Ya kitap okumaya bayılıyorum ama sizin yayınlarınızı izledikten sonra kitap okuyanı dinlemeyi sevmeye başladım. Kahkahalarla, sohbetlerle aynı anda aydınlanmak çok hoşuma gitti tek okurken canım sıkılıyor artık :( HELP!!!
Osman "biraz da ben gözükeyim gğıız, hayranlarım bekliyor, çekil şuradan bakiim" diyor 😂 Anneannem bana küçükken sofra da nasıl davranmam gerektiğini, fincanı bile nasıl tutmam gerektiğini anlatırdı. "Bir hanımefendi, başı ve omuzları dik yürür, selam verdiğinde reverans verir, birşey isteyeceği zaman söze afedersiniz ile başlayıp lütfen ile bitirir, teşekkür eder." Derdi. Kendisi cumhuriyet zamanında yatılı ebelik okuluna gitmişti. Orada ayrıca mandolin çalmayı ve fransızca konuşmayı da öğrenmişti. Pek çok şeyi bana da öğrettiği için çok şanslı ve müteşekkirim açıkçası. 😊 Şimdi gece yatarken açık penceremin altında bağıra çağıra konuşup, gülen insanlara laf söylemeye çekiniyorum çünkü "sanane lan" diyip kavga çıkarmaya çok meraklılar. İşin garibi böyle insanlar bu şekilde davranınca "hakkını savunuyor" oluyor.
Parkta otururken bir arkadaş grubu gelip yanımdaki oturma yerlerine oturdular ardından çekirdek çitlemeye başladılar ve tabi ki yere attılar kabuklarını. Uyardım ve bana verdikleri cevap sen mi temizliyorsun oldu ben de ordan sessizce uzaklaştım ve ben uzaklaşırken de bana ekoloji dersi vermeye çalıştılar. Neymiş bu kabuklar toprağa karışıyormuz. Insanları yeri geliyo uyaramıyorum şiddet uygulayacaklar diye.
Ki o kabukları taş zemine atıyorlardır Allah bilir, yahu dertleri eğer toprağa karışması ise toplayıp bir çukur kazın ve gömün. Yoksa çekirdek kabuğu, çekirdek içi, ne bileyim susam tanesi, ekmek ufağı vs. bırakırdım özellikle karınca yuvalarının yakınlarına.
Benim anladığım şekliyle yazar şunu demek istiyor. "Aptallarla mücadele deplasman maçı gibidir, gol yemeden bitirmeye bakın. Bir kontra atakla siz bir gol atarsanız da, tadından yenmez."
Benden herkese güzel bir tavsiye. Artık aptallarla tartışmak yerine onların argümanlarının en ateşli savunucusu oluyorum. Öyle yapıyorum ki hem de aptaldan daha aptal oluyorum. Çoğu, başta gerçekten onların argümanlarını savunduğumu düşünürken belirli bir yerden sonra ne demek istediğimi anlıyorlar. Bir keresinde bir tartışmada deve sidiği içmediği, dört kadınla evlenmediği ve Araplara Kavm-î Necib demedikleri için herkesi Etrak-ı Bîidrak ilan ettim. Hepsine "barbar" Türk dedim. :D
Bir kere göstereceğiniz iyilik aslında doğru bir insanı degistirebilir. Hiç alakası yokken üniversitede benden nefret eden, asansörde kapıyı suratıma kapatıp binememene neden olan, her gördüğü yerde ters ters bakan tanimadigim bir kıza bir gün merhaba nasılsın dedim guleryuzle. O günden sonra hep gülümseyerek sohbet ettik.
Times New Roman'dan ben de çok sıkıldım, tepkiniz çok iyiydi 👏 Eğitim sistemi bile sanki nasıl kötü olur diye düşünerek yapılmış gibi geliyor bazen. Ben de yıllardır böyle düşünüyorum, insanların aptal olmaları isteniyor.
