Ashab-ı Kehf Diyarbakır'da uyandı 

Adam ordeki köyün adı tarihte hep Rakim köyüdür diyor güneş ışınlarının ve köyün isminin Kuranı kerimdeki ayetlerle birebir aynı olduğunu söylüyor sen hala mekkeli müşrikler gibi inkar edip yok maraş yok afşin deyip saçmalıyorsun kıskançlık kudurmanız sizi cehenneme sürükleyecek

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

Nerəde??

şu an maraş diyor ama

Gerçekde 7 uyarların yeri Mersin-tarsun

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

Kaynaklara göre uyanıp sonra öldükleri yazıyor. Dizi filmi var orada da bu şekilde 👍

Uyandılar ondan sonra hep birlikte Allah'a dua ettiler namaz kıldılar ve tekrar uykuya daldılar ölmediler diye biliyorum ve HZ.Mehdi dünyaya indikten sonra ASHAB-I KEHF HZ.Mehdinin askerleri olucak ve Deccal ile savaşacaktır

Ashabı Kehfi bilseydin ne alaka olduğunu anlardın 😣

Kardeş 309 yıl yattıktan sonra uyanıyorlar.

@@fatihaydin3070 kefh süresinin mealini oku sonrada filmini tavsiye ederim kardesim

Diyarbakır lice

Tarsus cunku kaynaklarda magaranın bulunduğu ıl eskı adıyla daksus dıye geciyor

Mersin demene gerek yok... Sadece TARSUS de. Ashabı kehf TARSUS ta dır. Nokta

maraş

Mersinin küçük bir ilçesi Tarsus'ta

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

Dünyada 30 40 tane var araştırırsan hangisi gerçek bilinmez

30-40 konuya çok vakif değilsin tarsusta var bende ziyaret ettim 1 tane. Sen 40 tane var diyorsun yazarmısın tek tek öğrenelim

@@ahmetdemir5579 daha hangisi yazmayı bilmiyorsun sana ben mi öğreteceğim yaz internete araştır

40 tane söylediysen yaz bilelim baktım yok sen yaz ben bileyim birde nereden mezun oldun

@@ahmetdemir5579 www.google.com/amp/s/m.haber7.com/amphtml/arkeoloji/haber/895468-kurana-en-uygun-eshab-i-kehf-magarasi al bak sanane bilader nereden mezunum nüfus memuru musun

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

Geldi tabi ama gurmesni isteyenler gurebilir

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

KURANI KERİMDE KORDİNATLAR VAR ORAYI GÖSTERMİYO

@@galatasaray2503 aynn kurana uyan bizim köydeki eshabül keyf mağarası

Diyarbakır Licede bulunan mağaranınsa son yıllarda yapılan çalışmalarla akademisyenler tarafından gerçek Ashab- Kehf olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Bunun nedeniyse Kuranda tarif edilen mağaraya birebir benzemesidir. Özellikle güneş ışığının mağaraya yansıma açısı tıpatıp Kuran daki tarife uymaktadır. Diyarbakır'da da Ashâb-ı Kehf'e atfedilen bir mekân vardır. Kehf Sûresi’nin 17. âyetinde geçen "(Resûlüm! Orada bulunsaydın) Güneş'i görürdün: Doğduğu zaman mağaralarının sağına meyleder; batarken de sol taraftan onlara isabet etmeden geçerdi. (Böylece) onlar (güneş ışığından rahatsız olmaksızın) mağaranın bir köşesinde (uyurlardı)."[17] meâlindeki tanımlamaya uygun bir mağara Lice'de bulunmaktadır. Yerden yüksekte ve üzerinde gölgelik şeklinde bir çıkıntı olan bu mağara, içeriye doğru girintilidir ve âyette geçen tanıma uymaktadır. 12. asırda Artuklu hükümdârı Melik Âdil, burayı imâr ettirip bir kitâbe yaptırdı. Tarihçi Abdürrezzak Semerkandî'nin bir eserinde şöyle geçmektedir: "Sultan Üveys, Lice'deki Ashâb-ı Kehf'e Bingöl üzerinden sefer düzenledi ve Muş Ovası'na vardı".

Ne tarsusu ne afsini sallayın licedir Lice