Тёмный
No video :(

Can Veren Pervaneler - Dert & Derman [24.04.2012] 

Edebiyat Tarih
Подписаться 15 тыс.
Просмотров 11 тыс.
50% 1

Can Veren Pervaneler - Dert & Derman [24.04.2012]

Опубликовано:

 

30 апр 2015

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 7   
@abcxyz2901
@abcxyz2901 Год назад
Teşekkürler 🙏
@mbaltunc
@mbaltunc 6 лет назад
narı aşka yan yakıl dert ehli ol pervaneveş Dert için Feryada düşme bülbülü şeyda gibi ...🌹😍
@rdevranoglu7780
@rdevranoglu7780 6 лет назад
Masallah size hayati bey
@sanlicaner4972
@sanlicaner4972 5 лет назад
Emeginize saglik Hayati Bey
@necmettinozcan8519
@necmettinozcan8519 5 лет назад
ALLAH BİLGİÇLİK TASLAYANLARI SEVMEZ. HİÇLİĞİMİZİ FARKEDİP HADDİ AŞMAYACAĞIZ! Lütfen biraz basiretle düşünelim... Dünya üzerinde tek bir insanın yerini düşünün!... Sonra, bir milyon dünya hacmi büyüklüğündeki Güneş yanında aynı insanın yerini düşünün!... Sonra, yüz milyarlarla güneşin yer aldığı galaksi içinde bir insanın yerini düşünün!... Sonra, milyarlarla galaksinin içinde yer aldığı algılayabildiğimiz kadarıyla evrenimizde bir insanın yerini düşünün!... Ve tüm bu bildiklerimizle birlikte, daha algılayamadığımız; hattâ hiç haberimizin dahi olmadığı sayısız katmandaki boyutsal evrenleri yaratan "ALLAH"ı düşünün!... Hafsalanız alıyor mu?!. Sonsuz-sınırsız VÂHİD-ül AHAD ALLAH'ın, sayısız-sonsuz özellikleriyle meydana gelmiş olan evrenimizin henüz ne kadarını ihâta edip değerlendirebiliyoruz ki, bir de "ALLAH"ı değerlendirip O'nu övmeye kalkalım, hamd edelim!... Burada ister istemez aklımıza Mevlâna Celâleddin'in anlatmış olduğu bir hikâye geldi... Rivâyet edilir ki... "Musa Aleyhisselâm bir gün bir yerden bir yere giderken, ilerde bir ağaç altından gelen konuşma sesi duymuş... Merakla o yöne yürümüş... Bakmış ki bir garip çoban ağacın altında oturmuş, kendi kendine konuşuyor... Merak etmiş, acaba ne konuşuyor, diye; ve sessizce yaklaşıp dinlemeye başlamış... Şöyle diyormuş garip çoban: -Ey benim güzel Allah'ım!... Ne olurdu şimdi yanımda olsaydın!... Seni sevseydim!... Seni sarsaydım!... Şu koyuncuktan taze taze süt sağıp, sana içirseydim!... Şu gölgecikte kucağıma yatırsam, seni dinlendirseydim! Bitlerini ayıklasaydım! Burada sabrı taşmış koca Musa Nebi’nin... Mâlûm, “celâli” meşreptir kendileri... Hemen ortaya çıkmış, yanlışı hazmedememe hâliyle çıkışmış garip çobana: -Behey gafil!... Sen nasıl olur da âlemlerin Rabbı olan her şeyden yüce, münezzeh, azametli Allah'ı, alıp süt içirip, hele hele kucağına yatırıp, üstelik bir de bitlerini ayıklarsın!!!... Bilmez misin, Allah için böyle şeyler söylenmez!. Garip çoban, korkmuş; bilgisizliğinin getirdiği yanlışların altında ezilmiş, büzülmüş; eli ayağına dolaşmış; ne yapacağını, ne diyeceğini şaşırmış; kekelemiş: -Affedersin... Hatamı bağışla... Bilemedim... Ama çok seviyordum da!... Ben bir garip çobanım; sadece var Allah'ım!... O'nunla oturur, O'nunla kalkar; O'nunla yer, O'nunla yatarım!... Tek dostum, sevdiğim, dertleştiğim O'dur!... Duymuştum ki, hep “ben”imleymiş; ben de O'nu, göremediğim yanıbaşımdaki Dost, bildim de ondan böyle konuştum... Zinhar bir daha demem bu dediklerimi!.. Demek o buralara sığmayacak kadar çok büyükmüş!.. Ya ben, şimdi ne yapayım?.. Musa Aleyhisselâm ona, dua etmesini, namaz kılmasını öğretmiş... Ve yoluna devam etmiş.. Çobanın içinde bulunduğu hâli düşünerek dalgın bir halde yürürken farkında olmadan bir gölünde üzerinde; birden arkasından bir ses işitmiş "Musa! Musa!" diye.. Dönüp bakmış arkasına ki, kim sesleniyor diye, ne görsün!... Garip çoban gölün üstünde yürüyor suya batmadan, kendisine doğru!... İşte o esnada vahyolmuş Musa' ya... -Ey Musa, tüm varlığıyla bana yönelmiş, benden başka düşüncesi olmayan dostumu benden uzaklaştırdın!.. Aramıza büyük duvarlar ördün!.. Hemen o ördüğün uzaklık duvarını yık, ve bizi birleştir!... Bana böyle kullarım da