#emelozugur #cagatayçakır #psikoloji #psikolog #aldatma
1:00
📌 İki evlilikten biri boşanma ile sonuçlanıyor !
Artık evlilik kuralları yeniden yeniden yazılıyor !
5:00
📌 Sadakat ihlalleri kadın ve erkek erkek olarak eşitlendi !
Her ikisi de artık aldatıyor !
10:00
📌 Harflerinizin değişip değişmeyeceğini gösteren kritik süre belli !
O sürede değişmiyorsa değişmesini beklemeyin !
13:00
📌 Boşandıktan sonra aynı kişiyle tekrar evlenmek tarafların beceriksizliğidir !
19:00
📌 Çiftlerden birinde kişilik bozukluğu varsa o evliliği devam ettirmek zulümdür !
21:40
📌 Boşanan erkek hayatını kurmakta daha zorlanır !
26:00
📌 Evlilik kurumu belki de ortadan kalkacak !
29:00
📌 Boşandıktan sonra aynı evi paylaşmaya devam eden çiftlerin sayısı çok fazla !
Modern toplumda evlilik anlayışı sürekli olarak evrim geçirmekte ve bu değişimler, ilişkilerin temel dinamiklerini yeniden şekillendiriyor. Günümüzde, evlilikler sıkça sorgulanır hale geldi ve istatistikler, yapılan her iki evlilikten birinin boşanma ile sonuçlandığını gösteriyor. Bu durum, evlilik kurumunun geleceğini ve sürdürülebilirliğini tartışmaya açıyor. Uzman Psikolog Çağatay Çakır; İki evlilikten biri boşanma ile sonuçlanıyor ! Artık evlilik kuralları yeniden yeniden yazılıyor ! diyor. Peki boşanma oranları neden bu kadar artış gösterdi. Evlilik kuralları yeniden mi yazılıyor? Türk örf adetleri mi değişiyor?
Eşler arasında sadakat, geçmişte genellikle erkeklerle ilişkilendirilen bir mesele iken, günümüzde her iki cins için de eşit bir sorun haline gelmiş durumda. Artık hem kadınlar hem de erkekler için aldatma eşit derecede yaygın bir olgu. Bu, toplumsal cinsiyet normlarının ve beklentilerin de değiştiğinin bir göstergesi.
İlişkilerdeki başka bir önemli konu ise kişilik değişiklikleridir. Birçok çift, ilişkilerinin belirli bir noktasında önemli değişiklikler bekler, fakat uzmanlar, eğer belirli bir süre içinde bu değişiklikler görülmezse, ileride de görülme ihtimalinin düşük olduğunu belirtiyor. Bu, ilişkilerde gerçekçi beklentilere sahip olmanın önemini vurgulamaktadır.
Boşanma sonrası aynı kişiyle tekrar evlenmek bazı durumlarda görülebilmektedir. Ancak bu durum, bazıları tarafından tarafların bir tür beceriksizliği veya eski alışkanlıklarına dönme eğilimi olarak görülebilir. Bu tip yeniden birleşmeler genellikle derinlemesine bir öz değerlendirme ve ilişki dinamiklerinin iyice anlaşılması gerektirir.
Ayrıca, bir eşte kişilik bozukluğu gibi ciddi sorunlar varsa, bu durum diğer eşi büyük bir duygusal ve hatta fiziksel yük altında bırakabilir. Uzmanlar, böyle bir evliliği sürdürmenin, etkilenen eş için adeta bir işkenceye dönüşebileceğini ifade ediyorlar. Bu tür durumlar, sağlıklı sınırların ve gerektiğinde profesyonel yardımın önemini ortaya koyuyor.
Evlilikten ayrılan erkeklerin hayatlarını yeniden kurmaları bazen daha zor olabiliyor. Toplumsal beklentiler ve kişisel hazırlıksızlık, erkekler için bu süreci daha da zorlaştırabilir. Destek sistemlerinin ve toplumsal anlayışın bu noktada önemli bir rol oynadığı görülüyor.
Boşanmış çiftlerin aynı evi paylaşma durumu da giderek daha yaygın bir hal alıyor. Ekonomik zorluklar veya çocukların varlığı gibi faktörler, çiftleri bu tür düzenlemelere itebiliyor. Bu durum, modern ilişkilerin karmaşıklığını ve ekonomik faktörlerin aile yapıları üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor.
Bu tür değişikliklerle birlikte, evlilik kurumunun geleceği belirsizliğini koruyor. Belki de gelecekte, evlilik yerine daha farklı türde birliktelikler daha fazla ön plana çıkacak. Ancak şu an için, evlilik ve ilişkiler hakkında düşünceler sürekli olarak yeniden şekillenmekte ve bu da bizi daha anlayışlı ve esnek bir topluma doğru yönlendirebilir. Bugünkü konuğumuz Uzman Psikolog Çağatay Çakır ile evlilik ve boşanma üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Son zamanlarda Türkiye'de boşanma oranlarının artması ve doğum oranının çok düşmesi gelecek için tehlike çanlarının çaldığını gösteriyor. Peki büyük bir aşkla evlenen insanlar neden kısa bir süre içerisinde boşanıyor? Evliliği bir çocuk oyunu olarak mı görülüyor? Boşanmanın eşiğindeyseniz ve boşanmak istemiyorum diyorsanız bu röportajı kaçırmayın. İyi seyirler.
9 сен 2024
