90'lar ve Hayatımı Kurtaran Oyun Konsolu 

Evet

pintipanda'nın yorumuna 2 yanıt 36 like dünya ne hale geldi

@@JimMilton12 Evet.

@@alpergenc. ünlüleri bile görmez olduk

ulan pinti panda bu adam aga q37 like 5 yanıt ne yaaa abi lütfen bu yorumu beğen allah için

😊😊

Çağlar avcıl origins de bekleriz

video at ag

Hd Remaster bekleriz

heyt be eray reyiz

Krall

WATERFUL RING TOSS NE GÜNLER BE

Pompalamasyon

Ajaoqkqbq9fdqqj

Ben kucukken vardi bende :D kucukkende ismini bilmiyodum simsi de bilmiyorum

bende bunun psp klonlusu vardı

Talha abinin bu video da değindiği gibi: "belki de her dönem, o dönemin çocukları için özeldir. Ve belki de özel olan çocukluğun ta kendisidir..." ben 2005 doğumluyum. Bu pek çoğunuzdan daha küçük ve toy olduğum anlamına geliyor elbet. Size geçmişimi anlatıyım. Sıcak Antalya havasında klima eşliğinde yılmadan favorim olan çizgifilmlerin bölümlerini tekrar ve tekrar izlemek, reklam aralarında bile keyif almaktır çocukluk. İş sağolsun zar zor görebildiğimiz babamın hikayelerini ve fıkralarını hevesle dinlemek, yaşadığımız binanın hemen arkasındaki babamın dedemin ona vermesi sonucu patron olduğu Otel'de sabahtan akşama kadar müşterilerle ve onların çocuklarıyla sohbet etmek, biricik ablalarımla havuzda yüzmek ve her türlü dalda yarışmak, sevgilimle zaman öldürmek, hepimizi yöneten bir ilahın varlığına körü körüne inanmak, bir çiğköfte için annemden her gün para dilenmek, malum babam 2 yerde birden olamayacağından müşteri gelince çağırmam bir nevi nöbet tutmam için giriş odasındaki koltuğa oturup tüm gün leptop'ta vakit öldürmek, müzik dinlemek, internette sörf yapmak veya kuzenlerimle 90'lar tarzı browser oyunları oynamak, babamı kıstırıp her Allah'ın günü futbol diye yırtınmak, her hafta mangal yapmakla beraber Anlatya gibi sıcak bir iklimin akşamları buz kadar soğuk olmasının şaşkınlığıyla ateşin altında toplaşıp ateşin dansını seyredip ısınmak ardından tavukları teker teker yemek... İnsan soğuk olmadıkça içindeki ateşin, yağmur yağmadıkça başının üstündeki çatının değerini bilemez derler. Bu videodan her yaştan insanın etkilenececeği kanısındayım. Çünkü bu video Doksanlar bir yana "çocuk"luğu anlatıyor.

@@tak5235 kesinlikle kardeşim, asıl özel olan çocukluk ve benim çocukluğumda biraz sana benziyo

Talha abinin bu video da değindiği gibi: "belki de her dönem, o dönemin çocukları için özeldir. Ve belki de özel olan çocukluğun ta kendisidir..." ben 2005 doğumluyum. Bu pek çoğunuzdan daha küçük ve toy olduğum anlamına geliyor elbet. Size geçmişimi anlatıyım. Sıcak Antalya havasında klima eşliğinde yılmadan favorim olan çizgifilmlerin bölümlerini tekrar ve tekrar izlemek, reklam aralarında bile keyif almaktır çocukluk. İş sağolsun zar zor görebildiğimiz babamın hikayelerini ve fıkralarını hevesle dinlemek, yaşadığımız binanın hemen arkasındaki babamın dedemin ona vermesi sonucu patron olduğu Otel'de sabahtan akşama kadar müşterilerle ve onların çocuklarıyla sohbet etmek, biricik ablalarımla havuzda yüzmek ve her türlü dalda yarışmak, sevgilimle zaman öldürmek, hepimizi yöneten bir ilahın varlığına körü körüne inanmak, bir çiğköfte için annemden her gün para dilenmek, malum babam 2 yerde birden olamayacağından müşteri gelince çağırmam bir nevi nöbet tutmam için giriş odasındaki koltuğa oturup tüm gün leptop'ta vakit öldürmek, müzik dinlemek, internette sörf yapmak veya kuzenlerimle 90'lar tarzı browser oyunları oynamak, babamı kıstırıp her Allah'ın günü futbol diye yırtınmak, her hafta mangal yapmakla beraber Anlatya gibi sıcak bir iklimin akşamları buz kadar soğuk olmasının şaşkınlığıyla ateşin altında toplaşıp ateşin dansını seyredip ısınmak ardından tavukları teker teker yemek... İnsan soğuk olmadıkça içindeki ateşin, yağmur yağmadıkça başının üstündeki çatının değerini bilemez derler. Bu videodan her yaştan insanın etkilenececeği kanısındayım. Çünkü bu video Doksanlar bir yana "çocuk"luğu anlatıyor.

