Bu videomuzda kullandığımız kaynakları ve videonun genişletilmiş metin halini buradan görebilirsiniz: evrimagaci.org/kaz-daglarinda-neler-oluyor-altin-neden-bu-kadar-degerli-neden-siyanur-kullanilacak-1766 Ufak bir not: 17:25'ten sonra gösterdiğimiz 2 belge kafaları karıştırabilir diye ufak bir bilgi vermek istedik. Uluslararası Siyanür Denetim Kodu (ICMC), doğrudan ülke bazında değil, firma bazında başvurulan bir protokol; Türkiye'nin niyetinden kastımız da, ülkemizde faaliyet gösteren bazı firmaların bu koda imzacı olmak istemesiyle ilgili. Örneğin 2013 yılında Kışladağ Altın Madeni bu protokole kabul edilerek, bunu Türkiye'de yapan ilk maden oldu: dar.vin/lMMea. Uşak ilimiz sınırlarındaki Kışladağ Altın Madeni'ni işleten Kanada firması Eldorado Altın Firması, bu listede görülebilir. Benzer şekilde, 17:38'de yer verdiğimiz belge, ülkemizde faaliyet gösteren bir siyanür üreticisi olan Hebei Chengxin Co., Ltd. firmasının sertifikasyonunu gösteriyor. Video metnini hazırlarken sanki ülke genel olarak bu anlaşmaya imza atabiliyormuş gibi yazmışız, bu nedenle ufak bir yanlış anlaşılma olabilir orada. Bu arada, ne yazık ki imzacılar arasından Türkiye'den henüz hiçbir maden firması, siyanür taşıyıcısı veya siyanür üreticisi bulunmamaktadır. Şu anda ICMC'nin sitesinde Alamos Gold firması imzacı firma olarak görülmemekte: dar.vin/bFheI Firmanın siyanür konusunda hangi firmayla çalışacağı da belli değil. Evrim Ağacı'nın çalışmalarını faydalı buluyorsanız, maddi destekçilerimiz arasına katılarak daha fazlasını üretmemizi sağlayabilirsiniz: www.patreon.com/evrimagaci | evrimagaci.org/destekol
Maden çıkaramıyoruz diye bir şey yok. Tamamen uydurma arkadaşım o. Ama hem çıkarmak mesele hem de çıkardıktan sonra değerli bir ürün haline getirmek. Bor bor deyip durdular sanki boru biz çıkaramıyormuşuz gibi. Çıkarıyoruz ve satıyoruz yıllardır. Belli bir kazancımız da var bundan. Ama borun potansiyel değerine ulaşması için katma değeri yüksek bir ürün için kullanılması gerek. Bunu yapabilmek için de araştırma-geliştirme yapmak gerek. Vizyonsuz bir avuç insanın ülkeyi yönetmeye çalışması tüm bunlara engel işte. Tut ki bu kendi madenlerimizden ve değerlerimizden faydalanma olayını bırakalım ve dışarıdan aldıklarımıza bakalım. Orada da tüm mesele halkının boğazına çökmeye çalışan bir hükümet anlayışına dönüşüyor durum. Dünyada yeterli petrolü kendisi çıkaramayıp dışarıdan alan ülkeler arasında en ucuza alanlardan biri biziz. Haliyle öyle olacak çünkü çok yakın bir coğrafyadan taşınıyor, maliyeti çok artmıyor. Ama mazotu ve benzini en pahalıya kullananlardan biriyiz. Bu örnekleri başka birçoğuyla arttırabilirim. Asalak-parazit tipi hükümet anlayışımızdan kurtulmamız gerek.
@@ulasmertcansahin5173 Ulas cigim Bor u 49 yilligina Ingilizlere vermislerdi .Bugünki durumu ne halde bilmiyorum.Yöneticiler Milli ve Yerli olmadiklari icin Liyakat,li insanlsara görev vermiyor.Selamlar
@@efeerimez1120 boru ingilizlere vermemizin neyi kötü anlamıyorum dünyadaki borun %70 i Türkiye'de hem bizim ihtiyacımızı hemde dış ülkelerin ihtiyacını karşılıyor ve boru dışarıya beleş vermiyoruz.
Bu kadar kısa sürede bu kadar kapsamlı bir video için ne büyük emek harcandığını tahmin edebiliyorum. Ayrıca doğru bildiğim birkaç hatalı bilgiyi de düzeltmiş oldum. Verilebilecek her türlü desteği hak ediyorsunuz.
