ALEVİ KANAAT ÖNDERİ MEHMET GÜVENLE KONUŞULMAYANLAR (4. BÖLÜM) 

Mal

Hz. Hasan "imam nikahı mezarda biter." diye buyuruyorsa bu kanundur, reddedilemez. Koca ne kadar rezil olursa olsun, kızı isterken "Allah'ın emri , peygamberin sünnetiyle" istendiği için boşanma haramdır. Hiçbir güç Allah'ın emrinden üstün değildir ve biz kendi fikrimize göre hareket ederek Allah'a akıl verme lüksüne sahip değiliz. Hz. Ali şöyle buyurmuştur: "Kendi fikrine göre fetva veren helak olur." Boşanma ayetlerine gelince Kur'an'da muhkem ve muteşabih ayetler vardır. Yani bırakın her bir ayeti her bir noktanın bile sınırsız anlamı vardır. Al-i İmran 7.Ayet: هُوَ الَّـذ۪ٓي اَنْزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ اٰيَاتٌ مُحْكَمَاتٌ هُنَّ اُمُّ الْكِتَابِ وَاُخَرُ مُتَشَابِهَاتٌۜ فَاَمَّا الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ زَيْغٌ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَابَهَ مِنْهُ ابْتِغَٓاءَ الْفِتْنَةِ وَابْتِغَٓاءَ تَأْو۪يلِه۪ۚ وَمَا يَعْلَمُ تَأْو۪يلَهُٓ اِلَّا اللّٰهُۢ وَالرَّاسِخُونَ فِي الْعِلْمِ يَقُولُونَ اٰمَنَّا بِه۪ۙ كُلٌّ مِنْ عِنْدِ رَبِّنَاۚ وَمَا يَذَّكَّرُ اِلَّٓا اُو۬لُوا الْاَلْبَابِ Sana bu muazzam kitabı indiren O´dur. O´nun bir kısmı anlamları kesin olup kitabın temelini oluşturan(muhkem) ayetlerdir. Diğer bir takımları da muteşabih olanlardır. Ama kalplerinde bir yamukluk bulunanlar fitne aramak ve keyiflerince yorumlamak için sadece muteşabih olanların ardına düşerler. Halbuki, onun gerçek yorumunu ancak Allah bilir. İlimde derinleşmiş olanlar da: «İnandık, hepsi Rabbimizdendir.» derler. Bunları özü temiz olanlardan başkası düşünemez.

@@mehmettumama9651 Boşanma ile ilgili ehlibeytten bir çok hadis var. Bu hadislerin hepsinde helal olduğu fakat Allah ve resulu tarafından sevilmeyen bir helal olduğunu söyler. Hz Hasan doğru demiş mezarda biter. Ama ''yalnız'' kelimesi yok orda. Yani kıyılan nikah boşanma durumu olmazsa mezarda biter. Burda bunu sadece ve sadece mezarda biter diye yorumlak keyfi bir yorumdur. Bizzat Ehlibeyt'ten örnek verecek olursak: Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Allah’ın helal kıldığı şeyler arasında boşanmaktan daha nefret ettiği bir şey yoktur.” İmam Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah, zevk üzere boşanan kimseden nefret eder.” İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Şüphesiz aziz ve celil olan Allah, içinde gelin olan evi sever ve içinde boşanma olan evden nefret eder.” Boşanmak en son raddede yapılacak bişeydir bunda hem fikiriz ama islamiyet her döneme, her zamana inmiş bir kitaptır. Böyle katı davranarak ve ehlibeytin diğer hadislerini reddererek yorum yapmayı doğru bulmuyorum. İkinci husus ise gönderdiğiniz muhkem ve müteşabih ayeti. Bu ayet tarikatlar tarafından çok kullanılan ve herkesin en doğru benim anlayışından dolayıdır. Ne demek istediğinizi gayet iyi anlıyorum merak etmeyin. Fakat yanılmış olduğunuz kısım ise bugüne kadar müteşabih ayetleri herkesin yorumlaması ve yorumlarken kendinş mutlak doğru bilmesi. Yazdığınız hadistir ayet değil. Ayrıca hadis içerisinde değerlendirdiğimizde ise ehlibeytin bununla ilgili açık kapı bıraktığına dair başka hadislerde mevcuttur. Yüce Allah ve Resulu insana zulüm getirecek bir fıkıh getirmemiştir. Sizin aileniz hamdolsun belli kalitede insanlar olabilir fakat toplumda tahmin edeceğiniz ötesinde olaylar var ve kimse bu derece bunlara maruz kalmak zorunda değildir ayrıca ehlibeyt islam fıkhı buna gönülsüz olsa bile müsaade vermiştir.

