°^Jeon Jungkook ile hayal et °^Fikir bana aittir başka bir yerde varsa bile kesinlikle görmedim çalmayınız °^Başka kurgularla benzerlik varsa tamamen tesadüf eseridir °^Her okuyan ya da yazan oppacı değildir °^Kurgudur gerçeklik ile bir alakası bulunmamaktadır °^Düşüncelerinizi saygı çerçevesi içerisinde belirtiniz °^Yazım yanlışları için üzgünüm °^Sm/ut bulunmuyor ^°°Jijeontaen°°^ Konu °. Acımasız mafya eşin sen hastalandığında seninle ilgilenir .° Jeon Jungkook 24 yaşında °~° Jeon Viona 23 yaşında °~° Viona'dan~ güneşin yüzüme vurması ile sabah olduğunu anlamış ve gözümü aralamıştım.. kalkar kalmaz ilk olarak banyoya adımlayıp günlük işlerimi halletmiş sonra ise yatağımı toparlayıp üzerimde ki pijamalardan kurtulmuştum.. ne kadar Jungkook ile evli olsak da aynı odalarda kalmıyorduk ve bu yüzden onun evde olup olmadığından haberim de olmuyordu.. evde olup olmadığını kontrol etmek amacıyla odamdan ayrılarak Jungkook'un odasına doğru gitmiş ve kapıyı tıklatmıştım "gel" komutu gelmeyince yavaşça kapıyı açarak içeriye bakmıştım ancak her zaman ki gibi evde değildi.. bu hallerine 2 aydır alışkındım aslında ama en azından pazar günleri evde kalıp benimle vakit geçirmesini istiyordum çünkü zaten diğer günler de onu görme ihtimalim yoktu ben erken yatar o ise akşam eve geç gelirdi bu yüzden onu görme gibi bir şansım yoktu o yüzden pazar günleri bari evde olsun istiyordum ama bir yandan geçenlerde söylemiş olduğu "seninle zorunda olduğum için evlendiğimi unutma, seni sevdiğim falan da yok aksine senden nefret ediyorum" cümlesi geldiği zaman bu isteğim son buluyor ve asla gerçekleşemeyeceği fikri beliriyordu zihnimin içinde.. daha fazla kafaya takmayarak merdivenlerden inip mutfağa adımladım ve kendim için birşeyler hazırlamaya başladım.. kahvaltılık birkaç şey masaya koyduktan sonra bugün kendimi iyi hissetmediğim için portakal suyuda hazırlayıp masaya oturdum ve kahvaltımı yapmaya başladım.. ... kahvaltımı yaptıktan sonra mutfağı toparlayıp bir tabağa ise meyve kesip koyarak salona doğru ilerledim.. .. salona geçtikten sonra televizyondan herhangi bir dizi açıp izlemeye başladım .. dizinin bir kısmında başrol erkek zorla evlendirildiği kadına ş¡ddet uyguluyor ve ona bir çok kötü söz söylüyordu aklıma benimde Jungkook'la zoraki olarak evlendiğim geldi ve nedensizce gözlerim doldu.. onun ş¡ddet gösterme gibi birşeyi yoktu ama yinede yaptığı diğer şeyler de kalbimin kırılması için yeterliydi.. diziyi izlemeye daha fazla devam etmeyerek odama çıktım.. ... odama çıktıktan sonra yatağıma biraz uzanarak telefondan birşeyler izlemeye başladım.. .. ben telefondan birşeylere bakmaya devam ederken başıma bir an da bir ağrı girdi ve gitgide ise çoğalıyordu.. telefona çok baktığım için ağrıdığını düşündüm ve bir ağrı kesici almak için mutfağa doğru indim.. mutfağa inip ağrı kesiciyi aldıktan sonra ilacı içtim ve tekrar yukarıya doğru adımladım.. yukarıya çıktıktan kısa bir süre sonra ise üşümeye başladım ve artık birşeylerin yolunda gitmediğini anladım.. çünkü bugün hava gayet güzel ve sıcaktı yani üşümem olanaksızdı bu yüzden sanırım hasta olmuştum.. üşümeye hâla devam ettiğim için üzerime kalın birşey giymek adına dolabıma doğru ilerledim ve içerisinden bir sweat alarak üzerime geçirdim.. sonrasında tekrar yatağıma doğru