/ discord bu linkten discord grubuna katılabilirsiniz.
Ofir yahut diğer yazılışıyla Ofier, Kuzeylilerin denizlerin ötesinde dediği, güneyde diye tabir edilen Nilfgaard'ın dahi güneyinde bulunan kara parçasıdır. Belirli bir döneme kadar malik diye adlandırılan ve bölgedeki kabileleri, küçük birlikleri bir arada tutan yöneticiler tarafından yönetildi. 1270 yılı öncesinde Kuzey krallıklarıyla ve oranın ticaretiyle pek ilişiği olmayan Ofir, Kuzeylilerin birçoğu tarafından duyulmuş dahi değildi.
Ofir'de efsaneler kıtanın geri kalanında olduğu gibi birçoklarının inandığı ve bu uğurda hayatlarını değiştirdikleri ögelerden biriydi. Anlatılan bir efsane bozkırların ve gök yüzünün aşık olup ilk kısrağı doğurduğu zamanda geçer. İnsanların fazlasıyla zayıf ve tehlikelere karşı çok açık olduğunu gören kısrak insanlara göz kulak olmaya başlar. Artık bu kısrak Ofirlilerin birlikte savaşacağı, sütüyle besleneceği yegane şeylerden biri olmuştur. Bu yüzdendir ki Ofirliler atlara tüm hayvanlar arasındaki en asil hayvan diye seslenirler. Dört nala gelip uzak asyadan bir kısrak başı gibi uzanan diyerek şiire bağlayasım geldi ama ne yazık ki witcher evreninde böyle bir şey yok.
Ofir, tarihi açıdan sürekli baskılara açık kaldı. Defalarca ülkeleri yağmalandı, hatta bazı Skelligeli korsanlar artık bunu bir alışkanlık haline getirmişti ve hem Zangvebar'a hem de Ofir'e durmadan saldırıyor, yağmalıyorlardı. Tabii bunun asıl nedeni lidersizlik ve dağınık yerleşmeydi. Videonun başında sözünü ettiğim malikler ülkede görünürde bir birlik sağlayınca saldırılar da azalmaya başladı.
Bölgenin coğrafyası hakkında genel görüş çöl olduğu yönünde olsa da Ofirliler bölgelerini engin bozkırların, benzersiz dağların, el değmemiş vahşi doğanın, kristal berraklığında göllerin olduğu bir yer olarak tanımlar. Bölgedeki popüler hayvanlarsa çizgili atlar, develer, filler, kaplanlar ve kobralar. Ofir'de geçen oyun olsa da geralt deveye binip k mon roach dese nasıl olurdu? Beğenmedim bu fikri, silin kafanızdan.
Ofir, ticaret yollarıyla para kazanan bir ülkedir. Bu ada ülkesinden kıtaya ince işçilik ürünleri satılır. Bu ürünlerin içinde süslü silahlar, ince dokunmuş ipek giysiler, değerli mücevherler, cazolar ve işçilikten uzak olsa da çeşitli baharatlar yer alır. Tabii Ofir halısının ünü de hayli yayılmıştır. Bunların dışında rün yazıcılığı da kzueylilere Ofirliler tarafından öğretilenler arasındadır. Bölgenin coğrafyasından söz ederken saydığımız hayvanlar da ticaret ögeleri arasında yer alır. Ada ülkesine özgü hayvanlar evcilleştirilip yine adalılar tarafından yapılan eserlerle süslenerek kıtaya satılır. Ayrıca Nilfgaard ile savaşabilmeleri için kuzeylilere savaş filleri sattıkları da söylentiler arasındadır.
Ofirliler genelde birbirlerine ve yabancılara karşı hoşgörülü olma eğilimindedirler. Ofirliler genelde büyük şehirlerde yaşıyor ve başlarını türban benzeri şeylerle örtüyorlar. Yüksek rütbeli askerlerse sivri uçlu altın miğferler takıyorlar. Ofirliler onur, şeref, ırz, haya konusunda epey hassasıtrlar. Hatta bu konularda takıntılı dahi sayılırlar. Bu yüzden bir yemin edeceklerse onurları ve şerefleri üzerine ederler. Tabii ki bu yemini tutamamak, sözü yerine getirememek büyük onur kaybı sayılacağından işin gereğini yapmak için bütün güçlerini kullanırlar. Ofirli biri riskli bir işe baş koyduysa ve bu konuda başarılı olduysa onurunun da yükseldiği söylenir. Bu işlerden bazısı bilgelik peşinden koşmak, yeni keşifler ve buluşlar yapmaktır. Çoğu Ofirli üzerinde runik yazılar olan bileklikler takar ve bu bilekliklerin kendilerine şans getirmesini dilerler. Ofir kralının bir haremi bulunur ve burada tipik harem kıyafetleri giyen cariyeler dolaşır. Tabii cariye var diye hepisini kralın hizmetinde olduğu düşünülmesin. Aslında hizmetinde, ama kral her zaman hepsiyle ilgilenecek diye bir şey yok. Bazen bazı kralların tek bir cariyeye tutulup diğerlerini bu konuda umursamadığı olmuştur.
Ofir toprakları, bölge bölge değişen dini inanışlara ev sahipliği yapar. İnanışlarına göre, önemli bir konu açık havada tanrının şahitliği altında yapılmalıdır. Kuzeylilerin inanışlarındaki gibi bilim ve din bir yarış halinde değildir, aksine din ve bilimi birbirini destekler halde kullanırlar. Öyle ki dinleri bilgeliğe büyük önem verir ve din adamları da haliyle büyük bilginler olmak için ilahiyatla birlikte bilimle de uğraşırlar.
Nejla'yla Kitaptan Sonra: • Nejla'yla Kitaptan Sonra
Bilim-Kültür: • BİLİM - KÜLTÜR
Edebiyat: • EDEBİYAT
iletişim:
instagram: / inankosev
facebook: / inankosev
twitter: / inankosev
İnan Köse
6 окт 2024