BEING IN COOPERATION WITH GOD (What's the Secret?) | Ünal Güner 

❤❤❤❤❤❤❤❤

❤🤲♥️🤲♥️🤲

Amin cümlemize

Niyet ediyorum yaradanla iş birligi yapmaya sevgili hocama sonsuz sevgiler emegine yüregine saglık 🙏

Kardesim bu cok tehlikeli bir durum Allah la isbirliginde olunmaz buna allaha ortaklik denir ve sirktir Allah bunu bagislamaz.

İnsanların ışıktan korktuğunu gören göz nereye bakarken bunu görüyor acaba? Unutmayalım ki dışarıda hiç bir şey var. Gördüğümüz de göremediğimiz parçalarımızın yansımasından ibaret. Işık nedir sorusu ile başlamak gerek. Işık görünmez olan sevginin yoğunlaşarak her yere aktığını kanıtlayan formudur. Sevgi nereden geliyor? Sevgi Allah'ın kalbinden geliyor, her yere eşit derecede akarak ulaşıyor, hem besliyor hem güçlendiriyor. Işık frekansının sesten farkı, karşısındaki bir blok olduğunda onun için nüfuz edememesidir. Bu yüzden kapalı yerde de olsak dışarıdaki sesleri duyarız ancak duvarların arkasında kalan ışığı göremeyiz. Bu Allah'ın bizdeki tezahüründe neyi bizim cüzi irademize teslim ettiğinin belirtecidir. Ne kadar duvar varsa o kadar eksik ışık alırız içeri. Dualar bu yüzden işe yararlar. Dua sestir, O'nun sözlerini bizim sesimizle ifade edip duvarlarımızdan içeri girmesine kendi irademizle hazır olduğumuzun, izin verdiğimizin göstergesidir. Duvarımız da olsa, kalın setler de çekmiş olsak o ses kendi içimizden geldiğinde duymamazlık edemeyiz. İşte o sesimizle açtığımız yollardan ışık da aynı anda içeri süzülüverir. Dua derken de lütfen ille de bilmem hangi dinin filanca duası olarak düşünmeyelim. Elbette bu da uygun ve Allah'la bağlantı kurma yoludur ancak ezbere olan her şey gibi bu da biraz eksik, biraz güdük kalabilir. O yüzden kalbimizde Allah'la buluşmak önemlidir. Bunu başarmak için, O'nun bizim cüzi irademize uygun tezahürlere izin vermesini istediğimiz neyse, önce onu bütün yönleriyle tasarlamalıyız. Sonra o isteğimizi, dileğimizi kalbimize indirip oradan ve en iyi bildiğimiz dilde seslendirmeliyiz. Bunu yaptığımızda ses ve ışık birleşecek ve dileğimiz de herkesin hayrına ise kısa zamanda gerçekleşecektir. Sorun nerede? Sorun çoğu zaman "mağduriyetin, yetersizliğin, değersizliğin, adaletsizliğe maruz kalmanın, yoksunluk ve yoksullukların daha erdemli olduğunu savunan eski bilgiler" ve onların biz farkında bile olmadan genlerimize yerleşmiş epigenetik aktarımlarında. Önce her türlü "iyi, güzel, bereketli, sağlıklı, sevgi ve ışık dolu" olan şey ve durumların doğuştan hakkımız olduğunu anlamalıyız. Burada 99 isimden hangi terkibe sahip olduğumuzu bilemeyiz ancak daha güçlük içeren isimlerin hangilerinin bizde daha etkili olduğunu hayatımızdaki yansımalarından görebiliriz. İşte bir kez bunu yapabildiğimizde ışıklarımızı sonuna kadar yakabilir, hiç bir yere ulaşamadığını sandıracak kadar uzakta kalmış yakarışlarımıza son verebilir, Allah'ın bizde % 100 tezahür etmesine şahitlik edebiliriz. Özür dileyerek söylüyorum: Sorun dile getirene aittir. İnsanların egosal davrandığını, rekabet, sessizlik ve kompleksin de çok olduğunu söylemişsiniz. En önemlisi diğerlerinin başkalarının ışığından korktuğunu yazmışsınız. Siz kendi içinizdeki ışıkları yakmaktan ve bunun adil olmayabileceğinden korkuyor olabilir misiniz aacaba? Yakın ışıkları, sarılın kendinize ve Allah'ım sana geldim, sarıldım, benimle olduğunu biliyorum ve senin ışığın benden de % 100 yansısın, bunu seçiyorum" deyin. Buna siz % 100 inanıp yaptığınızda o da % 100 işinize yarayacaktır :) Sevgi ve ışıkla

@@evrengul1016 benim söylediğim bunun anlaşılmasına üzüldüm. Elbette gördüğümüz adaletsizliklere de ses çıkaracağız ve elbette haklarımızı savunacağız. Ancak bir yandan adaletle yaşıyorum deyip öte yandan gördüklerimizin bizim yansımamız olduğunu da unutmayacağız. Dışarıda suç olarak gördüğümüz her şey ebediyen sonlanabilir. Bunun olması için “farklı zaman bölgeleri, farklı koşullarda ben de bu yargılandığım şekilde davranabilirim, bunu şimdi fark ettim. Değiştirmek için gerekeni yapmak bana katkı sağlar, dönüşebilirsem ondan da değişimin ışıkları yansır” diyebilmemiz gereklidir. Işıktan korkanlar olduğunu kim gördü? Kim dile getirdi? İşte o “evet içimde ışıktan korkan bir parça varmış, şu kişilerden yansıyarak bana kendisini gösterdi, şimdi bunu dönüştürmek için ne yapabilirim” diyebilir. Derse ve gerçekten dönüşürse belki dışarıda hiç ışıktan korkan kişi kalmaz. Bu çok ütopik olsa da “ışıktan korkanlar artık o kişiyle temasta olmaz” kısmını çok rahat söyleyebiliriz.

Amin

Bu sefer ben de

Olumsuzu kullandın

@@nasiphersey8965 Nasıl yani

​@@NazNaz-xs6ro gücünüz var onu söylüyor 🙏🏿✨

@@hasanyldrm2191 🙏⚘️