Talha abinin bu video da değindiği gibi: "belki de her dönem, o dönemin çocukları için özeldir. Ve belki de özel olan çocukluğun ta kendisidir..." ben 2005 doğumluyum. Bu pek çoğunuzdan daha küçük ve toy olduğum anlamına geliyor elbet. Size geçmişimi anlatıyım. Sıcak Antalya havasında klima eşliğinde yılmadan favorim olan çizgifilmlerin bölümlerini tekrar ve tekrar izlemek, reklam aralarında bile keyif almaktır çocukluk. İş sağolsun zar zor görebildiğimiz babamın hikayelerini ve fıkralarını hevesle dinlemek, yaşadığımız binanın hemen arkasındaki babamın dedemin ona vermesi sonucu patron olduğu Otel'de sabahtan akşama kadar müşterilerle ve onların çocuklarıyla sohbet etmek, biricik ablalarımla havuzda yüzmek ve her türlü dalda yarışmak, sevgilimle zaman öldürmek, hepimizi yöneten bir ilahın varlığına körü körüne inanmak, bir çiğköfte için annemden her gün para dilenmek, malum babam 2 yerde birden olamayacağından müşteri gelince çağırmam bir nevi nöbet tutmam için giriş odasındaki koltuğa oturup tüm gün leptop'ta vakit öldürmek, müzik dinlemek, internette sörf yapmak veya kuzenlerimle 90'lar tarzı browser oyunları oynamak, babamı kıstırıp her Allah'ın günü futbol diye yırtınmak, her hafta mangal yapmakla beraber Anlatya gibi sıcak bir iklimin akşamları buz kadar soğuk olmasının şaşkınlığıyla ateşin altında toplaşıp ateşin dansını seyredip ısınmak ardından tavukları teker teker yemek... İnsan soğuk olmadıkça içindeki ateşin, yağmur yağmadıkça başının üstündeki çatının değerini bilemez derler. Bu videodan her yaştan insanın etkilenececeği kanısındayım. Çünkü bu video Doksanlar bir yana "çocuk"luğu anlatıyor.

@@tak5235 bende 2005 dogumluyum ve antalyada yasiyorum her ne kadar suanki donemide begensemde 90 larda dogmayi cok isterdim ozamanlar bi baska bence

