Sene 2009'du 17 yaşındayım, bizim mahalleye yeni bi aile taşınmış... tabi o zamanlar mahalleye taşınan kişiyle gidip tanışılır, hediye verilir, sohbet edilir... mahallede apartmanın önlerine masa sandalye koyulur, çekirdek yenir, sohbet edilir falan... güzel zamanlar tabi * yeni taşınan ailenin 2 çocuğu var, biri 19 yaşında adı mert, tabi o gün onun benim hayatımın anlamı olacağından bir haberim :') diğer çocuk da 5 yaşında erkek adı da murat. mahalleye kızlarla buluşmaya çıkıyorum bir öğle vakti, murat koşarak yanıma geliyor, tabii bayağı zaman geçti annesiyle murat bize gelirlerdi, muratla oyun oynardık. selin abla kapıyı çalıyorum açmıyor annem dedi bana. uyumuştur diye düşünüp muratla onların evine çıktık, kapıyı çalıyorum açan yok tabi. komşulara söylüyorum, murat'ın annesi hatice ablayı telefonla arıyorlar, zil sesi evden geliyor. o sırada mert geldi, bakındı önce sonra sordu noldu diye. hatice abla kapıyı açmıyor dedim. gözlerime baktı bi kaç saniye... sonra kapıyı çaldı açan yok, endişelendi hemen. cüzdanından kart çıkardı, kapının arasına sokarak açtı kapıyı. mutfağa girdik bi baktık hatice abla yere yığılmış. nefes almıyor... o gün ne kadar üzüldüğümü anlatamam. mert kucakladı annesini ağlaya ağlaya ölmedi diyor... ben hıçkıra hıçkıra ağlayıp murat'ı sakinleştirmeye çalışıyorum. mert arabasına bindiriyor hatice ablayı, muratla bize de binin diyor. biniyoruz öne murat'ı oturttum, arkada ben, hatice ablanın kafası kucağımda.. saçlarını okşuyorum, ağlıyorum, dünya dar geliyor. hatice ablanın kocası murat 1 yaşındayken ölmüş. hatice ablanın nabzına kalbine bakıyorum atmıyor... hastaneye varıyoruz, mert delirmiş durumda murat perişan. murat'ın elinden tutuyorum, hatice abla sedyeyle alınıyor. ah hatırlayınca her defasında ağlama tutar beni. her neyse hatice abla öldü. cenazesi vs derken muratla mert bizde kaldılar. annemle babam melek gibi insanlardır, yardıma muhtaca arkalarını dönmezler... muratla annesi gibi ilgileniyorum mutlu etmeye çalışıyorum. mert çalışıyor, eve geliyor muratla kaldıkları misafir odasına çekiliyor hemen. onunla doğru düzgün konuşmuyoruz, ağzını bile açmıyor. bir gece murat'ı yatırmak için odaya girdim, uyanıktı, yatakta öylece oturup duvara bakıyordu. hemen yatağa kucağımdaki murat'ı yatırıp onun yanına ilerledim. murat abisinin onu sevmediğini düşünüyordu, bana söylüyodu hiç olur mu öyle şey diyordum. geçtim yanına dedim ki muratla biraz ilgilensen, pgibolojisi iyi değil. bana döndürdü gözlerini, elimi tuttu. her şey için teşekkür ederim dedi. saat gece 3, herkes uyuyor, fısıltıyla konuşuyoruz tabi. sonra sarıldı bana birden... kokusunu ilk defa o gün yakından aldım. çok güzel kokardı hep. odasına sinerdi kokusu. ne yapacağımı bilemeyip bende sarıldım. bi kaç saniye kaldık öyle, sonra ağlamaya başladı kafasına omzuma koyup... birlikte ağladık. sarılmayı bırakmadan. sonra çekildi benden, iyi geceler selin dedi yatağa yattı. iyi geceler dedim çıktım odadan ama