Adamlar bilgi toplamış, o kadar hazırlamış bir de her şey tane tane anlatılmış, isim-yer-tarih verilmiş daha ne yapsınlar. Ben gerizekalıyım diyen bile anlasın diye ayrıntılı tane tane anlatılmış. Zeki olan insanların da işte budur dediği bir video. Çok güzel bir bilgilendirme videosu olmuş. Emeğinize sağlık.
Ya birisi çıkıp insanlara bu şekilde anlatsa 1 tane yabancı firma bile maden çıkarmaya gelemez. Ağzına sağlık, işin uzmanı dediğimiz insanlar bile kafa ütülemenin ötesine geçemiyor.
Kendi ülkesinde yapamadıklarını 3. Dünya ülkelerine yapıyorlar. Bu arada en iyi iletken altın değil gümüştür. Elektronik devrelerde altın kullanılma sebebi altının oksitlenmeye dayanıklı olması...
@@praisinghead8172 bizim lise kitaplarında aktarılan hatalı bir bilgi bu. Ders kitaplarımızda bile doğru düzgün şeyler yazmıyor. En iyi iletken metal gümüştür sonra bakırdır.
@@erdem-- elektrik mühendislerine sor, bakır için kullanılan kesitin biraz fazlasını kullanarak aynı akımı iletebilirsin alüminyumla, bu gerçek bilgi, altın ise ikisinden daha fazla iletkendir, bu kadar cehalet eğitimle mümkün dedirtme bana
@@praisinghead8172 kesit miktarını niye arttırıyorsun? Birim kesitte metalleri inceleyelim, oda şartlarında en iletken metal Gümüş oluyor. Sonra Bakır, altın ve aluminum geliyor. Bu arada eee okuyorum. Ve bu bilgiler için mühendise ne gerek var, google bir tık uzakta...
Abi benim bir isteğim var. Nasıl daha iyi araştırma yapılır. Tez ve makaleler nasıl bulunur ve yararlanılır. Bunla alakalı bir video yapabilir misiniz acaba. Bu Kaz dağları için sunduğunuz yazılı kaynaklar çok hoşuma gitti.
Ekolojik dengeyi düzeltme sözü felan veriyorlar ya hani. Bunu orman yangınlarından sonra da çok duyarız. Ama bir ağaç kaç yılda yetişir? Kaç yıl sonra orman yok olmadan önceki kapasitede oksijen çıkışı sağlayacak hale gelebilirler? Ayrıca ormanlar yağmur bulutlarını kendine çekerek o bölgenin çöl olması dahil pek çok şeyi önlerler.
Normalde madenin ömrü (bu örnekte 6 yıllık ömrü) dolduktan sonra yeniden ağaçlandırma çalışmaları yapılabilmekte. İddialara göre bu çalışmaların masraflarını da daha projenin başından devletin ilgili kurumlarına ödemişler. Eğer düzgün protokol takip edilirse, orada hiç maden var olmamışçasına bir yeniden ağaçlandırma yapmak mümkün. Buna yönelik vaka çalışmalarını ve eskiden yerinde maden olan bölgelere dair fotoğrafları buradan görebilirsiniz: www.fs.fed.us/nrs/pubs/gtr/gtr_nrs169.pdf
Hocam çok kaliteli paylaşım teşekkürler ilgiyle izliyoruz :) Sizden insan bedeninin işleyişi, bağışıklık sisteminin nasıl işlediği, bağışıklık sistemi bozuklukları ve bağışıklık sisteminden kaynaklı otoimmün hastalıkların sebep ve sonuçlarını kapsayan bir sunum istesem ? Bağışıklık sisteminde ortaya çıkan bozuklukları sonradan düzeltmek mümkün müdür bide bunun cevabını alabilirsek muhteşem olabilir :)
Çok güzel çalışma emeklerinize sağlık. Benzer bir araştırmayı ben de yapmıştım ve bir soruya ne kendi araştırmamda ne de bu videoda yanıt bulamadım. Beni bilgilendirebilecek olan varsa sevinirim: Çıkan altın madeninin sadece %4'ünün ülkemize kalacağını biliyoruz. Peki diğer ülkelerdeki maden yataklarında durum nasıl. Hangi ülke maden yataklarından ne kadar gelir elde edebiliyor ve biz ülke olarak kendi sınırlarımızdaki bu madeni kendimiz çıkartarak çıkan madenin tamamını kendi ekonomimize katmak için ne kadar yatırım yapmamız gerekiyor ve bu yatırımı neden yapamıyoruz? Teşekkür ederim.