ilerledim ve dinlenmek için biraz uzandım.. Jungkook'dan~ sabah Viona uyurken evden çıkmış ve annemin mezarının olduğu yere gitmiştim.. mezarın yanına gittiğim zaman mezar taşının yanına oturarak bir süre annemle konuştum.. "anne, senin k@tilini yakaladım ve bugün onun işini bitireceğim.." "sana verdiğim sözün bir kısmını bugün tamamlamış olacağım.." "geriye ise sadece şerefsiz babam kalıyor işini bitirmem gereken.." "onu da yakaladıktan sonra söz bir daha kimseye zarar vermeyeceğim.." "ama anne senin yokluğuna hâla alışamadım biliyor musun? aradan 8 yıl geçmesine rağmen hâla senin Kook'un seni özlemeye devam ediyor.." "ayrıca uzun zamandır sana söylemek istediğim birşey daha var.. ben-ben bir kızın hayatını mahvettim.. onu benimle zorla evlendirdim ve üstüne üstlük ona kötü davranıyorum.. ayrıca çoğu zaman senin bana davrandığın gibi davranıyor bana ve bu-bu beni çok üzüyor anne.." "bana kızıyor olmalısın şuan ona kötü davrandığım için ve onu sevmeye çalışmadığım için öyle değil mi?" "ama onu sevemem, sevemiyorum sen beni bıraktıktan sonra bu-bu mümkün olmuyor ayrıca ona zarar gelsin istemiyorum ama ona en büyük zararda benim yanımda gelecek.." "babamın yüzünden senin ö|düğün gibi benim yüzümden de ona zarar gelmesini istemiyorum.." "o aslında çok iyi bir kız ve onu görmek o kadar isterdin ki.. hatırlıyor musun? bir gün seninle gelecekteki gelinin hakkında konuşmuştuk ve sen nasıl bir gelin istediğini söylemiştin.. işte Viona tam senin istediğin gibi bir kız.. ama sen onu göremiyorsun.." -Jungkook ben annemle konuşmaya devam ederken arkamdan bir ses gelmişti ve arkamdan gelen sesle arkamı dönmüştüm ve sesin sahibine bakmıştım "Taehyung?" -nasıl burada olduğunu bildiğimi düşünüyorsan eğer sen sormadan cevaplayayım, saat kaç gibi eunwoo nun işini halledeceğimizi sormak için seni aradım ama açmadın bende sen açmayınca evde ki korumaları aradım ve onlar ise sen evden ayrılalı ortalama 1-2 saat olduğunu söylediler, benimde aklıma bugünün özel bir gün olduğundan dolayı buraya gelebileceğin geldi ve vakit kaybetmeden yanına gelmek istedim "ne zamandır arkamda bekliyordun?" -ortalama 10 dakikadır -bu arada Jungkook bence deneyebilirsin "neyi?" -Viona'yı sevmeyi kısa bir süre sessiz kaldım.. "ahh neyse hadi gidelim bir an önce ve şu pisliğin işini bitirelim.." -tamam hadi (...) akşam olmuştu ve mutlu bir şekilde evime dönüyordum çünkü planımız başarı ile sonuçlanmıştı ve annemin k@tilini ö|dürebilmiştik.. ... eve geldim ve Viona'nın açması için zile bastım ancak kapıyı açan olmadı bende cebimden anahtarımı çıkardım ve kapıyı açıp içeriye girdim içeriye girdiğim de içerisi kapkaranlıktı, hiç bir yerin ışığı yanmıyordu ışıkların açık olmamasına şaşırmıştım çünkü Viona karanlıktan korkuyordu ve bu yüzden de akşam olunca çoğu yerin ışığını açık tutardı.. acaba birşey mi oldu düşüncesi ile üzerimde ki ceketi çıkarır çıkarmaz yukarıya doğru çıktım ve Viona'nın odasına girdim orasının da ışığı yanmıyordu ve bu yüzden hiç bir şey görünmüyordu bende hemen ışığı açtım ışığı açar açmaz ise yatakta yorgana sarılmış ve yanakları kıpkırmızı olmuş bir Viona duruyordu.. hızla yanına gittim ve ona seslendim "Viona" "Viona" "Viona kalksana" ona seslenmeme rağmen hiç bir tepki vermiyordu bende elimi alnına götürdüm ve götürür götürmez