
Просмотров 1,2 тыс.
50% 1

/ sozlerdersi
drive.google.c...
1:30 Kur’an-ı Kerîm, ism-i Hakk’ın cilvesidir. Üstad Hazretleri “Konuşan yalnız hakikattir” diyerek aslında “Said’e talebe olmuyorsunuz, Kur’an’a talebe oluyorsunuz” diyor.
4:28 Risale-i Nur’da dört meselenin tanımları ve izâhları birer ansiklopedi olabilecek çaptadır: Kur’an’ın tanımı (25. Söz’ün girişi), Allah Resûlü’nün tanımı, kâinatın tanımı, insanın tanımı.
8:06 Üstad Hazretleri insanı tanımlarken genel olarak iki yönüne vurgu yapıyor: Hilâfet rütbesi ve emanet vazifesi.
“Rütbe” (mertebe) aslında bir anlamda potansiyel (bilkuvve) bir durumdur. İnsanın âlem-i ilimde takdir edilmiş durumunu anlıyoruz. İnsan hilâfet rütbesi ile yaratılmış. Kâinatta meratip var, insan bu piramidin en üstündedir. En üst rütbede olan, alttaki tüm rütbeleri de hâvîdir. Yani insan; hayvan ve bitki ve cemâdâtın da hususiyetlerine sahiptir.
“Vazife” ise bilfiil bir durumdur. İnsanın bu âlemde (taayyün-ü vücûdîde, şehadet âleminde) bir emânet vazifesi var. Üstad Hazretleri “Bizi emanette emîn kıl” diye dua ediyor.
İsm-i Hakk’ı biz bu iki vecihle göreceğiz.
“Hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billâhtır.”
Hilkatin gayesi Hâlık esmâsına ve fıtratın neticesi Fâtır esmâsına bakar. Her iki isim de “yaratan” anlamına gelir. Şöyle bir fark var:
Siz bir telefon yapacaksınız. Onun gayesi iletişim aygıtı olması. Yani önce bir alet yapıp sonra onu iletişim aygıtına çevirmeye çalışmıyorsunuz. En başta onun planını yaparken o gayeye göre yapıyorsunuz. (Hilkatin gayesi bu misale benzer.)
İletişim aygıtı yapacaksınız; onu öyle bir dizayn etmeniz (tasarlamanız) gerekir ki o gayeyi netice versin.
{Herbir mahlûkun gayesi Cenâb-ı Allah’ın Hâlık esmâsına, tasarımı Fâtır esmâsına bakar.}
20:09 “en ehemmiyetli bir abd”
Her şey abd (kul). Taş da abd.
“Hem o taşlardan öylesi de vardır ki, Allah korkusundan düşüp yuvarlanır!” (Bakara Sûresi / 74.Ayet)
Yani taşın yuvarlanması bile bir ubûdiyet. Hem de öyle âdî bir hareket değil, bilinçli ve hisli bir hareket.
Üstad Hazretleri depremleri, insanların seyyiâtlarının ağırlığından dolayı yeryüzünün omuz silkelemesine benzetiyor.
O cehennem öfkesinden neredeyse çatlayacak. (Mülk/8)
Bunların hepsi camid varlıkların hissiyâttan mahrum olmayan bilinçli hareketleri.
Şimdi bunların hepsi böyle ubûdiyet halindeyken, elbette piramidin en üstündeki insan en ehemmiyetli bir abddir. Hem insanın ibadetleri diğer mahlukların ibadetlerini de kapsıyor.
23:06 “hitâbât-ı Sübhâniyesine en mütefekkir bir muhatap”
Hz. Âdem’e isimlerin öğretilmesi meselesinde, eşyanın isimlerinin bilinmesiyle hem varlığın kodları anlaşılıyor ve hadiselerin dili çözülüyor, hem de insan Cenâb-ı Allah’ın hitabına muhatap makamına çıkılıyor. Yani insan hem tekvîni hem teşriî âyetleri anlıyor ve uygulayabiliyor. Yoksa öyle bir muhatabiyet olmayacak, o olmayınca da insaniyet olmayacak.
İnsan aklederek konuşmaz, konuşarak akleder. Dil meselesi detay bir mesele değildir. Dil davası, din davasıdır ve insaniyet davasıdır. “Üslub-u beyan ayn-ı insan”. “Üslubumu haysiyetim bilirim”.
25:39 “mazhariyet-i esmâsına en cami' bir âyine”
Diğer mahluklar da Cenâb-ı Allah’ın esmâsına âyine. Ama insanın mazhar olduğu isimler diğer mahluklara göre çok fazladır.
İnsan Cenâb-ı Allah’a üç şekilde ayna olur: Zıttıyla, misliyle, aynıyla (bk: 33. Söz / 31. Pencere)
29:42 İnsanın fakr-ı mutlakta olması, en alıcı durumda olması demektir. En muhtaç durumda olmak, en çok talep eden durumunda olmayı netice verir.
30:06 “fenadan en ziyade müteellim ve bekàya en ziyade müştak”
Pek çok inkâr, bekayı bilmemekten ve onu kabul etmemekten geliyor.
“Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar hüzünlenmezler de.” (Yunus/62)
Çünkü bekayı biliyorlar.
30:57 “hayat-ı dünyeviyece en müteellim ve en bedbaht”
Bu insanın akıl sahibi olmasından, gelecek düşüncesinin havf ve geçmiş düşüncesinin hüzün üretmesinden kaynaklanıyor.
33:45 “onu müstaid olduğu ve müştak olduğu ve lâyık olduğu bir dar-ı ebedîye göndermeyip”
Müstaid (kabiliyetli) evvele bakıyor, lâyık âhire bakıyor, müştak bilfiil durumumuza bakıyor. (Çekirdek-çiçek-meyve üçlemesine benzer.)
41:34 İnsanın hususiyetlerinden biri varlığın tarz-ı tesbihatlarına ve ibadetlerine müdahale etmektir. Fizikî bir müdahale de olabilir, metafizikî de olabilir. Metafizik kısmı kutbiyet ile alakalı bir mesele.
49:24 “İnsanın kalb cüzdanındaki letâif ve akıl defterindeki havas ve istidadındaki cihazat, tamamen ve müttefikan saadet-i ebediyeye müteveccih ve ona göre verilmiş ve ona göre teçhiz edilmiş olduğuna ehl-i tahkik ve keşif müttefiktir.”
Lâtifeler (duygular) kalbe bağlıdır.
Havas (duyular) akla bağlıdır [Mesela göz ve kulak akla bağlıdır. Akıl gözle görür, kulak ile işitir].
Bunlar saadet-i ebediyeyi kazanmak için verilmiş. Bunları dünyevî sanatlara, bilgilere, kitaplara, sinemalara vs vermemeli.