kalbim nasıl atıyor. odama gittim uyuyamıyorum ama. tüm gece onu düşündüm. ona aşık olduğumu anladım.. sonra birkaç ay geçti biz mertle daha yakınlaştık konuşmaya başladık hatta flört eder gibi konuşmaya başladık falan. daha sonra mert para biriktirdi. ayrıyetten bizimle kaldığı için çekinip kiraya faturalara destek olurdu. geldi bi gün konuştu babamla, aldı murat'ı, valizleri amcasının yanına gideceğini söyledi. o gün yüzüme bile bakmadan gitti. murat'ı öpebildim sadece gitmeden. 2 yıl geçti bir gün telefonum çaldı. onun sesi telefonda. murat seni görmek istiyor diyor. o gün geldi beni almaya arabayla. bindim gidiyoruz murat'ın yanına. radyoda bu şarkı çalmaya başlıyor, o sırada arabayı park ediyor. radyoda ses fazla çıktığı için kısmak için eğiliyorum, bi anda kolumu tutup kendisine çekti beni. ilk öpücüğümü o gün bu şarkı çalarken ona verdim. öpüştükten sonra gözlerimi kaçırıyorum tabi utangacım biraz. o gülüyor. arabadan indik, eve geldik, murat hemen sarıldı bana. özledim falan diyor. ordan mert kıskanıyorum ama deyince murat da çocuk aklı abim de özledi seni diyor. merte dönüyorum gülümseyerek bana bakıyor. her neyse biz o günden sonra hep buluştuk sevgili olduk. şarkımız da var. tabii bu şarkı :') bir gün murat ben mert gezmeye sahile çıkıyoruz. tıpkı aile gibiyiz ama. yürüyoruz sahili sonra sokak çalgıcısına işaret veriyor mert. bu şarkıyı söylüyorlar. bana evlenme teklifi ediyo mert. murat el çırpıp olley diyor... kabul ediyorum sonra etramızdakiler alkışlıyor. evlendik 1 yıl ardından. evde ben murat mert birlikteyiz. mutluyuz. ben 2 yıl sonra da hamile kaldım. ama düşük yaptım. yıllarca doğamamış çocuğum için ağladım mert'in omzunda. 3 mayıs 2016'da mert kollarımda öldü. sevdiğim adam öldüğünde kollarımdaydı. kalp krizi geçirdi. hayat işte kimin ne kadar yaşayacağı belli değil. allah çok sevdiği kulunu yanına erken alırmış :') kocam öldükten sonra hayatımı murat'a adadım. murat şimdi 16 yaşında. bana anne diyor. bu şarkıyı ne zaman dinlesem ölecek gibi hissediyorum. bu da benim hikayem... mert'im, sen sadece cennette değil, benim ve murat'ın kalbindesin
İnsanlar. O kadar basit şeylere üzülüyor ki hayatın ne kadar anlamsız olduğunu anlıyorsun selin ve Mert'in hikâyesini okuyunca anladım bu acıya dayanmakzordur
1 yıl önce sen askerdeyken buraya yorum yazmışım "Bunu ne zaman okursan oku her zaman seni seveceğim sen ağlama" diye.Şu an senin için yine güncelliyorum bu yorumumu 1.5 yıllık sevgilini aldattın.Son mesajında yazmışsın senden sonra kimseyi sevemeyeceğim diye çok da güzel severmişsin.Her gün ağla her gün kahrol Allah sana acıların en büyüğünü yaşatsın.
yıl tahmini 2007 civarı. neler dinliyorsun sorusuna badem diyen kardeşim. teşekkürler. ben hala dinliyorum. yaş 30 oldu. neler neler geçti. bu şarkıdan hiç kopmadım.
Evde güle güle oturuyordum,video izliyordum sırf merak ettigim icin girdim sarkiya ve aglaya aglaya ciktim yorumlardan hic beklemiyordum Allah rahmet eylesin mert...