gözlerim kocaman açıldı "Viona ateşin var yanıyorsun sen" "heyy kalksana" hâla hiç bir tepki vermiyordu, öylece gözleri kapalı duruyordu ve bu yüzden de endişelenmem gitgide artıyordu hızla odama giderek ateş ölçeri aldım ve Viona'nın odasına tekrar gittim gelir gelmez hemen ateşini ölçtüm ve gördüğüm sayı karşısında olduğum yerde kalakaldım.. "39.6" "VİONA" elimde olmadan yüksek sesle ismini söylemiştim ve bu sefer az da olsa mırıldanmalar çıkarmıştı ama hâla kendinde değildi ve her geçen süre de ateşi gitgide artıyor olmalıydı bu yüzden daha fazla vakit kaybetmeden üzerindeki yorganı üzerinden çekerek Viona'yı kucağıma aldım ve hızla odasının içerisinde ki banyoya doğru ilerledim hızla soğuk suyu açtım ve kucağımda olan Viona'nın yüzüne doğru suyu tuttum suyun soğuk olmasından dolayı daha da titremeye başlamış ve yavaş yavaş gözlerini aralamaya başlamıştı -Jungkook s-sen "..." -suyu kapatırmısın donuyorum şuan resmen "ateşin var" -tamam ama bu kadar soğuk su yeterli "ahh peki" demiş ve tekrar onu odasına getirmiştim "üzerin ıslandı o yüzden üzerini değiştir ama kısa ve ince bir şeyler giy bende doktoru arayıp gelmesini söyleyeceğim hâla hiç iyi görünmüyorsun" -gerek yok cidden "sana fikrini sormadım Viona" "şimdi çıkıyorum odandan, doktor gelince gelirim" konuşmamı bitirdikten sonra odasından çıkarak salona gitmiş ve doktoru arayarak gelmesini söylemiştim _Devamı aşağıda_
_Devam 1 burada_ doktorun gelmesini beklerken ise biraz önce olanları düşünüyordum "ya-ya biraz daha geç gelseydim eve o-o zaman o" "ahh çıldıracağım" ... kısa süre sonra doktor gelmişti ve bende onunla birlikte Viona'nın odasına doğru çıkmıştım ... doktor Viona'yı muayene ediyordu ve seruma gerek olduğunu söylemişti ancak doktor serum der demez Viona'nın gözleri bir anda beni bulmuştu, ben ise ne demek istediğini anlamamıştım - ş-şey serum yapmasanız olmaz mı acaba -maalesef Viona hanım yapmam gerekiyor yoksa kolay kolay toparlanamazsınız - ama şeyyy "bana serumdan korktuğunu söyleme sakın" dediğim ile gözlerini benim gözlerim ile buluşturmuştu -ne yani sen korkmuyor musun "tabikide korkmuyorum çocuk muyum ben" -ben çocuk muyum o zaman "evet çocuksun" -değilim "öylesin" "neyse tartışmayı kes ve doktora karışma o ne diyorsa ona uy" -ama korkuyorum "ahh peki o zaman elimden tut ve oraya bakma olur mu" -hmm peki olur daha fazla doktoru bekletmeden Viona'nın yanına geçmiş ve elimden tutmasını sağlamıştım kafasını ise benim tarafıma döndürmüştüm kısa sürede doktor serumu takmıştı ve bende Viona'nın yanından çekilmiştim doktor ise serumu taktıktan sonra bana doğru dönmüştü -bay Jungkook bayan Viona için bir kaç ilaç yazacağım şimdi ve hemen temin edilmesi gerekiyor çünkü ciddi anlamda bayan Viona'nın bedeni halsiz düşmüş ayrıca tamamen iyileşinceye kadar da iyi ve sağlıklı beslenmeli -ayrıca serum ortalama 30-40 dakikaya bitmiş olacaktır bu süre içerisinde ben arabamda beklerim ve serum bitince gelip çıkarırım "ahh olur mu bay Hwang aşağı salona geçelim biz" -rahatsızlık vermiş olmayayım "olur mu asıl biz sizi gece gece rahatsız ettik" ... doktor çoktan evden gitmiş ve ilaçları ise çoktan getirttirmiştim ancak Viona'nın aç karınla ilacını içmesini istemediğim için ona bir çorba pişirmiş ve tabağa koyarak odasına doğru adımlamıştım.. Viona'nın