Ah aptalların inatçı ve uzlaşamaz olduğu gerçeğini reddedecek kadar aptal olmamalıyım :((( Hocam sizi çok seviyor, şen kahkahalarınıza hep eşlik ediyorum. 💖💖
10:38 Aynı mevkide bulunan kişilerin tüm özellik, imkân ve kararlarının ortalamasının eşit olduğunu düşünüyorum. Biri zekidir işi çabuk kavrar işi alır. diğeri beceriklidir elinden o iş gelir işe kabul edilir, biri biraz yeteneksizdir ama azimlidir ileride iyi olur diye işe alınır, biri işten anlamasa da torpili vardır işe girer, biri o iş yerinde torpil sayesinde bir üst seviyede başlayacak iken torpili kabul etmez diğerleri ile aynı işe alınır vb. Okuduğunuz bölümü düşünün, eşit olduğunuz için mi hepiniz tarih bölümünde okuyordunuz? Evet eşit olduğunuz için! :) Aslında hepiniz birbirinizden farklı özelliklere sahiptiniz ama farklılıklarınıza olan dış müdahaleler sizi aldığınız son bir kararla tarih bölümü öğrenciliğinde eşitledi.
Aptal, aptallığıyla hem kendisine hemde etrafına zarar verir. Ama aptallık konforludur, kötülüklere karşı mücadele etme zorluğunu ortadan kaldırdığı gibi, kötülerle barışık olmayı, ara sıra kötülerden faydalanmayı sağlar. Kötülerin kötülüklerine ortak olmanın verdiği vicdani sıkıntıyı aptallıktan başka ne engelleyebilir. Diğer aptalların içinde mutlu yaşamaya imkan verir. İnsan, hak etmediği menfaatin gururunu, huzurunu ya aptallıkla yada kötülükle yaşar.
Çok keyifle, çok gülümseyerek ve çok kahkaha atarak dinledim 😂 Bir de şunu belirtmeliyim ki mutlak kötülük ve mutlak aptallığı birarada barındıran onlarca insan tanıyorum. Çok fena. Barış ve huzur bunlardan uzak durmakta. ☮️🕊✌️😊
Ceren abla daha onceki oz hakiki kisisel gelisim videolarina da senin sonda belirttiginle benzer yorumlar yazmistim. Bu seriyle vallahi dayak yiyoruz,kitaplarlan döğyolar bizi. Sonunda da ya siz niye boyle seyler yazdiniz ki simdi diye agliyorum. Yazarlarla kavga edisimiz de her zaman zit goruste oldugumuzdan degil soylediklerinde haklilik payi oldugunu kabul etmek istemeyesimizden bence
Videonun altinda upuzun bir yorum var gül gül öldüm okurken sjsjsj abla keşke cümleyi yarım bırakma metodunu kullansaymışsın deneysel bir şey olurdu bizim için de kanlı canlı görürdük sjsjsjsj
“Aptallarla savaşmak, herkesin herkesle savaşması anlamına gelir ve bu bataktan sakınmak için elimizde birinden diğerine gidip gelebileceğimiz yalnızca üç strateji mevcuttur: yapabilenlerle müzakere etmek, buna izin verenleri geliştirmek, reddedenleri kendi hallerine bırakmak.” “MAXİME ROVERE - APTALLARLA NE YAPMALI? Onlardan Biri Olmamak İçin” adlı kitaptan alıntıdır.
11:50 öyle zaten ceren abla. Ben devrimi belgeselini izleyebilirsin. Freud ailesini, psikolojizmi, reklamcılığı ve günümüzde halka her istediğini veren ohlokrasinin yönetim sistemlerine nasıl dahil olduğunu anlatıyor.
Merhabalar, videolarınız keyifle takip ediyorum. Emeğiniz ve paylaşımlarınız için çok teşekkürler. Bir eleştirim olacak, videolarınızda ses çok az geliyor. Kullaklık ile izlediğimde duymakta çok zorlanıyorum. Diğer youtube videolarında bu sorunu yaşamıyorum. Eğer düzeltebilirseniz çok memnun olurum
Siz birde bizim evdeki 2004 doğumlu köpek kızımızı görün,tacizde osman gül suyuyla yıkanmış sayılır:) parmağında oynatmaya uğraşıyor 8 yaşında çocuk aklıyla:) pek bir dominant biraz fırsat versen her hareketimizi idare edecek eve giriş-çıkış saatlerimizi bile.
