Konuşmacının sözünü kesmek, cümlelerini tamamlamaya çalışmak, araya girerek ek yapmak... Dinlemeyi epey keyifsiz kılıyor bu tarz müdahaleler. Her sunumun sonunda zaten bir soru-cevap kısmı oluyor. İnsanlardaki bu nezaketsizlik hoş görülmemeli bence. Konuşmacının sabrına hayran kaldım.
harika konuşma ancak ordaki bir kadın sürekli ses çıkardı, yanındaki ile konuştu bir dakika durmadı ayrıca konu ile alakasız soru sordu geriden takip ediyor.... keşke orada olmasaydı....
Emeğiniz için teşekkürler sayın hocam. Bu kadar çeşitli bilgiyi güzel bir harmanlamayla aktarımınız eşsiz. Bulunduğunuz ortamda ne yazık ki kötü bir enerji ve size protest bir iki kişi sezdim. Işık saçmaya devam edin saygılar..
34:40 Çüşşşş vallahi !!! Finlandiya ,1906 yılında kadına seçme ve seçilme hakkını tanıyan ilk avrupa ülkesidir. 1925 yılına kadar da neredeyse tüm avrupa devletleri bu hakkı tanımıştır. Türkiye'de 1934 yılında kadına seçilme ve seçme hakkı tanınmıştır.
Doğru ama bizim ülkenin o zamanlarda Avrupa'ya oranla çok çok geri olmasına bakılırsa çok yakın bir tarihte bunun getirilmesi açısından Atatürk gerçekten de büyük işler yapmıştır, dünyada görülmemiş bir liderdir bu açıdan.