odasına girdiğim de yattığı yerden biraz doğrularak bana doğru bakmaya başlamıştı ben ise tepsiyi sehpaya bırakmış ve Viona'nın yatağının olduğu yere bir sandalye çekerek yanına oturmuştum sonrasında ise sehpaya koymuş olduğum tepsiyi alarak kucağıma koydum -sen bana çorba mı pişirdin "pişiremez miyim?" -bilmem, insan nefret ettiği kişiye çorba yapar mı? dediği şey karşısında ona geçen sefer söylemiş olduğum söz gelmişti ve ne diyeceğimi bilememiştim _Flashback_ odamda dosyaları inceliyordum ki bir anda kapım çalındı ve gelen Viona olmalıydı "gel" komutunu verdikten sonra içeriye girmiş ve kapıyı kapatmıştı ben ise sadece onu izliyordum -bugün hiç odandan çıkmadın yorulmuş olmasın bende bu yüzden sana kahve yapıp getirdim Kook demiş ve masama yapmış olduğu kahveyi bırakmıştı "bana Kook deme Viona" -neden ki bence güzel bir hitap şekli "SANA DEME DİYORSAM DEMEMELİSİN TAMAM MI?" bağırmam ile yüzüme bakakalmış ve bir-iki adım geriye sendelemişti "SENİNLE ZORUNDA OLDUĞUM İÇİN EVLENDİĞİMİ UNUTMA, SENİ SEVDİĞİM FALAN DA YOK AKSİNE SENDEN NEFRET EDİYORUM" dediğim ile gözünden damlalar akmaya başlamış ve hızla odamdan çıkmıştı" _Flashback end_ " a~ geçen ben hastalandığım zaman benimle de sen ilgilenmiştin o yüzden" _Flashback_ salona geçip oturmuştum ancak boğazım çok kötü ağrıyordu ve ara sıra öksürüyordum ben yine öksürürken yukarıdan aşağıya doğru inen Viona öksürdüğümü duyup hemen yanıma gelmişti -hasta mı oldun sen "iyiyim öhö" -hadi ama niye yalan söylüyorsun ki hastasın işte neyse ben sana bir sıcak çay yapıp getireyim boğazını biraz rahatlatır "uğraşma boşuna içmem çünkü" -sen içmesende ben yine de yapacağım içip içmemek sana kalmış demiş ve mutfağa gidip çayı hazırlamaya başlamıştı ayrıca gece ise sürekli odama gelip beni kontrol etmişti.. _Flashback end_ -zorunda değilsin "seninle ilgilenmek istiyorum" demiş ve elimde tuttuğum kaşığı çorbaya daldırmıştım -kendim içebilirim "bende yedirebilirim" -gerek yok hem bebek değilim ben "gayette bebeksin serumdan bile korkuyorsun" -ama acıyor demiş ve dudağını büzmüştü bu hali cidden çok tatlı görünüyordu "çok mu acıdı" demiştim kaşımın birini kaldırarak -hıhı -ama nedense senin elinden tutunca eskisi kadar da acımadı "hmm öyle mi?" -öyle "o zaman her zaman yanında olup elinden tutacağım" dediğim ile şaşırmış ve bakakalmıştı ancak ben herhangi bir tepki vermedim ve çorbasını içirmeye devam ettim.. "çorbanı içtiğine göre al ilacını iç" -tamam diyerek elimden ilacı almış ve içerisinden bir tane çıkarmıştı sonra ise dişi ile hapın küçük bir parçasını kırdı ve elindeki su ile yuttu ben ise şaşkın gözler ile ona bakıyordum "niye bütünce yutmuyorsun sen" -yutamıyorum çünkü "ne yani küçücük hapı 3 parçaya bölerek mi yutacaksın?" -evet "ahh cidden çok garipsin" ... "hadi artık yat ve uyu biraz dinlenmiş olursun hem" -sende git yat yoruldun "gideceğim tabikide burada kalacak halim yok ya ama önce sen yat uyu" -iyi peki demiş ve gözlerini kapatmıştı ben ise gece boyu başında durmayı planlıyordum çünkü her an ateşi tekrar çıkabilirdi.. ... gece boyu Viona'nın ateşine bakmıştım ve şimdilik bir şey yoktu ancak uykusuz kaldığım için gözlerim ciddi şekilde ağrıyordu ve yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.. ... {Sabah} hissettiğim kıpırtılar ile