24 eylül 2023 saat 06.10.. Erkek arkadaşım üniversiteyi kazandı ben işe mezuna kaldım, Balıkesir'de yaşıyorduk gaziantep'e gidecekti üniversite için ve ben onunlz her gün görüşüyorken aylarca onu goremeyecektim, son kez görüşmek için gaziantep yoluna çıkmadan saba 6'da babası ile Mehmet arabayla evimizin önüne geldi, evdekiler uyuyordu, kapıyı yavaşça açtım indim hüngür hüngür ağlayıp vedalaştık birden elektrikler kesildi, tüm gönen kapkaranlık olmuştu hava serin ve titriyordum, ona son sarılıp öptüğüm anı unutamıyorum eve geri çıkıp bu şarkıyı açıp hüngür hüngür ağladım. Hala beraberiz birlikteyiz 2 yıl oluyor ama araya mesafe girmesi beni çok ekilemisti üstelik o üniversiteye gidip ben kalınca.. Bu şarkıyı açtığımda o eylül şabanın soğuk ve hafif esen havasıni hissediyorum üstümde Mehmet'in kokusu buruk hüzün..
O değil de 14 yıl geçmiş bu şarkıyı yükleyeli..Hepimiz yaşlanıyoruz bu şarkı kimi için bir üniversite yılları kimi için sevgiliyle geçirilmiş çok güzel anılar ve ayrılık sonrası bu şarkıyı dinleme,kimi için anne,baba,kardeş kaybı...o değil de yaşlanıyoruz bee...
Şarkı yanılmıyorsam 2005 çıktı yüklenme tarihi geç olsa bile çıkış tarihi daha eski RU-vid ilk kurulduğu yıl 2005 18 sene önce orta okul 1 sınıftım 14,15 yaşlarındaydım şimdi yaş 32 hey gidi yıllar..
O kadar derinden etkilemiş ki beni 3 Mayıs tarihini takvime kaydetmişim bugün bildirimi geldi. Zaten hep dinlediğim ve yıllardır aynı yoğun duyguyu yaşadığım o şarkı. Başka hiçbir şarkı bana böyle hissettiremiyor. Ve bu yoğun duyguyu anlamlandıramıyorum. Sanki 80-90 lı yıllar, 40 küsür yaşlarındasın muhtemelen, seninle yaşıt bir ev, ahşap eşyalar, odanda bir plak ve çalan bu şarkı... Yıllar yüzünü eskitiyor da içini eskitemiyor. Hiç beklemediğin bir anda karşılaşıyorsun onunla oysaki görmek için ömrünü tüketmişsin. Anılar eski değil ki yaşıyorsun hâlâ onları ama ona yazdığın mektuplar, şiirler, satırlar eskimiş. Gördün ya onu şimdi ne yapacaksın konuşmaya zaman yetecek mi bilirsin zaman çok aceleci, durmak istemez. Ben Esra, şimdi bu duyguları çok daha iyi anlıyorum. Sen gittin arkanda bana bıraktığın hatıralar kaldı Serkan.
@@omereren9110 doğru söylüyorsun🥺 okuduktan sonra sanki bir film izlemiş, bir kitabı baştan sona okumuş gibi hissettim. Tek bir fark var bu gerçek. O sevgi, aşk, acı hepsi gerçek🥺💜 Sadece bunun için bile ağlanır... Bizim film olarak düşündüğümüz acıyı yaşayanlar var💔
Mert nereden bilebilirdi ki bir şarkının altında adının ve hikayesinin ölümsüz olacağını... Binlerce insanın ona ağlayıp acısını paylaşacağını ve onu anacağını nereden bilebilirdi? Hayat gerçekten çok tuhaf. Umarım cennettesindir Mert.
Yıllarca herkesden duyup üzüldüğümüz hatta ağladığımız bir hikayenin kurgu çıkması çok değişik ve sinirli hissettiriyor. Bizi bilgilendirdiğin için sağol #CharmQuell
15 yasindayken 2006 yilinda (eşimle lisede tanistik) gttigimiz ilk filmdi Sinav filmi.. liseli gençlerin sorulari ÖSS sorularini calmaya çalıştıkları, iclerinden birinin lenfoma kanseri olan annesinin son isteği uzerine üniversiteye grmeye calismasini anlatıyordu bir sahnede bu şarkı çaldı saçları dökülüyordu annesinin o güzel sırma saçları...... sinava girdiler ve annesi o esnada bahcede öldü hıçkırıklar icinde kalmıştım ağlamaktan. Aradan 13 yil gecmisti ki annem lenfomaya yakalandi ve çok acı çekerek vefat etti onunda saçları sırma gibiydi uzun simsiyah döküldü bir tutam kalmadı saçlarından geriye. Eşimle birlikte bunu her dinlediğimiz de hâlâ cok ağlarım. Bazen tvde yayınlanıyor izliyorum. İlk gttimiz sinema filmini bir gun acilar icinde izleyecegim aklima gekir miydi diyorum. Suan 33 yasindayim . 18 yil olmus dile kolay .. bi 18-28-38 yil daha dinlecegim...