Fatsa da yerlesim alanimiza cok yakin yerde ingiliz sirketi altin madeni acti 5yildir faal. Artik suyumu icerken yerli sebzeleri tuketirken tedirginim. Siselerimizi doldurdugum kaynak suyu vardi ondanda vazgectim. Degrmi be...
Hocam ilgili devlet kurumlarına zorunlu eğitim olarak sizi göndermek lazım. Zira bir çok sözde "yetkili" kişi, bırakın teknik özellikler bakımından projenin hangi yolla yapılması gerektiğini, en basit kar-fayda-zarar hesabını kabaca dahi yapabildiğine inanmıyorum.
Maalesef bu yaygın bir problem; özellikle de medya kuruluşlarının bilgi verme yöntemlerini sansür için değil, kalite açısından denetim altında tutmak ve halkı doğru bilgilendirmek aşırı önemli. Bunda çok ciddi eksiğimiz var maalesef. Hoş, tüm Dünya'da bu büyük bir problem...
@@evrimagaci hocam haklısınız bence siyasi değilde halk ve halkın kendisi tarafından yürütülen eylem veya bilgi yada şikayet dilekçe leriyle de bilgiler ve şikayetlerde bulunabilsek. Eylem yapanlarda siyasi olunca insanda bir tiksinti oluyor.
Evrim Ağacı hocam haklısınız bence siyasi değilde halk ve halkın kendisi tarafından yürütülen eylem veya bilgi yada şikayet dilekçe leriyle de bilgiler ve şikayetlerde bulunabilsek. Eylem yapanlarda siyasi olunca insanda bir tiksinti oluyor.
Devletin çok başarılı insan kaynakları vardır, hala! Problem, devlet kadrolarında bulunan insanların neyi nasıl yapmaları gerektiğini bilmemeleri değil, bilenlerin söz sahibi olmaması. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda çok yetkin personel var, fakat kararları bilgi ve sağduyu yoksunu siyasi kadrolar vermekte. Sapla samanı karıştırmayalım, bu videoyu hazırlayan arkadaş kendisi de kaynakları okuyarak bir özet derlemiş, iyi de etmiş, ama işin uzmanları olmadığı için değil, dinlenmediği için bu garabet yaşanıyor, herkes bunun ayırdına varmalı.
Bir ormanı düzlemek ve sonra orayı yeniden ağaçla donatmak orayı tekrar orman yapmaz. Sadece ağaçlık bölge yapar. Yüzyılların biriktirdiği ekolojik dengeleri bozmak, bölgeyi yeniden yeşillendirilerek onarılamaz.
Bir yerin orman olmasının da orayı korumamız gerektiği anlamına geldiğini sanmıyorum. Dünyada üretilen oksijenin yaklaşık %85'inin algler tarafından üretildiği tahmin edildiği düşünülürse, ormanlar "kapladıkları alan / üretim" oranında sınıfta kalıyorlar. 100 yıl içerisinde ormanlık alanların tamamına yakınının yok edileceğini ve belli bölgelere insanların eğlenmeleri için hesaplanmış ufak ağaçlık alanlar oluşturulacağını düşünüyorum. Bu projedeki sıkıntılar Türkiye'nin bu işten aldığı inanılmaz düşük pay ve denetleme eksikliği ihtimali.
Yavuzcan Yavuz adam kaynaklarıyla birlikte kar zarar hesabını da yaptı. O bölgenin tarım geliri bile daha fazla ve üstelik düzenli para da sağlamayacak. Devlet sürdürülebilir istihdam ve para kaynağını düşünerek iş yapmıyor adamların olayı tamamen günü kurtarmak bu mantıkla emin ol daha çok sürünürüz. O bölgede bir sürü insan kanser olacak o bölgede yetişen tarım ürünlerinden herkes zarar görecek. Siyanürlü domatesi biberi meyveyi yedin mi kanser oldun mu anlarsın. Gerizekalı.