Mutlak kötülük dahil evrende mutlak olarak kabul edilebilecek herhangi olgunun var olduğunu sanmıyorum. Mutlak, insanın içinde yaşadığı ve bir parçası da olduğu doğayı ve evreni anlamaya çalışırken tamamen kendisinin oluşturduğu ideal kategorileri ifade eder diye düşünüyorum.
tesekür ederim abla videolarını reklamları atlamadan izliyorum emegine saglık bide yazarı, bu kitabı yazdırmaya tesvik eden aptala da tesekkür ediyorum✨✨
Benim annem siyasetçiydi, aslında parti onsuz bir şey yapamıyordu, hani çok iyi kullandılar diyebilirim. Bir çok kişiye iş buldu vesayre fakat siyasetin (Başındakiler) sadece kendi yakınlarınk işe koyuyorlardı, artı olarak annemi yükseltmeleri gerekirken hep aynı seviyede bıraktılar. Bir yanlış olduğunda annem insanların yüzüne çarpar öyle bir tip ve ağırbaşlı bir insan, bu yüzden annemden korkup daha dikkatli davranırdılar.. Fakat annem ne kadar dürüst olursa olsun (aptallar) her zaman yalan ve ihaneti seçtiler. Annem partiden çıktı, siyaseti bıraktı bazı nedenlerden dolayı çok kızdı, ve partidekiler hemen anneme koştular neden çıkıyosun geri gel sensiz zor yürür gibisinden, annem geri dönmedi. Gitse bile asla yükseltmezlerdi, yükseltseler bile sadece göz boyamak için belki 2 aylığına falan. Bu yüzden, siyasetten uzak duruyor insanlaeın çoğu, gerizekalı aptal kandırıkçı olanlar ise sadece kendi mideleri ve ailesi için milleti kandıran siyasetçiler oluyor. Bi çarpasım geliyor öyle olanların hepsine ama susucam çünkü hiç bir faydası yok. Annemin etrafı büyüktü kazansalar sadece annemin sayesinde kazanırdılar, şayet kendisi parti kursa arkasından gidecek bir ton insan var, para yoksa hiç bir şey yok, nihayetinde insanlar kandırılmayı seviyor bu yüzden kandırılmak isteyenlere bol kandırılmacalar diliyorum, keşke insanlar aptal aptal durmak yerine biraz araştırma yapsalar enazından azıcık beden dilinin gerçeklerini öğrenseler (Her millet için geçerli) insanlar da birbirine o kadar kolay aldatamasın herkesin gözü açık olsun, ama nerde sadece bir varsayım, belki de 10 saniye süren bir hayal, çünkü birine beden dilinden anlıyorum diyince hemen toparlanıp korkuyorlar, yüzleri ve mimikleri her şeyi ele veriyor. Yalancı olmak profesyonellik değil, karşındakinin yalan söylediğini anlamak ve gerekli olmadıkça yalan söylemeyen bir insan olmak profesyonelliktir bana göre, ama bunu yapanın sayısı az. Bize sorsalar herkesin mükemmel fikirleri var ama uygulayacak güç elde yok.
"Ben aptal değil miyim ki aptallar üzerine düşünmeyi kendime hak görüyorum?" Diye düşünüyodum. O yüzden bu vidyodan biraz uzak duruyodum ve şu an izledikten sonra iyi mi oldu kötü mü oldu bilmiyorum.
12:50 telefonu çıkar, o şu bu kuyrukları, büyük resim, hayat üniversitesinde okudu. Yalnız ileri kısma göre anladım ki bu aptallık değil kötülükmüş. Bu kitaba eğer bir ad verme şansım olsa idi ''Düşünsel Açıdan Batman Olma Kılavuzu'' derdim galiba. Yahya Efendi'nin Neme Lazım Öyküsü gibi.
Teşekkür ederim. Ben bu tarz insanlarla karşılaşıp toplumda olmak zorunda olduğumda; bu söylediklerinize gerçekten kalben inanıyormusunuz? diye sorarım toplum içinde ve genellikle evet, tabi diye fanatik bir cevap alırım, sonra aynı söylediklerini tekrar eder,karşı argümanları sunar yani yinede buna inanıyorsunuz diye sorar herkesin birkaç kere duymasını sağladıktan sonra; ilginç, komiksiniz deyip, hemen ardından konuyu değiştiririm bilinçli olarak ve çevredeki insanlar bunu duymuş ve anlamış olur illaki.
toplumun rahatsız olduğu şeklindeki niteleme de açılmalı bence çünkü toplum ahlakı ve sağlığı adı altında insanlarınne giydiği, kim olduğu vb. meseleler de rahatsızlık sebebi olarak gösterilebiliyor
Ayt’den çıktım, diplomamı almak için okula gitmem gerekiyordu fakat tramvayda kafam uçuştuğu için ineceğim yeri kaçırdım. Kendime aptal dedim ve aptal olduğumu tespit ettiğim için daha az nasıl aptal olurum diye videoyu açtım izliyorum sevgili CS, teşekkürler mcpdmfpföof
Cerenciğim geçen insanların ÖzHakikiKişiselGelişim gelişim serisini yanlış anlayıp, senin psikologluk yaptığını zannettiklerinden ve kızdıklarından bahsetmiştin. Bu videolara başlarken psikolog olmadığını hatırlatırsan bu problem çözülebilir. 💟💟💟
Bir biçimde bu konu başlığı altında yer alabilecek yeni bir kitap yayınlandı. "Ahmaklık Teorisi" Dietrich Bonhoeffer. Bilmek istersiniz diye düşündüm. (Belki haberiniz yoktur. Emin olamadım.)