@@tak5235 Tabi ki her çocuk için kendi yaşadığı dönem özeldir. Katılıyorum bu söze fakat bizim dönemimiz cidden biraz farklıydı. Retro bir hayattan modern hayata geçişi birinci elden gözlemleyen bir nesildik. Yani Düşünsene bir gün önce, tek kanallı televizyonu olan bir ülkeden "ki tek kanal dediysek o kanalda da günün belirli saatlerinde yayın olurdu" kısa süre içerisinde yayın kesintisi olmadan 24 saat yayın yapan onlarca özel kanalı olan Türkiye ye uyandığını hayal et. Hayatımızda hiç deneyim etmediğimiz görmediğimiz, onlarca çizgi film, programlar, eğlence programları, diziler, filmler, showlar daha neler neler. Bunların bir anda hayatına dahil olduğunu bir düşün? Tabi tv de ki reklamlarında etkisiyle elektronik ürünlerin satışlarında patlamalardan tut da, sosyal ilişkilere kadar olan her şey kısa süre içerisinde değişti hayatımızda ve bizim nesilde. Yani bir anda çok farklı bir Türkiye ye uyandık kısa süre içerisinde. Ve daha basit anlatayım sana. Bir gün açılmak istediğin kız arkadaşına, kendince mektup yazar veya arkadaşların aracılığı ile haber gönderirken, kısa bir süre sonrasında hayatımıza giren cep telefonları ile kısa mesaj atarken, hatta telefon ile arayarak kendisi ile iletişime geçmeye çalıştığını veya geçtiğini hayal et. Yani Retro ve modern hayatın bir anda iç içe geçtiğini düşün. Yukarıda, iki sene önce attığım mesajın alt metninde yatan anlam ise tam olarak buydu. Ve bizim nesil beni çok iyi anladı buna adım gibi eminim. Yoksa tabi Talhanın da dediği gibi her" Her dönem her çocuk için özeldir. Orasına katılıyorum.. Not: Yorum biraz geç oldu ama idare et kardeşim :)

Ben 83 dogumlum

Ben 83 dogumlum

Kesinlikle.

Üzülme be abi şuan rahatsın

Video bekliyorum

Biz senin helvanı yememişmiydik

Banada dedi ya

Vay abi sen buradamıydın

ZO -Arda Taş 😉

Saygılar Cengiz abi. Sizi de burada görünce doğru yerde olduğumu anladım :)

atakan 67 tesekkurler. Saygilar.

Allah rahmet eylesin abi :(

Ben 40 yaşındaydım

hepsini kafadan yazmadı herhalde ve ya hepsini bi konuşmayla söylemedi

Büyük emek vermis yenge helal olsun

Talha abi yengeye kalp atmamış. :D olay çıkar valla

Emre Açıcı 😅

Unutursak kalbimiz kurur

Talha abinin bu video da değindiği gibi: "belki de her dönem, o dönemin çocukları için özeldir. Ve belki de özel olan çocukluğun ta kendisidir..." ben 2005 doğumluyum. Bu pek çoğunuzdan daha küçük ve toy olduğum anlamına geliyor elbet. Size geçmişimi anlatıyım. Sıcak Antalya havasında klima eşliğinde yılmadan favorim olan çizgifilmlerin bölümlerini tekrar ve tekrar izlemek, reklam aralarında bile keyif almaktır çocukluk. İş sağolsun zar zor görebildiğimiz babamın hikayelerini ve fıkralarını hevesle dinlemek, yaşadığımız binanın hemen arkasındaki babamın dedemin ona vermesi sonucu patron olduğu Otel'de sabahtan akşama kadar müşterilerle ve onların çocuklarıyla sohbet etmek, biricik ablalarımla havuzda yüzmek ve her türlü dalda yarışmak, sevgilimle zaman öldürmek, hepimizi yöneten bir ilahın varlığına körü körüne inanmak, bir çiğköfte için annemden her gün para dilenmek, malum babam 2 yerde birden olamayacağından müşteri gelince çağırmam bir nevi nöbet tutmam için giriş odasındaki koltuğa oturup tüm gün leptop'ta vakit öldürmek, müzik dinlemek, internette sörf yapmak veya kuzenlerimle 90'lar tarzı browser oyunları oynamak, babamı kıstırıp her Allah'ın günü futbol diye yırtınmak, her hafta mangal yapmakla beraber Anlatya gibi sıcak bir iklimin akşamları buz kadar soğuk olmasının şaşkınlığıyla ateşin altında toplaşıp ateşin dansını seyredip ısınmak ardından tavukları teker teker yemek... İnsan soğuk olmadıkça içindeki ateşin, yağmur yağmadıkça başının üstündeki çatının değerini bilemez derler. Bu videodan her yaştan insanın etkilenececeği kanısındayım. Çünkü bu video Doksanlar bir yana "çocuk"luğu anlatıyor.

Ben 40 yaşındaydım

fakirdim (mişim)

Unuttunuz beni değil mi? :)

Ümit Yıldız vaaay