Enes Eren bir yerde ormanın olması demek orada nem olması demek aynı zamanda. Ormanlar yok olursa toprak verimsizleşir kuraklık olur. Türkiye son 30 yıl için suyunu tüketecek insanlar arasında. Keşke o siyanür havuzlarına sadece siz maruz kalıp geberseniz.
@@hackocak9811 210 MİLYAR DOLAR MI ? ULAN APTAL OĞLU APTAL VİDEOYU İZLEMEDİN Mİ ? GELİRİN %96'SI KANADAYA GİDECEK. 175 MİLYON KALACAK TÜRKİYE'YE. 175 MİLYON ÇOK MU BİR ÜLKE İÇİN ? AYASOFYA CAMİYE DÖNÜŞTÜRÜLMEDEN ÖNCE YILLIK GELİRİ 40 MİLYON LİRAYDI
kanadalı firmanın çıkarılacak altının neredeyse tamamını kendine alması tamamen saçmalık. En iyi koşullarda bile Türkiye'nin payının bu kadar küçük olması sebebiyle bile altının çıkarılmasına karşı olmak doğrudur. O altının yarısı Türkiye'ye kalmalı yada kendi firmamızı açıp onunla bu tür madencilik işlerini yapmalıyız.
amaann 5 sene sonra en fazla bi siyanür tankı patlar gider bi siyasi bölgeden su içtim bakın bir şey olmadı der çıkar. bizim millete koymaz bunlar devam
öncelikle şu konuya bir açıklık getirelim. devletin kasasına ne kadar gireceği yöneticilerin umurunda değil. kanadalı firmadan ne istediler ne aldılar, birilerinin cepleri kaç milyon dolar rüşvetle doldu kim bilir... yoksa 180 milyon dolar devlete kalan kısmı falan..bu kadar komik bir para için sizce bütün bunlar göze alınabilir miydi?....
Yani altını çıkarmak için yeterince teknolojimiz olmadığı için yabancıları çağırıyorsak yerin altında kalması daha mantıklı değil mi? O teknolojiye ulaşınca kendimiz çıkarırırz. Yabncıları çağırmak neden? Bu neyin acelesi?
şuan erzincanda verilen altın madenleri de bu şekilde, orada olanlar çok gizli ve medyada gösterilmiyor keşke orayı da araştırıp ışık tutsan insanlarımız görse harika olurdu
Dikkate değer bir kamuoyu baskısı olsa Daha az zararlı olan yöntemleri kullanırlar mı Teksas da yaşıyorsun galiba ve ODTÜ lüsün Bu ne memleket sevdası Seni çok seviyorum
Bu memleket sevilmez mi, seçmedik ama, nihayetinde içine doğmuşuz, içinde büyümüşüz. :) Şu anda ailevi nedenlerle bulunduğumuz Teksas ve ABD topraklarının değil, Türkiye topraklarının bilime, bilgiye, veriye ihtiyacı var. Elimizden geleni yapıyoruz, gören birileri olması sevindirici. Ailem ve ekibim adına teşekkür ediyorum. ÇMB
Altının elektriksel iletkenlik katsayısı 43 mega-siemens/m buna karşın gümüşünki 63 bakırınki 59. Ama altın paslanmaya karşı çok dirençli ve değerli bilgisayarlarımız için karşılanabilir bir maliyete sahip. Bu nedenle iletkenlikteki zayıflığına rağmen işlemcilerde kullanmak için 1 numaralı hammadde.
Bu güzelim ülkenin böylesine değerli topraklarını elin Kanadalı’sına peşkeş çekenlere yazıklar olsun. Birilerinin bu ahlaksızlık karşısında rüşvet almadığını ve kişisel menfaati uğruna bu anlaşmayı yapmadığını nereden bileceğiz ???
Tarım ürünleri ile elde ettiğimiz kazanç hem maddi anlamda çok daha fazla hem doğaya daha az zarar vermekte hemde gıda ihtiyaçlarını karşılamak adına çok ama çok daha karlı bir yatırım. Altının benim için tek değeri teknoloji ve bilimde kullanılmakta olması. Muhteşem bir video, bende son günlerde bu soruların cevabını arıyorum idim.