gözlerimi açmıştım ve açar açmaz burnumun dibinde olan Viona ile karşılaşmıştım o ise gözlerimi açtığımı görünce hemen ayrılmıştı üzerimden - ş-şey burada uyuya kalmışsın ve üzerine birşey örtmemişsin o yüzden- "sorun değil açıklamana gerek yok" - gece boyu benimle mi ilgilendin "hmm" - neden uykusuz kalıyorsun bu sefer sende hastalanırsan ne olaca- "ahh bak Viona hep ailemi soruyordun ve herhangi bir cevap alamıyordun ya bugün cevabını vereyim.. annem hayatta değil" -ne dediğim ile şaşırmış ve gözlerimin içine bakmıştı "babam bir mafyaydı hemde çok bilindik bir mafya ve o yüzden birçok düşmanı da vardı onu ö|dürmek isteyen.." burada durup uzun bir nefes alıp-vermiştim sonra ise devam ettim "bir gün düşmanlarından biri evimizi bastı adamları ile birlikte, ama o-o evden kaçtı ve sadece kendi canını düşündü ve onlar annemi ve beni vurdular.. annemin kalbine denk gelmişti kurşun ve o yüzden yaşamadı, yaşayamadı benim ise karnımın bir köşesine gelmişti ve çokta önemli bir nokta olmadığı için herhangi bir sorun olmadı ama annem gitmişti bu dünyadan.. ben yapayalnız kaldım 16 yaşındayken ve anneme söz verdim onun canını alanın bende bir gün canını alacaktım ve dediğimi de bugün yaptım annemi ö|düren kişiyi ö|dürdüm ancak hâla işini bitirmem gereken bir kişi daha var.." -kim "babam.." "ayrıca annem ö|dükten sonra kimseyi sevmedim, sevmek istemedim ama seninle bir sorunum yok ve sana herhangi bir zarar gelsin istemiyorum o yüzden seninle ilgilenmek benim için bir sorun barındırmadı ancak sana da benim yanımda zarar gelmesini istemiyorum bu yüzden bir an önce benden boşa-" cümlemi tamamlamadan elini dudağıma götürmüştü -senden boşanmak istemiyorum "bak anlamıyorsun" - hayır gayet iyi anlıyorum ve bana senin yanında bir zarar geleceğini düşünmüyorum o yüzden boşanmamıza gerek yok ama sen istiyorsan- "istemiyorum aksine seninle olmak istiyorum" dediğim ile tebessüm etmişti ve bana sarılmıştı bende sarılmasına karşılık verip sıkıca ona sarıldım.. sanırım bundan sonra yanımda beni destekleyen ve çok seven biri olacaktı ayrıca bende onu çok sevip her türlü kötülükten koruyacaktım *artık ona sevgimi göstermekten korkmayacağım ve onu sonsuza kadar seveceğim* ~END~ | kurgu hakkındaki düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın
_Devam 1 burada_ doktorun gelmesini beklerken ise biraz önce olanları düşünüyordum "ya-ya biraz daha geç gelseydim eve o-o zaman o" "ahh çıldıracağım" ... kısa süre sonra doktor gelmişti ve bende onunla birlikte Viona'nın odasına doğru çıkmıştım ... doktor Viona'yı muayene ediyordu ve seruma gerek olduğunu söylemişti ancak doktor serum der demez Viona'nın gözleri bir anda beni bulmuştu, ben ise ne demek istediğini anlamamıştım - ş-şey serum yapmasanız olmaz mı acaba -maalesef Viona hanım yapmam gerekiyor yoksa kolay kolay toparlanamazsınız - ama şeyyy "bana serumdan korktuğunu söyleme sakın" dediğim ile gözlerini benim gözlerim ile buluşturmuştu -ne yani sen korkmuyor musun "tabikide korkmuyorum çocuk muyum ben" -ben çocuk muyum o zaman "evet çocuksun" -değilim "öylesin" "neyse tartışmayı kes ve doktora karışma o ne diyorsa ona uy" -ama korkuyorum "ahh peki o zaman elimden tut ve oraya bakma olur mu" -hmm peki olur daha fazla doktoru bekletmeden Viona'nın yanına geçmiş ve elimden tutmasını