Biz arar dururuz, layık değiliz kapınızın önündeki çula dahi, Bizi biz bile bilmez iken, siz neden bilesiniz af eyleyin cürmümüzü, Kalpte nuru cihan var, onun hikmeti belki şuursuzca aramak Arayanlar bulmaz derler ancak bulanlar arayanlardır Rabbim nasip etsin ilminize hal olmayı, ilminiza yar olmayı...
Hasan-ı Basrî’nin Rabiatü’l-Adeviyye’ye evlenme teklif etmiş kabul etmemiş. Yılmamış şansını pek çok kereler denemiş sonuç değişmemiş.En sonunda arabuluculardan birine tekliflerin ardı kesilmeyince ona 2 sualim olacak bunlara cevap verebilirse teklifini kabul edeceğini söylemiş. Bunu duyan Hasan-ı Basri oldu bu iş diye çok sevinmiş. Hasan-ı Basrî Rabiatü’l-Adeviyye kendisinin ne vakit öleceğini, öldükten sonra cennete mi ya da cehenneme mi gideceğini söylesin evleneyim lafını duyunca Ben kendimin ne vakit öleceğimi, cennete mi yoksa cehenneme mi gideceğimi bilmez iken onunkileri nasıl bilebilirim demiş bir daha da evlilik mevzusunu açmamış.
