İkisi de hayatı öğrendiği yıllarda tanımışlardı birbirlerini. Önce okul arkadaşı oldular, sonra silah arkadaşı… İki büyük devlet adamı, iki farklı idol… Hepsinden önce de iki ebedi dosttu onlar.
Harp okulunda tanıştıklarında Mustafa Kemal 2 sınıf önündeydi İsmet'in. Çok samimiyet kuramamışlardı hem sınıf hem de yaşam farklarından dolayı. İkisinin de aklının ucundan geçmezdi gelecekte büyük dost olacakları.
Ancak askeri görüşleri birbirleriyle çok örtüşüyordu. Okul bittikten sonra da zaman zaman telgraf aracılığıyla konuşmaya, memleket meselelerini tartışmaya devam ettiler.
1. Dünya Savaşı sırasında Mustafa Kemal Çanakkale Cephesinde ordusuyla baş başa, İsmet ise Harekat Şubesi Müdürü olarak Harbiye Nezaretinde'ydi. Görevi gereği tüm cephelerden bilgi alıyor, bu sebeple Mustafa Kemal'le olan sohbeti de ilerliyordu.
Somut dostlukları ise Mustafa Kemal Kafkasya'da kolordu komutanıyken başladı. İsmet de, ilk komutanlık görevi için bu bölgeye atanmıştı. Telgraf aracılığılyla yapılan resmi yazışmaların yerini masa başındaki samimi sohbetler almıştı.
Birbirlerini tanıdıkça seven, iki güzel dost olmuşlardı. Görüş ayrılıklarının yaşandığı anlar da oluyordu elbet. Ancak dostluk dediğin böyle olmalıydı. Sürekli birbirlerinin fikrine yapışmak değil doğru yola diğerini çekmekti gerçek arkadaşlık. Bu yüzden her tartışmanın sonunda kolayca bulunuyordu orta yol.
Kurtuluş mücadelesi sırasında da olmuştu benzer tartışmalar. Ancak ortak gaye vatandı. Herkesin amacı memleketi bağımsızlığına kavuşturmaktı. Başardılar da. Düşe kalka, direne direne, kanlarının son damlasına kadar savaşmış, sonunda hayal ettikleri Türkiye'yi kazanmışlardı.
Yepyeni bir rejim ile sıfırdan bir ülke kurmak, Anadolu topraklarında hiç de kolay değildi. Önce içeride sonra da dışarıda onlarca farklı düşmanı alt etmek de kimsenin tek başına yapamayacağı işlerdi. Tutundular birbirlerine. Kızdılae, estiler, gürlediler… Ama onlar kardeşti. Neredeyse 40 yıllık bir dostluktu bu.
Yıkılamazdı kolay kolay. İkisi de tartışma adabından vazgeçmezdi. Çevreye, dışarıya göstermezlerdi görüş ayrılıklarını. "Ülkeyi bölmek isteyenlerin en büyük hayali ikimizin arasının açılmasıdır, bunu unutma." Derdi İsmet'e.
Ancak 1937'de yaşanan bir tartışma ikisinin de gözünü karartacak bu dostluk bir anlığına da olsa yıkılacaktı.
ViBio Tivi RU-vid kanalını yakından takip etmek için abone ol, ilk izleyenlerden olmak için zile 🔔 tıklamayı unutma😉
📍 / @vibiotv
ViBio’yu sosyal medya hesaplarından takip ederek gelişmelerden haberdar ol 👇🏻
🔸Instagram: @officialvibio
🔹Facebook: @vibiotv
🔸Twitter: @vibiotv
📧 iletişim: contact@envamedya.com
6 июн 2021