gerek!. Farketmiş Musa Aleyhisselâm yaptığı işin sonucunu!... Hemen dönmüş dediklerinden!... Anlamış, Allah'ın kimine tüm azâmeti ve haşmetiyle kendini tanıtırken, kimine de samimiyet ve sâfiyetine göre tecelli ettiğini... Ve dönüp, demiş bir garip çobana: -Sen bırak benim dediklerimi de, gene bildiğin, içinden geldiği gibi O'na yönel, o'nunla konuş!... O seninle!. Hattâ senden bile yakın sana!.. Sen bir garip çobansın, nereden bileceksin O'nun haşmet, azâmet ve saltanatını!... Gene bildiğin gibi sev, övmeye, hamdetmeye devam et!." Evet, ya bir garip çoban gibi, sâfiyet ve samimiyetle O'nu övüp, O'na hamdedeceğiz... Ya da, gerçekçi olup; "HAMD ALLAH'a mahsustur; biz bu konuda âciziz!" deyip, "yok"luğumuzu, "hiç"liğimizi farkedip haddimizi aşmayacağız!... Zira Allah, bilgiçlik taslayıp haddini aşanları sevmez!... İSLÂM DİNİ'nin "ALLAH" konusunda vurgulamak istediği kesin gerçek şudur; -Varolan yegâne vücud sahibi varlık sonsuz-sınırsız TEK'tir!... O'ndan gayrı bir varlık mevcut değildir!... " Algıladığımız, ve tüm varlıklar tarafından algılanan, her "şey" ise, o'nun Esmâsının "varsaydırdığı" terkipler hâlindeki mânâlardan ibarettir!. İş böyle olunca, elbette ki "El hamdu lillahi Rabbil âlemiyn" yani "HAMD ALLAH'A MAHSUSTUR" demekten başka bir şey kalmıyor bizlere ki; ehli bilir bu da oldukça yüksek bir mertebedir!.. "ALLAH"ı kendi "yok"luğundan, O'nunla müşahede, mertebesidir bu!. Bakın bu konuda değerli müfessir Hamdi Yazır (Allah rahmet eylesin), büyük emek verdiği tefsirinde ne diyor: "Hani her kesin malûmu ve aksayi emeli olarak matlûbu olan HAMD hakikati yok mu...İşte hamidiyet, mahmûdiyet bütün cinsile ve hatta bütün meratibi ve bütün envaü efradiyle o hamd, Allah'a mahsustur; Allah'ın hakkıdır; Allah'ın milkidir... Çünkü, Allah'tır, çünkü... Çünkü ilâh... Fakat lisanımızda bu tafsili icmal eden bir harfi târif olmadığı için biz sadece hamd, diye alel ıtlak cins ifade ederiz, bilen bilir, bilmeyen başkasının bildiğinden haberdar olmaz." (C.1; s:62) Evet, Hamd, Allah'a mahsustur; Allah'ın hakkıdır, ancak o hamd edebilir; Allah'ın tasarrufu altındadır, ancak o değerlendirebilir; Çünkü Allah'tır, gayrı mevcut değildir... Bütün bunları bilen, bilir; bilmeyen ne bilir!. ALLAH’IN KELİMELERİ (Soru: Kurân'da Allah'ın kelimeleri, diyor; cümleleri demiyor... Bundan dolayı mı?..) Her birim bir kelimedir... (Soru: Cümle, "İnsan-ı Kâmil" anlamına mı geliyor?...) Cümle yoktur, kitap vardır...
@meralgunduz9240
@meralgunduz9240 Год назад
Euzübillahimineşşeytanirracim. BismillahirRahmanirRahiym ALLAHUMME RABBENA YA Daimel fadli Alel Beriyyeh. Ya Basital yedeyni bil atiyyeh. Ya Sahibel mevahibis seniyyeh. Salli ve Sellim ve BARİK ala Seyyidina ve NEBİYYİNA ve MEVLANA EBU KAASIM MUHAMMED MUSTAFA BİN ABDULLAH BİN ABDULMUTTALİB BİN HAAŞİM ve Ala ALİHİTTAHİRİYN ve SAHBİHİTTAHİRİYN ve EHLİBEYTİHİTTAHİRİYN ve EZVACİHİTTAHİRİYN ve ECDADİHİTTAHİRİYN ve ENSARİHİTTAHİRİYN ve ZÜRRİYYETİHİ TAYYİBİNET TAHİRİNİ VE ALA CEMİ IL ENBİYAİ VEL MÜRSELİYNİ TAYYİBİNET TAHİRİNİ ECMAIYN HAYRİL VERA SECİYYEH ESTECERTÜ. SADAKALLAHÜL ALİYYÜL AZİYM.
Далее
Can Veren Pervaneler - Dünya [13.03.2012]
46:06
Просмотров 16 тыс.
Can Veren Pervaneler - Gözyaşı [22.05.2012]
48:03
Просмотров 26 тыс.
Fast and Furious: New Zealand 🚗
00:29
Просмотров 37 млн
Can Veren Pervaneler - Ölüm [10.04.2012]
48:05
Просмотров 9 тыс.
Can Veren Pervaneler - Dost ve Düşman [29.11.2011]
44:58
Can Veren Pervaneler 2012.01.31 - Nefis
45:34
Просмотров 39 тыс.
Can Veren Pervaneler - 25.Bölüm
46:03
Просмотров 14 тыс.
Can Veren Pervaneler - İstiğna [27.03.2012]
49:03
Просмотров 8 тыс.
Can Veren Pervaneler - Ateş [06.12.2011]
47:09
Просмотров 5 тыс.
Can Veren Pervaneler - Saltanat [17.04.2012]
43:30
Просмотров 6 тыс.
Başka Şeyler 13. Bölüm - Mevlid Kandili [12.01.2014]
1:46:52
Can Veren Pervaneler - Hayati İnanç
1:39:08
Просмотров 69 тыс.