Akranmışız. Ben de 22 şubatta 33 olacağım. Gerçekten geçmişe bakıp hüzünleniyor insan. Ne çok yaşanmışlıklar var diyorum ve iç geçiriyorum. Annenizin mekanı da cennet olsun. Rabbim size de sabır versin.
eğer bu mesajı gördüyseniz beğenir misiniz? her bildirim geldiğinde bu şarkıyı dinlerken bi yandan Selin ve Mert’in hikayesini tekrardan okumak istiyorum...(huzur içinde yat Mert)
1 yıl önce Sevgilimin ölüm haberini duydum depresyona girdim çünkü onu çok seviyordum ve ben onla beraber ölücektim birbirimizi bırakmıyıcağımıza söz vermiştik huzur içinde yat yusuf'um....
Herkes sevdiği ve Selin Mert için buradayken ben babam için buradayım... Kara gözlerimden bir değil bin gözyaşı döküldü silmedin,silemedin baba. Nerdesin baba nerdesin? Çok özledim seni.
İlayda’m kardeşim. Kara gözlerinden düşen her damla yaşı sileceğim. Sen ağlama. Yollarıma taş koysalar döneceğim gözlerinden yaşlarını sileceğim. Seni çok seviyorum güzel kızım.
Mert'in anısına 🖤 mekanın cennet olsun mert Selin seni çok seviyor.. Lütfen beğenin her beğeni de gelip dinliyeyim..💔 Bugün Mert'in Ölüm Yıl Dönümü 🖤 Mekanın Cennet Olsun İnşaAllah. *GELDİNİZ Mİ* ?
Sene 2012, Babam askerdi, şehit olduktan sonra annem eski evimizde yaşamayı kaldiramadi, taşındık. Yeni mahalle, yeni insanlar. Ben hiç yeniliğe açık bir insan değilim, bu yüzden hiç dışarı çıkmadım. Ama annem daha fazla yalniz kalabileceğini düşünmedi. Elbette bende vardim ancak annem o zamanlar benle " babamın hatırası" diye ilgilenmiyordur... Annem yalnızlığa daha fazla dayanamadı ve karşı komşu Zelal teyzeyle tanıştı. Hâlbuki yalnızlık sadece Allah'a mahsustur ama annem bunu göremedi. Zelal teyzenin bir oğlu vardı Can, iyi bir çocuktu. Ancak ben Can'dan daha çok kardeşi Begüm ile anlaştım. Can benden bir yaş buyuk 19 yaşındaydı, kardeşi ise daha 8 yaşındaydı. Babaları yoktu. Can daha doğmamış iken terk etmiş. Günlerden bir gün Zelal teyzem çalıştığı için annem Cangilin evinde yemek yapiyordu. Ben ise sahilde dolaşıyordum, Can ve kardeşi de evdeymiş, annem ile birlikte . Tabii ben bu olanları Can'dan dinledim. Annem Cangilin evinde yemek yaparken fırının yanındaki perdenin ucu alevlenmiş annem bu sırada buzdolabından yemek için gereken şeyleri alıyormuş. Sonra alev artmış artmış Can salonda kardeşi ile televizyon izliyormuş. Can yanık kokusu alınca hemen mutfağa koşmuş ama mutfak çoktan yanmaya hatta kül olmaya başlamış. Annem ise... Yerde baygın yatıryormuş Can ilk ne yapacağını bilememiş, sonra annemi hemen kucağına almış. Sonra ayni anda kardeşini de sırtına almış ev artik baya kül oluyormuş. Can hem annemi hem Gökçe'yi çıkarmış. Mahalleli ambulans çağırmış Cangil evden çıktığında ambulans evin önündeymiş. Annemi hemen sedyeye yatırmışlar. Gökçe'yi ise hemen yanına. Ben sahilde gezerken telefonum çaldı annem arıyordu. Şaşırmıştım çünkü annem beni aramazdı... Açtım telefonu sonra birden kalbimi hızlandıracak o sesi duydum... "Zeynep" neden kalbim hızlanmıştı