Britanya İmparatorluğu'nu Kurtaran Adam: Winston Churchill Hayatı, Başarıları ve Tartışmaları 

Ömer Gemalmaz anatomi de anlatsa anlarım gibi öyle bi hitabeti var. Bu iş için doğmuş. Elinize emeğinize sağlık🙌🏻

Churchill için birkaç ekleme de ben yapayım. 1. Dünya Savaşı başladığında sıkışan batı cephesine çözüm arayışları oluyor malum. Burada ortaya atılan tank fikrini benimseyen, destekleyen en üst düzey yetkililerden kendisi. Landship Committee (Kara gemisi komitesi) kurduruyor ve tankı icat ediyorlar. Tankların topları gemi toplarından yapılıyor, o yüzden ilk tanklar biraz tuhaf😄 ayrıca 2. Dünya Savaşı sırasında da 2-3 defa kalp krizi geçiriyor yanlış hatırlamıyorsam. Çok enteresan bir kariyer. Video her zamanki güzellikte, elinize sağlık :)

Ömer'in Çanakkale'yi anlatırken heyecanlanması gözlerden kaçmadı...

Bu ara videoya boğuyor bizi 49w çok şükür🎉

Winston Churchill'e yer yer eleştirel baksanız da bazı konularda ortalama bir Britanyalı muhafazakar tarihçiden bile daha fazla yüceltmişsiniz açıkçasını söylemek gerekirse. Winston Churchill siyaseten hep muhafazakar bir insandı. Modernleşmeye karşı değildi ama çok olumlu da bakmazdı. En basitinden Victoria döneminde henüz siyasetçi değilken yazmış olduğu bir mektubu vardır, o mektupta telegrafın çıkmasından dolayı insanların artık umursamazca yazmaya başlamasından ve dil becerilerinin eksilmesinden şikayet eder. Lakin, kendisi "One-Nation Tory" veya "Tory Democracy" denilen oldukça merkeze yakın bir muhafazakar görüştendi. İlerici muhafazakarlık (progressive conservatism) olarak da bilinir bu, hatta biraz dalga geçme amaçlı Kızıl Muhafazakarlık (Red Tory) olarak da adlandırılır. Nedir bu derseniz modernleşmeye karşı bir pozisyonları yoktur, sadece modernleşmenin radikalizmine ve hızına eleştiri getirirler. Oldukça sert anti-komünistlerdir ama kutuplaşmacı ve çatışmacı bir siyaset izlemektense uzlaşmacı ve reformist bir muhafazakar politika izlerler, farklı gruplarla uzlaşmayı ve orta yolu bulmayı önemserler. Yani sert bir şekilde reform taleplerine karşı çıkmaktansa, taviz vererek statükoyu korumak için ufak reformların yapılmasından yanadırlar, aksi taktirde kaotik bir düzenin oluşmasından korkarlar. Zaten Ömer de videoda bahsediyor, 1951 seçimlerinden sonra iktidara geldiğinde İşçi Partisi'nin yaptığı bütün reformları, refah devleti ve millileştirme politikaları dahil hepsini devam ettirme sözü veriyor, o sırada buna karşı olan Enoch Powell gibi aşırı-sağ gerici kesimlerle arasına mesafe çizip, onun yerine daha çok Rab Butler gibi Muhafazakar olmasına rağmen İşçi Partisi'nin refah devleti yanlısı olan politikaları destekliyor (1979'da Enoch Powell'ın desteklediği Margaret Thatcher'ın parti liderliğini almasıyla Britanya muhafazakarlığı Neoliberal Muhafazakarlık olarak oldukça sert sendika düşmanı ve refah devleti karşıtı bambaşka bir noktaya evrilecektir). Kendisi aynı zamanda sendikaların da varlığını tanımış, sendikaların varlığının tanınmasını komünizme karşı bir önlem olarak görmüştür, çünkü