Опубликовано:

 

11 сен 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 10   
@have808
@have808 2 года назад
ALLAH EBEDEN RAZI OLSUN
@nevaay5123
@nevaay5123 Год назад
Allah razı olsun hocam
@yukselsahin9925
@yukselsahin9925 4 месяца назад
🤲💚
@have808
@have808 2 года назад
🌼💚🌷🤲
@have808
@have808 2 года назад
💐🌹💦🌻
@sedacavdar6736
@sedacavdar6736 3 года назад
54.dktan itibaren anlatılan mahiye meselesinde ilgili âyetlerde geçen mevzunun sosyolojik ve psikolojik yönlerini ele alarak tefsirini yapmanız mümkün mü acaba? Üstünde düşünüp durduğum bir mesele yıllardır.. Rabbimiz zannimiz üzerine ise bu zan'da nelerin tesiri var? .. Hangi toplumsal kültürel etkilerden etkileniyoruz? Sonucta sosyal bir varlık olarak yaratılmış bizler, gelişim sürecinde, bulunduğumuz çevreden etkilenmeden ilerlemek konusunda neredeyse imkansız noktasındayız. Öyleyse, bu zannın bir ideası var mı? Varsa nasıl ulaşabiliriz? Elimizde olmadan doğru kabul ederek hareket ettiğimiz, turnusol kağıdı gibi kullandığımız, akıl yürütürken çıkış noktası aldığımız öğrenimlerin de doğru olduğunu ölçmemiz ise sanki bir paradox. Bu durumda, sosyolojik etkiler mesuliyet noktasında ne kadar etkili? Ben Rabbimi kendi yanlış eksik öğrenilmiş, icsellestirilmis ve kimseyle paylasilamayacak dile getirilemeyecek en uç noktalarda, neyin doğru neyin yanlış olduğunu çok da anlayamayacak şekilde tasavvur ediyorsam eğer, zanlarimi değiştirmem nasıl mümkün olacak? Bu mesele sanki halledilmesi gereken en öncelikli mesele gibi. Insan bulunduğu ortam ve psikoloji içinde yanlış öğrenilmiş bir Tanrıya iman etmekte zorlanmakta haklı bir tarafa sahip olabilir mi mesela? Allah bilindikce mi iman edilir iman edildikçe mi bilinir?..
@berrinileri5333
@berrinileri5333 4 года назад
1. / 2. / 3. / 4. / 5./ Hakikatlari da yayınlama imkanı var mi acaba. Allah Razı olsun.
@SeyidNurFethiErkal
@SeyidNurFethiErkal 4 года назад
5. Hakikatten önce çalışılmış metinler yoktu. Kayıtları kontrol ettikten sonra tatmin edici bulursak yayınlayacağız inşallah.
@yukselsahin9925
@yukselsahin9925 8 месяцев назад
🤲💚
Далее
8- HAŞİR RİSALESİ / 10. Söz, 12. Hakikat
47:16
Просмотров 1,3 тыс.
6- HAŞİR RİSALESİ / 10. Söz, 10. Hakikat
1:10:52
Просмотров 1,8 тыс.
ГИГАЧАД МЭЙКЕР В PLANTS VS ZOMBIES 2!
00:49
Hz. Muhammed'in Çocukluğu ve Gençliği
2:45:32
Просмотров 1,1 млн
Felsefe - Din Çatışması - 1+1=1 | 19.04.2022
1:46:33
Просмотров 466 тыс.
Bela, Sözü Takib Eder. Söz, Mukadderat Olur.
1:15:16
Просмотров 3,7 тыс.
10.Söz Haşir Risalesi - 12. Hakikat
55:12