sağlamıştım kafasını ise benim tarafıma döndürmüştüm kısa sürede doktor serumu takmıştı ve bende Viona'nın yanından çekilmiştim doktor ise serumu taktıktan sonra bana doğru dönmüştü -bay Jungkook bayan Viona için bir kaç ilaç yazacağım şimdi ve hemen temin edilmesi gerekiyor çünkü ciddi anlamda bayan Viona'nın bedeni halsiz düşmüş ayrıca tamamen iyileşinceye kadar da iyi ve sağlıklı beslenmeli -ayrıca serum ortalama 30-40 dakikaya bitmiş olacaktır bu süre içerisinde ben arabamda beklerim ve serum bitince gelip çıkarırım "ahh olur mu bay Hwang aşağı salona geçelim biz" -rahatsızlık vermiş olmayayım "olur mu asıl biz sizi gece gece rahatsız ettik" ... doktor çoktan evden gitmiş ve ilaçları ise çoktan getirttirmiştim ancak Viona'nın aç karınla ilacını içmesini istemediğim için ona bir çorba pişirmiş ve tabağa koyarak odasına doğru adımlamıştım.. Viona'nın odasına girdiğim de yattığı yerden biraz doğrularak bana doğru bakmaya başlamıştı ben ise tepsiyi sehpaya bırakmış ve Viona'nın yatağının olduğu yere bir sandalye çekerek yanına oturmuştum sonrasında ise sehpaya koymuş olduğum tepsiyi alarak kucağıma koydum -sen bana çorba mı pişirdin "pişiremez miyim?" -bilmem, insan nefret ettiği kişiye çorba yapar mı? dediği şey karşısında ona geçen sefer söylemiş olduğum söz gelmişti ve ne diyeceğimi bilememiştim _Flashback_ odamda dosyaları inceliyordum ki bir anda kapım çalındı ve gelen Viona olmalıydı "gel" komutunu verdikten sonra içeriye girmiş ve kapıyı kapatmıştı ben ise sadece onu izliyordum -bugün hiç odandan çıkmadın yorulmuş olmasın bende bu yüzden sana kahve yapıp getirdim Kook demiş ve masama yapmış olduğu kahveyi bırakmıştı "bana Kook deme Viona" -neden ki bence güzel bir hitap şekli "SANA DEME DİYORSAM DEMEMELİSİN TAMAM MI?" bağırmam ile yüzüme bakakalmış ve bir-iki adım geriye sendelemişti "SENİNLE ZORUNDA OLDUĞUM İÇİN EVLENDİĞİMİ UNUTMA, SENİ SEVDİĞİM FALAN DA YOK AKSİNE SENDEN NEFRET EDİYORUM" dediğim ile gözünden damlalar akmaya başlamış ve hızla odamdan çıkmıştı" _Flashback end_ " a~ geçen ben hastalandığım zaman benimle de sen ilgilenmiştin o yüzden" _Flashback_ salona geçip oturmuştum ancak boğazım çok kötü ağrıyordu ve ara sıra öksürüyordum ben yine öksürürken yukarıdan aşağıya doğru inen Viona öksürdüğümü duyup hemen yanıma gelmişti -hasta mı oldun sen "iyiyim öhö" -hadi ama niye yalan söylüyorsun ki hastasın işte neyse ben sana bir sıcak çay yapıp getireyim boğazını biraz rahatlatır "uğraşma boşuna içmem çünkü" -sen içmesende ben yine de yapacağım içip içmemek sana kalmış demiş ve mutfağa gidip çayı hazırlamaya başlamıştı ayrıca gece ise sürekli odama gelip beni kontrol etmişti.. _Flashback end_ -zorunda değilsin "seninle ilgilenmek istiyorum" demiş ve elimde tuttuğum kaşığı çorbaya daldırmıştım -kendim içebilirim "bende yedirebilirim" -gerek yok hem bebek değilim ben "gayette bebeksin serumdan bile korkuyorsun" -ama acıyor demiş ve dudağını büzmüştü bu hali cidden çok tatlı görünüyordu "çok mu acıdı" demiştim kaşımın birini kaldırarak -hıhı -ama nedense senin elinden tutunca eskisi kadar da acımadı "hmm öyle mi?" -öyle "o zaman her zaman yanında olup elinden tutacağım" dediğim ile şaşırmış ve bakakalmıştı ancak ben herhangi bir tepki vermedim ve çorbasını içirmeye devam ettim.. "çorbanı içtiğine