Çanakkaleden selamlar, kazdağlari ülkemizin biyoçeşitlilik bakımından önemli bir bölgesi ve el değmemiş ormanlardan oluşuyor, bu güzellikleri yok edersek bu mecvudiyetin yüzde birini insan eliyle oluşturamayız, geri dönüşü istesek bile çok uzun yıllar alır, zaten toprak tahribatı olduğundan bitkilendirme istesek bile yapamayabiliriz, evet madenlerde günümüzün bir gerekliliği ama bu güzel alanlara madenlere karşı korumalıyız.
her şey çok güzel açıklanmış ama eksik olan bu şirket izinleri alabilmek için ne kadar rüşvet verdi ve ortakları kimler.Yoksa bu paraya dünya üzerinde işletilecek maden bulunamaz
Devlet kurumlar düzgün kurumlar olsa bu tür insanlara/özel kuruluşlara (Evrim Ağacı benzeri) destek çıkardı. Yani demek istediğim çoğu konuda eskiye göre geri kurumlar. Madem beceremiyorsunuz bu işi o konuda bilgi sahibi insanlara destek vermeliler. Bu bilgili video için teşekkürler.
epey araştırmış ve çok güzel, çok büyük oranda dogru, tarafsız bir video hazırlamışsın hocam ellerine sağlık!! buradaki insanların öğrenme arzusunu bildigimden, konuya biraz katkıda bulunmak isterim.. 12:22 'de söylediğin gibi siyanür atık havuzlarında bozundurmaya bırakılmaz. ülkemizdeki tüm altın madenlerinde 13:30 'da bahsettiğin gibi siyanür bozundurularak atık havuzuna alınır (bu şirket yığın liçi yapacak bu yöntem için geçerli değil). oraya giden atıktaki siyanür miktarı çok düşüktür, direkt olarak doğaya da verilebilir. atık havuzunun yapılma nedeni, detoks ünitesinde olabilecek hatalar için ikincil bir güvenlik önlemidir. örneğin detoksdaki bir mühendisin yapabileceği bir hata sonucu "yuksek siyanürlü sıvı direkt doğaya karışmasın, önce bu havuzda biriksin guneş ışınları ile bozunsun (zaten kararsız bir bileşik)" diyedir.. bu şirketin liç sahası (siyanürü kullanacakları yer) atikhisar baraj havzasında değil. zaten öyle olsa izinlerini alamaz. kanunen liç sahasını havza dışında bir yere kurar, cevherini işlemek için oraya taşımak zorunda kalırlardı. cevheri yaklaşık 10km taşımak (1-1.5g/ton tenör için) ons başı 1$ gibi bir maliyet katar ki altının onsunun 1500$ civarı oldugunu dusunursek hicbir altın madeni bu masraftan kaçınmaz. altın madenleri doğaya en az zarar veren madenlerdir. kar marjları çok yüksektir ve doğaya zarar vermemek adına hiçbir maliyetten kaçınmazlar! zira onlar için çok küçük kalemlerdir..! bir de şu %2 devlet payına değinmek istiyorum (bahsettiğiniz %4 dökümü Türkiye'de yapmayanlar için. bu şirket için %2 olmalı). insanlarda çok yanlış bir algı var. 4milyar$ altın üretecek, 4000Mx0.04=160M ulkede kalacak (..veya 80M) gerisi Kanada'ya gidecek. bu yanlış bir yaklaşım. altının ons başı maliyeti bu gibi yataklar için 600-700$ civarı olur. %2-4 devlet payı net kar üzerinden alınır. 600-700$ lık maliyetin büyük kısmı ülke içerisinde dönecek paradır. o paradan otosanayideki elektrikçi de payını alacaktır, kordondaki balık-ekmekçi de, yol üzerindeki market de.. devlet(!) üretmedikten sonra bu kapitalist sistemde patron patrondur. net kar ha canadalı patronun cebine girmiş, ha x adında bi türk godomanın cebine girmiş. sonuçta gideceği yer ya malta ya isviçre bankalarıdır...
Sizin yazdıklarınız daha doğru. Videoyu hazırlayan arkadaş ta emek vermiş özenmiş, güzel hazırlamış, ama bir şeyi atlamış. Yahu her ilde üniversite var. İllaki ilgili bir bölüm vardır. Ya da ülkede elini sallasan mühendise çarpıyor. Yani video çok güzel ama bir bilene danışsaydı daha da güzel olabilirdi.