aksi taktirde işçi hareketlerinin daha da radikalleşmesinden korkmuştur. Liberal Parti'ye geçtiği o kısa dönem ise tamamen oportünizm olarak değerlendirilmektedir. David Cannadine "The Aristocratic Adventurer" isimli Churchill'in biyografisini yazdığı kitabında sadece maaş ve bakanlık konumu için kuzeni Ivor Churchill Guest ile birlikte Liberal Parti'ye geçtiğinden bahseder, zaten daha sonra ikisi de Liberal Parti iktidara gelince çeşitli bakanlıklarla ödüllendirilmiştir. Winston Churchil 1962'de ancak kendisine sorulduğunda Muhafazakar Parti üyesi olmasına rağmen "Ben liberalim, her zaman öyleydim" demiştir ama orada da kastedilen şey serbest piyasa köktendiriciliği seviyesinde bir serbest piyasa üstünlüğünü savunmak değil, Aydınlanma düşüncesi ile birlikte gelen modernleşme ve ilerleme kavramlarını benimsemesi ile alakalı bir şey. Ondan zaten sendikal hareketlere izin vermek veya kuvvetli bir refah devletini desteklemek ona aykırı şeyler değildi. Bu zaten 1945 sonrası Keynezyen sağcıların ana yaklaşımıydı, Hristiyan Demokrasi veya Muhafazakar Demokrasi olarak bilinirdi, Winston Churchill de kendi fikirlerini tanımlarken babası gibi "Tory Democracy (Muhafazakar Demokrasi)" olarak tanımlardı. Tabi ki de serbest ticareti hep savunuyordu, Liberal Parti'ye girdikten sonra da serbest ticaret yanlısı örgütlenmelerde yer aldığı gibi serbest ticareti destekleyen yazılar da yazmıştır ama bunlar o dönem bir çok ılımlı Muhafazakar Partili siyasetçinin de desteklediği şeylerdi, zaten korumacılık-serbest ticaret tartışması 18. yüzyılın ortalarında Muhafazakar Parti içerisinde teknik olarak bitmişti, 1900'lerin başında suni bir gündem olarak tekrardan başlasa da etkili olmadı. Bu konuda Anna Gambles'ın güzel bir kitabı vardır "Protectionism and Politics" diye, bu kitabı özellikle öneriyorum, çünkü bu kitapta Anna Gambles meselenin sadece bir ekonomi politikası olmadığını, korumacılık yanlısı Muhafazakar siyasetçilerin bunu kapitalizmin sosyal düzeni bozacağı korkusuyla savundukları bir siyaset olduğunu gösteriyor. Winston Churchill'in olaylı ırkçı perspektifine değinmeniz güzel olmuş ama bu meseleyi o zaman herkes ırkçıydı diye basite indirgememek lazım, çünkü o kararlarda Winston Churchill'in ırkçı ön yargılarının rol oynadığı günümüzde çok konuşuluyor. Bengal Kıtlığı'nda açık bir şekilde Winston Churchill Hintlilerin, doğrudan alıntılıyorum, "Tavşan gibi üreyen" bir toplum olduklarından dolayı kıtlığın çıktığını ve kıtlığın sorumlularının bizzat kendileri olduğunu iddia ediyor. Bu neden bu kadar günümüzde problemli derseniz, Hindistan o dönem Büyük Britanya toprağıydı ve aslında Winston Churchill aynı Josef Stalin'in Ukrayna'da yaptığı Holodomor gibi bir insan eli ile yaratılmış kıtlık aracılığıyla ve bilinçli bir şekilde bir azınlık grubun yok olması umuduyla kıtlığa müdahale etmemesi sebebiyle bunun gayet bir soykırım olduğu düşünülüyor. Gazeteci Madhusree Mukerjee "Churchill's Secret War: The British Empire and the Ravaging of India during World War