Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu, haftalık basın toplantısında konuştu.
Azmi Karamahmutoğlu şunları söyledi:
Geçen hafta içerisinde Sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamış olduğu ve hükümetin almış olduğu bir karar var. Bu karar şunu söylüyor. Kaçak ve sığınmacıların çalışma izni olmadan 3 yıla kadar çalışabilmeleri olanaklı kılınıyor. Bir yerde izinsiz olarak, SGK'sız olarak bir Türk yurttaşının çalışabilmesi suçtur.
Fakat biliniyor ki ülkemizde kaçak ve sığınmacıların çok az bir kısmı, onda da yalnızca geçici sığınmacı hüviyetiyle burada bulunanların çok az bir kısmı SGK'lı olarak, sigortalı olarak çalıştırılabilmekte. Diğer birçoğu ucuz iş gücü sömürüsüyle sigortası olarak çalıştırılmakta. Öyleyse üç yıla kadar izinsiz olarak bunların çalışabilmeleri yasal bir zemine kavuşturuluyorsa bu ülkemizde artık ikili bir hukuki düzene geçildiğinin işaretidir, emaresidir, göstergesidir. Yani hukuksal düzenin bozulduğunun göstergesidir.
Diğer taraftan ucuz iş gücü sebebiyle tercih edildikleri için istihdam sorunu yaratmakta. Türklerin, vatandaşların işsizlik sorununu büyütmekte, beslemekte. Diğer yanıyla esnaflık yapanları getirdikleri malları kaçak olarak getirdikleri için, faturasız olarak getirdikleri için bir buradan gelir kaybı var. İşsizliği besleyen diğer hususlardan bir tanesi. AKP'nin mülteciler politikası sürdüğü müddetçe Zafer Partisi de bu politikayı işlemeye ve Zafer Partisi'nin mültecilerden başka bir siyaseti yok mu eleştirisine almaya devam edecek.
Almanya Başbakanı Şansölye Scholz bunu öylesine dert etmiş ki, kalkmış Türkiye'ye gelmiş. Evet, geçen günlerde Türkiye'deydi Şansölye Scholz ve Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'la görüştü. Görüştükleri konunun özünde esasında bu vardı. Almanya'daki kaçakların, sığınmacıların gönderilmesi vardı. Türk kökenli olanlar yani Türk vatandaşı olanlar Almanya'daki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından sığınmacı olarak bulunanlar yahut suça karışmış olanların Türkiye'ye iadesini görüştüler. Beraberinde 2016 yılında imzalanmış olan bir anlaşmaya dayanarak diğer ülke yurttaşlarının da Türkiye'ye iadesini görüştüler. Biz ne yazık ki AKP hükümetleri dönemindeki kötü bir alışkanlıkla özellikle bu uluslararası görüşmelerin içeriğini resmi yollardan öğrenebilme imkan ihtimalinden yoksunuz. Çünkü AKP hükümetleri böyle çalışmıyor.
Ne yazık ki neler olduğunu, neler konuşulduğunu, neler kotarıldığını Ancak dışarıdaki medya aracılığıyla öğrenebiliyoruz. Yine bu Scholz Erdoğan görüşmesine ilişkin olarak da dışarıya yansıyan, içi dolu, içeriği ne olduğuna ilişkin bir açıklama gelmedi. Fakat Alman medyasından öğrenebiliyoruz ki, diğer TC yurttaşı olmayan diğer sığınmacıların da gönderilmesi konuşulmuş. Hoş toplantı esnasında Cumhurbaşkanı'na bu soru da soruldu. Sayın Cumhurbaşkanı, bu soruyu savuşturmak için cevaben, problemi katmerleyen, üstüne koyan bir cevap vermiş. Yani Almanya'dan gelecek olan sığınmacıları da alacak mısınız sorusuna cevap verirken adeta bu kısmını tırnak içinde ben söylüyorum Almanya'dan gelecek olanlar ne ki dercesine bundan sonrası Erdoğan'a ait diyor ki Lübnan'dan gelecek olanları da alacağız. Suriye'den daha başka gelmesi muhtemel. Göçmenler de var, sığınmacılar, kaçaklar da var.
Türklük düşmanı, millet düşmanı, antimilliyetçi, siyasal ümmetçi, siyasal islamcı, AK Parti kadrolarının kamu kaynaklarından AK Parti medyasında, televizyonlarında, gazetelerinde beslenen, kamu kaynaklarından AK Parti'nin sarayında, propaganda aygıtlarında beslenen siyasal ümmetçi zihniyetin Zafer Partisi'ne ve onun genel başkanına yönelik Getireceği, geliştireceği ithamların hiçbirine kulak asmıyoruz. Hiçbiri bize etki etmeyecektir.
Hepsine hazırız. Biz bu ithamları 1940'lardan beri göğüslemeye alışığız. 60'lardan, 70'lerden, 80'lerden beri biz bu ithamları göğüslüyoruz. Biz ne ırkçıyız, ne faşistiz, ne de anti-hümanistiz. Biz sadece doğrudan doğruya milliyetperveriyiz, vatanperveriyiz. Pirüpak Türk milliyetçileriyiz.
BAĞIMSIZ YAYINLARIMIZIN DEVAMLILIĞI İÇİN BİZİ DESTEKLEYİN
👇
/ @yurttastv
#azmikaramahmutoğlu #zaferpartisi #receptayyiperdoğan #scholz
21 окт 2024