Çok teşekkürler. ♥ Aslında şöyle: ÇED raporundaki 45.600 ağaç kesilmesine izin verilen sayı (ama bu sayı da genellikle belli bir alandaki ağaçlar sayılarak yapılıyor). Teknik olarak bir firma, bu ağaçların hepsini de kesebilir, bir kısmını da, işin bir bölümünde bir kısmını diğer bölümünde diğer kısmını da... Yani ÇED raporunda söylenen sayı, belli bir alanda kesebilecekleri maksimum ağaç sayısı. 13.400 ve 197.800 gibi sayılar ise, an itibariyle kesildiği iddia edilen sayı. Eğer ilki doğruysa, izin verilen tüm alanı henüz kesmemişler ve iş boyunca kesecekler (veya kesme hakları var) demektir. İkincisi doğruysa, ÇED raporu hatalı veya izin verilenin ötesinde ağaç kesimi yapılmış demektir.
Bugün Türkiye'de yaşanan gıda sorunu 2 yıl önce yoktu. O durumda bile Kaz Dağlarında yapılan bir kıyımdı. Bugün ise patatesi, domatesi satın almakta zorluk yaşayan bir halkız. Tarımın ne kadar değerli bir etkinlik olduğunu çoğumuz bizzat yaşayarak öğrendik. Doğamıza, ülkemize sahip çıkabilmek umuduyla..
Abi kazdağlarının dibinde köyde yaşıyorum o kazı haberi geldiğinde tüm köy ayaklanmıştık sesimizi duyurmaya çalışmıştık ve başarılı olduk ülkemizin zenginliklerini elin gavuru gelip götürüyor durum içler acısı
Merhaba bende köyde yaşıyorum ve köyümüzde bir maden şirketi altın rezervi bulmak için tarlalara sondaj yapıyorlar çok endişeliyim bu konuda ne yapabilirim? Süreç nasıl işliyor?
Diplomam da yazan Malzeme ve Metalurji Mühendisi ünvanımla size teşekkür ediyorum. Tarafsız ve doğru bir anlatımla zamanı iyi kullanarak herkesin anlayabileceği bir video hazırlamışsınız. İnsanlar kendi politik görüşlerine göre desteklemek veya karşı çıkmak yerine yıkıp geçtiğimiz dünyanın savunuculuğunu, gelecek kuşaklarımızın haklarına değer vermeyi seçebilseler keşke. O bölgeyi biraz tanıyorum. Kazancaklarımız yanında kaybedeceklerimizi gördükçe dehşete düşüyorum. Halbuki videoda belirtildiği üzere ülkemizin sayısız kaynağından elde edilebilecek bir çok imkan varken bu ısrarın mantıklı ve akılcı bir açıklamasını yapamıyorum. Sevgili Çağrı, eğitime katkılarınız ve bilimi insanlara aktarmaya çalışmanız karşısında siz değerli genç dostumu ve ekibinizi saygıyla selamlıyorum.
6 yıl, yıllık 1 milyon kazanç + siyanür partisi + doğa tahribatı karşılığında altının %96 sını Kanada'ya vererek ülkenin siyasi, ekonomik, sosyal yapısını sadece bir proje ile özetleyebiliriz
1 ton topraktan sadece bir kaç gr altının çıkarılması gibi, oluşumu yıllar süren bilgi birikimiyle farklı alanlardan pek çok kaynağın taranması sonucu bu değerli sunum ortaya çıkarılmış. Emeğinize sağlık. Yeni jenerasyona örnek gösterilebilecek bir çalışma olmuş.
Kamuoyuna verilmesi gereken bilgiyi siz veriyorsunuz. Ben sizin haricinizde böylesine dolu ve tatmin edici bir açıklama yapanı görmedim. İyi ki varsınız!
Videoda izlerken kaçırmış olabilirim ama bir şey daha eklemek isterim, altının alış-veriş veya diğer değişle "değerli" olmasının bir diğer nedeni de "asal metal" olmasıdır. Asal metal özelliği gösteren tek metal altındır yani aynı soy gazlarda olduğu gibi doğal koşullarda diğer maddelerle etkileşime girmez ve sonuç olarak başka bir maddeye dönüşmeyerek kalitesini korumasıdır. Diğer metaller bozunma dediğimiz oksitletmen tarzı durumlara çok girerek kendi özellik ve görünüşlerinde kayıplar yaşarken altın bunu yaşamaz. Bu yüzden altını değerli ve ekonomide ön planda olma nedeni de budur. Hem depolanması hem de kullanım sırasında kendisinden bir şey kaybetmemesidir.