@@xdiavolo Videoyu fazla izlemedim ama kitabı gözden geçirdim... Yazar haklı mı değil mi onu bilemem ama kitabın satışından okuyanlardan daha fazla para kazandığını kesin söyleyebilirim... Sıkıntım şu, bu adam kim? Biz kimiz ki kimin aptal kimin zeki , kimin aydın kimin cahil olduğuna karar verebiliyoruz? Çoğu insan sırf bunu düşündüğü için aydınlandığını düşünüyor. Fakat şöyle bir durum var zeka ile kurnazlık arasında çok ince bir çizgi var ve kurnazlık çok çabuk yayılıyor bunun nedeni kurnazlık beklentilerden doğarken zeka ise inkârdan besleniyor. Özellikle son 2-3 yılın kültürü içler acısı... Daha iyi olmalıyım , daha güçlü olmalıyım, daha zeki olmalıyım, daha güzel olmalıyım... Mükemmel mükemmel mükemmel... Hayatımızdan beklentiler yaratarak bazı insanların bizi manipüle etmesine izin veriyoruz ( bu gibi adamların Maxime Rovere mi ne?). Bu gibi kitapları okuyarak daha iyi bildiğimizi daha açık düşündüğümüzü sanıp kendimizi kandırıyoruz... Oysa ki bir bok bildiğimiz yok hiçbir şey kazanmadın yalnızca bir başkasının ne düşündüğünü okuyarak 2-3 saatini boşa harcadın. Üstüne adama para verdin. Adama sormalı diğerlerinin duygu ve arzularından para kazanmak nasıl bir his acaba? Bazıları mükemmel bir iş mükemmel bir kadın mükemmel bir hayat istemiyle koşuşturup dururken sözde aydın olan sırf kalem oynatabiliyor diye bir kitap yazan şahıs bu paraları çatır çatır harcıyor. Hakkını vereyim bayağıda zengin adam... Peki kimin zeki kimin cahil kimin aptal vs. olduğuna nasıl karar veriyoruz? Veremiyoruz işte... İşler o kadar kolay olsa her Boğaziçi'nde okuyan doğuştan zeki her Hopkins'te okuyan doğuştan dahi olurdu. Peki bizim çevremizde nitelendirdiğimiz cahiller kimler? Toplumsal olaylara girmek yada herhangi bir ülkenin toplumunu aşağılamak istemiyorum. Fakat şunu söyleyebilirim çoğunlukla cahil olarak nitelendirdiğimiz insanlar bizden farklı kültürde, farklı ideallerde, farklı yaşam tarzlarında yaşayan insanlar ee bu üçü birbirleriyle bağlantılı olduğuna göre sizi o insanın yerine koysak... Siz o - o'da siz gibi düşünürdü. O zaman o kişiye cahil sıfatı koymamız bizi de cahil yapmaz mı? Çok yazdım , çok laga luga yaptım...Kitabın başlığı Aptallarla Ne Yapmalı? Onlardan biri olmamak için. Ama sıkıntı şu ki her türlü bir aptal olman lazım ki onlardan biri olmayasın. Bu adam sahtekar, kitapta beşpara etmez. Hep göz boyama hep manipülasyon başka bir şey değil. ''Aptallar ne yapmalı '' diye yanlış okuyan bir insana kalem verseniz birazcık itişle bu adamdan daha ilham verici, daha ilginç kitaplar yazar eminim.
@@hughthehandjackman1236 Knk post-modernizmin doğru nedir ki , kim karar veriyor gibi konuları belki de farketmeden hissetmişsin. Yalın Alpay isimli sosyoloğun Flu tv + Avangart kanallarında ki konuşmalarını sırayla dinlemeni tavsiye ediyorum , doğrunun göreceli bir konsept olması gibi sezgilerin var ise gercekten faydalı oluyor. Tavsiye ediyorum , yaşadığın post-modern birşey .