II" isimli kitabında Winston Churchill döneminde Bengal Kıtlığı yaşanırken 170.000 ton Avusturalya buğdayının sadece İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa için lazım olur diye saklandığını ve bilinçli bir şekilde o an buna ihtiyacı olan Bengal'deki halka ulaştırılmadığını yazıyor. Bu kısım Ömer tarafından videoda değinilmiş ama bunun Avrupa'da o an varolan bir ihtiyaç olmadığını, İkinci Dünya Savaşı sırasında daha Avrupa kurtarılmadan alınmış bir karar olduğunu söylemek gerekiyor. Yani Avrupa'da bir kıtlığın gelecekte olup olmayacağı belli değildi ama Bengal'de dev bir kıtlık vardı, Churchill ise Avrupa'da gelecekteki potansiyel kıtlık için Avustralya buğdaylarını depolama kararı alıyor. O dönem bu Beyaz üstünlükçüsü ırkçı söylemler sıradan olabilir ama herkes böyle değildi, Winston Churchill'de hep böyle bir ön yargı ne yazık ki vardı. Bolşevik Devrimi olduğu sırada da kendisi The Illustrated London News dergisinde "Zionism versus Bolshevism" başlığıyla her Yahudi'yi genellemiyor olsa da, örneğin eski Muhafazakar Partili başbakan Benjamin Disraeli'yi "ırkına sadık" olmakla yüceltip onu ayrı tutuyor, yine de çok olaylı bir anti-Semitik makale yayınlıyor. Bu 1920 tarihli makalesinde devrimci hareketlerin arkasında "Beynelmilel Yahudiler"in olduğunu söylüyor ki bu daha sonra Nazilerin de çokça kullanacak olduğu Avrupa'daki en bilindik anti-Semitik komplo teorisidir, Dreyfus Vakası'ndan beri sürekli olarak söylenen bir anti-Semitik siyasi mittir. Daha sonra 2007 yılında şimdi Exeter Üniversitesi'nde hocalık yapan, o dönemler Cambridge Üniversitesi'nde çalışan tarih hocası Richard Toye'nin ortaya çıkardığı "How The Jews Can Combat Persecution" isimli asla yayınlanmamış bir makalesi var ki bu makalesinde açık bir şekilde Winston Churchill Yahudilerin "kendilerini cezaya çağırdıklarını (they are inviting persecution)" ve "yaşadıkları düşmanlıktan kısmı olarak kendilerinin de sorumlu olduğunu (they have been partly responsible for the antagonism from which they suffer)" söylüyor. Bu makale 1937 yılında yazılıyor ama ilk başta yayıncı bulamıyor, sonrasında ise 1940'ta The Sunday Dispatch isimli haftalık gazete, ki Churchill'in eskiden makalelerini yayınlattığı gazetelerden birisidir, bu makaleyi yayınlamak için Winston Churchill ile görüşüyor ama artık İkinci Dünya Savaşı'na girmiş Birleşik Krallık'ın Başbakanı olarak kendisinin Nazilerle bir tutulmasını istemiyor olacak ki The Sunday Dispatch'in editörü Charles Eade'ten bu makalenin yayınlanmamasını istiyor. Kaynaklar: - Winston Churchill'in The Illustrated London News dergisinde yayınlanan "Zionism vs. Bolshevism" makalesi: en.wikisource.org/wiki/Zionism_versus_Bolshevism - Churchill'in yayınlanmayan "How The Jews Can Combat Persecution" isimli anti-Semitik makalesi: www.cam.ac.uk/research/news/uncovered-the-lost-paper-churchill-kept-from-publication - Kısa bir okuma için Churchill'in siyasi kariyerindeki skandal tavırlarını özetleyen BBC makalesi: www.bbc.com/news/magazine-29701767

