Geçen yıl, sevgili Utku Tansuğ fitilini ateşlemişti Lezzet Festivali’nin. Peşini bırakmadı bu güzel etkinliğin, bu yıl da devam ettirmek için koşuşturmaya başladı.
Şanslıydı.
Kişiler, kurumlar Adana Valisi’nin önderliğinde bir araya gelmiş, Lezzet Festivali’ne sahip çıkmıştı.
Çukurova Kalkınma Ajansı, belediyeler, odalar, STK’lar... Bu güzel şehir için kolları sıvayıp sıraya girmiş onlarca Adana sevdalısı...
Adana Lezzet Festivali’nden söz ediyorum tabiî ki.
Ekim ayının başında ikincisi yapılan ve görünen o ki, önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecek, coşacak, enginlere sığmayıp taşacak çiçeği burnunda festivalimizden...
...
Eylül ayının son haftasıydı, bir öğle vakti Mersin’e gitmek üzere arabaya binmiştik Sefa ile... Tayyar Zaimoğlu aradı, “Çay kahve hazır. Hemen gel. Önemli bir konu var konuşmamız gereken” dedi. Mersin’e gittiğimizi, akşam döneceğimizi söyledim, “Eğer çok geç olmazsa, akşam uğrayalım” dedim... Akşam saat 9’a geliyordu buluştuk Tayyar Bey ile...
“Adana Lezzet Festivali”nin ikincisini yapıyoruz. Vali Bey bizzat ilgileniyor. Çukurova Kalkınma Ajansı ve Turizm Müdürlüğü de aktif olarak organizasyonun yönetimindeler. Festival’in tanıtım çalışmalarını da sizin yapmanızı rica ediyoruz” dedi Tayyar Bey. Biz de kısaca, “Adana için seve seve” deyip işe koyulduk.
Festival’e yaklaşık 10 gün kalmıştı. Zaman kısa, yapacak iş çoktu!..
Öncül Sefa içerisinde özel bir Festival ekibi oluşturduk ve bazı günler sabahlayarak yoğun bir tempo ile çalıştık. Zaman hızla tükeniyor ama işler sanki hiç bitmiyordu!..
4 Ekim sabahı son işleri baskıya gönderip, kendimize okkalı bir keyif kahvesi yaptık...
Huzur... Mutluluk...
Yorgun bedenler, gülümseyen yüzler... 🙂
Şimdi Festival’i beklemeye gelmişti sıra.
6 Ekim’de Festival alanını görmeye gittik... Herkes oradaydı... Günlerdir hummalı bir şekilde süren çalışmaların sonuna gelinmişti.
Ve 7 Ekim...
Büyük gün gelmişti.
Mangallardan dumanlar tütmeye, stantlar önünde uzun kuyruklar oluşmaya başladı...
Kalabalık hızla artıyordu.
Sadece biz yoktuk orada; çevre illerden, Ankara’dan, İstanbul’dan ve daha bir çok yerden yüzlerce lezzet tutkunu Adana’ya akın etmişti.
Tam bir lezzet şöleni yaşanıyordu. 👏
Ve... Adana’nın yeni bir festivali daha olmuştu:
“Adana Lezzet Festivali” 👌
...
Bu pazartesi sabahı Öncül Sefa’nın klasik hafta başı toplantısını yapıyoruz...
“Dün n’oldu biliyor musun?” dedi Sefa... “Bizim Ömür, Çocuklar Duymasın’ı izliyor televizyonda... ‘Taş fırın erkeği Haluk’ bizim Lezzet Festivali’ni bi’ anlatmaya başladı... Neredeyse dizinin tamamı boyunca!.. O kendi tarzıyla, o kadar da güzel anlatıyor ki!.. İnanamazsın!.. Yok böyle bir şey!..”
İnanamadım tabiî ki. Niye yalan söyleyeyim, “Sefa abartıyor galiba” diye içimden geçirmedim de değil.
Sonra dizinin o bölümünü bulduk, izledik...
Ne abartması?!..
Az bile söylemiş!.. 😳
Haluk’un Adana Lezzet Festivali’ni ballandıra ballandıra anlattığı bu bölümü izlerken, o gece gündüz süren, hiç bitmeyecekmiş gibi gelen hummalı çalışmalarımız geldi aklıma, “O kadar emek araya gitmemiş. Sevindim. Harika!” dedim kendi kendime.
Artık kesinlikle belli ki, 2018’in Adana Lezzet Festivali çok daha görkemli olacak. 👍
Portakal Çiçeği Karnavalı ve Kebap Şalgam Festivali’nde olduğu gibi on binlerce kişi Adana’ya akın edecek. 🙂
İyi hazırlanmamız gerekiyor.
21 окт 2024