anlayamamıştım ama çok sorgulamadım hemen ceval verdim, "Can? Senin annemin telefonunda ne işin var?" Can'ın nefes alışverişi çok hızlıydı kötü bir şey olduğunu anlamıştım. "Zeynep sorgulama! Sana herşeyi anlatacağım çabuk şehir Hastanesi'ne gel!" Can o kadar telaşlıydı ki sorgulamadım telefonu kapattım ve hemen taksiye binip hastaneye gittim Can bir koltukta oturmuş boş boş duvara bakıyordu hemen yanına gittim bağırdım çağırdım anlat dedim. Sonra tüm gerçekleri öğrendim. Keşke dedim keşke sağır olsaydim da bütün bunları duymasaydım. Ağlamaya başladım kendimi yerlere attım gözümden yaş gelmeyecek kadar çok ağladım. Begüm'ün durumu iyiydi ancak annemin durumu belli değildi. Aynı sözü yine hatırlattım kendime; ''Yalnizlik sadece Allah'a mahsustur." Sonra doktor geldi hemen yanına koştum bir umut istiyordum bir iyi haber. Ama olmadı iyi haber falan gelmedi. Annem gitmişti. Her ne kadar babamdan sonra yanımda olmasada yinede yaşıyordu. Ama şimdi hiçten yoktu. Sonra ben oturdum boş boş bakındım. Annenim tek dostu Zelal teyze geldi beni görünce anladı. Geldi yanıma, oturdu sarıldı, ağladı. Zelal teyzeyle bir süre o şekilde kaldık sonra beni zorla kaldırdı. Eve götürdü. Bizim evimize. Zelal teyze gitmek istedi hayır dedim beraber yaşamayalım beni yalniz bırakmayın dedim. Gitmediler o günden sonra beraber yaşadık. Annemin olayının üzerinden 3 yıl geçmişti benim artık tıp okumak için Ankara'ya gitmem gerekiyordu. Gidicegim sabahın gecesinde Gökçe'yle beraber uyumaya karar verdik Gökçe geldi yanıma, uzandı ve uyudu ben de başını okşuyordum. Uyuya kalmışım. Sonra saçlarımda bir çift dudak hissettim. Hemen gözlerimi açtım ve Can oradaydı ve beni öpüyordu. Saçlarımı. Can benim uyandığımı görünce telaş yaptı gitmek istedi izin vermedim yatağa oturdu, dayanamadım sarıldım. Zaten o an Can'a olan aşkımı hissettim. Can da bana sarıldı. Sarıldık öylece durduk Can geri çekildi, keşke cekilmeseydi kokusunu biraz daha içime cekseydim. Can kızardı, zaten utangaç biriydi daha da utandı kalktı ve gitti. Bende bi şekilde uyudum. Sabah olunca herşeyimi topladım herkes ile vedalaştım sonra evden çıktım. Beni havaalanına Can birakicakti. Yanina gittin arabaya bindim ve ilerledik. Sonra arabada bu şarkı çalmaya başladı. Sonra havaalanına vardık. Arabadan inmedim Can da git demedi öylece birbirimize baktık. Ben gitmeden önce onu öpmeyi, ve aşkımı açıklamayı istedim. "Sana aşığım zeynep" "Sana aşığım can" İkimizde aynı anda kurduğumuz bu cümleyle donduk kaldık sonra gülmeye başladık. Arabanın içini kahkahalarımız doldurdu. Sonra can bir anda dudaklarıma yapıştı. Bu ilk öpücüğümüzün şahidi bu şarkı oldu. Sonra geri çekildik. Utanmıştım. Ama önemli değildi. Benim uçağımın kalkicagina dair anons yapıldı. Sarıldık. Ayrıldık. Sonra sevgili olduk. Ben Can'ı son kez öptükten sonra uçağa bindim gelicegine dair soz verdi. Ona inandım. Ben Ankara'ya gittim. Uzun zaman geçti aradan Can ile telefondan konusuyoduk ancak bu