Herkese Brugge'den Merhaba! Hollanda, Fransa ve Belçika'nın başkenti Brüksel'den sonra son durağım Brugge oldu. Belçika'nın en güzel şehri Brugge'e tek kelimeyle bayıldım. Sabah, Brüksel'den tren ile Brugge'e geldim. İlk durağım masal gibi olan Minnewater Park oldu. Park'tan sonra ise kadınların bir araya gelerek manastır hayatı yaşadığı Begijnhof'a uğradım. Brugge'ün ortaçağ'dan fırlamış tarihi sokaklarını karış karış gezdim. Flying Tiger Copenhagen ve Hema mağazalarından minik alışveriş yaptım. Ve Brugge'ün en önemli meydanı olan Market Square yani Markt meydanına gittim. Meydanın meşhur simgesi Belfry of Bruges yani çan kulesine uğradım. Meydanı gezdikten sonra bir Hawaii restaurant'ında bowl yedim. Yemek sonrası Hz. İsa'nın kanının olduğu Kutsal Kan Bazilikası'nı (Basilica of the Holy Blood) ve altında bulunan St. Basil şapelini turladım. Ve hayatımda yaptığım en iyi deneyimlerden biri olan Boat Tour yani tekne turu yaptım. Brugge'ün tarihi yapılarının arasında kanallarda tekne ile yarım saat geçirmek, gerçekten muazzam bir deneyimdi. Bu deneyim sonrası Belçika Waffle'ı yedim ve Türkiye'ye getirmek için Belçika çikolatası aldım. Akşam ise meydandaki restaurant'lardan birinde Belçika birası eşliğinde fish&chip yedim. Yemek sonrası biraz daha çikolata kokan sokakları turlayıp, Brüksel'e tren ile geri döndüm. Bu vlog ile Eindhoven'da başlayan, Amsterdam, Paris ve Brüksel'de devam eden seyahatim Brugge ile noktalanıyor. Umarım en kısa sürede yeni seyahatlerde buluşmak dileğiyle. Abone olup, video'larımı beğenirseniz çok mutlu olurum, kendinize iyi bakın. Bol bol seyahat edeceğimiz yıllarımız olsun:)
3 авг 2024
