Eski yerli sinema filmlerinde gerçeklikten uzak, tahta olduğu apaçık belli olan kılıçları ve muhtemelen salça kullanılarak çekilmiş kanlı sahneleri çok görmüşlüğümüz vardı ama o sinemacıların en azından o zamanlarda çok düşük bütçe imkânına sahip olmaları ve teknolojik fakirlik ve gerilik gibi haklı sayılabilecek bir mazeretleri vardı. Ancak, günümüz imkân ve şartlarını düşündüğümüz de böyle absürd bir film sahnesinin bu şekilde ve tamamen gerçekten uzak bir şekilde çekilip yayınlanmasına kim karar vermiş ve bunu ne akılla yapmış insanın aklı almıyor. Şaka gibi bile demenin ötesinde, vahim bir durum. Tek teselli, mesleğini çok seven bir doktorumuz ki böylesine absürd bir film çekim sahnesini yakalamış ve bizimle paylaşıyor. Öte yandan, inşallah, bu doktorumuz da memleketteki enflasyon ve ekonomik şartların kötülüğünden ötürü yurt dışına göçen doktorlarımızdan olmaz; eğer öyle olursa, bu ülkede yaşamak zorunda olan bizler için durum gerçekten vahim ve bunun da hiç şakası yok!