çok nadirdi. Bu beni üzüyordu. Artık benim üniversitemin son günüydü aradan 4 yıl geçmişti hiç gelmemişti Can. Özlemiştim onu. İstanbul'a döndüm. Heyecanlıydım uzun süre sonra sevgilimi gorucektim. Mutluydum. Eve gittim. Bizim evimize. Zelal teyzeyle yaşadığımız eve. Zelal teyze beni görünce çok sevindi. Hemen sarıldık ama bana sarılmasını istediğim başka biri vardı. Ama o yoktu. Zelal teyzeye sordum. İlk başta gözlerini kaçırdı. Anlamamıştım. Sonra o gerçeği öğrendim. Can lösemiydi. Beni bu yüzden aramamamişti ve bu yüzden gelmemişti. Ben gittikten 1 ay sonra bu teşhis konulmuş. Kalbimin sıkıştıgını hissettim. Sonra koşarak, Can'ın olduğu hastaneye gittim. Odasına girdim. Can tam olarak çökmüştü nefes alamıyor gibiydi. Gözleri kapalıydı, ama uyumuyordu. Yanina koştum yatağına oturdum. Benim geldiğimi anladı. Gözlerini açmak için zorladı, yapamadı. Nefesleri yavaşlamış idi, anlamıştım. Sonra hiç beklemeden dudaklarını öptüm. Sanki ilkmiş gibi. Dışarıdan yine bu şarkı çalmaya başladı. Sonra. Can'ın elimde olan eli düştü, artık nefes almıyordu. Anlamıştım. Ama ölürken bile yüzünde bir gülümsemesi vardı. Arkada bu şarkı, kollarımda sevdiğim adamın ölüsü. Seni hep çok sevicem sevgilim. Hep çok sevdim. Sen hala benim kalbimdesin. Ve artık bu şarkıyı dinleyemiyorum, üzgünüm sevgilim.
@@Tariqus Hocam Charmqueel'in selin ve mert videosunu izleyebilirsiniz Daha net anlamak için anonim bir şahıs kurgulayıp yazmış ve popüler olmuş bu kadar..
3 mayısta selinin merti için burada toplanalım olur mu ? Aylar önce söz verdiğimiz gibi bugün 03/05/21 ve buradayız. Selinin Mertini şarkılarını dinleyerek yaşatalım... 🌹🥀 Seneye 3 Mayıs’ta görüşmek üzere arkadaşlar ben burada olacağım. Bugün 03.05.22 biz bu senede Selin ve Mert için burada toplandık binlerce kalp onlar için,güzel sevgileri için burada birleşti ❤️🙏🏻 2023 Mayıs’ta yine burada olacağız🍁
Ne kadar Kurgu Olduğu Söylense de Garantisi Olmadığı İçin Tekrar Geldim, Huzur İçinde Yat Mert, Şuan Yıl 2024, Üzerinden Yıllar Geçti Şuan Murat 19, Selin 30 Ama, Ama Sen Hâlâ 26 Yaşındasın Mert...
Aslında bizim aptallığımız.Hikayede ki mantık hataları ve uyuşmazlıkları anlayabilmemiz gerekirdi.Ayrıca binlerce insan bu hikayeye ağlayıp üzüldükleri için sanki gerçekmiş gibi bir ortam oluştu "Ulan millet gerçek olmayan birşeye niye ağlasın ki?" diye düşündük.Ancak 7 yıl boyunca bunu çözemeyişimizin en büyük nedeni sürü psikolojisidir.
Adam öldü kadın bitti dedikleri bu olsa gerek okurken içim titredi. Hiç aşık olmadım ama o satırları okurken aşkı öğrendim umarım diğer dünyada tekrardan kavuşursunuz.:(
bu gece kimin için burda olduğumuzu hepimiz iyi biliyoruz. selin ve mert başta olmak üzere tüm eksik kalmışların yaralarının kapanması dileğiyle. iyi dinlemeler hepimize
Binlerce insan Selin ve Mert için tekrardan dinliyor bu şarkıyı, ben ise senin için sevgilim. Sen üzülme gülüm, papatyaları menekşeleri ıslatma. Hüzün keder yüreğinin yanından bile geçmesin.
