Тёмный

(79) 17.Lem'a/12, Sh 135 | 12.Nota | Rabıta-i mevt suretinde Hz Üstad'ın bir münâcât ve niyâzı 

Risale-i Nur Dersleri Ali KURT
Подписаться 4,5 тыс.
Просмотров 60
50% 1

Onikinci Nota: Ey bu notaları dinleyen dostlarım! Biliniz ki, ben hilâf-ı âdet olarak, gizlenmesi lâzım gelen, Rabbime karşı kalbimin tazarru‘ ve niyâzını ve münâcâtını, bazen yazdığımın sebebi, ölüm, dilimi susturduğu zamanlarda, dilime bedel kitabımın söylemesini, rahmet-i İlâhiyeden kabûlünü ricâ etmektir. Evet, kısa bir ömürde, hadsiz günahlarıma keffâret olacak lisânımın tevbe ve nedâmetleri kâfî gelmiyor. Sâbit ve bir derece dâim olan kitabımın lisânı, daha ziyâde o işe yarar.
İşte on sene evvel, dağdağalı bir fırtına-i rûhiye neticesinde, Eski Said’in gülmeleri, Yeni Said’in ağlamalarına inkılâb edeceği hengâmda, gençliğin gaflet uykusundan ihtiyârlık sabahıyla uyandığım bir anda, şu münâcât ve niyâz-ı Arabî yazılmıştır. Türkçe meâli şudur:
Ey Rabb-i Rahîmim ve Hâlik-ı Kerîmim! Benim sû’-i ihtiyârımla ömrüm ve gençliğim zâyi‘ olup gitti. O ömür ve gençlik meyvelerinden elimde ancak, elem verici günahlar, zillet verici elemler, dalâlet verici vesveseler kalmıştır. Ve bu ağır yük ve hastalıklı kalb ile ve hacâletli yüzümle kabre yaklaşıyorum. Bilmüşâhede göre göre gāyet sür‘atle ve sağa ve sola inhirâf etmeyerek, ihtiyârsız bir tarzda, vefat eden ahbâb ve akrân ve akāribim gibi, kabir kapısına yanaşıyorum. O kabir, bu dâr-ı fânîden firâk-ı ebedî ile ebedü’l-âbâd yolunda kurulmuş ve açılmış evvelki menzil ve birinci kapıdır. Bu bağlandığım ve meftun olduğum şu dâr-ı dünyâyı, kat‘î bir yakîn ile anladım ki, hâliktir gider, fânîdir ölür.
Ve bilmüşâhede içindeki mevcûdât dahi, birbiri arkasından kāfile kāfile göçüp gider, kaybolur. Hususan benim gibi nefs-i emmâreyi taşıyanlara, şu dünya çok gaddardır, çok mekkârdır. Bir lezzet verse, bin elem takar, çektirir. Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur.
Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlik-ı Kerîmim! كُلُّ اٰتٍ قَر۪يبٌ sırrıyla, ben şimdiden görüyorum ki, yakın bir zamanda ben, kefenimi
Sayfa 136
giydim, tabutuma bindim, dostlarımla vedâ‘ eyledim. Kabrime teveccüh edip giderken, senin dergâh-ı rahmetinde, cenazemin lisân-ı hâliyle, ruhumun lisân-ı kāliyle bağırarak derim: “el-Emân, el-Emân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarımın hacâletinden kurtar.” İşte kabrimin başına ulaştım, boynuma takılan kefenimle kabrimin başında uzanan cismimin üzerine durdum. Başımı dergâh-ı rahmetine kaldırıp, bütün kuvvetimle feryâd edip nidâ ediyorum: “el-Emân el-Emân! Yâ Hannân! Yâ Rahmân! Beni günahların ağır yüklerinden halâs eyle.”
İşte kabrime girdim, kefenime sarıldım. Teşyî‘ciler beni bırakıp gittiler. Senin af ve rahmetini intizâr ediyorum. Ve bilmüşâhede gördüm ki, senden başka melce’ ve mence’ yoktur. Ve günahların çirkin yüzünden ve ma‘siyetin vahşi şeklinden ve mekânın darlığından, ben bütün kuvvetimle nidâ ediyorum: “el-Emân, el-Emân! Yâ Rahmân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Yâ Deyyân! Beni çirkin günahlarımın arkadaşlıklarından kurtar, yerimi genişlettir. İlâhî! Senin rahmetin, melceimdir ve Rahmeten li’l-Âlemîn olan Habîbin (asm) senin rahmetine yetişmek için vesîlemdir. Senden şekvâ değil, belki nefsimi ve hâlimi sana şekvâ ediyorum.
Ey Hâlik-ı Kerîm’im ve ey Rabb-i Rahîm’im! Senin Said ismindeki mahlûkun ve masnûun ve abdin hem âsî, hem âciz, hem gāfil, hem câhil, hem alîl, hem zelîl, hem müsî’, hem müsin, hem şakî, hem seyyidinden kaçmış bir köle olduğu halde; kırk sene sonra nedâmet edip, senin dergâhına avdet etmek istiyor. Senin rahmetine ilticâ ediyor. Hadsiz günahlarını ve hatîâtlarını i‘tirâf ediyor. Evhâm ve türlü türlü illetlerle mübtelâ olmuş, sana tazarru‘ ve niyâz ediyor. Eğer kemâl-i rahmetinle onu kabûl etsen, mağfiret edip rahmet etsen; zaten o senin şe’nindir. Çünkü sen, Erhamü’r-Râhimînsin. Eğer kabûl etmezsen, senin kapından başka hangi kapıya gideyim? Hangi kapı var? Senden başka Rab yok ki, dergâhına gidilsin. Senden başka hak ma‘bûd yok ki, ona ilticâ edilsin.”
لَٓا اِلٰهَ اِلَّٓا اَنْتَ وَحْدَكَ لَا شَر۪يكَ لَكَ اٰخِرُ الْكَلَامِ فِي الدُّنْيَا اَوَّلُ الْكَلَامِ فِي الْاٰخِرَةِ وَفِي الْقَبْرِ
(اَشْهَدُ اَنْ لَٓا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ وَاَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللّٰهِ)
صَلّٰي اللّٰهُ تَعَالٰي عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
اٰم۪ينَ

Опубликовано:

 

2 окт 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 2   
@osmansay9166
@osmansay9166 29 минут назад
Allah razı olsun
@ahs1134
@ahs1134 2 часа назад
Bu ders daha önce yayınlanmıştı. Silinip tekrar mı yayınlanıyor?
Далее
Как открыть багажник?
00:36
Просмотров 18 тыс.
HER ŞEYİN ARDINDA O VARDIR
40:00
Просмотров 9 тыс.
MENZİL TEKKESİ | GAVSI KASREVİ HZ (KS)
9:24
Просмотров 2 тыс.
Seyr u Sulûk Hâtıraları-4
13:54
Просмотров 163 тыс.
GUCLU QƏLBİN SAHİBLƏRİ - Haci Şahin Həsənli
21:33
Menzil: Bir tarikatın anatomisi I Fayn - Özel Dosya
33:53