Bu tür videolara devam edin lütfen. Sıradaki video Çin komünist devrimi olabilir mesela :)

Churchill’in aslen Rizeli olduğuna yemin edebilirim ama kanıtlayamam hdjdh Dinlemesi çok keyifliydi emeğinize sağlık🙏🏻

Gelişiyor ve geliştirmeye devam ediyorsun Ömer, aferin 49W...

Teşekkürler, harika anlatımdı🤌💯🙋🏻‍♂️

Güzel bir video olmuş. Teşekkürler.

Teşekkürler.

Çok güzel agziniza sağlık.

harbi kaliteli video olmuş. Bayağı yeni bilgi öğrendim.

Kapağa Ömer abi shoplanmamış :d Üzdü beee

Elinize sağlık çok güzeldi

Harika anlatım 💫

İş bankası dünyaya yön verenler serisinden Churchill biyografisi var 1200 sayfa okudum bitirdim Ömer sağolsun 1200 sayfayı 20 dakikaya sığdırmış okuduğuma üzüldüm kitabı

Elinize sağlık... ❤🎉

Ağzınıza sağlık

Esas olayı onun PURO içmek .. hemde tellendire tellendire...::)) cennete gidip gelmiş gibi güzellemeler yapan tayfa gibi sende sanki rahmetlinin yanından gelmiş gibi anlattın.. çok güzel tebrilkler..

Teşekkürler.

seviliyorsun ömer❤

2 hızında izlemediğim tek insan.

Herkesin anlayabileceği dilden bir tarih anlatımı... ilber ortaylı murat bardakçı tarzı sıkıcı tarih anlatımının sarmadığı ama tarihe ilgili olan benim gibi insanların takip etmesi gereken bir kanal bu.

teşekkürler Ömer, emeğinize zihninize sağlık

Teşekkürler.

Çok harika bir videoydu 🎉🖖🏻

10:00 Darkest Hour'da da Gelibolu fiyaskosu sebebiyle oldukça eleştiriliyor.

Müthiş bir anlatım

Verdiğiniz bilgileri okuyarak daha genişçe öğrenebileceğimiz kitap listeleri de paylaşabilir misiniz video açıklamalarında?

"we shall never surrender."

Tesekkurler

Video çok güzel ama o mikrofondaki minik LED ekrana hipnoz olmuş gibi bakmaktan kendimi alıkoyamıyorum

böyle bir videonun bu kadar az iznelinmesi çok üzücü...

Güzel video!

Abi bu kanal çok iyi yaa

Stalin ve Lenin anlatıldı Türkiye'de kaynağı diğerlerine göre nispeten az olan Troçki için de bir video gelirse güzel olabilir

Tek kelime ile HARİKA.

26:56 Kahkaha attım gözümden yaş geldi. Adam haklı :))))))

13:28 Mahatma Gandi de gelsin o zaman hocam.

Video boyunca yanıtlanmasını beklediğim büyük bir soruya maalesef cevap verilmemiş: neden tuzlu limonlu sodaya Churchill deniyor?

Siz de Atatürk'ten söz etmeden Çanakkale savaşı anlatmışsınız. Neden?

Bu Churchill rahmetli Başbuğumuz Atatürk'ün tırnağının kiri olamaz! Her konuda! Ne mutlu Türküm diyene 💯 🇹🇷💯

Roosevelt videosu da gelir mi ?

Chamberlain ve birkaç bakanı Ruhr bölgesinde fabrikaları (ya da fabrikalarla ortaklıkları) olduğunu duymuştum

Churchill i de, Lyod George u da bitiren Atatürk ve üstün komutanlığıydı, adını anmaktan imtina etmenize üzüldüm. Ve Kanada nın özgürleşmesinde bile O nun komutanlığının olması apayrı ama siz Churchill den bahsediyorsunuz, devam..