Ehli Beyt islam fıkhı diye tanıtılan zahir ilmine tâbi olanların yorumudur. Gerçek Ehlibeyt İslam fıkhı Alevilerdedir ve Alevi-İslam'da kesinlikle boşanma yoktur. Bu konuda peygamber(saa) ve Ehli Beytin kanunu nettir ve yoruma kapalıdır. Herkes rahatlıkta yaşayacak diye bir şey yoktur. "Dünya müminin zindanıdır." diye buyuruyor Hz. Muhammed(saa) KOCAYA İTAAT Ensardan birisi yolculuğa çıkmak istediğinde hanımına: “Ben yolculuktan dönmedikçe evden çıkmaya hakkın yoktur” dedi. Kadın, kocası yolculuğa çıktıktan sonra babasının hastalandığını duydu. Bunun üzerine bir kadın vasıtasıyla Peygamber (s.a.a)’e şöyle bir mesaj gönderdi: “Kocam yolculuğa çıkmıştır, yolculuğa çıktığında: “Ben eve dönmedikçe evden dışarı çıkma” diye emretti. Şimdi babamın ağır bir şekilde hastalandığını duydum. Müsaade edin onun ziyaretine gideyim. Peygamber (s.a.a) cevaben şöyle buyurdular: “Evinde otur ve kocana itaat et.” Böylece aradan birkaç gün geçti. Kadın babasının hastalığının ağırlaştığını duydu. İkinci kez yine peygamber (s.a.a)’e: “Ya Resulellah! İzin verin babamın ziyaretine gideyim” diye bir mesaj gönderdi. Peygamber (s.a.a): “Hayır, evinde oturarak kocanın sözüne itaat et” diye cevap verdiler. Kadın bir müddetten sonra babasının öldüğünü duydu. Üçüncü kez yine bir adam vasıtasıyla Resulullah’a şöyle bir mesaj gönderdi: “Ya Resulellah! İzin verin babamın ağıt merasimine katılayım, ona namaz kılayım!” Peygamber (s.a.a) bu defa yine izin vermeyerek: “Evinde otur, kocana itaat et!” buyurdular. Kadının babası defnedildikten sonra Peygamber (s.a.a) bir kimseyi o kadının yanına göndererek ona: “Kocana itaat ettiğinden dolayı, Allah Teala senin ve babanın günahlarını affetti” denilmesini buyurdular. Kaynak: Bihar, C. 22, S. 145 Bakın mesela burada kadın sabır göstermiş ve Resulallah kadınla babasını affedilmekle müjdelemiştir. Günümüz insanına uyarlasak bu konu bırakın kavgayı soykırım sebebi olur. O yüzden iyi araştırmalı ve Allah'ın helal kıldığını, haram etmemeliyiz.

@@mehmettumama9651 boşanma aileleri öyle bir çatlakla birbirine düşman ediyor ki bu düşmanlık tohumları büyür ve ilerde ciddi toplumsal sorunların nedenleri olur. Maalesef boşanmaların en büyük sebebi yavrusunu emen inek misali yeni evli eşlere anne ve babaların yuvalarına musallat olup kazançları dan fayda elde etme boş gözlerle (3ayn el fadiy) doyumsuz bencillik ve terbiye eksikliğinden boşanmalar olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Saygılar