Galiba herkesin yolu birgün selin mert için bu şarkıya düşüyor yorumlardan okuduğum kadarıyla gecenin bu saatinde benimde yolum düştü çok etkiliydi huzur içinde uyu mert
hiçbir duyguyu tam yaşayamadım şu hayatta belki sadece öfkeyi iliklerime kadar yaşamışımdır… böyle güzel şarkıları dinlerken bazen pişmanlık geliyor, keşke çok sevdiğim birileri-bir şeyler olsaydı… sevebilmek bir yetenek. benim kalbimin hissedebildiği tek duygu öfke
@@user-mf8cu1js6o instagramda bi hesap var mezarseyetah diye orda bu şarkının altındaki yorumlarda biri hikayesini anlatmış selin mert aşkı diyeyim onun için diyorlar
1yildan fazlaydi bu hikayeyi okudugum. O kadar cok duygulanmistim ki etkisinden cikamiyordum. Acisini kalbimin en derinlerinde kendi acimmis gibi hissediyordum. Kesfetde her onume cikarken bastan sona usenmeden okur, her defasinda aglardim. Bir kac ay once bir anda hatirladim boyle bir hikaye vardi diye. Girdim youtube'da yine yazdim, yine okudum, yine agladim. Bir az gecti sahte hikaye oldugunu ogrendim ;) O gunden sarkiyi her hatirladigimda dinliyorum. Selinin tum medyayi sarsan kolpasi olmasina ragmen sarki o kadar huzur veriyor ki. Sadece oturup dinlemek istiyorum. Ilk defa sanirim bir sarki bu kadar dinlendirici geldi bana. Normalde hic benlik degil boyle slow sarkilar. Oturup dinleyemem. Ama hikayenin sahte olmasini varsaysam bile her dinleyisimde gercekmis gibi geliyor. Yine de Seline tesekkurler. Var olamayacak kadar guzel, gerceklikten cok cok uzakta olacak kadar mucizeviydi.
Sen ağladığında ben de ağlayacaktım lütfen ağlama derdi. Ayrılırken de sana olan sevgimden emin değilim dedi. O gitti bense kaldım. Umarım hep mutlu olursun. Umarim gözlerinden hiç yaşlar akmaz. Umarım bir gün beni anlarsın
yeşil gözlerinden bi damla yaş düşünce... birbirimizin omzunda ağladık birbirimize hep destek olduk sen yanımda olduğun zaman o kadar huzurluydum ki o kadar mutluydum ki umarım beraber yine güleriz ağlarız mutlu oluruz
Selin ve mert için, ve geçmişte yaşadıklarını hatırlamak isteyenler +1 leyin sayımızı bilelim. Yine bi 3 mayıs ta da toplandık. En azından yalnız değilmişim
@@medusa9895 her an,hergun,her saat farklı şeyler ile sorgu suale giriyor bu bazı insanlara şeker gibi gelir bu selin'in anısı,biz yaşamadığımiz için böle geliyor hayatta bunun gibi yüz binlerce vardır şuan bile olmuştur sevgilisi ölen arkadaşlarım var hayat işte kimine kısmet kimine vefa 🤏🥹
@@fatmaalbayarak4567 en çok beğeni alan yorum var bu videoda. Selin karacanın yorumu. 192b beğeni almış. Hikaye o ve şarkıyla alakası hikayede geçiyor. Şimdiden söyleyeyim ağlayabilirsiniz.. iyi okumalar
Sen ağlama diyen şarkının altında, binlerce kez tanımadığı bir insanın hikayesini okuyarak ağladı bir sürü kişi. Mekanınız cennet olsun güzel insanlar. 🤍
Yorumlara baktım da eskiden ne kadar saf temiz bir milletmişiz hikaye yalanda olsa gerçekte olsa tüm duyguları içten paylaşan bir toplummuşuz şimdi ne selinler ne mertler kaldı bir hikaye anlatılsada kimsede âh çekecek hâl kalmadı biz o zamanları çok özlemişiz…