göre al ilacını iç" -tamam diyerek elimden ilacı almış ve içerisinden bir tane çıkarmıştı sonra ise dişi ile hapın küçük bir parçasını kırdı ve elindeki su ile yuttu ben ise şaşkın gözler ile ona bakıyordum "niye bütünce yutmuyorsun sen" -yutamıyorum çünkü "ne yani küçücük hapı 3 parçaya bölerek mi yutacaksın?" -evet "ahh cidden çok garipsin" ... "hadi artık yat ve uyu biraz dinlenmiş olursun hem" -sende git yat yoruldun "gideceğim tabikide burada kalacak halim yok ya ama önce sen yat uyu" -iyi peki demiş ve gözlerini kapatmıştı ben ise gece boyu başında durmayı planlıyordum çünkü her an ateşi tekrar çıkabilirdi.. ... gece boyu Viona'nın ateşine bakmıştım ve şimdilik bir şey yoktu ancak uykusuz kaldığım için gözlerim ciddi şekilde ağrıyordu ve yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı.. ... {Sabah} hissettiğim kıpırtılar ile gözlerimi açmıştım ve açar açmaz burnumun dibinde olan Viona ile karşılaşmıştım o ise gözlerimi açtığımı görünce hemen ayrılmıştı üzerimden - ş-şey burada uyuya kalmışsın ve üzerine birşey örtmemişsin o yüzden- "sorun değil açıklamana gerek yok" - gece boyu benimle mi ilgilendin "hmm" - neden uykusuz kalıyorsun bu sefer sende hastalanırsan ne olaca- "ahh bak Viona hep ailemi soruyordun ve herhangi bir cevap alamıyordun ya bugün cevabını vereyim.. annem hayatta değil" -ne dediğim ile şaşırmış ve gözlerimin içine bakmıştı "babam bir mafyaydı hemde çok bilindik bir mafya ve o yüzden birçok düşmanı da vardı onu ö|dürmek isteyen.." burada durup uzun bir nefes alıp-vermiştim sonra ise devam ettim "bir gün düşmanlarından biri evimizi bastı adamları ile birlikte, ama o-o evden kaçtı ve sadece kendi canını düşündü ve onlar annemi ve beni vurdular.. annemin kalbine denk gelmişti kurşun ve o yüzden yaşamadı, yaşayamadı benim ise karnımın bir köşesine gelmişti ve çokta önemli bir nokta olmadığı için herhangi bir sorun olmadı ama annem gitmişti bu dünyadan.. ben yapayalnız kaldım 16 yaşındayken ve anneme söz verdim onun canını alanın bende bir gün canını alacaktım ve dediğimi de bugün yaptım annemi ö|düren kişiyi ö|dürdüm ancak hâla işini bitirmem gereken bir kişi daha var.." -kim "babam.." "ayrıca annem ö|dükten sonra kimseyi sevmedim, sevmek istemedim ama seninle bir sorunum yok ve sana herhangi bir zarar gelsin istemiyorum o yüzden seninle ilgilenmek benim için bir sorun barındırmadı ancak sana da benim yanımda zarar gelmesini istemiyorum bu yüzden bir an önce benden boşa-" cümlemi tamamlamadan elini dudağıma götürmüştü -senden boşanmak istemiyorum "bak anlamıyorsun" - hayır gayet iyi anlıyorum ve bana senin yanında bir zarar geleceğini düşünmüyorum o yüzden boşanmamıza gerek yok ama sen istiyorsan- "istemiyorum aksine seninle olmak istiyorum" dediğim ile tebessüm etmişti ve bana sarılmıştı bende sarılmasına karşılık verip sıkıca ona sarıldım.. sanırım bundan sonra yanımda beni destekleyen ve çok seven biri olacaktı ayrıca bende onu çok sevip her türlü kötülükten koruyacaktım *artık ona sevgimi göstermekten korkmayacağım ve onu sonsuza kadar seveceğim* ~END~ | kurgu hakkındaki düşüncelerinizi belirtmeyi unutmayın
@@Jijeontaen ben teşekkür ederim hayatım, galiba doğru olabilir canımın içi ahahaha 💜💜💜 Tabi yazar sen olunca oluyor böyle şeyler, gayet normal karşılamak gerek 💖💕✨🦋
