Anadolu halk müziğinin büyük üstadı Celal Güzelses, sonradan başka bir plakta aynı güfteyi ritmik bir türkü olarak da seslendirdiği için, ayrıca farklı güftelerle başka mayalar da seslendirdiği için, bu maya yorumu az bilinmektedir. Anadolu halk müziğinde “maya” sıklıklıkla “uzun hava" yerine kullanılmaktadır, oysa maya koşma tarzı dörtlükleri esas alan ve müzikal yapısıyla da farklı olan, özgün bir formdur. Arap ve İspanyol müziğine uzanan bir etkisi olduğu da söylenir. Celal Güzelses, “Kar mı yağmış Diyarbakır’ın dağına” “Deli gönül melul olup ağlama” "Düş müdür, hayal midir, bilmedim yar" gibi yorumlarıyla ve bu yorumuyla Dicle - Fırat havzasında yaygın etkisi olan maya formuna kendi müzikal üretkenliğiyle ayrı bir tad ve hava katmıştır. Sahibinin Sesi firması, bu ezgiyi “Dağî - Kesik Kerem" olarak etiketlemiş. “Dağî” ve “Kesik Kerem” ifadeleri, halk müziğinde “âşıkane, coşkulu, kırsal” gibi anlamlara gelir. Güzelses’in maya yorumları içinde Harput ağzına en yakın olan yorum budur. Güzelses, seslendirdiği mayalarda, dize sonlarında söz katmaları yapılması kuralına uyarken, diğer yorumculardan farklı olarak “yavri yavri” “oğul oğul” gibi giriş terennümlerini ise kullanmıyor. Taş plağın diğer yüzünde de, Harput müziğinin yaygın icra edilen ezgilerinden "Yüksek minarede kandiller yanar" ezgisi yer alıyor.
20 окт 2024