Herkese sonsuz ix huzuru dilerim

daha fazla Ömer videolarıııı

Çok güzel video fakat Çanakkale gibi önemli bir kırılma dönemine daha detaylı değinmenizi beklerdim. Zira hem ilk büyük fiyaskosu olmasından ötürü kendi için hem de cephenin karşı tarafının “biz” olması nedeniyle çok daha önemli bir konudur bence. Ancak bir ingiliz bunu böyle anlatırdı diyebilirim. :) bir başka ihtimal daha var ki; umarım o değildir. :) Saygılar

keşke mikrofonu oraya takmasaydın dikkat dağıtıyor

ömer abi varsa izlenir

Lord Curzon Kimdir

teşekkürler

Dücane cündioğlunu parçalıyoruzda konu edinebilir misiniz?

Bu arkadaşın ilk videosunun ilk 10 saniyesini izlerken bana antipatik gelmişti ancak ilk 10 saniyeden sonraki 6 saat fikrim değişti :DD

emege saygıı

Güzel bölüm olmuş

Thatcer da gelmeli

Margaret thacher da yapılmalı

Enver Paşa sağolsun Çanakkaleyi iyi savundu🇹🇷

ee insan bir Atatürk'ten de bahseder. Olmadı..

Ephisment ci tam olarak nedir anlamadım öğrenmek istiyorum

Bazı cümleler harfi harfine harp tarihi kokuyor)))

Çörçilin gaz veren konuşmasını ilk " Iron Maiden - Aces High "başında duymuştum

Avrupa aşığı olmayı neden çok seviyoruz

🎉

Videodan yararlandığınız kaynakları paylaşır mısınız? Özellikle Hitler ve Naziler hakkında Britanya’nın sahte haberler çıkarmasının kaynağı bundan bahseden bir şey varsa atar mısınız @49W

Stalin ile iki kez görüşmeye gitmesini atlamış olmanız şaşırtıcı..

Marlboro dükünün torunu Winston. Sülale, tiryakilikte zirve

❤❤❤

Bostancı tarafından çıktığı söylenir ancak doğrusu Eskişehir'dir. Mezun öğrenciler memlekete dağılıp yaygınlaştırmış.

22:50 tanıdık

4-puro ve içkiyi seviyomuşlgkjflgkfg

Churchill in, antrenmandan önce içilen limonlu sodayla alakasını bilen var mı

Diyelim

İboyla balkon videosu bekliyoruz.

3:03

güzel içerik ama ondan büyüğü var “clapton is god”

0:33 Böyle bir yorum yapma ihtiyacı neden hissettiniz? Bütün video böyle kompleksli "espirilerle" dolu.

churchill güzel içecek

Bir düzeltme: Oxfordshire oksfırdşaayır değil oksfırdşiyı olarak telaffuz edilir. Yani bütün kontluklar “şiyı” Oxford’dan selamlar :)

👍

👍👍👍👍

Osmanlı he he

O kadar etkili bir adam ki 2. Dünya savaşı churchil , hitler savaşı aslında.

Çin komünist partisi ve çin devrimini anlatır mısınız sizin ağzınızdan dinlemek iyi olurdu

Video çok güzel ama ses tonun yarrak gibi olduğu için uyurken izlemeye müsait değil.

Çanakkale’ yi anlatırken Atatürk’ten bahsetmedin, w c belkide vazgeçmeme ruhunu Atatürk’ten aldı.

De Gaulle gelir artık bundan sonra

1. sn’de like’a basanlar❤

Klasik sokak ağzı ile tarih anlatıyor baştan sona çelişki ve cehalet

.

Churchill’in Hindistan hakkındaki fikirleri ona olan saygımı bir kat daha artırdı.

sesi ayarlamak bu kadarmı zor aqum......

ÜLKÜCÜ BIYIĞI

Churchill'in islama karsi hayran oldugu kısmına AĞZIMLA gülmedim! Adamin islam hakkindaki en bilinen sözü "Islam to a man is like rabies to a dog." = "Bir köpek icin kuduz neyse, bir insan için islam odur!"

Kes lolipop